iltasyazilim
FD Üye
Resûlullah efendimiz, Veda haccında, Vedâ hutbesinibitirdikten sonra Bilâli Habeşî hazretleri, ezanı şerîfi okudu Bütün Eshâbı kirâm, huzûr ve huşû içinde dinlediler
Peygamber efendimiz, namazı kıldırdıktan sonra devesine bindi Cebeli Rahme'nin dibine varıp kayaları önüne alıp, kıbleye dönerek vakfeye durdu Herkesin vakfeye durmasını emretti Daha sonra: Hayır, ancak ahiret hayırdırbuyurdu
Mübârek ellerini göğüs hizâsında kaldırarak, bütün peygamberlerin yaptığı pek fazîletli olan şu duâya başladı Bizlere, bu şekilde duâ etmemiz için işaret buyurmuş oldu:
Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur O birdir Eşi ortağı yoktur Mülk, O'na âittir Hamd, O'na mahsustur
Ey Allahım! Kabir azâbından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından sana sığınırım! Ey Allahım! Rüzgârların getirdiği âfetin şerrinden sana sığınırım! Ey Allahım, gözümde bir nûr, kulağımda bir nûr, kalbimde bir nûr yarat! Ey Allahım, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!
Ey Allahım! Kalbe vesvese veren şeytandan, işlerin karışıklığından, kabir fitnesinin şerrinden, gecenin getirdiği şeylerin şerrinden, gündüzün getirdiği şeylerin şerrinden, korkunç rüzgârların getirdiği âfetlerin şerrinden, zamanın nöbet nöbet gelen mihnet ve belâlarının şerrinden sana sığınırım!
Ey Allahım, sağlığın hastalığa çevrilmesinden, birden bire gelip çatacak azâbından ve bütün gazâbından sana sığınırım!
Ey Allahım! Beni hidâyetine ulaştır Geçmişimi, geleceğimi bağışla! Ey baş vurulacakların en hayırlısı! Kendisinden istenilenlerin en keremlisi, en çok vereni!
Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun İşlerimden hiç biri sana gizli değildir Ben çâresizim, yoksulum Senden yardım ve eman diliyorum
Korkuyorum Kusurlarımı îtirâf ediyorum Bir çâresiz, senden nasıl isterse, ben de öyle istiyorum Zelîl bir günahkar, sana nasıl yalvarırsa, ben de öyle yalvarıyorum
Yüce huzûrunda boynunu bükmüş, senin için gözlerinden yaşlar boşanan, senin uğrunda bütün varlığını zelîl eden, senin için burnunu topraklara sürten bir kulun sana nasıl duâ ederse, ben de öyle duâ ediyorum!
Ey Rabbim! Duâmı kabûl buyurmaktan beni mahrûm eyleme Bana Raûf ve Rahîm ol! Ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en keremlisi!
Ben, sana her an muhtâcım Senin ise, bana hiç ihtiyâcın yok Sen, ancak yaratanım olarak beni bağışlar, affedersin
Ey duâcıların duâlarını kabûl eden! Ey ümit bağlananların en üstünü! İslâmiyet ve Muhammed (aleyhisselâm) üzerindeki himâyen hürmetine sana yöneliyorum Benim bütün suçlarımı bağışla! Beni şu durduğum yerden bütün hâcetlerimi yerine getirmiş, dileklerimi ihsân buyurmuş, temennilerimi gerçekleştirmiş olarak döndür!
Bizler, topluca senin Beyti Harâm'ına geldik Şu büyük Meşâir'de vakfeye durduk Şu mübârek yerlerde hazır bulunduk Ümîdimiz, yüce katındaki sevab ve mükâfâta nâil olmaktır Ümîdimizi boşa çıkarma Allahım!
Resûlullah efendimiz, bu duâdan sonra vakfe yaptı Akşam üzeri:
Bugün, dîninizi sizin için ikmâl eyledim Üzerinize olan nîmetimi tamamladım ve size din olarak İslâmiyet'i vermekle râzı oldum (Mâide sûresi: 3) meâlindeki âyeti kerîme nâzil oldu
Böylece, İslâm dini ikmal bulmuş oldu Bildirilmemiş, açıklanmamış hiçbir emir, yasak kalmadı Kısa bir müddet sonra da bu fâni dünyadan ayrıldı
Tam ilmihal saadeti edebiye
Not: Hep birlikte Amin diyelim İnşa Allah
Peygamber efendimiz, namazı kıldırdıktan sonra devesine bindi Cebeli Rahme'nin dibine varıp kayaları önüne alıp, kıbleye dönerek vakfeye durdu Herkesin vakfeye durmasını emretti Daha sonra: Hayır, ancak ahiret hayırdırbuyurdu
Mübârek ellerini göğüs hizâsında kaldırarak, bütün peygamberlerin yaptığı pek fazîletli olan şu duâya başladı Bizlere, bu şekilde duâ etmemiz için işaret buyurmuş oldu:
Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur O birdir Eşi ortağı yoktur Mülk, O'na âittir Hamd, O'na mahsustur
Ey Allahım! Kabir azâbından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından sana sığınırım! Ey Allahım! Rüzgârların getirdiği âfetin şerrinden sana sığınırım! Ey Allahım, gözümde bir nûr, kulağımda bir nûr, kalbimde bir nûr yarat! Ey Allahım, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!
Ey Allahım! Kalbe vesvese veren şeytandan, işlerin karışıklığından, kabir fitnesinin şerrinden, gecenin getirdiği şeylerin şerrinden, gündüzün getirdiği şeylerin şerrinden, korkunç rüzgârların getirdiği âfetlerin şerrinden, zamanın nöbet nöbet gelen mihnet ve belâlarının şerrinden sana sığınırım!
Ey Allahım, sağlığın hastalığa çevrilmesinden, birden bire gelip çatacak azâbından ve bütün gazâbından sana sığınırım!
Ey Allahım! Beni hidâyetine ulaştır Geçmişimi, geleceğimi bağışla! Ey baş vurulacakların en hayırlısı! Kendisinden istenilenlerin en keremlisi, en çok vereni!
Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun İşlerimden hiç biri sana gizli değildir Ben çâresizim, yoksulum Senden yardım ve eman diliyorum
Korkuyorum Kusurlarımı îtirâf ediyorum Bir çâresiz, senden nasıl isterse, ben de öyle istiyorum Zelîl bir günahkar, sana nasıl yalvarırsa, ben de öyle yalvarıyorum
Yüce huzûrunda boynunu bükmüş, senin için gözlerinden yaşlar boşanan, senin uğrunda bütün varlığını zelîl eden, senin için burnunu topraklara sürten bir kulun sana nasıl duâ ederse, ben de öyle duâ ediyorum!
Ey Rabbim! Duâmı kabûl buyurmaktan beni mahrûm eyleme Bana Raûf ve Rahîm ol! Ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en keremlisi!
Ben, sana her an muhtâcım Senin ise, bana hiç ihtiyâcın yok Sen, ancak yaratanım olarak beni bağışlar, affedersin
Ey duâcıların duâlarını kabûl eden! Ey ümit bağlananların en üstünü! İslâmiyet ve Muhammed (aleyhisselâm) üzerindeki himâyen hürmetine sana yöneliyorum Benim bütün suçlarımı bağışla! Beni şu durduğum yerden bütün hâcetlerimi yerine getirmiş, dileklerimi ihsân buyurmuş, temennilerimi gerçekleştirmiş olarak döndür!
Bizler, topluca senin Beyti Harâm'ına geldik Şu büyük Meşâir'de vakfeye durduk Şu mübârek yerlerde hazır bulunduk Ümîdimiz, yüce katındaki sevab ve mükâfâta nâil olmaktır Ümîdimizi boşa çıkarma Allahım!
Resûlullah efendimiz, bu duâdan sonra vakfe yaptı Akşam üzeri:
Bugün, dîninizi sizin için ikmâl eyledim Üzerinize olan nîmetimi tamamladım ve size din olarak İslâmiyet'i vermekle râzı oldum (Mâide sûresi: 3) meâlindeki âyeti kerîme nâzil oldu
Böylece, İslâm dini ikmal bulmuş oldu Bildirilmemiş, açıklanmamış hiçbir emir, yasak kalmadı Kısa bir müddet sonra da bu fâni dünyadan ayrıldı
Tam ilmihal saadeti edebiye
Not: Hep birlikte Amin diyelim İnşa Allah