Rüyalardaki Sembolizm permalink Dünyanın çoğu uygun rüya sembollerine saygı gösterilir Bilgeler rüyaları tanrılar göre gönderilen imgeler biçiminde yorumlar, ve ahali bu yorumlara kadar davranır Ancak günümüzde Batıda rüyalar nispeten değersiz olarak nitelendirilmekte ve kişinin bilinçaltından gelen uyarılar genelde gözardı edilmektedir Psikolog Sigmund Freud rüya sembollerini araştırmış ve çoğunun dileklerle bağlantılı olduğu kanaatine varmıştı Freud'a kadar rüyalar içimizde en derinlerden gelen , çocukluğumuzda köklenen arzuları yansıtmakta ve başlıca cinsel ya da erotik tonlamalarla yüklüydüler Freud'un öğrencisi olan Carl Jung ise rüyaların sadece cinsel boyutun ötesinde ruhsal bir boyutu olduğunu düşünmüştür Jung, gündelik nesne ve insanların rüyalara nasıl acaip, başlıca can sıkıcı bir şekilde yansımış olmasını son derece garip bulmuş ve bunu anlamaya çalışmıştır Ona kadar, rüyalarımıza giren birçok imge, kişisel bilinçaltımızın ilk elden ürünü olup, içimizde gömülü olan anılar ve duyguların bir karmasıdır Mesela, rüyada görülen bir saç fırçası, çocukken annesi göre saçının taranmasını çağrıştırıyor, yani şefkatli anneyi sembolize ediyor olabilir Bir öteki kişi ise çocukken bir saç fırçası ile dövülmüş olabilir ve onun sembolize ettiği duygu fazla farklıdır Magritte'in meşhur tablosu Tedirgin Uyuyanda resmedilen insan bir dizi güncel ve görünüşe göre birbiriyle bağlantısız fakat bilinçaltında bağlantılı olan objeyi rüyasında görmektedir EVRENSEL RÜYA SEMBOLLERİ Birçok hastanın rüya sembollerini inceleyen Jung, bazı imgelerin evrensel olduğunu ve bunların ortak bilinçadını verdiği, atalarımızdan kalan deney ve anılar üzerine kurulu simgeler olduğu sonucuna vardı Koca bir canavar göre kovalanma, emniyet arzusu, karanlıklarda rahat tehlikeler gibi şeyler dünyanın boyunca çoğunlukla rüyalarda görülen imgeler olup evrensel niteliktedirler Jung milyonlarca insanın bilinçaltında olan bu evrensel imgelere arşitip birincil misaladını verdi Kadınsı prensibi temsil eden animabir kraliçe, prenses, tanrıça, sihirbaz biçiminde görülebilir Erkek prensibi temsilci animusise tanrı, kral, prens, efsuncu ya da iblis tiplemesi biçiminde olabilir Bu şekiller bizim kadınsı ve erkeği nasıl imgelediğimizi sembolize eder ve ya kendimizin, ya da annebabamızın veya bir sevdiğimizin bir yönünü temsil eder Diğer arşitipler arasında, bilhassa sakladığımız veya görmezden geldiğimiz özlem ve isteklerden nedeniyle hissedilen, suçluluk veya korkuyu simgeleyen “gölge sayılabilir