Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
SAĞLIKLI HAYATIN KURALLARI
Akraba olmayan, doğuştan özrü bulunmayan (kongenital) sağlıklı ana ve pederin bebekleri umum olarak sağlıklı olarak yerküreye gelmektedir. Ancak çağdaş eğitimden, istikrarlı beslenmeden mahrum beslenen ve spor yapmayan bireyler, yaşlandıkça sağlıklı özelliklerini devirle kaybetmektedirler. İşte bu yüzdendir ki çok pahalı kişilerimizi genç yaşta kaybetmenin üzüntüsüne sık sık katlanmak zorunda kalmaktayız. Meğer gelişmiş memleketlerde yaş ortalaması artık 90 lı yaşlara tırmanmaktadır. Meğer memleketimizde maatteessüf her 3 dakikada bir kişimiz kalp buhranından hayatını kaybetmektedir.
Bizi Sağlıklı Yaşama götüren iki yol vardır:
1- Istikrarlı beslenmek , sigara ve alkollü içecelerden uzak durmak ,
2- Açık havada tertipli spor yapmak ,
Bu yazımda sizlere her devir ve her tarafta kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir spor olan yürüme‘ den ve sağlıklı beslenmenin temel kuralları ile Huzurlu ve Keyifli bir Hayat için Pratik bedeli olan hususları anlatmaya çalışacağım.
Yürüme: Gelişmiş devletlerde bu sporu halkın yarıdan ziyadesi yaptığı halde devletimizde maatteessüf yürümeyi tercih eden çok az kişi vardır.
Yürümek çok yararlı bir spor kısmıdır. Zira yürürken tepeden tırnağa bütün vücudumuz antrenman yapmış olur. Sağlıklı yaşama sayılamayacak kadar çok eği bulunan bu sporun yalnız bedensel değil, ruhsal yararları da vardır. Spora ve bilhassa yürümeye değer veren topluluklarda kalp, kardiyovasküler, akciğer, eklem, spor ve evlat illetleri ile ilgili dernekler halkı aralıksız uyarmakta, yürümenin, istikrarlı beslenmenin, kıymetini daima vurgulamaktadırlar.
Yürüyen bir insanın akciğerlerinden bacaklarına, sırtından dimağına kadar tüm vücudu hareket etmektedir. Vücutta toplanan ziyade statik elektrik kuvveti de yürüme ile topraklama yoluyla vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Vücutta toplanan zararlı yağları eritmek için de en makbul metot yürümek ve spor yapmaktır. Belin alt kesimlerinde ağrılarından yakınan kimseler de yürüme sporu yapmaları öğütlenmektedir.
Sırt ağrılarından mütemadi olarak sorunu bulunan 192 insandan yürümeye başlayanların % 94 ünün ağrılarının azaldığı tespit edilmiş ilmî bir gerçektir. Bu hastaların büyük bir çoğunluğun bel kaslarının kuvvetlendiği, daha rahat hareket edebildikleri ve vücutlarının daha esnek bir duruma geldikleri saptanmıştır .
Haftada 4 kere günde 3 km yürüyen kişilerin sırt ağrıları ve snirsel gerginliklerinin büyük bir ölçüde azaldığı da saptanan bir gerçektir.
Sistemli bir yürüyüş kalbin kaslarını kuvvetlendirmekte, çalışma yükünü azaltmakta ve dinlenme müddetini uzatmaktadır. Bu bakımdan yürümek bilhassa kalp ve damar illetlerinden yakınanlar için çok yararlıdır. Zira yürüyenlerin tüm vücut hücreleri havanın oksijeninden daha çok yararlanır.
Bu sporu yapanların kanlarındaki trombositler (kanın pıhtılaşmasında rol oynayan kan hücreleri) birbirine yapışarak kümeler oluşturamamakta ve böylelikle damarlar tıkanmamaktadır. Yürüme sporunu alışkanlık haline getiren şahıslarda; Kalp bunalımlarının azaldığı, Kanın akış suratı kolaylaştığı, Kanlarındaki Kolesterol ve Trigliserid seviyelerinin de (sağlıklı bir diyet ile birlikte) azaldığı ilmî olarak saptanmış bir gerçektir. Yaşları 30-49 arasında olan kimseler üzerinde araştırmalar yapılmış , haftada beş sefer günde 45- 60 dakika yürüyenlerde kalp illetlerinin çok daha seyrek görüldüğü de saptanmıştır.
Yürümek, Hipertansiyonu (yüksek tansiyon) aşağı çekerek onu denetim altında bulundurur. Hafif yada orta raddede hipertansiyonu olanların kan basınçları , yürümeye başladıktan birkaç hafta sonra olağana düşmektedir. Yürüme sporunu yapan hipertansiyonlu hastalarda % 20 – 25 nispetinde bir düzgünleşme olmakta, bu uygunlaştırma metodunun tansiyonu düşüren, dinlendirici, antihipertansif ilaçlarla (ACE İnhibitörleri ve Kalsiyum Kanal Blokerleri ) daha yararlı olduğu saptanmıştır. Aslında alınan tüm sentetik ilaçların yan tesirleri ve vücutta uyuşmazlıklara yol açtığını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Yürüme sporuna başlayanların kemikleri ve iskelet sistemi, omurgaları ve eklemleri kuvvetlenmeye başlar. Bu mahsusen Menapoz sonrasındaki bayanlar ve Andropozdaki erkekler için de çok yararlıdır. Bu periyotta görülen Osteoporozun (kemiğin süngerimsi biçim alması) tedavisinde ilaçlarla birlikte yürüme sporu uygunlaştırmayı hızlandırmaktadır.
Yürüyenlerin dimağında ağrıları ve acıları yok eden ENDORFİN ismini verdiğimiz (Morfinden 10 kat daha kuvvetli ağrı kesici özelliği olan ve dimağımızın üretip salgıladığı bir molekül) molekül artmakta ve bu sayede kişilerin yaratıcı yeteneklerinde gelişme olmaktadır. Vücut antranmanları ve yürüyüş ayrıyeten telaş ve kaygıları da gidermektedir
Sağlıklı bir Hayat için ,
1- Gürültüden, tansiyonlu taraflardan uzak durun ,
2- Bol bol yürüyüş yapın ,
3- Mümkünse Deniz kenarında yürüyün, Yüzün Yüzme sporunun Sıhhat üzerine çok büyük yararı olduğu saptanmış bir gerçektir.
4- Sakin, Nezih, Su Kenarlarında Gezi ve Yürüyüş, Piknik yapın ,
5- Alkol , Sigara ve Uyuşturucudan uzak yaşayın ,
6- Hayatı ve Kişileri sevin ,
7- Olumsuz, Negatif , Karamsar kişileri ömrünüzden çıkartın ,
8- Kesinlikle her gün müzik dinleyin ,
9- Mütemadi Müspet düşünün, Sakin olun, Tez etmeyin (Unutmayın ki EN KRİTİK AN EN SAKİN OLUNMASI GEREKEN ANDIR )
10- Yapamam , Başaramam , Mümkün değil , Olmaz bu sözleri hayatınızdan atın.
11- Asla Umutsuzluğa kapılmayın, çaresizliğe düştüğünüzde bir tabipten kesinlikle profesyonel yardım alın .
12- TV'lerde konuşan ve tabip olmayan kişilerin söylediklerine inanmayın, kendi kendinize hastalık teşhisi koymayın ve katiyetle doktor denetimi dışında İlaç kullanmayın ,
13- Bol ve Ak, Kireci az su için ,
14- Uykunuzu aksatmayın mümkünse günde en az 8 saat uyuyun,( Unutmayın ki en düzgün dinlenme biçimi uykudur.)
15- Günlük ömrünüzde ve TV de sizi geren, ıstırap veren hadise ve bireylerden derhal uzaklaşın ,
16- Her devir sakin olun, sıkıldığınız vakit derin derin nefes alın rahatladığınızı göreceksiniz.
17- Olumlu, Hayat Sevinci veren , Dizleri seyredin – Kitapları okuyun , Karamsar , Bed , Tehlikeli noktalardan çabucak uzaklaşın,
18- Yapıcı olun, Gülümseyin ve hayatınızı Memnun, Huzurlu bir biçimde yaşayın. (Unutmayınız ki Memnunluk ve Huzuru Para ile satın alamazsınız. )
Şimdide biraz da beslenme ile gerçeklerden bahsedeceğim. Bol bol zerzevat ve meyve yiyin, yumurta yeterli bir besin kaynağıdır. Münhasıran büyüme çağındaki evlatlar ve gençlerde çok düzgün ve ucuz bir besindir. Ama münhasıran 40 lı yaşlardan sonra yumurtayı haftada 1 yada 2 ye düşürün. (Unutmayın ki yumurtanın sarısında yaklaşık 200 mg kolesterol vardır ). Tavuk yiyin, bol bol balık tüketin. Balığı mümkünse ızgara olarak yiyin. Al eti mümkün olduğunca az tüketin ve bilhassa et yağının olduğu kısımları muhakkak yemeyin. Tereyağını, margarini ve öbür katı yağlar ile (ki bunlar doymuş yağlardır ve kalp için çok çok tehlikelidir ) mümkünse kullanmayın. Kızartmalardan uzak durun. Haşlama ve ızgarayı tercih edin. Fritöz tasarrufunda kullandığınız bitkisel likit yağı mümkünse 3 seferden çokça kullanmayın. Zeytinyağı tüketin (zeytinyağının kandaki HDL : High Density Lipoprotein ismini verdiğimiz düzgün huylu kolesterolü yükseltip damarlarımızı koruduğu ilmî olarak tesbit edilmiş bir gerçektir.) Antioksidan özelliği olan Turunçgillerden portakal, mandalina, greyfurt ve limonu bol tüketin. Yeşil bitkileri kesinlikle sofranızda bulundurun. Hayvansal yağı katiyen kullanmayın mümkünse meskeninize bile sokmayın.
Sağlıklı günler dileği ile….
Kompetan Dr.Ali AYYILDIZ
Veteriner Doktoru – İnsan Anatomisi Kompetanı Dr.
Akraba olmayan, doğuştan özrü bulunmayan (kongenital) sağlıklı ana ve pederin bebekleri umum olarak sağlıklı olarak yerküreye gelmektedir. Ancak çağdaş eğitimden, istikrarlı beslenmeden mahrum beslenen ve spor yapmayan bireyler, yaşlandıkça sağlıklı özelliklerini devirle kaybetmektedirler. İşte bu yüzdendir ki çok pahalı kişilerimizi genç yaşta kaybetmenin üzüntüsüne sık sık katlanmak zorunda kalmaktayız. Meğer gelişmiş memleketlerde yaş ortalaması artık 90 lı yaşlara tırmanmaktadır. Meğer memleketimizde maatteessüf her 3 dakikada bir kişimiz kalp buhranından hayatını kaybetmektedir.
Bizi Sağlıklı Yaşama götüren iki yol vardır:
1- Istikrarlı beslenmek , sigara ve alkollü içecelerden uzak durmak ,
2- Açık havada tertipli spor yapmak ,
Bu yazımda sizlere her devir ve her tarafta kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir spor olan yürüme‘ den ve sağlıklı beslenmenin temel kuralları ile Huzurlu ve Keyifli bir Hayat için Pratik bedeli olan hususları anlatmaya çalışacağım.
Yürüme: Gelişmiş devletlerde bu sporu halkın yarıdan ziyadesi yaptığı halde devletimizde maatteessüf yürümeyi tercih eden çok az kişi vardır.
Yürümek çok yararlı bir spor kısmıdır. Zira yürürken tepeden tırnağa bütün vücudumuz antrenman yapmış olur. Sağlıklı yaşama sayılamayacak kadar çok eği bulunan bu sporun yalnız bedensel değil, ruhsal yararları da vardır. Spora ve bilhassa yürümeye değer veren topluluklarda kalp, kardiyovasküler, akciğer, eklem, spor ve evlat illetleri ile ilgili dernekler halkı aralıksız uyarmakta, yürümenin, istikrarlı beslenmenin, kıymetini daima vurgulamaktadırlar.
Yürüyen bir insanın akciğerlerinden bacaklarına, sırtından dimağına kadar tüm vücudu hareket etmektedir. Vücutta toplanan ziyade statik elektrik kuvveti de yürüme ile topraklama yoluyla vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Vücutta toplanan zararlı yağları eritmek için de en makbul metot yürümek ve spor yapmaktır. Belin alt kesimlerinde ağrılarından yakınan kimseler de yürüme sporu yapmaları öğütlenmektedir.
Sırt ağrılarından mütemadi olarak sorunu bulunan 192 insandan yürümeye başlayanların % 94 ünün ağrılarının azaldığı tespit edilmiş ilmî bir gerçektir. Bu hastaların büyük bir çoğunluğun bel kaslarının kuvvetlendiği, daha rahat hareket edebildikleri ve vücutlarının daha esnek bir duruma geldikleri saptanmıştır .
Haftada 4 kere günde 3 km yürüyen kişilerin sırt ağrıları ve snirsel gerginliklerinin büyük bir ölçüde azaldığı da saptanan bir gerçektir.
Sistemli bir yürüyüş kalbin kaslarını kuvvetlendirmekte, çalışma yükünü azaltmakta ve dinlenme müddetini uzatmaktadır. Bu bakımdan yürümek bilhassa kalp ve damar illetlerinden yakınanlar için çok yararlıdır. Zira yürüyenlerin tüm vücut hücreleri havanın oksijeninden daha çok yararlanır.
Bu sporu yapanların kanlarındaki trombositler (kanın pıhtılaşmasında rol oynayan kan hücreleri) birbirine yapışarak kümeler oluşturamamakta ve böylelikle damarlar tıkanmamaktadır. Yürüme sporunu alışkanlık haline getiren şahıslarda; Kalp bunalımlarının azaldığı, Kanın akış suratı kolaylaştığı, Kanlarındaki Kolesterol ve Trigliserid seviyelerinin de (sağlıklı bir diyet ile birlikte) azaldığı ilmî olarak saptanmış bir gerçektir. Yaşları 30-49 arasında olan kimseler üzerinde araştırmalar yapılmış , haftada beş sefer günde 45- 60 dakika yürüyenlerde kalp illetlerinin çok daha seyrek görüldüğü de saptanmıştır.
Yürümek, Hipertansiyonu (yüksek tansiyon) aşağı çekerek onu denetim altında bulundurur. Hafif yada orta raddede hipertansiyonu olanların kan basınçları , yürümeye başladıktan birkaç hafta sonra olağana düşmektedir. Yürüme sporunu yapan hipertansiyonlu hastalarda % 20 – 25 nispetinde bir düzgünleşme olmakta, bu uygunlaştırma metodunun tansiyonu düşüren, dinlendirici, antihipertansif ilaçlarla (ACE İnhibitörleri ve Kalsiyum Kanal Blokerleri ) daha yararlı olduğu saptanmıştır. Aslında alınan tüm sentetik ilaçların yan tesirleri ve vücutta uyuşmazlıklara yol açtığını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Yürüme sporuna başlayanların kemikleri ve iskelet sistemi, omurgaları ve eklemleri kuvvetlenmeye başlar. Bu mahsusen Menapoz sonrasındaki bayanlar ve Andropozdaki erkekler için de çok yararlıdır. Bu periyotta görülen Osteoporozun (kemiğin süngerimsi biçim alması) tedavisinde ilaçlarla birlikte yürüme sporu uygunlaştırmayı hızlandırmaktadır.
Yürüyenlerin dimağında ağrıları ve acıları yok eden ENDORFİN ismini verdiğimiz (Morfinden 10 kat daha kuvvetli ağrı kesici özelliği olan ve dimağımızın üretip salgıladığı bir molekül) molekül artmakta ve bu sayede kişilerin yaratıcı yeteneklerinde gelişme olmaktadır. Vücut antranmanları ve yürüyüş ayrıyeten telaş ve kaygıları da gidermektedir
Sağlıklı bir Hayat için ,
1- Gürültüden, tansiyonlu taraflardan uzak durun ,
2- Bol bol yürüyüş yapın ,
3- Mümkünse Deniz kenarında yürüyün, Yüzün Yüzme sporunun Sıhhat üzerine çok büyük yararı olduğu saptanmış bir gerçektir.
4- Sakin, Nezih, Su Kenarlarında Gezi ve Yürüyüş, Piknik yapın ,
5- Alkol , Sigara ve Uyuşturucudan uzak yaşayın ,
6- Hayatı ve Kişileri sevin ,
7- Olumsuz, Negatif , Karamsar kişileri ömrünüzden çıkartın ,
8- Kesinlikle her gün müzik dinleyin ,
9- Mütemadi Müspet düşünün, Sakin olun, Tez etmeyin (Unutmayın ki EN KRİTİK AN EN SAKİN OLUNMASI GEREKEN ANDIR )
10- Yapamam , Başaramam , Mümkün değil , Olmaz bu sözleri hayatınızdan atın.
11- Asla Umutsuzluğa kapılmayın, çaresizliğe düştüğünüzde bir tabipten kesinlikle profesyonel yardım alın .
12- TV'lerde konuşan ve tabip olmayan kişilerin söylediklerine inanmayın, kendi kendinize hastalık teşhisi koymayın ve katiyetle doktor denetimi dışında İlaç kullanmayın ,
13- Bol ve Ak, Kireci az su için ,
14- Uykunuzu aksatmayın mümkünse günde en az 8 saat uyuyun,( Unutmayın ki en düzgün dinlenme biçimi uykudur.)
15- Günlük ömrünüzde ve TV de sizi geren, ıstırap veren hadise ve bireylerden derhal uzaklaşın ,
16- Her devir sakin olun, sıkıldığınız vakit derin derin nefes alın rahatladığınızı göreceksiniz.
17- Olumlu, Hayat Sevinci veren , Dizleri seyredin – Kitapları okuyun , Karamsar , Bed , Tehlikeli noktalardan çabucak uzaklaşın,
18- Yapıcı olun, Gülümseyin ve hayatınızı Memnun, Huzurlu bir biçimde yaşayın. (Unutmayınız ki Memnunluk ve Huzuru Para ile satın alamazsınız. )
Şimdide biraz da beslenme ile gerçeklerden bahsedeceğim. Bol bol zerzevat ve meyve yiyin, yumurta yeterli bir besin kaynağıdır. Münhasıran büyüme çağındaki evlatlar ve gençlerde çok düzgün ve ucuz bir besindir. Ama münhasıran 40 lı yaşlardan sonra yumurtayı haftada 1 yada 2 ye düşürün. (Unutmayın ki yumurtanın sarısında yaklaşık 200 mg kolesterol vardır ). Tavuk yiyin, bol bol balık tüketin. Balığı mümkünse ızgara olarak yiyin. Al eti mümkün olduğunca az tüketin ve bilhassa et yağının olduğu kısımları muhakkak yemeyin. Tereyağını, margarini ve öbür katı yağlar ile (ki bunlar doymuş yağlardır ve kalp için çok çok tehlikelidir ) mümkünse kullanmayın. Kızartmalardan uzak durun. Haşlama ve ızgarayı tercih edin. Fritöz tasarrufunda kullandığınız bitkisel likit yağı mümkünse 3 seferden çokça kullanmayın. Zeytinyağı tüketin (zeytinyağının kandaki HDL : High Density Lipoprotein ismini verdiğimiz düzgün huylu kolesterolü yükseltip damarlarımızı koruduğu ilmî olarak tesbit edilmiş bir gerçektir.) Antioksidan özelliği olan Turunçgillerden portakal, mandalina, greyfurt ve limonu bol tüketin. Yeşil bitkileri kesinlikle sofranızda bulundurun. Hayvansal yağı katiyen kullanmayın mümkünse meskeninize bile sokmayın.
Sağlıklı günler dileği ile….
Kompetan Dr.Ali AYYILDIZ
Veteriner Doktoru – İnsan Anatomisi Kompetanı Dr.
