sabır ile ilgili hadisler,
sabır hadisi,
Sabır konulu hadisler
Kabir Ziyareti
Efendimiz, kabristanlarda cahiliyyeye ait bazı adetlerin devam ettirildiğini gorunce, muminleri kabristanlara gitmekten men etti Fakat daha sonra bu yasağı kaldırdı ve: “Ben, sizi kabir ziyaretlerinden men etmiştim Bundan boyle kabirleri ziyaret edin! 2 buyurarak, kabir ziyaretini teşvik etmişlerdi Cunku insanları tUli emelden kurtaracak en muessir nasihat, kabirlerde saklıdır Zaten o muruvvet abidesi de, sık sık kabir ziyaretinde bulunur ve her hafta hic olmazsa bir kere Uhud şehidlerini ziyaret ederdi Kabir ziyaretlerinden birinde, bir kadının evladının kabri başında, feryad u figan edip ağladığını, ustunu başını yırtıp, uygunsuz sozler sarfetmekte olduğunu gordu gordu ve kadına yaklaşarak nasihat etmek istedi Kadın Efendimiz’i tanımıyordu “Git başımdan dedi, “Sen benim başıma gelenleri bilmiyorsun! Efendimiz de hicbir şey soylemeden kadının yanından ayrıldı Orada bulunanlar, kadına onun Allah ResUlu olduğunu soyleyince, kadın daha muthiş bir sarsıntı ile sarsıldı Cunku bilmeden Allah ResUlu’ne karşı saygısızlık etmişti Koşarak Efendimiz’in hanesine geldi Kapıyı vurmadan iceriye girdi, Efendimiz’den ozur diledi Allah ResUlu de ona, cevabı hakim olarak şunu soyledi: “Sabır, musibetin ilk şokunu yediğin zamandır 3
Allah ResUlu, şu dort kelimelik ifadesiyle, ciltlerle ancak anlatılabilecek bir meseleyi, mucizevi bir belagatla anlatmış oluyordu
Sabrın Ceşitleri
Musibete karşı sabır, gunahlara karşı direnmede sabır ve ibadet uzere ısrarda sabır
Her gun beş vakit namaz, senede en az bir ay oruc, muayyen miktarda zekat ve kulluğa muteallik diğer butun emirler, ancak sabırla yerine getirilebilir Bunlar, insan omrunu disipline eder ve otelere gore bir boya calar Boyle bir hayat, butunuyle nuranilik cizgisinde gecer; omur bereketlenir ve cenneti semere verir Onun icin insan, dişini sıkacak, ibadetler uzerine sabredecek, ve boylece hayatını ışıl ışıl nurlandıracaktır
Durum Değiştirmek
Sabretme, dişini sıkma, dayanma, metanet gosterme, sarsılmama, irkilmeme, irade felcine uğramama, her gun zehirzemberek hadiseleri sineye cekme ve dayanma elbette kolay bir iş değildir Ancak, butun bunlar ilk musibet şoku anında yapılmalıdır Cunku, yer değiştirme, başka bir vaziyete intikal etme, psikolojik olarak her zaman insanın ruh haletinde değişiklik hasıl eder ve onu sarsan hadiseleri unutturur
Diyelim ki, başımıza bir musibet geldi İlk bakışta, bu musibete dayanabilmemiz mumkun değil gibi Hemen bu şoku atlatmanın caresine bakmalıyız Bu da ya bulunduğumuz durumu değiştirerek ki, ayakta isek oturarak, oturuyorsak yatarak veya yapmakta olduğumuz işin keyfiyetini değiştirerek; mesela, abdest alarak, namaz kılarak veya en azından konuştuğumuz mevzudan uzaklaşarak veyahut da bulunduğumuz mekandan ayrılarak, başka bir atmosfere sığınmakla olur Bazen de bir nebze uyumak, şoku atlatmamıza yetebilir Hangi şekilde olursa olsun, hal, durum veya mekanda yapılan bu değişiklikler, şokun tesirini kırar ve tahammul edilemez gibi gorunen musibeti az dahi olsa hafifletir
Sabır, ibadetlere devam etme hususunda da cok luzumludur İlk anda, yeni namaza başlayan bir insan icin, bu ibadet cok ağır gelebilir; fakat biraz sabreder de ruhu namazla butunleşirse, artık bir vakit namazı kılamama, o insan icin dunyanın en buyuk ızdırabı haline gelir Oruc, zekat, hac gibi ibadetler icin de aynı şeyleri soylemek mumkundur
Duşunun ki, hac gibi meşakkatli bir ibadeti, bir kere ifa edenler, her sene gitmek icin adeta kendilerini yerler Hatta bazen konulan tahdid, onları cılgına cevirir Bu denli ibadet sevgisi bir bakıma onun ilk ağırlık şokunu atlatması demektir Bu hemen butun ibadetlerde de boyledir
İnsan, harama karşı da aynı sabırla mukabele etmelidir Gunah ilk tosladığında gosterilecek mukavemet, ondan gelecek kotu şerareleri kırar, insan da o şoku boylece atlatmış olur Onun icindir ki Efendimiz, Hz Ali’ye “İlk bakış lehine gerisi aleyhine4 buyurmaktadır Yani, insanın gozu gunaha kayabilir Ama o, hemen gozunu kapar, yuzunu cevirirse, bu onun icin gunah olarak yazılmaz Hatta harama bakmadığı icin kendisine sevap bile yazılabilir Fakat ikinci ve daha sonraki bakışlar, zehirli birer ok gibi insanın kalbine ve ruhuna saplanır, insanın hayalinde bulantılar meydana getirir iradesi manevi gerilimini kaybeder Zira her harama bakış, bir yonuyle harama girme yollarını kolaylaştıran birer davetiye hukmundedir Dolayısıyla da her bakış, bir başka bakışı davet eder artık o insan, harama yelken acar ve donuşu cok zor bir yolculuğa acılır İşte bu duruma gelmeden, haramın ilk tosladığı anda, sabredip haramdan yuz cevirme, harama karşı gozlerini yumma, Allah ResUlu’nun bize tavsiye ettiği altın oğutlerdendir
Epiktetos’un bir sozu vardır: “Fena hulyalar, seni hayallerinde yakalayınca, ilk fırsatta hemen uzaklaşmaya calış Sonra goturulduğun yerden geriye donemezsin Onun bu ifadesi de ilham yukludur Eğer, Allah ResUlu’nden sonra yaşamış olsaydı, mutlaka ilhamını Allah ResUlu’nden aldığını soyleyebilirdik
İnsan, harama karşı boyle davrana davrana, bu onda bir huy, bir karakter haline gelir Zira, yaptığı egzersizlerle kalbinde hasıl olan imanın nuru, cehennemden bir kıvılcım durumunda olan gunahlara karşı adeta bir sutre olur Oyle ki artık harama bakmama, onun asıl ve fıtri davranışları arasına girer Aksi bir durum aklına gelse, hemen parmağını, gonul peteğindeki iman balına batırır ve bu sağlam mulahaza sayesinde tattığı aşkın tadıyla kendini bu manevi atmosferden uzaklaştıran her şeyden kacar Bu durumda olan bir insanın, iradi olarak gunaha girmesi pek duşunulemez
Her musibetin kendine gore bir şoku vardır O atlatıldığı zaman, musibet rahmete, elemler lezzete, dertler de zevke inkılab eder Boyle bir sinede artık ızdırap dinmiş, yerini de sonsuz bir neşeye terk etmiştir Ancak butun bunlar, ilk şok anının başarıyla atlatılmasına bağlıdır Bu kadar tafsilatlı, derin bir mevzuyu Allah ResUlu, sadece dort kelime ile ifade buyurmaktadır “Sabır, ilk toslama anında olandır
1 Buhari, Cenaiz, 32; Muslim, Cenaiz, 14,15
2 Muslim, Cenaiz, 106; İbn Mace, Cenaiz, 47
3 Buhari, Cenaiz, 32; Muslim, Cenaiz, 15
4 Ebu Davud, Nikah, 43; Tirmizi, Edeb, 28
sabır hadisi,
Sabır konulu hadisler
Kabir Ziyareti
Efendimiz, kabristanlarda cahiliyyeye ait bazı adetlerin devam ettirildiğini gorunce, muminleri kabristanlara gitmekten men etti Fakat daha sonra bu yasağı kaldırdı ve: “Ben, sizi kabir ziyaretlerinden men etmiştim Bundan boyle kabirleri ziyaret edin! 2 buyurarak, kabir ziyaretini teşvik etmişlerdi Cunku insanları tUli emelden kurtaracak en muessir nasihat, kabirlerde saklıdır Zaten o muruvvet abidesi de, sık sık kabir ziyaretinde bulunur ve her hafta hic olmazsa bir kere Uhud şehidlerini ziyaret ederdi Kabir ziyaretlerinden birinde, bir kadının evladının kabri başında, feryad u figan edip ağladığını, ustunu başını yırtıp, uygunsuz sozler sarfetmekte olduğunu gordu gordu ve kadına yaklaşarak nasihat etmek istedi Kadın Efendimiz’i tanımıyordu “Git başımdan dedi, “Sen benim başıma gelenleri bilmiyorsun! Efendimiz de hicbir şey soylemeden kadının yanından ayrıldı Orada bulunanlar, kadına onun Allah ResUlu olduğunu soyleyince, kadın daha muthiş bir sarsıntı ile sarsıldı Cunku bilmeden Allah ResUlu’ne karşı saygısızlık etmişti Koşarak Efendimiz’in hanesine geldi Kapıyı vurmadan iceriye girdi, Efendimiz’den ozur diledi Allah ResUlu de ona, cevabı hakim olarak şunu soyledi: “Sabır, musibetin ilk şokunu yediğin zamandır 3
Allah ResUlu, şu dort kelimelik ifadesiyle, ciltlerle ancak anlatılabilecek bir meseleyi, mucizevi bir belagatla anlatmış oluyordu
Sabrın Ceşitleri
Musibete karşı sabır, gunahlara karşı direnmede sabır ve ibadet uzere ısrarda sabır
Her gun beş vakit namaz, senede en az bir ay oruc, muayyen miktarda zekat ve kulluğa muteallik diğer butun emirler, ancak sabırla yerine getirilebilir Bunlar, insan omrunu disipline eder ve otelere gore bir boya calar Boyle bir hayat, butunuyle nuranilik cizgisinde gecer; omur bereketlenir ve cenneti semere verir Onun icin insan, dişini sıkacak, ibadetler uzerine sabredecek, ve boylece hayatını ışıl ışıl nurlandıracaktır
Durum Değiştirmek
Sabretme, dişini sıkma, dayanma, metanet gosterme, sarsılmama, irkilmeme, irade felcine uğramama, her gun zehirzemberek hadiseleri sineye cekme ve dayanma elbette kolay bir iş değildir Ancak, butun bunlar ilk musibet şoku anında yapılmalıdır Cunku, yer değiştirme, başka bir vaziyete intikal etme, psikolojik olarak her zaman insanın ruh haletinde değişiklik hasıl eder ve onu sarsan hadiseleri unutturur
Diyelim ki, başımıza bir musibet geldi İlk bakışta, bu musibete dayanabilmemiz mumkun değil gibi Hemen bu şoku atlatmanın caresine bakmalıyız Bu da ya bulunduğumuz durumu değiştirerek ki, ayakta isek oturarak, oturuyorsak yatarak veya yapmakta olduğumuz işin keyfiyetini değiştirerek; mesela, abdest alarak, namaz kılarak veya en azından konuştuğumuz mevzudan uzaklaşarak veyahut da bulunduğumuz mekandan ayrılarak, başka bir atmosfere sığınmakla olur Bazen de bir nebze uyumak, şoku atlatmamıza yetebilir Hangi şekilde olursa olsun, hal, durum veya mekanda yapılan bu değişiklikler, şokun tesirini kırar ve tahammul edilemez gibi gorunen musibeti az dahi olsa hafifletir
Sabır, ibadetlere devam etme hususunda da cok luzumludur İlk anda, yeni namaza başlayan bir insan icin, bu ibadet cok ağır gelebilir; fakat biraz sabreder de ruhu namazla butunleşirse, artık bir vakit namazı kılamama, o insan icin dunyanın en buyuk ızdırabı haline gelir Oruc, zekat, hac gibi ibadetler icin de aynı şeyleri soylemek mumkundur
Duşunun ki, hac gibi meşakkatli bir ibadeti, bir kere ifa edenler, her sene gitmek icin adeta kendilerini yerler Hatta bazen konulan tahdid, onları cılgına cevirir Bu denli ibadet sevgisi bir bakıma onun ilk ağırlık şokunu atlatması demektir Bu hemen butun ibadetlerde de boyledir
İnsan, harama karşı da aynı sabırla mukabele etmelidir Gunah ilk tosladığında gosterilecek mukavemet, ondan gelecek kotu şerareleri kırar, insan da o şoku boylece atlatmış olur Onun icindir ki Efendimiz, Hz Ali’ye “İlk bakış lehine gerisi aleyhine4 buyurmaktadır Yani, insanın gozu gunaha kayabilir Ama o, hemen gozunu kapar, yuzunu cevirirse, bu onun icin gunah olarak yazılmaz Hatta harama bakmadığı icin kendisine sevap bile yazılabilir Fakat ikinci ve daha sonraki bakışlar, zehirli birer ok gibi insanın kalbine ve ruhuna saplanır, insanın hayalinde bulantılar meydana getirir iradesi manevi gerilimini kaybeder Zira her harama bakış, bir yonuyle harama girme yollarını kolaylaştıran birer davetiye hukmundedir Dolayısıyla da her bakış, bir başka bakışı davet eder artık o insan, harama yelken acar ve donuşu cok zor bir yolculuğa acılır İşte bu duruma gelmeden, haramın ilk tosladığı anda, sabredip haramdan yuz cevirme, harama karşı gozlerini yumma, Allah ResUlu’nun bize tavsiye ettiği altın oğutlerdendir
Epiktetos’un bir sozu vardır: “Fena hulyalar, seni hayallerinde yakalayınca, ilk fırsatta hemen uzaklaşmaya calış Sonra goturulduğun yerden geriye donemezsin Onun bu ifadesi de ilham yukludur Eğer, Allah ResUlu’nden sonra yaşamış olsaydı, mutlaka ilhamını Allah ResUlu’nden aldığını soyleyebilirdik
İnsan, harama karşı boyle davrana davrana, bu onda bir huy, bir karakter haline gelir Zira, yaptığı egzersizlerle kalbinde hasıl olan imanın nuru, cehennemden bir kıvılcım durumunda olan gunahlara karşı adeta bir sutre olur Oyle ki artık harama bakmama, onun asıl ve fıtri davranışları arasına girer Aksi bir durum aklına gelse, hemen parmağını, gonul peteğindeki iman balına batırır ve bu sağlam mulahaza sayesinde tattığı aşkın tadıyla kendini bu manevi atmosferden uzaklaştıran her şeyden kacar Bu durumda olan bir insanın, iradi olarak gunaha girmesi pek duşunulemez
Her musibetin kendine gore bir şoku vardır O atlatıldığı zaman, musibet rahmete, elemler lezzete, dertler de zevke inkılab eder Boyle bir sinede artık ızdırap dinmiş, yerini de sonsuz bir neşeye terk etmiştir Ancak butun bunlar, ilk şok anının başarıyla atlatılmasına bağlıdır Bu kadar tafsilatlı, derin bir mevzuyu Allah ResUlu, sadece dort kelime ile ifade buyurmaktadır “Sabır, ilk toslama anında olandır
1 Buhari, Cenaiz, 32; Muslim, Cenaiz, 14,15
2 Muslim, Cenaiz, 106; İbn Mace, Cenaiz, 47
3 Buhari, Cenaiz, 32; Muslim, Cenaiz, 15
4 Ebu Davud, Nikah, 43; Tirmizi, Edeb, 28