Sabuncuoğlu şerefeddin kimdir kısaca

Sabuncuoğlu şerefeddin kimdir özetle

FATİH DÖNEMİNİN
ÜNLÜ HEKİMİ

SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN


Fatih
Sultan Mehmet döneminin en meşhur doktor ve cerrahlarından olan Sabuncuoğlu
Şerefeddin 1386 yılında Amasya ’da doğmuştur Amasya'daki Bimarhane'de
Burhaneddin Ahmed ’den tıp eğitimi aldıktan daha sonra yine burada 17 yaşında
hekimlik yapmaya başlamıştır Sabuncuoğlu Şereffeddin 14 yıl baştan başa da Bimarhane'de
çalışmalarını sürdürmüştür Yaptığı çalışmalar sonucunda zamanla
adı tüm Anadolu'da duyulmuştur


ESERLERİ

Sabuncuoğlu Şerefeddin cerrahlık
konusunda üç kayda değer eser yazmıştır En
kayda değer eseri, Kitabı Cerrahiyei al Haniyedir Konularını
minyatürlerle anlatan ve Fatih Sultan Mehmet'e ithaf edilen bu kitap İslam tıbbına
büyük bir yenilik getirmiştir Uzun
yıllar hekimlik yaptıktan sonra, 1468 yılında Mücerrabname
adlı eserini kaleme almıştır Bu sırada 85 yaşındadır



KİŞİLİĞİ

Sabuncuoğlu Şerefddin'in en manâlı özelliklerinden biri değişik deneyleri
dağıtılmış hayvanlar üstünde yaparak bilimsel sonuçlar elde etmesidir Bazı
deneyleri kendi üstünde de yapmış ve bu deneyimleri de yazmıştır Mesela
bir panzehirin etkisini denemek için önce o panzehiri içmiş, arkasından
kendini bir yılana ısırtmıştır Kendi deyimiyle Ne parmağı şişmiş
ne de vücudunda bir bulgu gözlenmiştir


ÖLÜMÜ

1470 yılında Amasya ’da vefat eden
Sabuncuoğlu Şerefeddin, Darüşşifadaki çalışmaları, yazdığı eserleri
ve takdire değer bilim adamı kişiliği ile bugünlere uzanmıştır


CERRAHAT ’ÜL
HANİYYE'nin GİRİŞİNDEN BİR BÖLÜM

Ben zayıfların zayıfı ve en muhtaç kul olan elHac İlyas oğlu, Ali
oğlu, Sabuncuoğlu lakaplı Şerefeddin Allah belalardan korusun, Amasya Darüşşifasında
tabibim Bu şehirde geçimim kıtlık rüzgarında ve zamanın kalp kıran
ellerinde düşkündü Kendisi Zuhal yıldızının basamağı olan ve katında
ilimden daha kıymetli bir şey bulunmayan ve makamında tıp ilminin tüm
ilimlerin yarısı olduğu söylenilen sultana derdimi söylemek ve zamanın sıkıntı
rüzgarlarından kendimi korumak için tıp ilminden bir cerrahi kitap yazdım


Bu geçen ömür ve uzun süren istekler içerisinde, ilmiyle gördüğüm
ve yaptığımla tecrübe ettiğim birçok ilginç ve ilginç işleri bu kısaltılmış
kitap içerisinde topladım Şimdiki zamanın cerrahlarının çoğunluğu bu
kitapta bahsedilen şeylerin çoğunu ne görmüşlerdir ne de duymuşlardır
Bu tip cerrahlar yalnızca bu dönemin revaçtaki kitaplarını incelemekte ve
bunların içerisinde yazan şaibeli tedavileri uygulamaktadırlar ve ara sıra tecrübeleri
olmadığı halde kendileri de yanlış şeyler ekleyip doğru yolu bulamamaktadırlar


Bu kitabı Türkçe yazmamın nedeni şudur; bu devirde
Rum kavimleri Türk dilini kullanmaktadırlar Hem bu dönemin cerrahlarının
birçok okuma yazma bilmemektedir ve okuma yazma bilseler bile tümü Türkçe
kitap okumaktadırlar Böylece, bu kitabı Türkçe yazmakla bundan daha fazla
kişi faydalanabilecektir ve bu sayede işin aslını öğrenip,çoğu sorunlarını
çözerek kendilerini hatadan ve beladan koruyabileceklerdir


Bu kitabın 3 babı vardır 1 Bab uzuvların ve hastalıkların
dağlanması, 2Bab cerahatlerin yarılması,dikilmesi ve tedavisi, 3Bab ise kırık
ve çıkıların tedavisi hakkındadır Bu kitaba Cerrahiyyei İlhaniyye adını
verdim Tedavileri anlatırken manâlı olanlarında üstadı, hastayı kullanılan
aleti ve tedavi yöntemini tanım ettim*