nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Edebiyat çalışmalarını birinci plana almayıp bunu bir acemi gibi sürdüren Sadullah Paşa, 1838 yılında, Erzurum'da doğdu Babası Esat Muhlis Paşa, İkinci Mahmut döneminin ünlü vezirlerindendi Sadullah Paşa öğrenimini İstanbul'da «Darülmaarif» adlı bir okulda yaptı İyi bir tahsil gören Sadullah Paşa, babasının kontrolünde de özel hocalardan Arapça, Farsça, Fıkıh, Akaid, Tabiiyye, Kimyâ ve Fransızca dersleri aldı
Babıâli Tercüme Odası'na memur adayı olarak girdi «Divanı Hümayun Tercümanlığı» görevi ile hayata atıldı Maarif Müsteşarlığı yaptı Beşinci Murat'ın kısa süren padişahlığı sırasında Mabeyn Başkâtibi oldu Beşinci Murat'tan sonra tahta geçen Sultan İkinci Abdülhamit Han zamanında, Bulgaristan Meselesini uygun incelemek üzere Filibeye gönderilen komisyona başkanlık yaptı Bu vazifesini tamamladıktan daha sonra Berline elçi olarak gönderildi Buradayken Ayestefanos Antlaşması ile Berlin Kongresine ikinci murahhas olarak katıldı Berlindeki başarılı çalışmalarından nedeniyle vezirlik rütbesi verildi (1881) 1883te Viyana Büyükelçiliğine tahsis edildi 1891de Viyanada (Sefarethanenin hamam odasında hava gazı borusunu ağzına almak suretiyle) intihar etti Cenazesi İstanbula getirilerek İkinci Mahmut Türbesi bitişiğindeki minik mezarlığa gömüldü
Sadullah Paşa edebiyat alanında bir amatör olarak çalışmış, ama bu dek çabalarıyla bile yeni Türk edebiyatının oluşmasında oldukça yararı dokunmuş bir kimsedir Yeni Türk edebiyatı batıya yönelir ve ondan örneklenirken bu hususta en verimli alanlardan biri de oradan şiir çevirileri yapmaktı Bu ortamda, Tanzimat döneminde, batıdan Türkçe'ye ilk şiir çevirisi yapanlardan biri de Sadullah Paşa olmuştur Onun «Ondokuzuncu Asır» adlı ünlü manzumesi şayet yazınsal değerinden diğer modern uygarlığı tanıtmak istemesi bakımından, paha biçilmez bir doküman karakteri taşır Lamartineden çevirdiği, çok tanınmış «Göl» manzumesi de yeni şiir zevkinin belirtilen bir örneğini teşkil eder Sadullah Paşa'nın siyasi ve kişisel anılarıyla yolculuk notları niteliğindeki kimi yazıları da, Tanzimat'la birlikte kendini göstermeye başlayan yeni edebi nesrin, üzerinde durulmaya bedel örnekleridir
BAŞLICA ESERLERİ:
Sadullah Paşa, devlet adamlığı yanında edebiyatla da uğraşmıştır Ama yazdıklarının pek çoğu ele geçmemiştir Yazdıklarının içinde en önemlisi On dokuzuncu Asır manzumesidir Bu manzumede batının ilerlediği müspet ilimlere, Türklerin de üçgenin taban olmayan kenarı uydurması gerektiğini savunmaktadır
Sadullah Paşa'nın deri teşkil edecek büyük bir eseri, veya bütün yazılarını bir araya toplayan bir kitabı yoktur Fakat, onun dokunaklı yaşamını ve trajik sonunu dile getiren başkası kadar hazırlanmış bir eser bulunmaktadır Bu kitabın adı: Sadullah Paşa yahut Mezardan Nidâ'dır Kitap Paşa'nın yakınlarından Mehmet Şampiyon Bey tarafından düzenlenmiş, İkinci Meşrutiyet'ten sonradan basılmıştır
Sadullah Paşanın batı dillerinden yaptığı tercümelerin en meşhuru Göl adlı eseridir Berlin Mektupları, Charlottenbourg (Şarlotenburg) Sarayı, Paris Ekspozisyonu, Cevdet Paşaya Mektup, tanıdık eserleridir Berlin Mektupları, Tanzimat devri gezi edebiyatının birincil örnekleridir Tanzimat döneminin pozitivist ve materyalist anlayışı savunan ilk şairi oldu Artı eser vermemiş olan Sadullah Paşa, yayımladığı birkaç makale ve çeviri içinde en çok Lamartin'den Göl şiiri çevirisi ve Ondokuzuncu Asır adlı şiiriyle tanınmıştır
Ondokuzuncu Yüzyıladlı manzumesinde Sadullah Paşa, iki zihniyeti karşılaştırma eder Ona tarafından, skolâstik dönemin yanlış, yetkisiz ve olumsuzluklarına karşılık yeni çağda insanın, aklı ve iradesiyle gerçekleştirdiği hızlı ve baş döndürücü bir gelişme laf konusudur İnsanın algılama kabiliyeti bu çağda en üstteki seviyeye ulaşmış, ütopik sanılan o kadar çok şey de bu asırda gerçekleştirilmiştir Eski dönemlere ait tüm bilgiler temelinden sarsılmış, âlem her yerde keşfedilmiş, ilim ve irfan, deneyci tavrıyla batıl inançları temelinden yıkmıştır *
Babıâli Tercüme Odası'na memur adayı olarak girdi «Divanı Hümayun Tercümanlığı» görevi ile hayata atıldı Maarif Müsteşarlığı yaptı Beşinci Murat'ın kısa süren padişahlığı sırasında Mabeyn Başkâtibi oldu Beşinci Murat'tan sonra tahta geçen Sultan İkinci Abdülhamit Han zamanında, Bulgaristan Meselesini uygun incelemek üzere Filibeye gönderilen komisyona başkanlık yaptı Bu vazifesini tamamladıktan daha sonra Berline elçi olarak gönderildi Buradayken Ayestefanos Antlaşması ile Berlin Kongresine ikinci murahhas olarak katıldı Berlindeki başarılı çalışmalarından nedeniyle vezirlik rütbesi verildi (1881) 1883te Viyana Büyükelçiliğine tahsis edildi 1891de Viyanada (Sefarethanenin hamam odasında hava gazı borusunu ağzına almak suretiyle) intihar etti Cenazesi İstanbula getirilerek İkinci Mahmut Türbesi bitişiğindeki minik mezarlığa gömüldü
Sadullah Paşa edebiyat alanında bir amatör olarak çalışmış, ama bu dek çabalarıyla bile yeni Türk edebiyatının oluşmasında oldukça yararı dokunmuş bir kimsedir Yeni Türk edebiyatı batıya yönelir ve ondan örneklenirken bu hususta en verimli alanlardan biri de oradan şiir çevirileri yapmaktı Bu ortamda, Tanzimat döneminde, batıdan Türkçe'ye ilk şiir çevirisi yapanlardan biri de Sadullah Paşa olmuştur Onun «Ondokuzuncu Asır» adlı ünlü manzumesi şayet yazınsal değerinden diğer modern uygarlığı tanıtmak istemesi bakımından, paha biçilmez bir doküman karakteri taşır Lamartineden çevirdiği, çok tanınmış «Göl» manzumesi de yeni şiir zevkinin belirtilen bir örneğini teşkil eder Sadullah Paşa'nın siyasi ve kişisel anılarıyla yolculuk notları niteliğindeki kimi yazıları da, Tanzimat'la birlikte kendini göstermeye başlayan yeni edebi nesrin, üzerinde durulmaya bedel örnekleridir
BAŞLICA ESERLERİ:
Sadullah Paşa, devlet adamlığı yanında edebiyatla da uğraşmıştır Ama yazdıklarının pek çoğu ele geçmemiştir Yazdıklarının içinde en önemlisi On dokuzuncu Asır manzumesidir Bu manzumede batının ilerlediği müspet ilimlere, Türklerin de üçgenin taban olmayan kenarı uydurması gerektiğini savunmaktadır
Sadullah Paşa'nın deri teşkil edecek büyük bir eseri, veya bütün yazılarını bir araya toplayan bir kitabı yoktur Fakat, onun dokunaklı yaşamını ve trajik sonunu dile getiren başkası kadar hazırlanmış bir eser bulunmaktadır Bu kitabın adı: Sadullah Paşa yahut Mezardan Nidâ'dır Kitap Paşa'nın yakınlarından Mehmet Şampiyon Bey tarafından düzenlenmiş, İkinci Meşrutiyet'ten sonradan basılmıştır
Sadullah Paşanın batı dillerinden yaptığı tercümelerin en meşhuru Göl adlı eseridir Berlin Mektupları, Charlottenbourg (Şarlotenburg) Sarayı, Paris Ekspozisyonu, Cevdet Paşaya Mektup, tanıdık eserleridir Berlin Mektupları, Tanzimat devri gezi edebiyatının birincil örnekleridir Tanzimat döneminin pozitivist ve materyalist anlayışı savunan ilk şairi oldu Artı eser vermemiş olan Sadullah Paşa, yayımladığı birkaç makale ve çeviri içinde en çok Lamartin'den Göl şiiri çevirisi ve Ondokuzuncu Asır adlı şiiriyle tanınmıştır
Ondokuzuncu Yüzyıladlı manzumesinde Sadullah Paşa, iki zihniyeti karşılaştırma eder Ona tarafından, skolâstik dönemin yanlış, yetkisiz ve olumsuzluklarına karşılık yeni çağda insanın, aklı ve iradesiyle gerçekleştirdiği hızlı ve baş döndürücü bir gelişme laf konusudur İnsanın algılama kabiliyeti bu çağda en üstteki seviyeye ulaşmış, ütopik sanılan o kadar çok şey de bu asırda gerçekleştirilmiştir Eski dönemlere ait tüm bilgiler temelinden sarsılmış, âlem her yerde keşfedilmiş, ilim ve irfan, deneyci tavrıyla batıl inançları temelinden yıkmıştır *