Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Rıza Tevfik Bölükbaşı Hayatı ve Edebi Kişiliği Hakkında Bilgi

Rıza Tevfik Bölükbaşı Hayatı ve Edebi Kişiliği Hakkında Bilgi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Rıza Tevfik Bölükbaşı

Doğum 1869Mustafapaşa
Ölümü 31 Aralık 1949İstanbul
Iş Şâir, filozof, devlet adamı
Rıza Tevfik Bölükbaşı; Türk şair, filozof ve devlet adamıdır Tıp eğitimi görmesine karşın çok yönlü kişiliğinin doğru siyasette etkin olmuş, devletin çoğu kademisinde tayin aldı Politik olarak tutarsız bir düşünce yapısı benimsediğinden uzun yıllar sürgün hayatı yaşadı Tabii doğal olarak bu yaşanmışlıkların etkisi, politik durumun etkisi şiirlerine yansıdı

YAŞAMSAL
AİLE YAŞAMSAL

Rıza Tevfik, 1868 yılında eski Edirne ilinin bugün Bulgaristan ’da kalan Cesir Mustafa Paşa kazasında doğdu Mülkiye memuru olan babası onu İstanbul ’a getirip, Mûsevî okuluna verdi ve Rıza Tevfik birincil öğrenimini bu okulda tamamladı Rıza Tevfik, kuvvetli hâfızası ile iki yılda İspanyolca ve Fransızca ’yı öğrendi Rüştiyeyi (Ortaokul) babasının kaymakam olduğu Gelibolu ’da bitirdi Taşkın mizacı yüzünden 1890 ’da girdiği Tıbbiye'de barınamadı, hapse atıldı Orada da mizacı gereği durmadı ve mahkûmları isyana özendirme etti Birkaç defâ hapse girip çıktı Ama, 1899 ’da okulu bitirip doktor olabildi Tıbbiye ’de tanıştığı Ayşe Sıdıka Hanım ile evlendi ve üç kız çocuk sahibi oldu Fakat çocukları demin 3, 4 ve 7 yaşlarında iken 1903 ’te eşi vefat etti



SİYASİ VE MESLEK HAYATI

1907 ’de İttihat ve Terakki Cemiyetine giren şâir, zinde hatipliğiyle kısa sürede şan kazandı Bir sene sonra, İttihatçıların Edirne mebusu oldu ve meclise girdi 1908'de ilân edilen II Meşrutiyet sonrası Selim Sırrı Bey (Tancan) ile birlikte at üzerinde İstanbul'un asayişinden sorumluluk sahibi oldu İstanbul'da İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin en önde gelen şahsiyeti olarak sivrildi ve devrim günleri boyunca Dersaadet'in en etkin kişileri aralarında yer aldı Bu dönemde iri cüssesi ile nam salmıştı İsyancı mizâcıyla, çok geçmeden İttihatçılardan ayrılarak onların karşısına geçti Balkan Harbinin İttihatçılar yüzünden çıktığına inanıyor ve Birinci Dünyâ Harbine girilmesine şiddetle karşısında çıkıyordu Bu sebepten İttihatçılara muhalefeti bir kin hâline geldi Onlarla uğraşma için 1912 ’de Özgürlük ve İtilaf Partisine katıldı Bu sırada, eskiden fazla hakâret ve kötüleme ettiği Sultan II Abdülhamid Han ’dan özür dileyen şiirler yazdı1918 yılında son Osmanlı kabinesinde Maarif Nâzırlığı (Eğitim Bakanlığı) yaptı Benzer sene “Özgürlük ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locasının büyük üstadı oldu 1919 ’da Şûrayı Devlet (Danıştay) reisliği yaptı Darülfünun ’da Felsefe müderrisliği yaptı ve felsefenin eğitim sisteminde yer alması için oldukça çabaladı 1908 tarihinde başlayan ve 1918 ’e dek süren II Meşrutiyet dönemi baştan başa tiyatro salonları ve halka açık kıraathanelerde konferanslar verdi Osmanlı delegesi olarak, Sevr Antlaşmasını (1920) imzâlayanlar arasında bulundu Kuvâyı Milliye hareketine aleyhinde çıktığı için yüzellilikler listesine alındı Bu sebeple 1922 ’de yurtdışına kaçtı Ömrünün geri kalan 21 yıllık kısmını sürgünde geçirdi Bu sürgün yıllarında Hicaz Bölgesi, Amerika, Ürdün ve Lübnan ’da yaşadı Af Kânunu ’ndan istifâde ederek, 1943 ’te kendi ifâdesiyle, “Hesaplaşmak için değil vedâlaşmak için yurda döndü 31 Aralık 1949 ’da felç tedavisi için yattığı İstanbul Vakıf Gurebâ Hastanesi ’nde zatürreden öldü Kabri, Zincirlikuyu Asrî Mezarlığındadır



YAZINSAL HAYATI

Rıza Tevfik, düzensiz ve uzun süren mektep tahsiline karşın şaşırtıcı dek geniş veri sâhibidir Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Lâtince, İspanyolca, Arapça ve Farsça gibi sekiz lisanı okur, yazar ve konuşurdu Târih bilgisi, hâfızası, sohbeti, zekâsı, nüktesi bütün tanıyanlarca övülür bir de hatip, şâir, pehlivan, hekim, sahne sanatçısı kısacası eskilerin deyimiyle hezârfen (bin hünerli) bir adamdı Rıza Tevfik, mektep hayâtından beri isyancı, ferdiyetçi, o gün için dillerde dolaşan hürriyete tutkun, disiplinsiz ve her şeye muhâlif mizâcı ile tanınır Felsefî nesir, edebî çözümleme, tenkit ve şiir türlerinde eser vermiştir Rıza Tevfik Bölükbaşı, bütün şiirlerini tek kitabı olan ve 1934 ’te Lefkoşa ’da basılan “Serâbı Ömrüm isimli kitabında bir araya getirmiştir Ama birçok taşlamalı ve mizahlı şiirini bu kitaba almamıştır Şiirlerinde Yunus Emre ’den Acıklı ’ye değin, Ahali ve Tekke şâirlerinin kullandığı canlı dili ve hece veznini örnek almıştır bu nedenle irk ve gençler üstünde etkisi büyük olmuştur Çocukluğundan beri başına gelenler ve bilhassa gurbette geçen acı batmış yılların tortusu, çoğu şiirlerine bıkkınlık, üzüntü ve kötümserlik hâlinde sinmiştir daima içli ve ilhamcı şiire yöneldiği için bilgiçliğe sapmamış, didaktik (eğitici) şiiri benimsememiştir En çok, koşma nazım şeklini kullanmıştır Rıza Tevfik ’in Ömer Hayyam çevirileri, Tevfik Fikret hakkında incelemesi ve Darülfünun'da vermiş olduğu felsefe derslerinin ders notları kitaplaştırılarak Felsefe Dersleri adıyla yayınlanmış olup felsefî açıdan Türk düşünce hayatında manâlı bir yere sahiptir Bu eserin transkripsiyonu 2001 yılında Dr Münir Dedeoğlu göre günümüz Türkçesiyle bitmiş yayınlanmıştır Abdülhak Hamid ve Mülâhazâtı Felsefiyesiadlı eserini Abdullah Uçman İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları'ndan çıkarmıştır

Bazı hatıraları, (Irtibat Yayınları) kadar Biraz da Ben Konuşayımadı aşağıda yayınlanmıştır *
 
858,543Konular
981,899Mesajlar
32,553Kullanıcılar
alizadegh123Son üye
Üst Alt