Sağlık-Sen Temmuz Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu

Sağlık-Sen Temmuz Ayı Sıhhatte Şiddet Raporu. Sendikanın açıkladığı raporda, 115 saldırganın neden olduğu 30 şiddet olayında 60 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Çok üzgünüz ki, 1 tabip hayatını kaybetti” denildi. 

Sağlıkta Şiddet Vehameti Büyüyor

Sendikanın şiddet raporu şöyle, “Sağlıkta şiddetin vahameti giderek büyüyor. Temmuz ayında, Konya Kent Hastanesi’nde vazifeli Tabip Ekrem Karakaya’nın misyonu başındayken bir hasta yakınının silahından çıkan kurşunlarla katledilmesinin yasını tutan sıhhat topluluğu, Adana’dan üst üste gelen şiddet haberlerinin şokunu yaşadı. 20-50 kişilik kümelerin hastaneleri basarak sıhhat çalışanlarını darp etmesi ve çevik kuvvet eşliğinde dahi sıhhat hizmetinin verilemez hale gelmesi, sıhhatte şiddetin geldiği noktanın içler acısı halini ortaya koydu. Sıhhat çalışanları vefat dehşetiyle mesleklerini icra etmeye çalışıyor. Her gün işe geldiğinde şiddet görür müyüm tasası yaşıyor. Ve en acısı sabah gördüğü eşi ve çocuğunu akşam tekrar görebilecek miyim korkusuyla iş yerine gidiyor. Bu türlü bir durumda, nitelikli sıhhat hizmetinden nasıl bahsedilebilir”

30 Şiddet Hadisesinde 60 Sıhhat Çalışanı Mağdur Oldu, 1 Tabip Hayatını Kaybetti

“Sağlık merkezlerinde güvenlik önlemlerinin en üst seviyede sağlanması kadar toplumsal hassaslığın oluşturulması da elzem durumdadır. Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi’nin 50 kişilik küme tarafından basılması ve ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde vazifeli sıhhat çalışanlarına hengame halindeki 2 farklı kümenin saldırması bunun delilidir. Öte yandan şiddetin en çok hasta ve hasta yakınları tarafından gelmesi de şiddete karşı toplumsal hassaslığın oluşturulmasının kıymetini göstermektedir. Çabucak çabucak her raporumuzda vurguladığımız şiddete karşı hassaslığı oluşturacak toplumsal seferberliğin başlatılması hemen gerekmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında Temmuz ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, 115 saldırganın neden olduğu 30 şiddet olayında 60 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Çok üzgünüz ki, 1 hekim hayatını kaybetti*

115 saldırganın 81’i hakkında rastgele bir süreç yapılmadı

Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayının 27’sine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3’üne ise kendini bilmez bireyler sebebiyet verdi. Bu sayılar, yaşanan olayların neredeyse yüzde 90’ının hasta ve hasta yakınları tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. Hasta ve hasta yakınlarının saldırgan tavrı, hem sıhhat hizmetini engellemekte hem de sıhhat sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Temmuz ayı boyunca şiddet olaylarının 27’si hem kelamlı hem fiili, 3’ü kelamlı olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 27’si hastanelerde, 3’ü ise alanda gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayında; 20 tabip, 14 güvenlik vazifelisi, 10 hemşire, 7 acil tıp teknisyeni, 1 ebe ve 8 öbür sıhhat çalışanı mağdur oldu. 1 tabip ise hayatını kaybetti. Şiddet hadiselerine sebebiyet veren 115 saldırganın 81’i hakkında rastgele bir süreç yapılmadı. Gözaltına alınan 19 saldırgan hür bırakıldı. 5 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 9 saldırgan ise tutuklandı. Tabip Ekrem Karakaya’nın vefatına sebebiyet veren saldırgan ise intihar etti. Her ne kadar sıhhatte şiddet, Mayıs’ta çıkan yasa ile katalog cürümler ortasına girmiş olsa da isimli mercilerin verdiği kararlar, yasanın aktif bir formda uygulanmadığını göstermektedir. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde 2 hekimi odaya kilitleyerek rehin alan saldırgan, yargılandığı mahkemece toplam 8 yıl 5 ay cezaya çarptırıldı. Lakin saldırgan, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nin kararı ile tahliye oldu. Öte yandan filyasyonda vazifeli doktora telefonda küfreden şahsa, mahkeme 8 bin 200 TL para cezası verdi

Genel Lider Durmuş: Sıhhat Çalışanları Adaleti Toplumsal Medyada Arıyor

Raporu pahalandıran Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, şu tabirleri kullandı:

“Sağlıkta şiddetin katalog hatalar ortasına girmesini çok kıymetli bir adım olarak değerlendirmiştik. Maddeden sonra saldırganların artık elini kolunu sallayarak dışarıda gezemeyeceklerine olan inancımız büyük ölçüde artmıştı. Lakin yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar olan süreçte isimli mercilerin aldığı kararlara baktığımızda, saldırganların özgür kaldığını görmekteyiz. Bu durum sıhhat çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmaktadır.

Saldırganların özgür kalmasına reaksiyon gösteren sıhhat çalışanları, maalesef adaleti toplumsal medyada arıyor. İsimli merciler, toplumsal medyada baskı oluştuktan sonra özgür kalan saldırgan hakkında tutuklama kararı çıkartıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Yasanın daha faal bir biçimde uygulanması, tıpkı vakitte yargıçların, savcıların ve kolluk kuvvetlerinin gereken hassasiyeti göstermesi koşuldur. Şiddet yapanın yanına kar kalmamalı. Sağlık-Sen olarak, sıhhatte şiddet karşı bugüne kadar gösterdiğimiz çabayı, bundan sonra da göstermeye kararlıyız.” (BSHA)