iltasyazilim
FD Üye
Rodosun fethi hakkında veri
Rodos engelini ortadan kaldırmadan, Suriye ve Mısırı barıştırma içinde yöneticilik etmenin imkânsız olduğunu görebilen Kanuni Sultan Süleyman, Belgratı fethettikten sonra, Rodosa yönelmiştir
İkinci Vezir Mustafa Paşa seferin serdarlığına (Başkomutanlığına) devir edilmiş, 300 harp ve 400 taşıma gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idaresi ise, Kaptan Paşa Kurdoğlu Muslihiddine verilmiştir Donanma 4 Haziran 1522de İstanbuldan harekete geçmiş, 24 Haziranda Rodosa gelmiştir Kanunî Sultan Süleyman ise, 16 Haziranda kapıkulu ve eyalet askerleriyle birlikte, İstanbuldan harekete geçmiştir
ilk olarak Avrupadan gelebilecek yardımlara karşısında, Rodos Limanının gereken yerlerine savunma gemileri konulmuş ve Öküzburnu mevkiinden karaya asker çıkarılmıştır Rodos şehrinin etrafına metrisler kazılmış ve büyük muhasara topları yerleştirilmiştir
28 Temmuzda Rodosa meydana çıkan Kanunî Sultan Süleymanın, teslim teklifine şövalyeler göre negatif cevap verilince, Osmanlı Ordusu ağustos ayının birincil günü saldırıya geçmiştir Fethe kadar Rodos burçları, karşılıklı açılan lağımlar sonucu dehşet boğuşmalara sahne olmuş, kuvvetli Osmanlı toplarının kalede yaptığı büyük tahrip kısa zamanda düşman göre kapatılmıştır Osmanlı Ordusunun 10 Aralığa değin ısrarla aralıksız saldırılarıyla kale adamakıllı yıpratılmış ve 18 Aralıkta yapılan genel hamle sonucu şövalyeler geri tepmek zorunda bırakılmıştır
Nihayet Rodos Kalesi ve şehri Osmanlı Ordu ve donanması tarafından 4 ay 23 gün süren bir kuşatmadan sonra 20 Aralık 1522de fethedilmiştir Bu Nedenle Rodosta 213 yıldır sürekli şövalyeler devri sona ermiş, Rodos Kalesiyle beraber On İki Adanın tamamı ve şövalyelere ait olan Bodrum Kalesi de Osmanlı Devletine bırakılmıştır Teslim şartları arasında; şövalyelerin eşya ve top dışındaki silahlarını alıp, on gün içinde Rodostan ayrılmaları; şehirdeki istihkâmların 4000 yeniçeri göre emniyete alınması ve şövalyeler Adayı terk edene kadar belli başlı kuvvetlerin şehrin iki kilometre mesafesinde bekletilmesi yer almıştır
Fetihten sonra Kanunî Sultan Süleymanın emriyle, Rodosa derhâl Türk nüfusu yerleştirilmeye başlanmış ve Ada bir bayrak beyliği hâline getirilerek Cezâyiri Bahri Sefîd (Akdeniz Adaları) eyaletine bağlanmıştır
Rodosun Sen Jan Şövalyelerinin elinden alınmasıyla birlikte Doğu Akdenizin güvenliği sağlanmış ve Osmanlı Devleti Doğu Akdenizin en önemli gücü hâline gelmiştir Rodosun stratejik konumu Osmanlı deniz hâkimiyeti anlayışında yeni stratejilerin uygulanmasına da zemin hazırlamıştır Bu fetih, Türk topçusunun üstünlüğünü göstermiş, alınması âdeta imkânsız olarak görülen ve Haçlı ordularının Doğu Akdenizdeki en manâlı kalesi olan Adanın zaptı Avrupada büyük hayret ve hayal kırıklığı yaratmıştır *
Rodos engelini ortadan kaldırmadan, Suriye ve Mısırı barıştırma içinde yöneticilik etmenin imkânsız olduğunu görebilen Kanuni Sultan Süleyman, Belgratı fethettikten sonra, Rodosa yönelmiştir
İkinci Vezir Mustafa Paşa seferin serdarlığına (Başkomutanlığına) devir edilmiş, 300 harp ve 400 taşıma gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idaresi ise, Kaptan Paşa Kurdoğlu Muslihiddine verilmiştir Donanma 4 Haziran 1522de İstanbuldan harekete geçmiş, 24 Haziranda Rodosa gelmiştir Kanunî Sultan Süleyman ise, 16 Haziranda kapıkulu ve eyalet askerleriyle birlikte, İstanbuldan harekete geçmiştir
ilk olarak Avrupadan gelebilecek yardımlara karşısında, Rodos Limanının gereken yerlerine savunma gemileri konulmuş ve Öküzburnu mevkiinden karaya asker çıkarılmıştır Rodos şehrinin etrafına metrisler kazılmış ve büyük muhasara topları yerleştirilmiştir
28 Temmuzda Rodosa meydana çıkan Kanunî Sultan Süleymanın, teslim teklifine şövalyeler göre negatif cevap verilince, Osmanlı Ordusu ağustos ayının birincil günü saldırıya geçmiştir Fethe kadar Rodos burçları, karşılıklı açılan lağımlar sonucu dehşet boğuşmalara sahne olmuş, kuvvetli Osmanlı toplarının kalede yaptığı büyük tahrip kısa zamanda düşman göre kapatılmıştır Osmanlı Ordusunun 10 Aralığa değin ısrarla aralıksız saldırılarıyla kale adamakıllı yıpratılmış ve 18 Aralıkta yapılan genel hamle sonucu şövalyeler geri tepmek zorunda bırakılmıştır
Nihayet Rodos Kalesi ve şehri Osmanlı Ordu ve donanması tarafından 4 ay 23 gün süren bir kuşatmadan sonra 20 Aralık 1522de fethedilmiştir Bu Nedenle Rodosta 213 yıldır sürekli şövalyeler devri sona ermiş, Rodos Kalesiyle beraber On İki Adanın tamamı ve şövalyelere ait olan Bodrum Kalesi de Osmanlı Devletine bırakılmıştır Teslim şartları arasında; şövalyelerin eşya ve top dışındaki silahlarını alıp, on gün içinde Rodostan ayrılmaları; şehirdeki istihkâmların 4000 yeniçeri göre emniyete alınması ve şövalyeler Adayı terk edene kadar belli başlı kuvvetlerin şehrin iki kilometre mesafesinde bekletilmesi yer almıştır
Fetihten sonra Kanunî Sultan Süleymanın emriyle, Rodosa derhâl Türk nüfusu yerleştirilmeye başlanmış ve Ada bir bayrak beyliği hâline getirilerek Cezâyiri Bahri Sefîd (Akdeniz Adaları) eyaletine bağlanmıştır
Rodosun Sen Jan Şövalyelerinin elinden alınmasıyla birlikte Doğu Akdenizin güvenliği sağlanmış ve Osmanlı Devleti Doğu Akdenizin en önemli gücü hâline gelmiştir Rodosun stratejik konumu Osmanlı deniz hâkimiyeti anlayışında yeni stratejilerin uygulanmasına da zemin hazırlamıştır Bu fetih, Türk topçusunun üstünlüğünü göstermiş, alınması âdeta imkânsız olarak görülen ve Haçlı ordularının Doğu Akdenizdeki en manâlı kalesi olan Adanın zaptı Avrupada büyük hayret ve hayal kırıklığı yaratmıştır *