iltasyazilim
FD Üye
Sabahattin Ali
Doğum 25 Şubat 1907Eğridere
Ölümü 2 Nisan 1948Kırklareli
Iş Şair, hoca, yazan, gazeteci
Sabahattin Ali, Türk öykücü, şair, hoca, yazan ve gazetecidir
YAŞAMSAL
EĞİTİM YAŞAMSAL
25 Şubat 1907'de Edirne ’nin Eğridere ilçesinde doğdu Babasının görev yerleri sık sık değişmesi sebebiyle ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit ’in çeşitli yerlerinde tamamladı1921 ’de Edremit ’te yaşadıkları dönemde bölge Yunan işgalinde olduğu için aile bu yıllarda baskı günler geçirdi İlkokulu bitirdikten daha sonra Balıkesir Öğretmen Okulu'nda 5 yıl parasız yatılı olarak öğrenimine devam etti1926 yılında İstanbul Hoca Okulu ’ndan mezun oldu
HAPİSHANEDE GEÇEN YILLAR VE ÇALIŞMA YAŞAMSAL
Yaklaşık bir yıl değin Yozgat ’ta öğretmenlik yaptı Ulusal Eğitim Bakanlığı ’nın yaptığı bir sınavı kazanarak Almanya ’ya gitti ve iki yıl kadar orada okudu Yurda döndükten daha sonra Orhaneli ’nde ilkokul öğretmenliği yaptı sonra Kültürlü ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı 1932 yılında Konya ’da katıldığı bir arkadaş toplantısında Atatürk ’ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklandı ve bir yıla yakın Sinop ve Konya cezaevinde yattı Cezaevinden çıktıktan sonra Ulusal Eğitim Bakanlığı ’na başvurarak yeniden devir beyanında bulundu Dönemim Ulusal Eğitim Bakanı Hikmet Bayur ’un ''eski düşüncesinden vazgeçtiğini ispat etmesini'' istemesi üstüne 15 Ocak 1934 yılında varlık dergisinde Atatürk ’ü öven 'Benim Aşkım' şiirini yayımladı daha sonra bakanlık neşriyat müdürlüğüne dargın ve Ankara 2 Ortaokulu ’nda öğretmenlik yapmıştır1935 yılının Mayıs ayında Aliye Bayan ile evlenip 1936 yılında askere gitmiştir1937 yılında kızı Filiz Hanım dünyaya gelmiştir Askerliğini yerine geçen kimse subay olarak Eskişehir ’de tamamlar1938 ’de Musiki Muallim Mektebi ’nde Türkçe öğretmenliği yaptı1940 yılında yeniden askere gidip görevini tamamladı 19411945 yılları aralarında Ankara Devlet Konservatuarı ’nda Almanca öğretmenliği yaptı ''İçimizdeki Şeytan'' romanı ile milliyetçi kesimler tarafından büyük tepkiler aldı Hüseyin Nihal Atsız ’ın hakkında yazdığı yazıya karşılık dava açtı ve bu dava esnasında fazla can sıkıntısı çekti1944 yılında davayı kazandı ama buna karşın tepkilerden kurtulamadı Bu duruşmalar esnasında görevden alındı1945 yılında İstanbul ’a giderek burada gazetecilik yapmaya başladı ama bu işi de uzun sürmedi Fıkra yazdığı gazeteler tan olayları esnasında tahrip edildi ve işsiz kaldı19461947 yılları arası Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz ’la birlikte siyasi espri dergilerini çıkardı; Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa bunlardan bazılarıdır Ama bu gazetelerde tek parti iktidarının baskıları sonucu kapatıldı Yazılar ve yazarlar hakkında soruşturmalar açıldı Dergideki yazılar yüzünden üç ay hapis yattı Karşılaştığı zorluklardan ve baskılardan en ince ayrıntısına kadar bunaldı ve Ali Baba dergisinde 'Ne zor şeymiş' adlı bir yazı yayımladı İçinde bulunduğu durumu şu şekilde anlatmaktadır: 'Çalmadan çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu dek şiddet bu değin mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi' Bir diğer dava sebebiyle 1948'de Paşakapısı Cezaevi'nde üç ay yattı Cezaevinden çıktıktan sonradan zorlama günler geçirdi İşsiz kaldı, yazacak yer bulamadı Baskılardan uzaklaşmak için yurtdışına çıkmaya karar verdi fakat kendisine pasaport verilmedi Ve bunun üzerine para karşılığı Bulgaristan ’a kaçtı Anlaştığı kaçakçı Ali Ertekin adlı kişi kadar başına aldığı sopa darbeleri sonucunda öldü Cesedin 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şüpheli bir şekilde bulunması sonucu 28 Aralık 1948 tarihinde tutuklanan Ertekin Kırklareli ağır cinayet mahkemesinde yargılandı Yaptırımı 24 sene olan adam öldürme suçundan 15 ekim 1950 yılında ''ulusal hisleri tahrik'' gerekçesi ile cezası 4 yıla indirildi Sabahattin Ali ’yi öldürdüğünü kabul eden ve milli emniyet mensubu olduğu bahis edilen Ertekin çıkarılan aftan yaralanarak bir kaç hafta sonradan serbest kalmıştır
YAZINSAL HAYATI
Sabahattin Ali yazı yaşamına şiirle başlamış ve hece vezni ile yazdığı bu şiirlerini çağlayan dergisinde yayımlamıştır19261928 yılları arası Mal Varlığıi Fünun, Güneş, Yaşam, Meşale gibi dergilerde yazdı Bunların yanı sıra öyküde yazmaya başladı Ilk hikâyesi olan ''bir orman hikâyesi'' resimli Ay dergisinde yayımlandı Af yasasından yararlanarak hapisten çıktıktan daha sonra ''Kanal, Kırlangıçlar, Arap Hayri, Pazarcı, Kağnı'' gibi öyküleri ile dikkat çekti Anadolu insanına yaklaşımı ile edebiyata yeni bir ebat kazandırdı1937 ’de yayınlanan Kuyucaklı Yusuf romanı ile realist Türk romanının en benzersiz örneklerinden birisini edebiyatımıza kazandırdı Insanlar şiirinden esinlenerek yazılan şiirlerini içeren ''Dağlar ve Rüzgâr'' adlı kitabı büyük ilgi uyandırdı Oysa bu kitabından daha sonra şiirle ilgilenmedi Yazın yaşamına roman ve hikâye ile devam etti ''Leylim Ley'' ve ''Aldırma Gönül'' adlı irk dilinden yaralanarak yazdığı şiirler cümbür cemaat kadar bilinir Sabahattin Ali esirler adlı üç perdelik bir oyun da yazdı *
Doğum 25 Şubat 1907Eğridere
Ölümü 2 Nisan 1948Kırklareli
Iş Şair, hoca, yazan, gazeteci
Sabahattin Ali, Türk öykücü, şair, hoca, yazan ve gazetecidir
YAŞAMSAL
EĞİTİM YAŞAMSAL
25 Şubat 1907'de Edirne ’nin Eğridere ilçesinde doğdu Babasının görev yerleri sık sık değişmesi sebebiyle ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit ’in çeşitli yerlerinde tamamladı1921 ’de Edremit ’te yaşadıkları dönemde bölge Yunan işgalinde olduğu için aile bu yıllarda baskı günler geçirdi İlkokulu bitirdikten daha sonra Balıkesir Öğretmen Okulu'nda 5 yıl parasız yatılı olarak öğrenimine devam etti1926 yılında İstanbul Hoca Okulu ’ndan mezun oldu
HAPİSHANEDE GEÇEN YILLAR VE ÇALIŞMA YAŞAMSAL
Yaklaşık bir yıl değin Yozgat ’ta öğretmenlik yaptı Ulusal Eğitim Bakanlığı ’nın yaptığı bir sınavı kazanarak Almanya ’ya gitti ve iki yıl kadar orada okudu Yurda döndükten daha sonra Orhaneli ’nde ilkokul öğretmenliği yaptı sonra Kültürlü ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı 1932 yılında Konya ’da katıldığı bir arkadaş toplantısında Atatürk ’ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklandı ve bir yıla yakın Sinop ve Konya cezaevinde yattı Cezaevinden çıktıktan sonra Ulusal Eğitim Bakanlığı ’na başvurarak yeniden devir beyanında bulundu Dönemim Ulusal Eğitim Bakanı Hikmet Bayur ’un ''eski düşüncesinden vazgeçtiğini ispat etmesini'' istemesi üstüne 15 Ocak 1934 yılında varlık dergisinde Atatürk ’ü öven 'Benim Aşkım' şiirini yayımladı daha sonra bakanlık neşriyat müdürlüğüne dargın ve Ankara 2 Ortaokulu ’nda öğretmenlik yapmıştır1935 yılının Mayıs ayında Aliye Bayan ile evlenip 1936 yılında askere gitmiştir1937 yılında kızı Filiz Hanım dünyaya gelmiştir Askerliğini yerine geçen kimse subay olarak Eskişehir ’de tamamlar1938 ’de Musiki Muallim Mektebi ’nde Türkçe öğretmenliği yaptı1940 yılında yeniden askere gidip görevini tamamladı 19411945 yılları aralarında Ankara Devlet Konservatuarı ’nda Almanca öğretmenliği yaptı ''İçimizdeki Şeytan'' romanı ile milliyetçi kesimler tarafından büyük tepkiler aldı Hüseyin Nihal Atsız ’ın hakkında yazdığı yazıya karşılık dava açtı ve bu dava esnasında fazla can sıkıntısı çekti1944 yılında davayı kazandı ama buna karşın tepkilerden kurtulamadı Bu duruşmalar esnasında görevden alındı1945 yılında İstanbul ’a giderek burada gazetecilik yapmaya başladı ama bu işi de uzun sürmedi Fıkra yazdığı gazeteler tan olayları esnasında tahrip edildi ve işsiz kaldı19461947 yılları arası Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz ’la birlikte siyasi espri dergilerini çıkardı; Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa bunlardan bazılarıdır Ama bu gazetelerde tek parti iktidarının baskıları sonucu kapatıldı Yazılar ve yazarlar hakkında soruşturmalar açıldı Dergideki yazılar yüzünden üç ay hapis yattı Karşılaştığı zorluklardan ve baskılardan en ince ayrıntısına kadar bunaldı ve Ali Baba dergisinde 'Ne zor şeymiş' adlı bir yazı yayımladı İçinde bulunduğu durumu şu şekilde anlatmaktadır: 'Çalmadan çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu dek şiddet bu değin mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi' Bir diğer dava sebebiyle 1948'de Paşakapısı Cezaevi'nde üç ay yattı Cezaevinden çıktıktan sonradan zorlama günler geçirdi İşsiz kaldı, yazacak yer bulamadı Baskılardan uzaklaşmak için yurtdışına çıkmaya karar verdi fakat kendisine pasaport verilmedi Ve bunun üzerine para karşılığı Bulgaristan ’a kaçtı Anlaştığı kaçakçı Ali Ertekin adlı kişi kadar başına aldığı sopa darbeleri sonucunda öldü Cesedin 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şüpheli bir şekilde bulunması sonucu 28 Aralık 1948 tarihinde tutuklanan Ertekin Kırklareli ağır cinayet mahkemesinde yargılandı Yaptırımı 24 sene olan adam öldürme suçundan 15 ekim 1950 yılında ''ulusal hisleri tahrik'' gerekçesi ile cezası 4 yıla indirildi Sabahattin Ali ’yi öldürdüğünü kabul eden ve milli emniyet mensubu olduğu bahis edilen Ertekin çıkarılan aftan yaralanarak bir kaç hafta sonradan serbest kalmıştır
YAZINSAL HAYATI
Sabahattin Ali yazı yaşamına şiirle başlamış ve hece vezni ile yazdığı bu şiirlerini çağlayan dergisinde yayımlamıştır19261928 yılları arası Mal Varlığıi Fünun, Güneş, Yaşam, Meşale gibi dergilerde yazdı Bunların yanı sıra öyküde yazmaya başladı Ilk hikâyesi olan ''bir orman hikâyesi'' resimli Ay dergisinde yayımlandı Af yasasından yararlanarak hapisten çıktıktan daha sonra ''Kanal, Kırlangıçlar, Arap Hayri, Pazarcı, Kağnı'' gibi öyküleri ile dikkat çekti Anadolu insanına yaklaşımı ile edebiyata yeni bir ebat kazandırdı1937 ’de yayınlanan Kuyucaklı Yusuf romanı ile realist Türk romanının en benzersiz örneklerinden birisini edebiyatımıza kazandırdı Insanlar şiirinden esinlenerek yazılan şiirlerini içeren ''Dağlar ve Rüzgâr'' adlı kitabı büyük ilgi uyandırdı Oysa bu kitabından daha sonra şiirle ilgilenmedi Yazın yaşamına roman ve hikâye ile devam etti ''Leylim Ley'' ve ''Aldırma Gönül'' adlı irk dilinden yaralanarak yazdığı şiirler cümbür cemaat kadar bilinir Sabahattin Ali esirler adlı üç perdelik bir oyun da yazdı *