Günümüzde en sık görülen sağlık problemlerinin başında obezite geliyor. Elde edilen verilere göre bugün dünyada 2 milyarı aşkın obez birey var ve dünyadaki obez birey sayısı, açlık sınırında yaşayan kişi sayısını aşmış durumda.
Dünyayı tehdit eden bir hastalık haline gelen obezitenin gelecek yıllarda %40 oranında artacağı da bilinen gerçekler arasında.
Obezite gelişiminde birçok faktörün rol oynadığı bilinmektedir. Bu faktörler arasında genetik, doğuştan gelen veya sonradan oluşan bazı hastalıklar, çevresel ve sosyal koşullar yer almaktadır. Obezitenin bu kadar yaygınlaşmasının temel nedeni ise çevresel ve sosyal koşulların zaman içinde değişmiş olmasıdır. Hızla gelişen teknoloji ve şehir hayatı nedeni ile kişilerin yaşam tarzında önemli değişiklikler olmuştur. Ulaşım araçlarının yaygınlaşması, teknolojik araçların gelişimi ile fiziksel hareketliliği azalan, gıda sanayinde yaşanan gelişmeler ve besine ulaşabilirliğin artması sonucunda enerji alımının artması günümüzde obezitenin artmasının temel nedenlerini oluşturmaktadır.
Obezite, vücutta enerji dengesinin bozulması ile oluşur. Vücuda besinlerle alınan enerjinin, fiziksel aktivite ile harcanan enerjiden fazla olması durumunda vücut ağırlığı ve vücut yağ dokusu artar. İdeal kilodan uzaklaşma ve bel çevresinin kalınlaşması ise bazı kronik hastalıklara davetiye çıkartır.
Obezite; vücutta yer alan bütün sistemleri olumsuz etkiler. Dolaşım sisteminde oluşan bozulmalara bağlı olarak hipertansiyon, kan lipitlerinde oluşan değişikliklere bağlı olarak koroner arter hastalıkları ve yarattığı insülin direncine bağlı olarak diyabet (şeker hastalığı) görülebilir. Obezitenin birçok hastalık ile bağlantısı olduğu bilinmektedir. Obezite, deride çatlaklara sebep olarak cilde zarar verir. Astım, horlama ve apne gibi solunum sistemi sorunlarına yol açabilir. Kemik ve eklem sisteminde osteoporoz veya osteoartrit gibi sorunlara ve kolon, meme gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini arttırır. Fiziksel görünümdeki değişiklik bireyi psikolojik olarak da etkilediği gibi fazla kilo sosyal hayatımızı da olumsuz etkilemektedir. Ayrıca verimliliğimizi ve performansımızı da azaltır.
Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde, kilo yönetimi önemlidir. İdeal kilonun korunması, vücut ağırlığı fazla ise kilo kaybının sağlanması ve ulaşılan kilonun kontrolünde sağlıklı beslenmenin ve kişiye özel diyet programlarının etkinliği tartışılmazdır. Bu noktada amacımız sadece fazla kiloları verdirmek değil aynı zamanda verilen kiloların geri alınmaması için koruma programlarıyla bireyin eski yaşam tarzına dönmesini engellemektir.
Sağlıklı kilo kaybını sağlamada tedavi üç basamaklıdır. Kişiye özel beslenme programı, kişinin özelliklerine uygun egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi bu üç basamağı oluşturur.