Ameliyat amaçlı geliştirilmiş bir robot, cerrahların yönlendirmesi sonucunda operasyonu gerçekleştiriyor. Robotik cerrahinin endoskopik cerrahiden temel farkı, cerrahın bir monitörden izleyerek robotun kollarını uzaktan kumanda ederek çalıştırmasıdır. Robotik cerrahi ilk olarak 1980’li yılların sonunda Amerikan Uzay Dairesi ( NASA ) tarafından tasarlandı ve yaralanmış olan askerlere uzaktan müdahele etmek üzere dizayn edildi. Sonra tıbbın çeşitli alanlarında kullanılmaya başlandı. Robotik kalp cerrahisi ile ilgili ilk klinik sonuçlar 1990’lı yıllarda alındı ve kullanımı 2000’li yıllardan sonra hızla arttı.
[*] İşlem nasıl uygulanıyor?
Ameliyat sırasında cerrah, hastanın yattığı masanın biraz ilerisinde bulunan, ameliyatı kumanda edebileceği bir konsola oturuyor. Bu konsoldan, görüntü alıyor ve robotun kollarını hareket ettirebiliyor. Robotun 4 kolu var. Bunlar 540 derece dönme ve 6 yöne hareket etme özelliğine sahip. Kollardan biri, aslında bir kamera. Yüksek çözünürlükte 3 boyutlu görüntüyü, 10 kat büyüterek monitöre yansıtıyor. Görüntünün 3 boyutlu olması cerraha operasyon sırasında derinlik hissi kazandırıyor, ameliyat bölgesini çok daha net ve ayrıntılı olarak görebilmesini sağlıyor. Cerrah da, bu görüntüler eşliğinde, bir cerrah eli gibi hareket edebilen robotun diğer kollarını harekete geçirerek zor ve hassas bir ameliyatı gerçekleştiriyor. Ayrıca insan elinden çok daha ufak boyutlarda olduğu için ameliyatlarda cerrahın elinin uzanamayacağı yerlere de girebiliyor. Böylece hem hastaya hem de cerraha pek çok avantaj sağlıyor.
[*]Avantajları
Operasyonun basarı oranı artıyor: Üç boyutlu kamera sayesinde gözlenmesi en zor bölgelerin rahatlıkla görülebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca robotun kolları 540 derece dönme ve 6 yöne hareket etme yeteneğine sahip. Kullanılan cihazlar çok küçük oldukları için insan elinin uzanamayacağı yerlere de ulaşabiliyor. Örneğin bu yöntemle, kalp kapağı tamir etme oranı artıyor.
Hasta daha az ağrı çekiyor: Operasyon mini kesilerle gerçekleştiği için hastalar açık operasyona oranla daha az ağrı hissediyor.
Ciltte büyük ameliyat izi olmuyor: İşlemler 8 milimetrelik 3- 4 delikten yapıldığı için ciltte estetik açıdan rahatsız eden iz kalmıyor.
Hastanede yatış süresi kısalıyor: Küçük ameliyat kesisi ve daha az kan kaybı sayesinde hastalar en komplike ameliyatlarda bile 1-2 hafta içinde taburcu olabiliyor.
İşe ve sosyal yasama hızla dönülmesini sağlıyor: Ameliyat alanlarında minimal hasar oluşuyor. Bu sayede hastanın ayağa kalkma ve normal fiziksel aktivitelerine kavuşması çok daha kolay ve hızlı oluyor.
Kanama oranı azalıyor: Üç boyutlu, yüksek çözünürlüklü ve operasyon alanını büyütebilen kameralar sayesinde kanama alanları net olarak görülebiliyor. Bu sayede kan kaybı çok az oluyor, hatta hastaya kan nakli yapmaya gerek kalmayabiliyor.
Göğüs kemiği sorunu oluşmuyor: Göğüs kemiğinin kesilmesine gerek olmadığıiçin göğüs kemiğinin oynaması ya da enfeksiyon kapması gibi sorunlarla karşılaşılmıyor.
[*]Acıbadem’de robotik kalp cerrahisi ile İlk’ler:
Oldukça teknik ve altyapı gereksinimi olan robotik cerrahi, Amerika dahil olmak üzere dünyada sayılı merkezler tarafından kullanılıyor. Ülkemizde de Acıbadem Maslak Hastanesi, robotik kalp cerrahisinde öncü merkezlerden biri oldu. Robotik cerrahi ile yapılan operasyonlarla dünyada ve ülkemizde ilk’lere imza atılıyor:
[*]Dünyada ilk olarak kalbin sol ventrikülü (karıncık) içerisindeki anevrizma (balonlaşma), [*]Dünyada ilk mitral ve triküspid kapak (çift kapak) değişimi, [*]Türkiye’de ilk kompleks mitral kapak tamiri, [*]Yine ilk mitral kapak değişimleri de ”da Vinci” robotu ile Acıbadem Maslak
hastanesi’nde yapıldı.
Robotik mitral kapak tamiri
- Robotik cerrahi sonrası görünüm