Ronesans doneminde ingiliz tiyatrosunda
Osmanlı Turklerine ve Turk tarihini konu alan oyunlara karşı duyulan ilgi, Turklerin askeri gucu, Avrupa ve Hıristiyan dunyası icin oluşturdukları potansiyel tehdit ve korku yanında 15801615 yılları arasında, Osmanlılara esir duşen Avrupalı denizci ve tacirlerden yayılan bilgiler ve “tevaturlerden
de kaynaklanmaktadır Bu sayede oluşan bilgi akımı, belge ve tarihcelerle de birleşip, halkın Osmanlılar hakkında daha fazla bilgi edinmesine ve onlarla ilgili oyunlara ilgi gostermesine yol acmıştır
Osmanlılar, Ronesans Doneminde İngilizler icin buyuk tehlike oluşturmaktaydı İngiltere, I Elizabeth Doneminde (15581603),Osmanlılara esir duşen yurttaşlarını kurtarmak icin 400,000 Pound kefaret
odemişlerdir Ayrıca, 1625 yılında, Turklerin bir cok İngiliz gemisini ve esirini ele gecirmesi sonucunda, Turklerin iki yıl icinde “İngiliz Kral ’a gemilerini kumanda edecek denizci bırakmayacağı korkusunu da gundeme getirmişti (Matar, 1998: 7) Bu tarihi gerceklere karşın, ilginc olan, oyunlarda, Hıristiyan halkın ozlemine yanıt verecek şekilde Hıristiyanların askeri alanda daha ustunmuş gibi gosterilmesi, Hıristiyanlar yuceltilirken Muslumanların cezalandırılmasıdır Bu şekilde tarihi gerceklerle bağdaşmayan kurgulamalar sonucunda halkın oyunlara daha fazla ilgi gostermesini sağlamıştır
GK Hunter, yabancıların bir kulture olan etkisinin, etkileşim icin doğan fırsatlar ve edinilen bilgiyle doğru orantılı olduğunu belirtir (Hunter, 1978: 3) Bu varsayıma gore, İngilizlerin, Osmanlılara karşı onyargısı, 16yy ’a kadar ticari ve diplomatik ilişkisinin olmayışına bağlanabilir Fakat, daha sonra bu tur ilişkiler kurulduğunda da aynı yaklaşımın surdurulmesi, bunun bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir onyargı olmayıp, bilincli bir tercih olduğunu gostermektedir
Bu donemde yazılan tiyatro oyunlarının incelenmesinden Osmanlıların tiyatrodaki temsil bicimlerinin, somut gerceklerden cok, Hıristiyanlık ve Avrupa icin oluşturdukları tehlike derecesine gore değiştiği anlaşılmaktadır
Robert Schwobel, The Shadow of the Crescent adlı eserinde, konuya ilişkin olarak, 1453 ’de “Costantinopleun kaybedilmesi ve Turklerin Batıya saldırıp Hıristiyanlığı yok edeceği korkusunun, olumsuz Turk imajının oluşmasında en buyuk etken olduğunu ifade etmiştir (Schwobel, 1967: 10)
Constantinople ’un alınmasının bazı kayda gecirilme şekilleri de Schwobel ’in bu yargısını destekleyecek niteliktedir Aynı eserde Agarathos Manastırı ’ndaki bir rahibin İstanbul ’un fethedilmesi karşısında “Bu olay başımıza gelmiş, gecmiş en talihsiz olaydır dediği ve kentin Turklerin pencesinden kurtarılması icin Tanrıya dua ettiği belirtilmekte, Gurcu bir tarihcinin de, benzer bir şekilde, “Turklerin Constantinople ’u aldığı gun Ronesans Donemi Tiyatrosunda Osmanlı Turkleri 133
guneş karardı sozleriyle uzuntusunu aktardığı ifade edilmektedir (Schwobel, 1967: 10)
İngiltere ’de Turkler hakkında yazılmış bircok tarihce mevcutturBunların, en onemlilerinden biri, hic kuşkusuz, bir cok tiyatro oyununa kaynak olma ozelliğine sahip Richard Knolles ’un The Historie Of The Turkes (1603) adlı tarihcedir Eser, Osmanlı Turkleriyle ilgili yazılan ilk İngilizce tarihce olma ozelliğini taşımaktadır Ayrıca tarihcenin Latince yerine İngilizce yazılmış olması da, konunun sadece soyluları değil, aynı zamanda, halkı da ilgilendirecek olcude onem kazandığının bir gostergesi
olarak kabul edilmektedir Genelde oznel bir anlatımın hakim olduğu eserde Osmanlı İmparatorluğu nadir rastlanan ve herkesi hayrete duşurecek gucte bir imparatorluk olarak betimlenirken, Hıristiyanlardan surekli olarak “zavallılar “mağdurlar olarak soz edilmekte, Osmanlılar ise “karanlığın Prensleri ve “Dunyanın teroru gibi olumsuz ifadelerle vurgulanırken, Muhammed, “sahte bir peygamber İslam dini ise “batıl inanc olarak sergilenmektedir (Knolles, 1603)
Edward Said Orientalism (1978) adlı eserinde Doğu hakkında onyargısız bir goruş olmadığını ve Doğunun imajının, Batı ’nın onyargısı, etnolojisi ve literaturunun yarattığı bir olgu olduğunu ileri surmektedir (Said, 1978: 1) Said ’e gore “Oteki olarak temsil edilen Doğu ’dan karşıt bir
duşunce, kişilik ve bakış acısı oluşturulmak icin yararlanıldığı, yapılan kıyaslamada Batı ’nın ideal ozelliklerinin vurgulanmak istendiği işaret edilmektedir
Joseph Q Adams, The Turke (1613) adlı oyuna yazdığı onsozde İngiltere ’de Muslumanlarla ilgili yazılmış, ağırlıklı olarak tragedyaların oluşturduğu, 50 oyunun bir listesini sunar (Mason, 1913: xvixvii) Komedilerde Osmanlı Turklerine gonderme yapılmış olmakla birlikte, bunların sayıları hem az, hem de nitelemeler daha romantik ve egzotiktir Orneğin Ben Jonson ’un Volpone (1605) adlı komedisinde, Volpone, hizmetlisi Moscay ’a der ki: “… Muzik, dans, ziyafet, bana tum zevkleri
hazırla Turk Padişahı bile, arzularında Valpone ’den daha ihtiraslı olamaz (Jonson, 1967; 1976: Iv, 815)1 Burada, Turk Sultanlarının ne kadar muhteris ve sefaya duşkun oluşlarına gonderme yapılmaktadır
Ronesans oyunlarında “Turk kelimesi, genellikle herhangi bir curumu, olumsuz niteliği betimleyen veya imgeleyen “cliché bir sozcuk olarak kullanılmıştır Shakespeare ’in Hamlet (1604) oyununda, Hamlet, babasının katili olduğuna inandığı amcasının tepkisini olcmek icin, cinayet sahnesinin
bir benzerini sahnelediğinde, bundan oldukca rahatsız olan amcasının 1 Makale icinde yapılan alıntıların tumu tarafımdan cevrilmiştir Sıla Şenlen
oyunun sonunda sinirlenmesi uzerine, “İnsanın kaderi Turk olursa diyerek icinde bulunduğu talihsiz durumu ifade etmek ister (Shakespeare, 1987, IIIii, 285) Burada “Turk olursa (turn ’d turk) ile, bir Hıristiyanın Turklerin eline duşup Musluman olması kadar talihsiz bir durum anlatılmak istenmektedir John Ford ’un ‘Tis Pity She ’s A Whore (16251633) adlı oyununda ise Vasques, Putana ’ya, ona inanıp inanamayacağını sorduğunda, Putana ’nın yanıtı cok ilginctir: “Bana inanmalısın! Yoksa sen beni Turk veya Musevi mi sandın? (Ford, 1968: IV iii, 217220) Burada “Turk“yalancı anlamında kullanılmaktadır Thomas Dekker ’ın Part I Honest Whore (1604) adlı oyununda, aynı olumsuz yaklaşım sergilenmektedir
Oyunda, Hippolito, Ballafront ’a, “Eğer yine Turk olursan lanetlenirsin (Dekker, 1998, IVi, 59), burada da “Turk sozcuğu “hayat kadını ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır
Bir başka ornek de oyunlarda “Turklerle “şeytan ve şeytani oğeler arasında kurulan ilişkidir Machbeth oyununda da uc cadı, iksirlerine Musevi ciğeri, Tatar dudağı, doğduğunda boğularak oldurulmuş bir bebeğin parmağıyla beraber kesilmiş “Turk burnu ilave ederler (Shakespeare, 1987:
IV i, 2231) Cadılar tiyatral olsalar da, malzemelerin masumca secilmemiş olduğu, hepsinin Hıristiyan olmayan ve kutsanmamış şeytani oğelerden oluştuğu dikkati cekmektedir
Bunların dışında oyunlarda Turklere atfedilen kotu nitelikleri “barbarlar, “Avrupa ’nın cezalandırıcıları, “Tanrının kırbacı, “kafir, “gaddar, “medeniyetsiz gibi hıristiyanların kendileriyle ozdeşleştirmedikleri sıfatlarla oluştururken, ovulen ozellikler olarak, sayıları az olmakla birlikte, “sadakat, “kahramanlık, “hoşgoru, “başarılı ordu, “kaliteli yonetim ve “guc gibi ozellikler one cıkmaktadır Aslında bu olumlu gibi ifade edilen ozelliklerin bazıları da, Osmanlıların barbar, savaşcı gibi niteliklerini işaret eden gizli gondermelerdir Orneğin guclu yanlar belirtilirken, barbarlıklarına gonderme yapılmakta, olumlu ozelliklerinin ise Hıristiyanlığın Turkler uzerindeki etkilerinden kaynaklandığı ima edilmektedir
Ronesans Donemi İngiliz Tiyatrosunda Turk karakterler olarak Osmanlı Halifelerine, Padişahlara, Paşalara, şuh Turk kadınlarına, unlu korsanlara, kuşatma ve aşk hikayelerine yer verilmekle birlikte, one cıkarılan en populer Turk tipleri “Zalim Sultan ve “Makyavel tipi Hizmetkardır Genelde
Sultanların temsilleri tarihten kesitler icerirken, hizmetkar karakteri tarihten tamamen bağımsız olarak, istenildiği şekilde kurgulanmıştır Donemin İngiliz tiyatro yazarları, genel olarak 13601603 yılları
arasında hukum surmuş, Osmanlı Sultanlarını sahneye taşımışlardır Fakat, Ronesans Donemi Tiyatrosunda Osmanlı Turkleri
aralarında en cok tasvir edilen Turk sultanları hic kuşkusuz Yıldırım Bayazit, Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Suleyman ’dırYıldırım Bayazit ’le ilgili oyunların en unlusu Christopher Marlowe ’un
Tamburlaine the Great, Part I (1587) ’dir Oyunda “Beyazitın Ankara Savaşı ’nda Tanrının takdiriyle Timur ’a karşı yenilmesi ve bunun sonucunda karısı Zabina ’yla tutsak duşmesi ve intiharına kadar varan aşağılanma sureci işlenmektedir
Fatih Sultan Mehmet ’le ilgili oyunlar genelde “Mahomet ve Irene efsanesinin uzerine kurulur Bu hikayede, “Mohamet İstanbul ’da, Hıristiyan bir esir olan Irene ’ye aşık olup, devlet işlerini aksatır Fakat bunun uzerine ayaklanan Yenicerileri kontrol altına almak icin Irene ’yi kurban eder Bu
efsane George Peele ’in Turkish Mahomet and Hyrin the Fair Greek (1594), Lodowick Carlell ’in Osmond the Great Turk (1638) ve Gibert Swinhoe ’un Unhappy Fair Irene (1640 yazılıp;1658 ’de basılmıştır) oyunlarının temelini oluşturmuştur
Kanuni Sultan Suleyman ’la ilgili oyunlarda, ya Solymannidea Tragodia (1581) ve Fulke Greville ’ın Mustapha (1608) adlı oyunundaki gibi saray entrikaları ve oğlu Mustafa ’nın oldurulmesi veya Thomas Kyd ’ın Soliman and Perseda (15981599) ve William Davenant ’in The Siege of Rhodes
(1656) olduğu gibi Soliman ’ın, Rodos Adası kuşatması cercevesinde, kurmaca bir karakter olan Perseda ’ya olan aşk temasını işlemektedir
Bu tur oyunlarda, Muslumanlık ve Hıristiyanlık erdemleri, gelenekleri ve davranışları kıyaslanıp, Hıristiyanlık karakterlerinin ustunluğunun vurgulanması ve yuceltilmesi amaclanmaktadır Thomas Kyd ’ın Soliman and Perseda oyununda, Soliman, başta, uygar, adil ve kibardır, ama sevdiği
kadını elde etmek icin Perseda ’nın sevgilisi Erastus ’u oldurtmekten cekinmez Erastus ’un intikamını almak isteyen Perseda, erkek kılığına girip Turklere karşı savaşa katılır Perseda, savaşta Soliman ’a meydan okur ve erkek kılığında olduğundan istem dışı olarak Soliman tarafından oldurulur
Oyunda, Perseda ve Erastus oldukten sonra, Soliman ile danışmanı Bruson arasında şoyle bir konuşma gecmektedir:Soliman: Perseda, sadıktı değil mi?
Bruson : Cennetin uzerinde durduğu sutunlar kadar sarsılmaz
Soliman: İffetliydi de, değil mi?
Bruson : Pandora ve Diana ’ nın duşunceleri kadar
Soliman: O zaman, soyle bana (hainliği dışında) Erastus hakkındaki kanaatin nedir?
Bruson : Haktan yana konuşan, bilge, saygılı ve liberal Duşmanlara karşı bile, iyi kalpli ve kibar
(Kyd, 1955: V iv, 97104)
Bunun uzerine Soliman, Erastus ’u oldurtme fikrini veren danışmanı Bruson ’u oldurtur Kyd ’ın eserinde, katil Padişah ile Hıristiyan Şovalye ve Pereda ’nın yuksek nitelikleri karşılaştırılmaktadır
Bir başka ornek, William Davenant ’in The Siege of Rhodes oyununda yer almaktadır Soliman ’ın askerleri iki gemi ele gecirip, Alphonso ’nun eşi Ianthe ’yi Soliman ’nın huzuruna getirirler Soliman duvağını acmasını istediğinde Ianthe reddeder: “Bu perde sadece onun kocası Alphonso gozleri icin acılır (Clare, 2005: II 147) der Bu ifade Soliman ’ı, iyi bir Hıristiyan eş orneği olarak tanımladığı, Ianthe ’nin iffetine hayran bırakır ve Rodos ’a saldırmadan once cifti serbest bırakır Daha sonra, Ianthe, Alphonso ’ya, orada iki gece kaldığını ve Turkler hakkında duyduğu olumsuz şeylere rağmen, bunların hicbirinin gercekleşmediğini, hicbir zaman olme korkusu taşımadığını belirtirken, Kanuni icin duşuncesini “Sanki Medeni Fransa ’da bir kraldı (2005: III 173) şeklinde ifade eder Alphonso,
Soliman ’ ın bu kadar guzel bir esiri nasıl serbest bıraktığına şaşırır, ve bu davranışını once “Harikulade Turk merhametine bağlasa da, daha sonra sonucu karısının erdemiyle ilintilendirerek duşuncesini aşağıdaki gibi ifade etmekte gecikmeyecektir:
Alphonso: Senin Ianthe erdemin tartışılmaz
Oyle bir erdem ki
Soliman ’a hoş gorunup,
O barbar duşmanı bile dize getirdi,
(Clare, 2005: III 152155)
ve bu “Hıristiyan Turk beni şaşırttı der (Clare, 2005: III 183) Burada, “Medeni Turk yerine “Hıristiyan Turk diyerek, “Hıristiyan kelimesinin “medeniyet ile eş anlamlı kullanılması dikkat cekicidir Bu tip oyunlarda her ne kadar Turkler medeni, toleranslı, saygılı ve vicdanlı olarak
betimlenerek, bilinen basmakalıp tiplemenin dışına cıkarılsa da, bu niteliklerin onlara ozgu olmayıp, Hıristiyanların iyi ozelliklerinden etkilenmek suretiyle ortaya cıktığı onemle vurgulanmaktadır
Ayrıca Ronesans donemi tiyatro oyunlarında bazı tarihi olaylar tahrif edilerek, hayal gucuyle, seyircinin hoşuna gidecek şekilde kurgulanmakta, zaferin genellikle Hıristiyanlar tarafından kazanıldığı sahnelenmekteydi
Orneğin Rodos Adası Turkler tarafından 1522 yılında alınmıştı ve Siege of Rhodes ’un yazıldığı 1656 yılında, ada 134 yıldır Turklerin yonetimindeydi (15221912); fakat anılan oyunda, zaferin Hıristiyanlar tarafından kazanıldığı, Soliman ’ın kactığı anlatılmaktadır Ayrıca, Soliman ve Pers
eda ’da, kurgusal bir yaklaşımla, Perseda ’nın olmeden Soliman ’ı zehir surulmuş dudaklarıyla operek onu oldurduğu ve boylece Turklerin cezalandırıldığı anlatılmaktadır
Sultanlar dışındaki ikinci en sık rastlanan Turk tiplemesi, Makyavel tipi hizmetkardır Sultanların temsiliyle kıyaslandığında bu karakterler buyuk olcude hayal gucu ve onyargının urunudur Bu hizmetkarlar Musluman efendilerine karşı sadık ve durusttur Orneğin Osmond the Great Turke ’de
Osmond, sevdiği kadını, karşılıklı olarak birbirlerini sevmelerine karşın, Sultan ’a olan sadakati yuzunden reddeder Ancak Musluman efendilerine karşı cok sadık olan bu tipler, gayriMuslum efendilerine karşı ise duzenbaz Makyavelist karaktere donuşmektedirler Hizmetkarlar, Turklerin entrikacı,uc kağıtcı, hain, yalancı gibi populer varsayımları uzerine kurulmuştur John Mason ’un The Turke (1610) adlı tragedyası buna ornek teşkil etmektedir
Orneğin The Turke adlı oyunda, Turk hizmetkar Mulleasses, Peygamber Mohammed ’e kendisini durustluğe yonelmek zorunda bırakan duşuncelerden yakınmakta ve bu safca duşuncelerden kurtarmasını dilemektedir:
Evrenin karmaşasına yon veren,
…Sen, ey Mekke ’nin Tanrısı, Yuce Muhammed
…Beni ahlaklı olmaya davet etme
Davranışlarda, durustluğe işaret eden,
Aptal oğretilerden kurtar beni
(Mason, 1913: II i, 68870)
Mulleasses, muhteris, gaddar ve duzenbazdır Kral olmaya calışan Borgias ’ın yardımcısı olmakla birlikte, aynı zamanda, gizlice Floransa Duşesi Julia ’yla evlenip tahta gecmek icin aleyhine de calışmaktadır
Amaclarına ulaşmak icin Borgias ’ın karısına olu susu verir, daha sonra diriltip kendisine aşık olmasını ve, daha sonra onu kıskandırarak kendi kızını oldurmesini sağlar Mulleasses ile Borgias arasındaki mucadele tarafların birbirlerini oldurmesine kadar devam edecektir
Ronesans doneminde, Turklerin sahip olduğu guc karşısında Hıristiyan ulkelerin fethedilme korkusu, dramatik bir potansiyel oluşturmuştur Bu donemde, Osmanlı Turkleri konusunda yazılmış İngiliz oyunlarında, yazarlar, tarihi olayları temel almakla birlikte, onyargılarını ve hayal dunyalarını birleştirerek Batıyı ve Hıristiyanlığı yuceltmeye yonelik kompozisyonlar yaratmışlardır Oyunların icerikleri değişse de genelde aynı motif işlenmiş, bir Turk, fark gozetmeden, mağdur, zavallı Hıristiyanların soyunu tuketen ve kutsal mekanları yerle bir eden kafir, barbar, zalim, eli
kanlı bir basmakalıp tip olarak İngiliz tiyatral kulturunun belirgin bir parcası olmuştur
Osmanlı Turklerine ve Turk tarihini konu alan oyunlara karşı duyulan ilgi, Turklerin askeri gucu, Avrupa ve Hıristiyan dunyası icin oluşturdukları potansiyel tehdit ve korku yanında 15801615 yılları arasında, Osmanlılara esir duşen Avrupalı denizci ve tacirlerden yayılan bilgiler ve “tevaturlerden
de kaynaklanmaktadır Bu sayede oluşan bilgi akımı, belge ve tarihcelerle de birleşip, halkın Osmanlılar hakkında daha fazla bilgi edinmesine ve onlarla ilgili oyunlara ilgi gostermesine yol acmıştır
Osmanlılar, Ronesans Doneminde İngilizler icin buyuk tehlike oluşturmaktaydı İngiltere, I Elizabeth Doneminde (15581603),Osmanlılara esir duşen yurttaşlarını kurtarmak icin 400,000 Pound kefaret
odemişlerdir Ayrıca, 1625 yılında, Turklerin bir cok İngiliz gemisini ve esirini ele gecirmesi sonucunda, Turklerin iki yıl icinde “İngiliz Kral ’a gemilerini kumanda edecek denizci bırakmayacağı korkusunu da gundeme getirmişti (Matar, 1998: 7) Bu tarihi gerceklere karşın, ilginc olan, oyunlarda, Hıristiyan halkın ozlemine yanıt verecek şekilde Hıristiyanların askeri alanda daha ustunmuş gibi gosterilmesi, Hıristiyanlar yuceltilirken Muslumanların cezalandırılmasıdır Bu şekilde tarihi gerceklerle bağdaşmayan kurgulamalar sonucunda halkın oyunlara daha fazla ilgi gostermesini sağlamıştır
GK Hunter, yabancıların bir kulture olan etkisinin, etkileşim icin doğan fırsatlar ve edinilen bilgiyle doğru orantılı olduğunu belirtir (Hunter, 1978: 3) Bu varsayıma gore, İngilizlerin, Osmanlılara karşı onyargısı, 16yy ’a kadar ticari ve diplomatik ilişkisinin olmayışına bağlanabilir Fakat, daha sonra bu tur ilişkiler kurulduğunda da aynı yaklaşımın surdurulmesi, bunun bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir onyargı olmayıp, bilincli bir tercih olduğunu gostermektedir
Bu donemde yazılan tiyatro oyunlarının incelenmesinden Osmanlıların tiyatrodaki temsil bicimlerinin, somut gerceklerden cok, Hıristiyanlık ve Avrupa icin oluşturdukları tehlike derecesine gore değiştiği anlaşılmaktadır
Robert Schwobel, The Shadow of the Crescent adlı eserinde, konuya ilişkin olarak, 1453 ’de “Costantinopleun kaybedilmesi ve Turklerin Batıya saldırıp Hıristiyanlığı yok edeceği korkusunun, olumsuz Turk imajının oluşmasında en buyuk etken olduğunu ifade etmiştir (Schwobel, 1967: 10)
Constantinople ’un alınmasının bazı kayda gecirilme şekilleri de Schwobel ’in bu yargısını destekleyecek niteliktedir Aynı eserde Agarathos Manastırı ’ndaki bir rahibin İstanbul ’un fethedilmesi karşısında “Bu olay başımıza gelmiş, gecmiş en talihsiz olaydır dediği ve kentin Turklerin pencesinden kurtarılması icin Tanrıya dua ettiği belirtilmekte, Gurcu bir tarihcinin de, benzer bir şekilde, “Turklerin Constantinople ’u aldığı gun Ronesans Donemi Tiyatrosunda Osmanlı Turkleri 133
guneş karardı sozleriyle uzuntusunu aktardığı ifade edilmektedir (Schwobel, 1967: 10)
İngiltere ’de Turkler hakkında yazılmış bircok tarihce mevcutturBunların, en onemlilerinden biri, hic kuşkusuz, bir cok tiyatro oyununa kaynak olma ozelliğine sahip Richard Knolles ’un The Historie Of The Turkes (1603) adlı tarihcedir Eser, Osmanlı Turkleriyle ilgili yazılan ilk İngilizce tarihce olma ozelliğini taşımaktadır Ayrıca tarihcenin Latince yerine İngilizce yazılmış olması da, konunun sadece soyluları değil, aynı zamanda, halkı da ilgilendirecek olcude onem kazandığının bir gostergesi
olarak kabul edilmektedir Genelde oznel bir anlatımın hakim olduğu eserde Osmanlı İmparatorluğu nadir rastlanan ve herkesi hayrete duşurecek gucte bir imparatorluk olarak betimlenirken, Hıristiyanlardan surekli olarak “zavallılar “mağdurlar olarak soz edilmekte, Osmanlılar ise “karanlığın Prensleri ve “Dunyanın teroru gibi olumsuz ifadelerle vurgulanırken, Muhammed, “sahte bir peygamber İslam dini ise “batıl inanc olarak sergilenmektedir (Knolles, 1603)
Edward Said Orientalism (1978) adlı eserinde Doğu hakkında onyargısız bir goruş olmadığını ve Doğunun imajının, Batı ’nın onyargısı, etnolojisi ve literaturunun yarattığı bir olgu olduğunu ileri surmektedir (Said, 1978: 1) Said ’e gore “Oteki olarak temsil edilen Doğu ’dan karşıt bir
duşunce, kişilik ve bakış acısı oluşturulmak icin yararlanıldığı, yapılan kıyaslamada Batı ’nın ideal ozelliklerinin vurgulanmak istendiği işaret edilmektedir
Joseph Q Adams, The Turke (1613) adlı oyuna yazdığı onsozde İngiltere ’de Muslumanlarla ilgili yazılmış, ağırlıklı olarak tragedyaların oluşturduğu, 50 oyunun bir listesini sunar (Mason, 1913: xvixvii) Komedilerde Osmanlı Turklerine gonderme yapılmış olmakla birlikte, bunların sayıları hem az, hem de nitelemeler daha romantik ve egzotiktir Orneğin Ben Jonson ’un Volpone (1605) adlı komedisinde, Volpone, hizmetlisi Moscay ’a der ki: “… Muzik, dans, ziyafet, bana tum zevkleri
hazırla Turk Padişahı bile, arzularında Valpone ’den daha ihtiraslı olamaz (Jonson, 1967; 1976: Iv, 815)1 Burada, Turk Sultanlarının ne kadar muhteris ve sefaya duşkun oluşlarına gonderme yapılmaktadır
Ronesans oyunlarında “Turk kelimesi, genellikle herhangi bir curumu, olumsuz niteliği betimleyen veya imgeleyen “cliché bir sozcuk olarak kullanılmıştır Shakespeare ’in Hamlet (1604) oyununda, Hamlet, babasının katili olduğuna inandığı amcasının tepkisini olcmek icin, cinayet sahnesinin
bir benzerini sahnelediğinde, bundan oldukca rahatsız olan amcasının 1 Makale icinde yapılan alıntıların tumu tarafımdan cevrilmiştir Sıla Şenlen
oyunun sonunda sinirlenmesi uzerine, “İnsanın kaderi Turk olursa diyerek icinde bulunduğu talihsiz durumu ifade etmek ister (Shakespeare, 1987, IIIii, 285) Burada “Turk olursa (turn ’d turk) ile, bir Hıristiyanın Turklerin eline duşup Musluman olması kadar talihsiz bir durum anlatılmak istenmektedir John Ford ’un ‘Tis Pity She ’s A Whore (16251633) adlı oyununda ise Vasques, Putana ’ya, ona inanıp inanamayacağını sorduğunda, Putana ’nın yanıtı cok ilginctir: “Bana inanmalısın! Yoksa sen beni Turk veya Musevi mi sandın? (Ford, 1968: IV iii, 217220) Burada “Turk“yalancı anlamında kullanılmaktadır Thomas Dekker ’ın Part I Honest Whore (1604) adlı oyununda, aynı olumsuz yaklaşım sergilenmektedir
Oyunda, Hippolito, Ballafront ’a, “Eğer yine Turk olursan lanetlenirsin (Dekker, 1998, IVi, 59), burada da “Turk sozcuğu “hayat kadını ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır
Bir başka ornek de oyunlarda “Turklerle “şeytan ve şeytani oğeler arasında kurulan ilişkidir Machbeth oyununda da uc cadı, iksirlerine Musevi ciğeri, Tatar dudağı, doğduğunda boğularak oldurulmuş bir bebeğin parmağıyla beraber kesilmiş “Turk burnu ilave ederler (Shakespeare, 1987:
IV i, 2231) Cadılar tiyatral olsalar da, malzemelerin masumca secilmemiş olduğu, hepsinin Hıristiyan olmayan ve kutsanmamış şeytani oğelerden oluştuğu dikkati cekmektedir
Bunların dışında oyunlarda Turklere atfedilen kotu nitelikleri “barbarlar, “Avrupa ’nın cezalandırıcıları, “Tanrının kırbacı, “kafir, “gaddar, “medeniyetsiz gibi hıristiyanların kendileriyle ozdeşleştirmedikleri sıfatlarla oluştururken, ovulen ozellikler olarak, sayıları az olmakla birlikte, “sadakat, “kahramanlık, “hoşgoru, “başarılı ordu, “kaliteli yonetim ve “guc gibi ozellikler one cıkmaktadır Aslında bu olumlu gibi ifade edilen ozelliklerin bazıları da, Osmanlıların barbar, savaşcı gibi niteliklerini işaret eden gizli gondermelerdir Orneğin guclu yanlar belirtilirken, barbarlıklarına gonderme yapılmakta, olumlu ozelliklerinin ise Hıristiyanlığın Turkler uzerindeki etkilerinden kaynaklandığı ima edilmektedir
Ronesans Donemi İngiliz Tiyatrosunda Turk karakterler olarak Osmanlı Halifelerine, Padişahlara, Paşalara, şuh Turk kadınlarına, unlu korsanlara, kuşatma ve aşk hikayelerine yer verilmekle birlikte, one cıkarılan en populer Turk tipleri “Zalim Sultan ve “Makyavel tipi Hizmetkardır Genelde
Sultanların temsilleri tarihten kesitler icerirken, hizmetkar karakteri tarihten tamamen bağımsız olarak, istenildiği şekilde kurgulanmıştır Donemin İngiliz tiyatro yazarları, genel olarak 13601603 yılları
arasında hukum surmuş, Osmanlı Sultanlarını sahneye taşımışlardır Fakat, Ronesans Donemi Tiyatrosunda Osmanlı Turkleri
aralarında en cok tasvir edilen Turk sultanları hic kuşkusuz Yıldırım Bayazit, Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Suleyman ’dırYıldırım Bayazit ’le ilgili oyunların en unlusu Christopher Marlowe ’un
Tamburlaine the Great, Part I (1587) ’dir Oyunda “Beyazitın Ankara Savaşı ’nda Tanrının takdiriyle Timur ’a karşı yenilmesi ve bunun sonucunda karısı Zabina ’yla tutsak duşmesi ve intiharına kadar varan aşağılanma sureci işlenmektedir
Fatih Sultan Mehmet ’le ilgili oyunlar genelde “Mahomet ve Irene efsanesinin uzerine kurulur Bu hikayede, “Mohamet İstanbul ’da, Hıristiyan bir esir olan Irene ’ye aşık olup, devlet işlerini aksatır Fakat bunun uzerine ayaklanan Yenicerileri kontrol altına almak icin Irene ’yi kurban eder Bu
efsane George Peele ’in Turkish Mahomet and Hyrin the Fair Greek (1594), Lodowick Carlell ’in Osmond the Great Turk (1638) ve Gibert Swinhoe ’un Unhappy Fair Irene (1640 yazılıp;1658 ’de basılmıştır) oyunlarının temelini oluşturmuştur
Kanuni Sultan Suleyman ’la ilgili oyunlarda, ya Solymannidea Tragodia (1581) ve Fulke Greville ’ın Mustapha (1608) adlı oyunundaki gibi saray entrikaları ve oğlu Mustafa ’nın oldurulmesi veya Thomas Kyd ’ın Soliman and Perseda (15981599) ve William Davenant ’in The Siege of Rhodes
(1656) olduğu gibi Soliman ’ın, Rodos Adası kuşatması cercevesinde, kurmaca bir karakter olan Perseda ’ya olan aşk temasını işlemektedir
Bu tur oyunlarda, Muslumanlık ve Hıristiyanlık erdemleri, gelenekleri ve davranışları kıyaslanıp, Hıristiyanlık karakterlerinin ustunluğunun vurgulanması ve yuceltilmesi amaclanmaktadır Thomas Kyd ’ın Soliman and Perseda oyununda, Soliman, başta, uygar, adil ve kibardır, ama sevdiği
kadını elde etmek icin Perseda ’nın sevgilisi Erastus ’u oldurtmekten cekinmez Erastus ’un intikamını almak isteyen Perseda, erkek kılığına girip Turklere karşı savaşa katılır Perseda, savaşta Soliman ’a meydan okur ve erkek kılığında olduğundan istem dışı olarak Soliman tarafından oldurulur
Oyunda, Perseda ve Erastus oldukten sonra, Soliman ile danışmanı Bruson arasında şoyle bir konuşma gecmektedir:Soliman: Perseda, sadıktı değil mi?
Bruson : Cennetin uzerinde durduğu sutunlar kadar sarsılmaz
Soliman: İffetliydi de, değil mi?
Bruson : Pandora ve Diana ’ nın duşunceleri kadar
Soliman: O zaman, soyle bana (hainliği dışında) Erastus hakkındaki kanaatin nedir?
Bruson : Haktan yana konuşan, bilge, saygılı ve liberal Duşmanlara karşı bile, iyi kalpli ve kibar
(Kyd, 1955: V iv, 97104)
Bunun uzerine Soliman, Erastus ’u oldurtme fikrini veren danışmanı Bruson ’u oldurtur Kyd ’ın eserinde, katil Padişah ile Hıristiyan Şovalye ve Pereda ’nın yuksek nitelikleri karşılaştırılmaktadır
Bir başka ornek, William Davenant ’in The Siege of Rhodes oyununda yer almaktadır Soliman ’ın askerleri iki gemi ele gecirip, Alphonso ’nun eşi Ianthe ’yi Soliman ’nın huzuruna getirirler Soliman duvağını acmasını istediğinde Ianthe reddeder: “Bu perde sadece onun kocası Alphonso gozleri icin acılır (Clare, 2005: II 147) der Bu ifade Soliman ’ı, iyi bir Hıristiyan eş orneği olarak tanımladığı, Ianthe ’nin iffetine hayran bırakır ve Rodos ’a saldırmadan once cifti serbest bırakır Daha sonra, Ianthe, Alphonso ’ya, orada iki gece kaldığını ve Turkler hakkında duyduğu olumsuz şeylere rağmen, bunların hicbirinin gercekleşmediğini, hicbir zaman olme korkusu taşımadığını belirtirken, Kanuni icin duşuncesini “Sanki Medeni Fransa ’da bir kraldı (2005: III 173) şeklinde ifade eder Alphonso,
Soliman ’ ın bu kadar guzel bir esiri nasıl serbest bıraktığına şaşırır, ve bu davranışını once “Harikulade Turk merhametine bağlasa da, daha sonra sonucu karısının erdemiyle ilintilendirerek duşuncesini aşağıdaki gibi ifade etmekte gecikmeyecektir:
Alphonso: Senin Ianthe erdemin tartışılmaz
Oyle bir erdem ki
Soliman ’a hoş gorunup,
O barbar duşmanı bile dize getirdi,
(Clare, 2005: III 152155)
ve bu “Hıristiyan Turk beni şaşırttı der (Clare, 2005: III 183) Burada, “Medeni Turk yerine “Hıristiyan Turk diyerek, “Hıristiyan kelimesinin “medeniyet ile eş anlamlı kullanılması dikkat cekicidir Bu tip oyunlarda her ne kadar Turkler medeni, toleranslı, saygılı ve vicdanlı olarak
betimlenerek, bilinen basmakalıp tiplemenin dışına cıkarılsa da, bu niteliklerin onlara ozgu olmayıp, Hıristiyanların iyi ozelliklerinden etkilenmek suretiyle ortaya cıktığı onemle vurgulanmaktadır
Ayrıca Ronesans donemi tiyatro oyunlarında bazı tarihi olaylar tahrif edilerek, hayal gucuyle, seyircinin hoşuna gidecek şekilde kurgulanmakta, zaferin genellikle Hıristiyanlar tarafından kazanıldığı sahnelenmekteydi
Orneğin Rodos Adası Turkler tarafından 1522 yılında alınmıştı ve Siege of Rhodes ’un yazıldığı 1656 yılında, ada 134 yıldır Turklerin yonetimindeydi (15221912); fakat anılan oyunda, zaferin Hıristiyanlar tarafından kazanıldığı, Soliman ’ın kactığı anlatılmaktadır Ayrıca, Soliman ve Pers
eda ’da, kurgusal bir yaklaşımla, Perseda ’nın olmeden Soliman ’ı zehir surulmuş dudaklarıyla operek onu oldurduğu ve boylece Turklerin cezalandırıldığı anlatılmaktadır
Sultanlar dışındaki ikinci en sık rastlanan Turk tiplemesi, Makyavel tipi hizmetkardır Sultanların temsiliyle kıyaslandığında bu karakterler buyuk olcude hayal gucu ve onyargının urunudur Bu hizmetkarlar Musluman efendilerine karşı sadık ve durusttur Orneğin Osmond the Great Turke ’de
Osmond, sevdiği kadını, karşılıklı olarak birbirlerini sevmelerine karşın, Sultan ’a olan sadakati yuzunden reddeder Ancak Musluman efendilerine karşı cok sadık olan bu tipler, gayriMuslum efendilerine karşı ise duzenbaz Makyavelist karaktere donuşmektedirler Hizmetkarlar, Turklerin entrikacı,uc kağıtcı, hain, yalancı gibi populer varsayımları uzerine kurulmuştur John Mason ’un The Turke (1610) adlı tragedyası buna ornek teşkil etmektedir
Orneğin The Turke adlı oyunda, Turk hizmetkar Mulleasses, Peygamber Mohammed ’e kendisini durustluğe yonelmek zorunda bırakan duşuncelerden yakınmakta ve bu safca duşuncelerden kurtarmasını dilemektedir:
Evrenin karmaşasına yon veren,
…Sen, ey Mekke ’nin Tanrısı, Yuce Muhammed
…Beni ahlaklı olmaya davet etme
Davranışlarda, durustluğe işaret eden,
Aptal oğretilerden kurtar beni
(Mason, 1913: II i, 68870)
Mulleasses, muhteris, gaddar ve duzenbazdır Kral olmaya calışan Borgias ’ın yardımcısı olmakla birlikte, aynı zamanda, gizlice Floransa Duşesi Julia ’yla evlenip tahta gecmek icin aleyhine de calışmaktadır
Amaclarına ulaşmak icin Borgias ’ın karısına olu susu verir, daha sonra diriltip kendisine aşık olmasını ve, daha sonra onu kıskandırarak kendi kızını oldurmesini sağlar Mulleasses ile Borgias arasındaki mucadele tarafların birbirlerini oldurmesine kadar devam edecektir
Ronesans doneminde, Turklerin sahip olduğu guc karşısında Hıristiyan ulkelerin fethedilme korkusu, dramatik bir potansiyel oluşturmuştur Bu donemde, Osmanlı Turkleri konusunda yazılmış İngiliz oyunlarında, yazarlar, tarihi olayları temel almakla birlikte, onyargılarını ve hayal dunyalarını birleştirerek Batıyı ve Hıristiyanlığı yuceltmeye yonelik kompozisyonlar yaratmışlardır Oyunların icerikleri değişse de genelde aynı motif işlenmiş, bir Turk, fark gozetmeden, mağdur, zavallı Hıristiyanların soyunu tuketen ve kutsal mekanları yerle bir eden kafir, barbar, zalim, eli
kanlı bir basmakalıp tip olarak İngiliz tiyatral kulturunun belirgin bir parcası olmuştur