Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Sac dokulmesinin caresi biotin

Sac dokulmesinin caresi biotin
0
69

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Hamilelik ve doğuma ilişkin batıl inanclar gunumuzde de etkisini surduruyor Kadınla ilgili en yaygın batıl inanclara gore, hamile kadının karnı ‘sivri’ olursa ya da ‘tatlılara’ aş ererse cocuk erkek, karnı ‘yuvarlak’ ise veya ‘ekşili ve acılı’ yiyeceklere aş eriyorsa cocuk kız oluyor
İHA muhabirinin http:forumherteldenkonucomhttp:wwwgebelikrehbericomwwwgebelikrehbericom sitesinden derlediği bilgilere gore, bircok kişi, kadının hamileliği sırasında baktığı, yediği, ictiği ve yaptıkları ile doğacak bebek arasında bağ kuruyor Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an kadın kime bakarsa bebeğin ona benzeyeceği, ozellikle aşerme doneminde ekşili, acılı yiyeceklerin kız, tatlı yiyeceklerin de erkek bebeğe işaret ettiği, en yaygın batıl inanclar arasında yer alıyor
Ayrıca doğumun kolay olmasını sağlamak icin muska ve tılsımlardan medet umuluyor Doğum sırasında ‘kilit acma’, ‘orgulu sacları cozme’, ‘dilenciye sabun verme’ gibi adetler de suruyor Bu tur inancların orneklerine eski uygarlıklarda da rastlanıyor Eski Mısır’da ‘hamile kadın bedenli heykelciğin’ doğuran kadınlara uğur getirdiğine inanılırken, Asur ve Babil’de ‘Filistin’in ruzgar cini, ruzgar cinlerinin kralı Hanbi’nin oğlu korkunc yuzlu, dort kanatlı, kuş ayaklı, hayvan penceli ve akrep kuyruklu Pazuzzu’ heykelciği, hamilelerin koruyucusu olarak goruluyor Japon kadınları ise doğum sırasında, Japonca ‘kolay doğum’ anlamına gelen ‘Koyasugai’ adlı deniz kabuğunu avuclarında tutuyor Eski Roma’dan beri gelen bir diğer inanış da hamileye kocasının yun kuşağının sarılması Bu inanış, Anadolu’da halen devam ediyor Ayrıca, icinde okunmuş kağıtların olduğu ucgen şeklinde katlanmış muskalara da rastlanıyor
Halk arasında ‘Loğusanın mezarı 40 gun acık kalır’ sozune inanılırken, ‘nazar’ ya da ‘goz değmesi’nden korunmak icin anne ve bebeğe nazarlık takılıyor, ev tutsulenip loğusaya kurşun dokuluyor Bu donemde ozenle ustunde durulan konulardan biri ise 40 gun sureyle anne ve cocuğun evden dışarı cıkarılmaması Bunun yanı sıra aynı gunlerde doğum yapmış 2 annenin karşılaşmamasına da ozen gosteriliyor Karşılaşırlarsa ‘kırklarının karışacağına’ ve loğusaların kotu etkileneceğine inanılıyor
Ayrıca loğusa doneminde anne ve cocuk icin en buyuk tehlikenin ‘albastı’ olduğuna inanılırken, bunu onlemek icin en yaygın uygulama kadının uzerinde kırmızı renk bulundurmak, loğusa şerbetinin ve loğusa şekerinin kırmızı renkli olması ya da annenin başına kırmızı renkli kurdele takılması Bu arada, halk arasında, doğan bebeğin gobek bağına ilişkin de inanışlar bulunuyor Cocuk ‘evcil’ olsun diye gobek bağı dolap ya da sandık icine saklanırken, ‘akıllı’ olması icin okul bahcesine, ‘dindar’ ve ‘imanlı’ olması icin de cami bahcesine gomuluyor
 
858,476Konular
981,262Mesajlar
29,555Kullanıcılar
Üst Alt