iltasyazilim
FD Üye
Safımız, FilistinHizbullah Safıdır
Genelde tüm insanlığın, özelde İslam Ümmeti’nin karşılaştığı en büyük musibet ve felaket şüphesiz ki siyonizmin ortaya çıkmasıdır
Osmanlı imparatorluğunun etkisizleştirilip yıkılmasının ardından dağılan İslam dünyası her yönden güçsüz ve dayanıksız kalmış, bunu fırsat bilen dünya emperyalistleri İslam alemini dört bir yandan işgal edip işgal, katliam, cinayet, sömürü, sürgün ve işkence politikalarıyla şeytani siyaset ve sultalarını dünya Müslümanlarına empoze etmeye başlamıştır
Bir kanser tümörü olan Siyonist İsrail rejimi bu dönemde İslam dünyasının bağrına bir zehirli hançer olarak saplanmış Filistin toprakları üzerinde kurulan bu terör devletiyle birlikte Ortadoğu’nun güvenlik ve esenliği bütünüyle ortadan kalkmıştır
Bu terör rejimi 60 yıldır sürekli olarak gençyaşlı, kadın –çocuk ayırt etmeksizin Filistinli kardeşlerimizi katletmekte, evlerini, bağlarını, bahçelerini yıkmakta, Filistinlileri esir alıp işkence kamplarında tutmaktadır Bugün Siyonistlerin işkence kamplarında 10 binden fazla Filistinli kardeşimiz esir olarak bulunmaktadır, ki bunların yaklaşık bin tanesini kadın ve çocuklar oluşturmaktadır
İşgal altındaki vatanlarını, onur ve mukaddesatını kahramanca savunan Filistinli kardeşlerimizin ne denli büyük bir zulümle karşı karşıya kaldığını hep birlikte televizyon ekranlarından izliyoruz; mazlum ve savunmasız Filistinlilerin, anaların, çocukların ve yetimlerin çığlıkları kulaklarımızda yankılanmakta, akan gözyaşları sinelerimizde derin yaralar açmaktadır
Filistin İntifadası’nın yılmaz savaşçıları siyonizme karşı sürdürdükleri kutsal direnişlerinde yeni bir merhale olarak, İntifada’nın hedeflerini siyasal alanda da gözetmek amacıyla HAMAS hükümetini kurmuşlardır
Filistin halkının irade ve tercihiyle kurulan HAMAS hükümeti, başta büyük Şeytan Amerika ve Batılı müttefikleri tarafından alçakça bir düşmanlıkla karşılaşmış, Filistin halkının bu meşru hükümeti görülmemiş bir ambargo ile etkisizleştirilmek istenmiştir
Filistinlilerin Siyonist işgal güçlerine karşı sergiledikleri kutsal intifada hareketini “terör ve bu direnişin önderlerini “terörist olarak niteleyecek kadar barbarlaşan Amerika ve İsrail, hiç bir insani kural ve ölçü taşımaksızın tam bir azgınlıkla işgal ve katliamlarını sürdürmekten geri durmamıştır
Kimdir terörist? “Haçlı savaşı adı altında tüm dünyayı kan gölüne çeviren, Afganistan ve Irak’ı işgal eden, cinayetkar Siyonist rejimi bütün gücüyle destekleyip mızrak ucu olarak ileri süren Amerika ve onun menfur başkanı Bush mu, yoksa vatanlarının işgalden kurtulması için her türlü fedakarlığı göze alıp yılmadan ve boyun eğmeden kahramanca direnen Filistinliler mi?
Kimdir terörist? F 16 ve B52 bombardıman uçakları, akıllı bombaları, Apache helikopterleri ile savunmasız insanların üzerine bombalar döküp füzeler atan Amerika ve İsrail mi, yoksa esaret ve zillete boyun eğmeyip tüm saldırı ve zulümlere cesaretle göğüs geren Filistinliler mi?
Batı medeniyeti dedikleri budur; Amerikan tarzı demokrasi ve insan hakları felsefesi budur Onların insan haklarından ne anladığını Ebu Gureyb ve Guantanamo’larda gördük; Onların İnsan haklarından ne anladıklarını Gazze’de, Kana’da gördük…
Filistin’in kahraman direnişçileri Siyonistlerin bir karakolunu basıp bir askerlerini esir almasıyla başlayan süreci hep birlikte izledik Tank ve bombardıman uçaklarıyla kan ve ölüm kusan İsrail’in Gazze’yi nasıl harabeye çevirdiğini, köprülerini yıktığını, hükümet binalarını bombaladığını, savunmasız kadın ve çocukları tank ve füzelerle nasıl da kana buladığını hep birlikte gördük
Siyonistler tam bir barbarlık ve gözü dönmüşlükle Filistin’e saldırırken, sözüm ona özgür ve uygar dünya gözlerini ve kulaklarını kapadı Hiç bir hukuk tanımayan Siyonist terörün bu insanlık dışı işgal, yıkım ve katliamlara itiraz etmedikleri gibi, aksine, Siyonist rejimin arkasında durarak “İsrail kendini savunuyor, İsrail’in kendini savunma hakkı vardır dediler
İsrail kendini nasıl savunuyordu? Bir esir askerini kurtarma bahanesiyle tüm Gazze’yi yakıp yıkmakla kendini savunurken (!), Batı'nın uygar gözleri, Siyonistlerin zindanlarında esir olarak tutulup her türlü işkenceye maruz kalan 10 bin Filistinli’nin varlığını hiç görmüyor, bu insanların niçin esir tutulduklarını sorgulamıyordu
Filistinliler şunu biliyorlardı ki, bu kanser tümörünü Ortadoğu’ya yerleştiren Batılılar onun hiçbir cinayetine karşı çıkmayacak, bilakis vahşi katliamlarına sürekli yeşil ışık yakacaklardı Amerika hep bunu yaptı, İngiltere hep bunu yaptı, Avrupa hep bunu yaptı Ne hazin ve utanç vericidir ki, İslam ülkelerinden kimi yöneticiler ve siyasi çevreler de terörist İsrail’in kirli ve kanlı ellerini sıktı
Emperyalizmin bu gayri meşru çocuğu İsrail’in tam bir pervasızlıkla Filistin’e saldırdığı sırada, Lübnan’ın Hizbullah savaşçıları Siyonist İsrail’e umulmadık bir darbe indirerek, mazlum ve savunmasız Filistinlilerin yanında olduğunu ortaya koydu Filistin davasına bağlılığın, intifada ile olan dayanışmanın, Filistin Müslümanlarıyla olan içten ve gerçek kardeşliğin en güzel bir örneğini sergileyen Hizbullah, şimdi Siyonist işgal ordusuna darbe üzerine darbe indiriyor
İsrail terör rejiminin ayaklarını kıran, sütunlarını yıkan, pençelerini söken kahraman Hizbullah savaşçıları, şeytani siyonizmin yıldızlarını söndürmekte ve can damarlarını kesmektedir
Hizbullah’ın verdiği bu savaş, sadece Lübnan’ın savaşı değildir, bu savaş sadece Filistin’in savaşı, arab kavminin savaşı değildir Bu savaş, şiisünni, türk, kürdarabacem tüm Ümmetin onur ve şeref savaşıdır Siyonistlerin başlarına düşen her bir füze, aynı zamanda bu Siyonist düşmanı ortaya çıkarıp destekleyen bütün emperyalist ve sultacı güçlerin, uluslar arası tüm Siyonist lobilerin de başına düşmektedir
Hizbullah’ın verdiği bu savaş aynı zamanda Anadolu’nun da savaşıdır Arzı Mev’ud hesaplarıyla Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail’i kurmak isteyen Siyonistlerin Güneydoğu Anadolu topraklarına diktikleri kahbe gözleri kör etmenin savaşıdır…
Bu savaş, hiçbir insani değer tanımayan ırkçıfaşişt Siyonistlerin insanlık dışı cinayet ve katliamlarına son vermek adına, bütün erdemli insanlığın savaşıdır
Hizbullah bu savaşta, tüm İslam ümmetinin ve bütün onurlu insanların kalbini fethetti Ümmetimizin farklı renklerini ve kesimlerini tek yürek haline getirdi Şimdi Amerikanİsrail eksenli şeytani güçlere karşı küresel bir savaş başlamıştır; dünyada iki saf vardır; bir tarafta hak, özgürlük, izzet ve adaletin kutlu sancağını yükselten FilistinHizbullah safı; diğer tarafta zulüm, işgal, yağma, cinayet ve sömürünün şeytani üssünü temsil eden İsrailAmerikan safı…
Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün gibi münafık ve hain yöneticiler kendi gerçek yüzlerini göstererek Amerikan ve İsrail’in safında yer tutarken, sözde İslam alimi olan bir takım satılmışlar da Hizbullah’ın karşısında durarak Siyonist saldırganlığa küstahça destek verebilmişlerdir Kuşkusuz ki İslam ülkeleri içinden çıkıp Amerikanİsrail eksenine destek veren hiç bir hain ve işbirlikçinin ihanetleri unutulmayacak ve onlar hiçbir zaman affedilmeyecektir…
Genelde tüm insanlığın, özelde İslam Ümmeti’nin karşılaştığı en büyük musibet ve felaket şüphesiz ki siyonizmin ortaya çıkmasıdır
Osmanlı imparatorluğunun etkisizleştirilip yıkılmasının ardından dağılan İslam dünyası her yönden güçsüz ve dayanıksız kalmış, bunu fırsat bilen dünya emperyalistleri İslam alemini dört bir yandan işgal edip işgal, katliam, cinayet, sömürü, sürgün ve işkence politikalarıyla şeytani siyaset ve sultalarını dünya Müslümanlarına empoze etmeye başlamıştır
Bir kanser tümörü olan Siyonist İsrail rejimi bu dönemde İslam dünyasının bağrına bir zehirli hançer olarak saplanmış Filistin toprakları üzerinde kurulan bu terör devletiyle birlikte Ortadoğu’nun güvenlik ve esenliği bütünüyle ortadan kalkmıştır
Bu terör rejimi 60 yıldır sürekli olarak gençyaşlı, kadın –çocuk ayırt etmeksizin Filistinli kardeşlerimizi katletmekte, evlerini, bağlarını, bahçelerini yıkmakta, Filistinlileri esir alıp işkence kamplarında tutmaktadır Bugün Siyonistlerin işkence kamplarında 10 binden fazla Filistinli kardeşimiz esir olarak bulunmaktadır, ki bunların yaklaşık bin tanesini kadın ve çocuklar oluşturmaktadır
İşgal altındaki vatanlarını, onur ve mukaddesatını kahramanca savunan Filistinli kardeşlerimizin ne denli büyük bir zulümle karşı karşıya kaldığını hep birlikte televizyon ekranlarından izliyoruz; mazlum ve savunmasız Filistinlilerin, anaların, çocukların ve yetimlerin çığlıkları kulaklarımızda yankılanmakta, akan gözyaşları sinelerimizde derin yaralar açmaktadır
Filistin İntifadası’nın yılmaz savaşçıları siyonizme karşı sürdürdükleri kutsal direnişlerinde yeni bir merhale olarak, İntifada’nın hedeflerini siyasal alanda da gözetmek amacıyla HAMAS hükümetini kurmuşlardır
Filistin halkının irade ve tercihiyle kurulan HAMAS hükümeti, başta büyük Şeytan Amerika ve Batılı müttefikleri tarafından alçakça bir düşmanlıkla karşılaşmış, Filistin halkının bu meşru hükümeti görülmemiş bir ambargo ile etkisizleştirilmek istenmiştir
Filistinlilerin Siyonist işgal güçlerine karşı sergiledikleri kutsal intifada hareketini “terör ve bu direnişin önderlerini “terörist olarak niteleyecek kadar barbarlaşan Amerika ve İsrail, hiç bir insani kural ve ölçü taşımaksızın tam bir azgınlıkla işgal ve katliamlarını sürdürmekten geri durmamıştır
Kimdir terörist? “Haçlı savaşı adı altında tüm dünyayı kan gölüne çeviren, Afganistan ve Irak’ı işgal eden, cinayetkar Siyonist rejimi bütün gücüyle destekleyip mızrak ucu olarak ileri süren Amerika ve onun menfur başkanı Bush mu, yoksa vatanlarının işgalden kurtulması için her türlü fedakarlığı göze alıp yılmadan ve boyun eğmeden kahramanca direnen Filistinliler mi?
Kimdir terörist? F 16 ve B52 bombardıman uçakları, akıllı bombaları, Apache helikopterleri ile savunmasız insanların üzerine bombalar döküp füzeler atan Amerika ve İsrail mi, yoksa esaret ve zillete boyun eğmeyip tüm saldırı ve zulümlere cesaretle göğüs geren Filistinliler mi?
Batı medeniyeti dedikleri budur; Amerikan tarzı demokrasi ve insan hakları felsefesi budur Onların insan haklarından ne anladığını Ebu Gureyb ve Guantanamo’larda gördük; Onların İnsan haklarından ne anladıklarını Gazze’de, Kana’da gördük…
Filistin’in kahraman direnişçileri Siyonistlerin bir karakolunu basıp bir askerlerini esir almasıyla başlayan süreci hep birlikte izledik Tank ve bombardıman uçaklarıyla kan ve ölüm kusan İsrail’in Gazze’yi nasıl harabeye çevirdiğini, köprülerini yıktığını, hükümet binalarını bombaladığını, savunmasız kadın ve çocukları tank ve füzelerle nasıl da kana buladığını hep birlikte gördük
Siyonistler tam bir barbarlık ve gözü dönmüşlükle Filistin’e saldırırken, sözüm ona özgür ve uygar dünya gözlerini ve kulaklarını kapadı Hiç bir hukuk tanımayan Siyonist terörün bu insanlık dışı işgal, yıkım ve katliamlara itiraz etmedikleri gibi, aksine, Siyonist rejimin arkasında durarak “İsrail kendini savunuyor, İsrail’in kendini savunma hakkı vardır dediler
İsrail kendini nasıl savunuyordu? Bir esir askerini kurtarma bahanesiyle tüm Gazze’yi yakıp yıkmakla kendini savunurken (!), Batı'nın uygar gözleri, Siyonistlerin zindanlarında esir olarak tutulup her türlü işkenceye maruz kalan 10 bin Filistinli’nin varlığını hiç görmüyor, bu insanların niçin esir tutulduklarını sorgulamıyordu
Filistinliler şunu biliyorlardı ki, bu kanser tümörünü Ortadoğu’ya yerleştiren Batılılar onun hiçbir cinayetine karşı çıkmayacak, bilakis vahşi katliamlarına sürekli yeşil ışık yakacaklardı Amerika hep bunu yaptı, İngiltere hep bunu yaptı, Avrupa hep bunu yaptı Ne hazin ve utanç vericidir ki, İslam ülkelerinden kimi yöneticiler ve siyasi çevreler de terörist İsrail’in kirli ve kanlı ellerini sıktı
Emperyalizmin bu gayri meşru çocuğu İsrail’in tam bir pervasızlıkla Filistin’e saldırdığı sırada, Lübnan’ın Hizbullah savaşçıları Siyonist İsrail’e umulmadık bir darbe indirerek, mazlum ve savunmasız Filistinlilerin yanında olduğunu ortaya koydu Filistin davasına bağlılığın, intifada ile olan dayanışmanın, Filistin Müslümanlarıyla olan içten ve gerçek kardeşliğin en güzel bir örneğini sergileyen Hizbullah, şimdi Siyonist işgal ordusuna darbe üzerine darbe indiriyor
İsrail terör rejiminin ayaklarını kıran, sütunlarını yıkan, pençelerini söken kahraman Hizbullah savaşçıları, şeytani siyonizmin yıldızlarını söndürmekte ve can damarlarını kesmektedir
Hizbullah’ın verdiği bu savaş, sadece Lübnan’ın savaşı değildir, bu savaş sadece Filistin’in savaşı, arab kavminin savaşı değildir Bu savaş, şiisünni, türk, kürdarabacem tüm Ümmetin onur ve şeref savaşıdır Siyonistlerin başlarına düşen her bir füze, aynı zamanda bu Siyonist düşmanı ortaya çıkarıp destekleyen bütün emperyalist ve sultacı güçlerin, uluslar arası tüm Siyonist lobilerin de başına düşmektedir
Hizbullah’ın verdiği bu savaş aynı zamanda Anadolu’nun da savaşıdır Arzı Mev’ud hesaplarıyla Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail’i kurmak isteyen Siyonistlerin Güneydoğu Anadolu topraklarına diktikleri kahbe gözleri kör etmenin savaşıdır…
Bu savaş, hiçbir insani değer tanımayan ırkçıfaşişt Siyonistlerin insanlık dışı cinayet ve katliamlarına son vermek adına, bütün erdemli insanlığın savaşıdır
Hizbullah bu savaşta, tüm İslam ümmetinin ve bütün onurlu insanların kalbini fethetti Ümmetimizin farklı renklerini ve kesimlerini tek yürek haline getirdi Şimdi Amerikanİsrail eksenli şeytani güçlere karşı küresel bir savaş başlamıştır; dünyada iki saf vardır; bir tarafta hak, özgürlük, izzet ve adaletin kutlu sancağını yükselten FilistinHizbullah safı; diğer tarafta zulüm, işgal, yağma, cinayet ve sömürünün şeytani üssünü temsil eden İsrailAmerikan safı…
Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün gibi münafık ve hain yöneticiler kendi gerçek yüzlerini göstererek Amerikan ve İsrail’in safında yer tutarken, sözde İslam alimi olan bir takım satılmışlar da Hizbullah’ın karşısında durarak Siyonist saldırganlığa küstahça destek verebilmişlerdir Kuşkusuz ki İslam ülkeleri içinden çıkıp Amerikanİsrail eksenine destek veren hiç bir hain ve işbirlikçinin ihanetleri unutulmayacak ve onlar hiçbir zaman affedilmeyecektir…