iltasyazilim
FD Üye
Sağlıkla İlgili İngilizce Cümleler
She looks like a million bucks (Fazla sağlıklı görünüyor)
I feel like a million dollars (Kendimi mükemmel hissediyorum)
I'm fresh as daisy (Kendimi fazla enerjik hissediyorum)
He's healthy as a horse (sağlık durumu )
You are fit as a fiddle (Turp gibisin)
She looks tired (Bitap gözüyüyor)
You look like a hell (Berbat görünüyorsun)
He's a sight (Pasaklı görünüyor)
You look like you've been to hell and back (Fazla paspal görünüyorsun)
Are you all right? (İyi misin?)
Pek iyi hissetmiyorum (I don't feel allright)
Do you feel all right? (Kendini iyi hissediyor musun?)
You look flushed (Heyecanlı görünüyorsun)
You look pale (Kansız görünüyorsun)
You are white as a ghost (Hayalet gibi görünüyorsun)
I am allergic to dogs (Köpeklere alerjim var)
I am allergic to çiçek tozu (Çiçektozlarına alerjim var)
I have hayfever (Saman nezlem var)
My nose is stuffed up (Burnum tıkalı)
I can't breathe (Nefes alamıyorum)
Bless you (Çok yaşa)
My eyes are puffy (Gözlerim şişmiş)
I am sick (Hastayım)
I am sick birli a dog (Fazla kötü hastayım)
I feel terrible (Kendimi fazla berbat bir halde hissediyorum)
I feel sick to my stomach (Midem bulanıyor)
I feel nauseous (Midem bulanıyor)
I have a headache (Başım ağrıyor)
I have a migraine (Migrenim var)
I am so dizzy (Başım fazla fena dönüyor)
I need a nap (Biraz bonbon yapmam gerekli)
My head is pounding (Başım zonkluyor)
Is it caching? (Bulaşıcı mı?)
Does it hurt when I touch? (Dokunduğumda acıyor mu?)
How long have you had this problem? (Ne zamandır bu şikayetiniz var?)
I have a pain in my back (Sırtımda bir ağrı var)
My ankle is swollen (Bileğim şiş)
I am bleeding (Kan kaybediyorum)
I feel weak (Kendimi zayıf hissediyorum)
It hurst after I eat (Yemekten daha sonra ağrıyor)
I have been throwing up (Kusuyorum)
I lose my dinner (Kusuyorum)
I am really sleepy (Çok uykusuzum) *
She looks like a million bucks (Fazla sağlıklı görünüyor)
I feel like a million dollars (Kendimi mükemmel hissediyorum)
I'm fresh as daisy (Kendimi fazla enerjik hissediyorum)
He's healthy as a horse (sağlık durumu )
You are fit as a fiddle (Turp gibisin)
She looks tired (Bitap gözüyüyor)
You look like a hell (Berbat görünüyorsun)
He's a sight (Pasaklı görünüyor)
You look like you've been to hell and back (Fazla paspal görünüyorsun)
Are you all right? (İyi misin?)
Pek iyi hissetmiyorum (I don't feel allright)
Do you feel all right? (Kendini iyi hissediyor musun?)
You look flushed (Heyecanlı görünüyorsun)
You look pale (Kansız görünüyorsun)
You are white as a ghost (Hayalet gibi görünüyorsun)
I am allergic to dogs (Köpeklere alerjim var)
I am allergic to çiçek tozu (Çiçektozlarına alerjim var)
I have hayfever (Saman nezlem var)
My nose is stuffed up (Burnum tıkalı)
I can't breathe (Nefes alamıyorum)
Bless you (Çok yaşa)
My eyes are puffy (Gözlerim şişmiş)
I am sick (Hastayım)
I am sick birli a dog (Fazla kötü hastayım)
I feel terrible (Kendimi fazla berbat bir halde hissediyorum)
I feel sick to my stomach (Midem bulanıyor)
I feel nauseous (Midem bulanıyor)
I have a headache (Başım ağrıyor)
I have a migraine (Migrenim var)
I am so dizzy (Başım fazla fena dönüyor)
I need a nap (Biraz bonbon yapmam gerekli)
My head is pounding (Başım zonkluyor)
Is it caching? (Bulaşıcı mı?)
Does it hurt when I touch? (Dokunduğumda acıyor mu?)
How long have you had this problem? (Ne zamandır bu şikayetiniz var?)
I have a pain in my back (Sırtımda bir ağrı var)
My ankle is swollen (Bileğim şiş)
I am bleeding (Kan kaybediyorum)
I feel weak (Kendimi zayıf hissediyorum)
It hurst after I eat (Yemekten daha sonra ağrıyor)
I have been throwing up (Kusuyorum)
I lose my dinner (Kusuyorum)
I am really sleepy (Çok uykusuzum) *