Safra kesesinin görevi nedir?
Safra kesesinin görevi, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, burada konsantre edilerek depolanır. Sindirim sırasında ise, safra kesesi kasılarak içindeki safrayı bağırsağa boşaltır ve böylelikle yağlı maddelerin emilimi gerçekleşir.
Safra kesesi taşı ne demektir?
Safra kesesi içinde normalde bulunan, kolesterol veya pigmentlerin çökelti oluşturması sonucu ortaya çıkan yapılara safra kesesi taşı adı verilir.
Safra taşları neden olur?
Safra içerisindeki maddelerin oranlarının bozulması sonucunda oluşurlar. Önceleri kolesterol kristalleri, pigment birikintileri şeklinde iken zamanla safra taşı şeklini alırlar.
Tüm safra taşları aynı mıdır?
Türleri ve çapları değişiktir. Safra taşlarının yaklaşık % 90’ı kolesterol taşları ve diğerleri ise bilirübin taşlarıdır. Normalde düz röntgen filmlerinde safra taşları görülmez. Safra taşlarının içerdiği kalsiyum miktarı ne kadar çok ise düz filmde görülme olasılığı artar.
Safra taşları kimlerde olur?
- 20 – 60 yaş arasındaki kadınlarda safra taşı görülme sıklığı, erkeklere oranla üç kat daha fazladır. Genellikle safra kesesi taşlarının oluşumu 30-40 yaşlarında başlar ve yaşla birlikte artar.
- Çok doğum yapmış kadınlarda daha sıktır.
- Yaş ve şişmanlık görülme sıklığını artırır
- 60 yaş üstü insanların yaklaşık %20’sinde safra taşı bulunur.
- Yaklaşık her dört kadından birinde ve her sekiz erkeğin birinde altmış yaşlarına varmadan safra kesesi taşları gelişebileceği tahmin edilmektedir.
- Safra kesesi taşı olan kişilerin % 70-80’inde şikayet yoktur (sessiz taş).
- Karın sağ üst kısmında, sırta da vurabilen ağrı
- Şişkinlik hissi
- Gıdalara karşı tahammülsüzlük
- Bulantı
- Kusma
- Safra kesesi kanseri
- Apandisit
- Safra kesesi iltihabı (kolesistit)
- Pankreatit
- Safra kesesi mukoseli
- Gastrit
- Safra yolu iltihabı (kolanjit)
- Mide ülserleri
- Mide fıtığı ve reflü hastalığı
- Safra yolu kanseri
- Mide dönmesi (volvulus)
- Pankreas kanser
- Ağır soslar
- Tavada yapılan ve yağda kızartılan gıdalar
- Et suları
- Tavuk ve hindi derileri
- Şalgam
- Lahana
- Karnabahar
- Turp ve bazı çiğ meyveler
Safra kesesi rahatsızlıkları ve genellikle safra kanalı sonundaki kasın (Oddi sfinkteri) iyi çalışmamasının hazımsızlığa sebep olduğu durumlarda görülürler.
Gebelik safra kesesinde taş oluşumu eğilimini artırır mı?
Evet gebelikte safra kesesi taşı oluşumuna eğilim artar. Gebelik, yağ ve kolesterol metabolizmasında düzensizlikler meydana getirir. Bunu takiben gebelik hali sona erdikten birkaç ay içerisinde, çoğu kez safra taşlarının gelişmesi başlar.
Safra kesesi taşı komplikasyonları nelerdir?
Safra kesesi taşlarına ait komplikasyonlar büyük safra taşlarından ziyade özellikle 4 mm’den küçük safra taşları ve yoğun safra çamuru varlığında görülür.
- – Safra kesesinin aniden iltihaplanması
- – Sarılık (safra kanalına düştükleri zaman)
- – Pankreatit
Safra kesesi taşı tanısı en sık olarak ultrasonografi ile konur. Ayrıca, başka bir nedenle tetkik sırasında tesadüfen bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile de safra kesesi taşları bulunabilir.
Safra kesesi taşının tedavisinde ne zaman ameliyat gerekir?
Safra kesesi taşları sorun oluşturursa tedavisi sıklıkla ameliyatla safra kesesinin alınmasıdır.
- Safra kesesinin aniden iltihaplanması
- Taşların bulunmasından dolayı hastada tekrar eden ve şiddetli nöbetler halinde gelen (kolik) sancı varsa,
- Safra kesesinde taşların bulunduğu bilinmekteyse ve hasta kronik hazımsızlıktan, bulantı, gazdan veya bazı karın bölgesi ağrılarından şikayetçi ise
- Küçük taşların safra kanallı tıkamasından dolayı cerrahi sarılık (derinin sarı bir renk alması) gelişmişse.
- Pankreatit hastalığı gelişmişse.
- Evet safra kesesi taşları % 1 oranında kanser nedeni olabilirler.
- Bundan dolayıdır ki, belirtilere neden olsun yada olmasın, safra kesesinde özellikle büyük (2 cm’nin üzerindeki çapta) taş olan kişilerde ameliyat önerilmektedir.
- Safra kesesi taşının 3 cm’nin üzerinde olması durumunda, 1 cm çaplı safra taşları ile karşılaştırıldığında, kanser riskinin 10 kat arttığı bilinmektedir.
- Safra kesesi kanseri 100.000 kişide bir kişide görülür.
- Safra kesesi kanserlerinin % 75-90’ında safra taşı olduğu tespit edilmiştir.
- Porselen safra kesesi olarak adlandırılan safra kesesi duvarının kireçlendiği hallerde safra kesesi kanseri gelişme riskinin % 10 kadar olduğu bildirilmektedir.
- Safra kesesi kanserlerinin % 50 oranında ya genel taramalar sırasında, ya da yapılmış olan bir safra kesesi ameliyatı sonrasında patoloji tetkiki sonucunda bulunduğu bilinmektedir.
- Safra kesesi kanseri hastalarının % 35’inde tanı konulduğu anda uzak organlara sıçrama (metastaz) yapmış olduğu belirlenmiştir.
Günümüzde safra kesesi ameliyatları laparoskopik yöntemle (kansız ameliyat) gerçekleştirilmektedir. Teknik olarak safra kesesi standart olarak üç veya dört adet minik (5-10 mm arasında) delikten trokar veya port adı verilen minik bazı uzun aletler girilerek safra kesesi organı klipslenerek ve karaciğerden ayrılarak dışarıya alınır. Günümüzde artık gelişmiş aletler sayesinde, uygun vakalarda, göbekten girilen tek bir delikten (single port laparoscopy – SILS) dahi safra kesesi ameliyatlarını gerçekleştirebilmekteyiz.
Herkes kapalı safra kesesi ameliyatı olabilir mi?
Herkeste kapalı (laparoskopik) safra kesesi ameliyatı yapabilmek mümkün olmayabilir. Daha önce üst karın bölgesi ameliyatı geçirmiş olanlarda (örn. mide, karaciğer, vb.) karın içerisinde yapışıklıklar olabilir ve bu yöntemin uygulanmasını zorlaştırabilir. Karın içi basıncın artmasının (gazla şişirildiği için) zararlı olduğu durumlarda (bazı kalp hastalıkları) bu ameliyat yapılamayabilir. Bazen ameliyata kapalı yöntemle başlanılsa bile, % 1 ile 5 oranında ameliyat sırasında açık yönteme dönmek gerekebilir.
Safra taşlarında ameliyat dışında tedavi yöntemi var mıdır?
- – Taşların kırılması: Safra kesesi taşlarının kırılması, cerrahi (tıkanma) sarılık ve pankreatit gibi ciddi komplikasyonlara neden olabildiği için, yarardan çok zarar verebilir. Bu komplikasyonlar nedeni ile safra kesesi taşlarının kırılması işlemi terk edilmiştir.
- – İlaçla eritme: Ameliyatın çok riskli olduğu hastalarda, ameliyat dışı yöntemlerle çare aranabilir. Taşları eritmek için uzun süreli ursodeoksikolik asit içeren ilaçlar kullanılabilir.
Safra kesesi ameliyatlarında sadece taşı alma etkili olmaz. Böbrek hayati bir organ olması nedeniyle tümör vb. zorunlu haller dışında alınamaz, ancak safra kesesi alınabilir. Safra kesesi ameliyatlarında sadece taşın alınması durumunda kısa bir süre sonra safra içeriğinin yoğunluğu nedeniyle safra kesesi sorunu aynen tekrarlar. Bu nedenle cerrahi teknik olarak safra kesesi taşını almak değil, safra kesesi organının tümünü almak gerekir. Bu ameliyata Tıp çevrelerinde ‘kolesistektomi’ ameliyatı adı verilmektedir ve Genel Cerrahi uzmanlık dalında en sık olarak gerçekleştirilen ameliyattır.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatlarında hastanede yatış süresi ne kadardır?
Hastaların laparoskopik kolesistektomi veya safra kesesi ameliyatından 4-6 saat sonra yumuşak gıdalar ile beslenmesine izin verilir ve 24 saat içinde eve taburcu edilirler.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatlarından sonra hastaların iş kaybı ne kadar olur?
Hastalar laparoskopik kolesistektomi veya safra kesesi ameliyatından yaklaşık 3 ile 4 gün içinde işlerine geri dönebilecek duruma gelirler.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatlarından sonra diyet gerekir mi?
Evet, safra kesesi ameliyatından sonra bir ile iki ay kadar yağlı ve kızartmalı gıdalardan uzak durmakta yarar vardır.
Safra kesesinin alınması vücutta ne değişikliğe yol açar?
Safra kesesi ameliyatı ile safra kesesi alınan hastaların yaklaşık % 10-25’inde hazımsızlık ve şişkinlik gibi safra kesesi ameliyatı öncesindeki yakınmalar devam edebilir ve bu tabloya ‘postkolesistektomi sendromu’ adı verilmektedir. Postkolesistektomi sendromu’nun acil koşullarda yapılan safra kesesi ameliyatlarından sonra daha sık görüldüğü bilinmektedir. Safra kesesinin alınmasına bağlı olarak başlıca iki sorun görülür: 1. Safranın, safra kesesinde depolanmadan direkt olarak ince bağırsağa akmasından dolayı, safra geri tepmesi (safra reflüsü) ile daha sık olarak mide iltihabı (alkalen reflü gastrit) veya yemek borusu iltihabı (alkalen reflü özofajit) görülmektedir. Bu durumda antiasit (asit giderici) ilaçlar ve proton pompa inhibitörü (PPI) grubu ilaçlar faydalıdır. 2. Safranın ince bağırsağa hızla geçnmesine bağlı olarak ishal ve alt karın bölgesinde ağrı görülebilir ve bu durumda kolestiramin tedavisi yararlıdır.