Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör, bugün kü köşe yazısında Pegasus Havayolları'yla ilgili önemli bir yazıyı kaleme aldı. İşte o yazı...
Nereden başlasam bilemiyorum...
Bir tarafta gencecik yaşta yitip giden canlar, diğer tarafta hastanelerde tedavi altına alınan yaralılar... Hem çok üzgünüm, hem de daha büyük bir felaket yaşamadığımıza seviniyorum.
Biliyorsunuz, önceki akşamüstü Pegasus Havayolları'na ait İzmir-İstanbul seferini yapan uçak normalden daha hızla piste inmeye çalışırken, tutunamayıp, savruldu.
Üç parçaya ayrılan uçak yandı. Hepimizin yüreği ağzına geldi.
Neden oldu, nasıl oldu?
Kafalar öyle karışık ki...
Pilotaj hatası mı, maliyethesabı mı, yönetimselzaaflar mı, yoksa pist problemimi?
Benim aklımın almadığı, kulenin ters rüzgâr uyarılarına rağmen, Pegasus pilotları hızla geldikleri piste uçağı neden indirmeye çalışıyor da pas geçmiyor?
***
Uzman bir arkadaşıma sordum.
Bir uçak pisti pas geçtiğindeekstra 500 kilogramyakıt harcıyormuş. Bununmaliyetinin 285 dolar olduğunusöylüyor. Koskoca AliSabancı böyle bir para içinpilotlara baskı yapmıyordurherhalde!
Peki bir soru daha...
Neden normalden daha hızlı bir şekilde piste yaklaşıyor?
Yoksa uçağın fren sisteminde de mi problem var?
Dün Pegasus'un GenelMüdürü Mehmet Nane çıkıpbazı açıklamalar yaptı. Ama busoruların hiçbirine yanıt verilmedi.
Herhalde kara kutuyla ortaya çıkacaktır.
Ama tek bir dileğim var. Bu meselenin üstü kapatılmasın!
Farkındayım, "ne demeye çalışıyorsun" diye aklınızdan geçiriyorsunuz.
Çok uzatmadan anlatayım.
Bu elim kazadan sonra Pegasus'un geçmişteki benzer hadiselerini araştırırken Gülsen Yalçın Yılmaz'ın sosyal medya hesabındaki paylaşımına rastladım. Eşinin Pegasus'ta çalıştığını ancak bakımsız uçaklar, pilotlara yapılan mobbinglerle ilgili rapor tuttuğu için işten atıldığını söylüyordu. İrtibata geçtim... Uçak teknikeri eşi Güngör Yılmaz'ın Pegasus'ta çalıştığı dönemde tespit ettiği uygulamalara ait iddiaları yenilir, yutulur cinsten değil! Bu şikâyet dilekçelerini, ekleriyle birlikte devletin ilgili kurumlarına göndermişler.
Hatta şöyle söyleyeyim, Pegasus'la ilgili 8 ayrı dosyadan bahsediliyor.
Öğrendiğim kadarıyla, bunlar şu anda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denetleme Hizmetler Müdürlüğü'nde müfettişlerin incelemesinde...
Neler mi var bu dosyaların içinde?
Mesela, hat bakım sorumlularıyla, teknik ekiplerin ve genel müdürlüğün yazışmaları...
Örneğin, bir tanesi 6.Eylül.2019 tarihinde Adana uçağıyla ilgili...
Adana'daki hat bakım sorumlusuyla genel müdürlük arasındaki e-mail trafiğini içeriyor. Uçağın pilot koltuklarının bağlanmış olduğu kızakların aşındığı, acil önlem alınması, kızakların değişmesi gerektiği belirtiliyor. Bunun deftere işlenmesi durumunda uçağın kurallar gereği uçamayacağı söyleniyor. İddiaya göre, teknik personeli İstanbul'da olan Pegasus şirketi, uçağı o halde getirttiriyor.
***
Bir başka iddia...
Trabzon'da 13.01.2018'depist başında manevra yaparkenkontrolden çıkanTC-CPF kodlu uçakla ilgili...
Dilekçede yazılanlara göre, genel müdürlükten bazı kişiler kaza yapan Trabzon uçağından parçalardan birini alıp, başka bir uçağa takıyorlar. Doğruysa vahim! Zira, normalde, kaza kırım elemanlarının dışında kimsenin böyle bir yetkisi yok.
Dahası da var...
4.10.2019 tarihindeSAV-Sivas seferini yapanTC-NCE adlı uçakla ilgili...
Uçağın iniş takımlarında bir sorun var. E-mail trafiğine yansıyanlar korkunç...
Sivas'taki havalimanında bunun fark edilerek teknik ekip talep edilmesi gerekirken, o meydanda anlaşmalı ekip olmadığı ve uçak pistte fazla bekleyip şirkete para kaybı yaratacağı için mobbingle arıza deftere işlenmiyor. İniş takımları arızası olan uçak o şekilde İstanbul'a geliyor.
Dedim ya, bu iddialarınbir kısmı bile doğruysa vayhalimize...
Sabah