Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Rize Tarihi

Rize Tarihi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
İLİN ADININ KAYNAĞI :
Rize'nin tarihi öncesi hakkında bilgilerimiz sınırlıdır Yöreye başat olan orman dokusu sebebiyle, Rize'nin tarih çağları ile ilgili bilgilere ışık tutacak arkeolojik bulgular da bu güne değin ortaya çıkarılamamıştır Rize'nin tarihi ama komşu illerin ve bölgelerin tarihleri ile benzer olarak ele alınabilmiştir
Rize ilinin adı ile ilgili olarak öbür görüşler ileri sürülmüştür; Yunanca pirinç anl gelen Rhisos, Rumca'da RIZAolarak dağ eteği anlamında kullanılmıştır Osmanlıca'da ise RİZEküçük kırıntı, döküntü anlamındadır Hem Erzincan'ın Sakalar dönemindeki Erizaolan adının başındaki esesinin düşmesi ile adaş olarak Rize için de kullanıldığı açıklama edilmektedir

ILK TARİHİ İZLER:
Rize ili ve çevresinin bilinen birincil egemen ahalisi, bitişken dilli ve Asya kökenli kavimlerdir Bunlar Rize ve çevresinde tarım ve hayvancılıkla geçinen yerleşik topluluklarıdır Bu topluluklardan KULKUKULKHAların adına, Erzurum yöresini kendi ülkesinin topraklarına katan URARTU kralı II SARDUR (MÖ 765735) 'un Çıldır gölünün güneyinde Taşköprü köyünün üstündeki kayalıklara kazdırdığı tırnak yazılmış kitabede rastlanmıştır
MÖ 2000'lerde Kafkas dağları ile Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan Kimmerler'in Ülkesi, MÖ 720 yıllarında Sakalar kadar işgal edildi Kimmerler'in Azak denizi ile Kafkaslar aralarında yaşamış kolu, Sakalar'ın baskısı ile MÖ 714 yıllarında yurtlarını bırakarak Aras ve Çoruh nehri boylarınca yayıldılar Kimmerler'in bu birincil göçleri, en eski destani Gürcistan tarihi olan KartlisÇkhovrebeda kartli (Gürcistan) ve komşularını esarete aldıkları ilk seferi diye anılmaktadır
Daha sonraları Kızılırmak ve Adana Bölgesine değin başat olan Kimmerler'den, TrabzonBayburt arasındaki Kemer dağı, Rize Çayeli İlçesi çıkışındaki Kemer köyü, Kızılırmak boyundaki Gemerek ile Kars'ın doğusunda yer alan Ümrü gibi coğrafya adları günümüze değin gelmiştir
Altında Tuna ve Karpatlara dek Doğu Avrupa'ya dominant olan Sakalar MÖ 680 yılında kendilerine itaat etmeyen son Kimmerler'i de yenerek Azerbaycan ve Gürcistan'a yayıldılar Saka Kralı MADOVA'nın MÖ 626'da Medler'ce hile ile öldürülmesi üstüne Heredot'un andığı Asya'da 28 yıl süren Sakaların hakimiyetlerisona erdi
Saka göçleri sırasında, Aşağıda Çoruh ve RizeBatum arasına Kalaçadlı bir Türk boyu yerleşmiştir Bu boyun yerleştiği bölgeye, MS 150 yıllarında yazılan PTOLEMEUS'un coğrafyasında Kalarzen, Gürcü kaynaklarda ise Klarcet ( Klarç yurdu) denmektedir BatomRize aralarında güneyden Karadeniz'e esen sıcak rüzgarlar hala Kalaş yeliolarak anılmaktadır Keza Rize yöresindeki TürkmenOğuz topluluğu içinde yer alan Askur Boyunun Rize'nin doğusundaki Askoroz çayı diye bilinen çaya adını vermiş olması gerektir Tekrar Sakaların Horosan kolunun gelen Arşaklar ve Balkarlar Bayburt çevresi Çoruh vadisi her tarafında yerleşmişlerdir Bu yüzden Bayburt ve İspir'in kuzeyindeki sıra dağlara günümüze değin ve hece kaymasıyla Balkalve buradan güneye içten esen yağmur getiren rüzgara da Balkal yelidenile gelmektedir Rize'de Hemşinlilerin en hoş yaylaları Baykal dağlarındadır

KOLONİ DÖNEMİ :
MÖ 670 yılında Ege'de yaşayan Milletoslu denizciler Marmara ve Karadeniz kıyılarında Plinius'un tarihine tarafından 10 değin empeion (Pazar yeri) adı verilen ticari nitelikle liman şehirleri kurmuşlardır giderken Rize'nin de Kolonize edilmiş olması güçlü olarak muhtemeldir
Tarihi akıntı içerisinde MÖ 7 YY sonlarında Kimmer akınlarının Anadolu'yu kargaşaya sürüklemesinden faydalanan Medler'in yöreyi istila girişimleri, MÖ 550'de Med krallığını yıkan Pers kralı II Kiros'un aynı şekilde fakat istila hareketleri yöredeki savaşçı kavimlerin karşısında koymaları nedeni ile Rize çevresinde başarılı olamamışlardır
Büyük İskender'in Pers kralı III Darius'u belirli bir yenilgiye uğratması ile eline geçirdiği Anadolu Hakimiyeti MÖ 323 senesine kadar sürmüştür Büyük İskender'in ölümü ile İmparatorluğun devamı özelliğinde olan Pontos, Koppodkida, Bithynia gibi krallıklar kurulmuştur Fakat Trabzon, Rize gibi bir takım hür şehirler, bu krallıklara tabi olmadan varlıklarını sürdürmüşlerdir
PONTOS VE SELÇUKLULAR DÖNEMİ :
İskenderin ölümünden sonra Komutanları ve Satraplar arasında çıkar bağımsızlık savaşlarında bağımsızlığını duyuru eden Mitridates Kitistes Karadeniz kıyısında Sinop dolaylarına dürüst genişleyen Pontos krallığını kurdu Pontos kralı Farnakes MÖ 180'de Rize'yi İşgal ederek krallığı topraklarına kattı
MÖ 5 Yüzyılda Karadeniz'in kuzeyini gezen Herodot sakaların Alazon(+Alazlar) boyundan söz eder MS 2379 yılları aralarında yaşamış Romalı PİLİNUS benzer yörede Laz'lar(Laz'oi) adlı bir kavim yaşadığını bildirir 131 yılında Karadeniz kıyılarını gemi ile dolaşan Romalı ARRİANOS, Karadeniz'in doğusunda hakim olan Lazlardan bahseder
Rize, MS 10395 yılları aralarında Roma, 395 yılından itibaren de Bizans hakimiyeti aşağı yer almıştır
Sakaların Kars, Iğdır kesimine yakın Gökçegöl ile Alagez dağı arasında yaşamış bir boyu olan Amadunuler 626 yılında İranlıların baskısından kurtulmak için Zirve Beyleri Hamam'ın öncülüğünde Çoruh ırmağını aşıp Rize'nin Dampur adlı ıssız yerini şenlendirerek ve bu yöreye HAMAMA NEŞELI (Hamamın şenliği) adını vererek yerleşip yurt tuttular Bu yöreye bu gün Hemşin denmektedir 646 yılında yöre Araplar kadar vergiye bağlanmış olup 737 yılında da kısa bir süre Araplar'ın eline geçmiştir
XI Yüzyıldan itibaren Rize'ye Türkmenlerin akınları yoğunlaşır 1071 Malazgirt zaferi ile birlikte Bizans'tan feth edilen bölgelerde Türk emirlikleri kurulurken, ErzurumSaltukluları da Çoruh nehri boyları ile birlikte Rize bölgesini hudutları içine aldılar Alpaslanoğlu Sultan Melikşahın emirlerinden Ebu Yakup ile Emir İsa Böri adındaki Komutanlar 24 Haziran 1080 PosofKol zaferi ile ApkazGürcistan krallığını yenerek Giresun'un batısına değin olan Doğu Karadeniz bölgesinde Bizans'ın Hakimiyetine son verdiler Bu Vesile Ile Büyük Selçukluların yükselme devrinde bütün Anadolu ile birlikte Rize de Selçukluların hakimiyetine girmiştir
Bu gelişmelerden sonra 100 bin nüfuslu Çepni'ler ile Kürtünler Doğu Karadeniz kıyılarına ve Rize'nin İkizdere kesimine yerleştirildiler 1098 yılında Danışmenlilerin yöreye kısa bir dönem hakimiyetleri laf konusudur Ama Haçlı seferleri yüzünden canlanan Bizanslar, 1098'de Trabzon
ve Rize kesimini Emirüssevahil Sülübey'den aldılar Çoruh vadisinde kurulmuş olan Kıpçak boyundan Kubasar ailesi ve taraftarları 1195 tarihinde doğudan yeniKıpçakların gelişinden rahatsız olarak Bizans idaresindeki Rize ve Trabzon bölgesine gelip yerleşmişlerdir İkizdere ve Sürmene'deki 60 aileden fazla Kumbasar oymağı, bunların torunlarıdır IV Haçlı seferinde Frenklerin İstanbul'u işgali üstüne baskıdan kaçan KOMMENLER soyu, 1204 yılında Rize'yi de içine bölge TRABZON PONTOS RUM imparatorluğunu kurmuşlardır
OSMANLILAR DÖNEMİ :
Trabzon Rumları, 1456 yılından itibaren Osmanlı devletine vergi vermeye başlamış, 1461 yılında Trabzon'u feth eden Fatih Sultan Mehmet 1470 yılında Ali Paşa ismindeki Komutan kadar Rize ve çevresi Türk egemenliği altına alınmıştır Bu Nedenle Anadolu Türk birliğine katılan Rize bölgesine, 1461 yılı ve ardından Çoruh, Amasya, Samsun ve Tokat'tan; 1466 yılında yıkılan Karamanoğlu Beyliği bir daha canlanmasın diye Konya yöresinden; 1501 yılında Şil Şah İsmail'in yıktığı Sünni Akkoyunlulardan Tebriz ve öbür bölgelerden kaçanlardan; 1515 yılında Dulkadırli beyliği kaldırılınca MaraElbistan Türkmenleri Trabzon ve Rize yöresine yerleştirildiler
Yavuz Selim devrinde Trabzon'un doğusundaki dirliklerden bazıları ünlü Oğuz boyu Çepniler'in elinde idi Ama Çepnilerin Trabzon'un doğusundaki yerlere ve özellikle Rize bölgesinde yerleşmeleri sonraki yüzyıllarda olmuştur Aslında Çepniler karada ve denizde yiğitçe mücadele vererek oralarda kalabalık topluluklar halinde yurt tutmuşlardır Bilhassa Rize şehri ve bölgesinde Çepniler yoğun bir şekilde yerleşmişlerdir Şu Anda Rize şehri ve bölgesinde sadece Türkçe konuşulmasının sebebi bu yoğun Çepni yerleşmesidir Zamanımızda Rize bölgesindeki köylerde Çepni adlı ailelere rastlandığı gibi, Çepni bu yörede yiğit, gözü öyle, gözü kara ve çetin, adam manasına geliyor
Yavuz Sultan Selim'in sancak beyliği esnasında Annesi Gülbahar Hatun Sultan Rize'ye gelerek kendi adı ile anılan camii yaptırmıştır
19 Yüzyılın başlarından itibaren Rize'de Tuzcuoğullarının isyanı öbür tarihlerde birkaç kere tekrarlanmıştır 1834 yılında bu isyanlara son verilerek Tuzcuoğulları Rumeli de iskan edilmişlerdir
Rize, 1867 Vilayet Nizamnamesine kadar Trabzon Vilayetinin merkez sancağının 6 kazasından biri durumundadır 1877 yılında merkez sancağa emrindeki nahiye olmuştur 18771878 Osmanlı Rus savaşının gerisinde Lazistan sancağı kurulunca Rize keza kaza, ayrıca de bu sancağın merkezi oldu Birinci Evren savaşında 9 Mart 1916 tarihinde Rize, Rusların işgaline uğramış, 2 Mart 1918 de bağımsızlığına kavuşmuştur
CUMHURİYET DÖNEMİ :
Cumhuriyet dönemine dek sancak merkezi olan Rize, 20 Nisan 1924 tarihinde Vilayet olmuştur 2 Ocak 1936 tarihinde yürürlüğe giren 2885 sayılı Kanunla Erzurum'dan Yusufeli ilçesi, Rize'de Pazar ilçesinden sonraki arazi parseli, ilçe ve bucaklar gücenmek sureti ile bugünkü Artvin ili Çoruh adı ile vilayet haline getirilmiş ve Rize ili de tek ilçesi olan Pazarla kalmıştır Bugün ise Pazar ilçesi ile birlikte 12 ilçesi bulunmaktadır
Atatürk'ün Rize'yi ziyareti Atatürk'ün Sonbahar Seyahatleriadlı kitapta şöyle anlatılmaktadır:
Atatürk 17 Eylül 1924'te saat 17 sıralarında Hamidiye Kravüzörü ile Rize'ye gelmiştir Vali, kumandanlar ve insanlar motorlar ve kayıklarla karşılamaya çıktılar, büyük ve coşkun halk müziği tabakaları karşılama için her türlü hazırlıkları yapmışlardı Silah sesleri ve coşkun alkışlarla büyük davetli selamlandı
Dağıtılmış heyetler, karaya ayak basmış yer alan Reisi Cumhuru büyük bir coşkunlukla karşılamışlardır
Her tarafı bayraklarla donatılmış olan Rize, bir bayram yeri haline döndü, Reisicumhur hazretleri hükümet konağına ve bunu takiben belediyeye, ahali fıkrası ve kumandanlığa teşrif etti Karşılaşmak için gelen heyetler de kurbanlar keserek kendilerine büyük sevgi gösterilerinde bulunmuşlardır Geceleyin fener alayları düzenlenerek bu mutluluk devam ettirilmiştir
Reisicumhur, hem bir hoca heyetini de kabul etmiştir Bu heyet sunmuş oldukları dilekçede kapatılmış bulunan medreselerin açılmasını arz etmişlerdir
Gazi Paşa Hazretleri, memleket ve ırk için nelerin tehlikeli olacağını öğüt ederek bu heyete özet olarak aşağıdaki sözleri söylemiştir: Mektep istemiyorsunuz, halbuki insanlar onu istiyor, bırakınız artık bu zavallı halk, bu evladı memleket yetişsin, medreseler açılmayacaktır, millete okul lazımdırGazinin bu açıklamaları Aferinsesleri ile alkışlanmıştır
17 Eylül 1924 tarihinde Atatürk'ün Rize'ye teşrif ettiklerinde davetli kaldığı ev bu gün Atatürk Müzesi olarak halkın ziyaretine açıktır *
 
858,477Konular
981,295Mesajlar
29,562Kullanıcılar
omaromarcanSon üye
Üst Alt