Şahmeran ile karşılaşan kişinin ismi Camsab ’dır Camsab yoksul bir ailenin oğlu olup evinin gecimini arkadaşları ile odun yaparak sağlamaktadır Bir gun arkadaşları ile birlikte bir kuyu dolusu bal bulan Camsab, arkadaşlarının ac gozluluğu yuzunden, kuyunun icindeki bal bi¬tince kuyuya bırakılır Kuyuda yalnız başına feryat ederken bir ak¬rebin toprağı delip kendisine doğru yaklaştığını gorur Akrebi oldu¬rur Akrebin geldiği noktadan iğne gozu kadar gun ışığının geldiğini fark eder Cebindeki bıcak ile ışığın geldiği yeri buyutmeye calışır Acılan geniş delikten gecer Ciceklerle dolu, ortasında havuzu bulu¬nan genişce bir bahceye girer Havuzun cevresinde bir dizi oturaklar ve bahcede bir yığın yılan bulunmaktadır Havuzun baş tarafında bulunan bir taht uzerinde oturmakta olan insan başlı, sut beyaz vucutlu bir yılan Camsab ’a kendi diliyle hitap eder;
Hoş geldin insanoğlu … Benim misafırimsin, benden ve cevrendeki yılanlardan korkma Benim adım Yemliha ’dır Benim halkım ve insanoğullan beni Şahmeran diye tanırlar Bu taht ve bu ulke Cenabı Hakkın bir ihsanıdır Burada benim h i may emdesin, diyen Şahmeran, Camsab ’a turlu turlu yiyecekler ikram eder
Ey insanoğlu, benim ulkeme neden ve nasıl, hangi maksatla geldin? Bunu bana anlatır mısın? diye soran Şahmeran ’a Camsab başından gecenleri anlatır
Şahmeran Camsab ’ın hikayesinden sonra başını sallar:
İnsanoğlu nankordur, hilekardır Kucucuk menfaatler Karsısında başkasının muazzam zararlarına razı olur Gecmişte in¬sanoğlu bana cok zarar vermek istemiştir, diyen Şahmeran ile Camsab uzun uzun dertleşirler
Camsab mutlu ve memnun bir halde uzun yıllar Şahmeran ’ın guvenini kazanır Biribirlerine uzun uzun hikayeler anlatırlar Uzun bir zaman sonra Camsab Şahmeran ’a;
Ey muhterem efendim! Ailemi cok ozledim Ne olur beni aileme kavuşturun! Bu lutfu bana bağışlayın, diyerek yalvarır
Bunun uzerine Şahmeran;
Camsab, ben sozumu tutup seni yurduna gonderirsem, sen de aynen bana soz verebilir misin ki, bir daha omrunun sonuna kadar hamama girmeyeceksin? diye sordu
Camsab cevaben;
Olunceye kadar hamam yuzu gormeyeceğime ve senin yerini yurdunu kimseye soylemiyeceğime yemin ederim, dedi ve yemin etti
Şahmeran bu yemin uzerine, artık kanaat getirerek, Camsab ’a biraz yolluk ve bir hayli de dunyalık ziynet, cevahir ve hediyeler vere¬rek, orada duran yılanlara hitaben; Bunu o bal kuyusundan dışan cıkarın, emrini verdi
Yılanın Onune katılarak bal kuyusundan cıkan Camsab, artık hur olmanın saadeti, sevinci icerisinde evine koştu, ailesine, sevdiklerine kavuştu Ailesi buyuk bir merak icerisinde Camsab ’a beş yıldır nerelerde olduğunu sordular Şahmeran ’a verdiği sozu duşunerek hata yapmaktan cekinen Camsab:
Yeminliyim, soylemek istemem Bunu benden sormayın, deyince, annesi;
Arkadaşların, senin dişi bir kaplan tarafından parcalandığını soylemişlerdi O zamandan beri tam beş sene oldu Azap ve keder icinde bu gunleri gecirdiğimizi tahmin edersin herhalde Buna rağmen sen bize bu ıstıraplı gunlerin bir hesabını bile vermekten cekiniyorsun, dedi
Camsab sordu:
Benim o hain ve vicdansız arkadaşlarını simdi nerededirler, sağ mıdırlar?
Oğlum hepsi sağ Ticaret yapıyorlar, cok zengin oldular Bazen bize yiyecek ve para yardımı yapıyorlar Hal ve hatırımızı soruyorlar, Allah ’a şukur, deyince Camsab dayanamadı:
Ana bunlardan birini cağınver hadi var git, dedi Anası:
Oğlum onlar bizim ayağımıza hic gelirler mi? Onlar zengin, yuksek insanlar Yann sabah sen git, onları evlerinde ya da iş yerlerinde ziyaret et, dedi
Camsab yine;
İşin aslı oyle değil ana Sen var git soyle onlara, “oğlum geldi, sizi istiyor de, onlar koşa koşa gelirler, dedi
Gercekten Camsab ’ın annesi gidip bunlardan birisini bulunca adam telaş ve endişeye kapıldı Diğer arkadaşlarını bulup, onlarla konuşup tartıştı, sonucta hak ve adaletten korkarak, Camsab ’tan af dilemeye, merhametini istemeye ve mallarının yarısını Canısab ’a vermeye karar verdiler Mallarının yarısını yanlarına alarak Camsab ’ın evine geldiler Camsab ’ın elini ayağını operek:
Ey kardeşimiz Camsab bizim cahillik ve kusurumuz buyuktur Bizim ettiğimizi sen etme Bizi sen affet, malımızın yansını sana getirdik Gel barışalım, diye cok yalvardılar Camsab bunlara yine acıdı ve kabahatlerini bağışlıyarak yeniden dost oldular
Aradan yedi yıl gecti Bu zaman icerisinde Camsab verdiği soz gereği hic hamama gitmedi
Camsab ’ın yaşadığı ulkenin hukumdarı Keyhusrev bir gun fena bir hastalığa tutulmuştu Tum vucudu kıpkırmızı yaralar icinde idi Hekimler, ilaclar fayda etmedi Hastalık gittikce arttı, ağırlaştı Hekimler butun umitlerini kestiler Caresizliği kabul ettiler
Keyhusrev ’in Şahmur isminde bir de veziri vardı Sihir işlerinde Vezir kitaplarını karıştırırken, tek devanın Şahmeran ’ın etini yemek olduğunu hukumdara soyledi Keyhusrev tellallar bağırtıp, Şahmeran ’ın yerini bilene buyuk vaadlerde bu¬lundu Camsab verdiği soz uzerine ses cıkarmadı Vezir yeniden bir hukum cıkardı “Şahmeran ’ı goren bir kimsenin belden aşağısı balık gibi beyaz pullu olur Bunun uzerine butun hamamcılara, halkın bedava yıkanmaları icin emirier verildi ve hamam masraflarının dev¬letce odeneceği bildirildi
Memurlara talimatlar verilerek, butun halkın hamamlara gitmesi sağlandı O sırada zorla da olsa Camsab ’da hamama goturulduğu icin sır oğrenildi Belinden aşağısı beyaz pullu olan Camsab yaka paca doğru hukumdarın huzuruna cıkarıldı Keyhusrev ’in tedavisi icin tek carenin Camsab ’ın elinde bulunduğunu kendisine anlatılarak Şahmeran ’ın yerini gostermesi emredildi
Camsab kacamak bir yol arar gibi:
Babam buyuk bir hekimdir, belki de bir care bulur Ben ise mektepte bir şey oğrenemedim Sanatta da cırak cıkamadım Ben ne ilac bilirim ki, dedi ise de Vezir ona:
Biz senden ilac istemiyoruz Sen bize Şahmeran ’ı bul yeter Buna karşılık hukumdar sana buyuk ihsanlar verecek, dedi
Camsab yine anlamamış gibi, kendini bir şeyden haberi yok gosterircesine:
Şahıneran nasıl şeydir? Ben onu hic gormedim, dedi
Vezir:
Şahmeran ’ı sen gormuş olmalısın Zira belinden aşağısı pullu senin, dedi
Camsab:
Benim vucudum doğma buyume boyle pulludur, dedi ve sırrını vermedi Camsab ’ı zorla soyletebilmek icin bir hayli dovdukten sonra cellada teslim ettiler Camsab hayatını kurtarabilmek icin, son bir care olarak hic olmazsa Şahmeran ’ın kuyusunu gostermeyi kabul etti “Nasıl olsa onu oradan cıkaramazlar, ben de olumden kurtulurum diye duşunuyordu
Fakat hic de oyle olmadı Camsab kuyuyu gosterince, vezir ku¬yunun başında sinirini kullandı Okudu, ufledi ve nihayet Şahmeran bir yılanın başında tuttuğu altın bir tepsi icinde goruldu Şahmeran etrafına bakıp Camsab ’ı
gorunce:
İşte Camsab nihayet kanıma girdin Ben insanoğluna itimat edilmiyeceğini biliyordum Fakat ne care ki yine aldandım Başa gelen kaderdir, dedi
Camsab utancından yerin dibine geciyordu Ağzını acıp cevap ve¬remedi Kendisinin bu aşağı ruhlululuğunu İhanetini bir turlu af edemiyordu Rezil olmuştu
Vezir Şahmur Şahmeran ’ı tutmak icin elini uzatırken, Şahmeran ona:
Ey melun! Sen bana el surme, yoksa hancerimle seni delik deşik ederim Ey Camsab! Sen beni kucağına al gotur, dedi
Camsab, Şahmeran ’ı kucağında gotururken ona:
Şahım, senden Keyhusrev ’in tedavisi icin derman isteyecekler, dedi
Şahmeran:
Bu derman benim elimdir Allah ’ın dediği olur, ne yapalım! Eninde sonunda olmeyecek miyim? Ey Camsab! Sana bir oğudum olsun Sen bana belki de isteyerek kotuluk ettin, fakat ben sana etmem Bu melun beni sana belki de boğazlatacak Sakın kabul etme Sonra katil olursun Bırak beni Şahmur kessin Beni toprak canakta kaynatıp ilk suyumu sana icirmek isteyecekler Sakın icme O suyu ona icir Eğer dediklerimi aynen yaparsan kazanırsın Ben nasıl olsa Oleceğim Sen benim dediklerimi yaparsan, beni hayır dua ile anarsın, dedi
Hukumdarın sarayına gelindiği zaman Camsab ağlamaya başladı Şahmur buna ofkelenmişti:
Sen deli misin? Bir yılan icin ağlayacak ne var, diye bağırdı
Vezir nihayet Şahıneran ’ı tutup kesti Uc parcaya bolerek, bir toprak comlek icinde kaynatmak uzere ateşin ustune koyduğu sırada hukumdarın bir yaveri gelerek onu saraya istedi Vezir gider¬ken Camsab ’a donerek:
Hoş geldin insanoğlu … Benim misafırimsin, benden ve cevrendeki yılanlardan korkma Benim adım Yemliha ’dır Benim halkım ve insanoğullan beni Şahmeran diye tanırlar Bu taht ve bu ulke Cenabı Hakkın bir ihsanıdır Burada benim h i may emdesin, diyen Şahmeran, Camsab ’a turlu turlu yiyecekler ikram eder
Ey insanoğlu, benim ulkeme neden ve nasıl, hangi maksatla geldin? Bunu bana anlatır mısın? diye soran Şahmeran ’a Camsab başından gecenleri anlatır
Şahmeran Camsab ’ın hikayesinden sonra başını sallar:
İnsanoğlu nankordur, hilekardır Kucucuk menfaatler Karsısında başkasının muazzam zararlarına razı olur Gecmişte in¬sanoğlu bana cok zarar vermek istemiştir, diyen Şahmeran ile Camsab uzun uzun dertleşirler
Camsab mutlu ve memnun bir halde uzun yıllar Şahmeran ’ın guvenini kazanır Biribirlerine uzun uzun hikayeler anlatırlar Uzun bir zaman sonra Camsab Şahmeran ’a;
Ey muhterem efendim! Ailemi cok ozledim Ne olur beni aileme kavuşturun! Bu lutfu bana bağışlayın, diyerek yalvarır
Bunun uzerine Şahmeran;
Camsab, ben sozumu tutup seni yurduna gonderirsem, sen de aynen bana soz verebilir misin ki, bir daha omrunun sonuna kadar hamama girmeyeceksin? diye sordu
Camsab cevaben;
Olunceye kadar hamam yuzu gormeyeceğime ve senin yerini yurdunu kimseye soylemiyeceğime yemin ederim, dedi ve yemin etti
Şahmeran bu yemin uzerine, artık kanaat getirerek, Camsab ’a biraz yolluk ve bir hayli de dunyalık ziynet, cevahir ve hediyeler vere¬rek, orada duran yılanlara hitaben; Bunu o bal kuyusundan dışan cıkarın, emrini verdi
Yılanın Onune katılarak bal kuyusundan cıkan Camsab, artık hur olmanın saadeti, sevinci icerisinde evine koştu, ailesine, sevdiklerine kavuştu Ailesi buyuk bir merak icerisinde Camsab ’a beş yıldır nerelerde olduğunu sordular Şahmeran ’a verdiği sozu duşunerek hata yapmaktan cekinen Camsab:
Yeminliyim, soylemek istemem Bunu benden sormayın, deyince, annesi;
Arkadaşların, senin dişi bir kaplan tarafından parcalandığını soylemişlerdi O zamandan beri tam beş sene oldu Azap ve keder icinde bu gunleri gecirdiğimizi tahmin edersin herhalde Buna rağmen sen bize bu ıstıraplı gunlerin bir hesabını bile vermekten cekiniyorsun, dedi
Camsab sordu:
Benim o hain ve vicdansız arkadaşlarını simdi nerededirler, sağ mıdırlar?
Oğlum hepsi sağ Ticaret yapıyorlar, cok zengin oldular Bazen bize yiyecek ve para yardımı yapıyorlar Hal ve hatırımızı soruyorlar, Allah ’a şukur, deyince Camsab dayanamadı:
Ana bunlardan birini cağınver hadi var git, dedi Anası:
Oğlum onlar bizim ayağımıza hic gelirler mi? Onlar zengin, yuksek insanlar Yann sabah sen git, onları evlerinde ya da iş yerlerinde ziyaret et, dedi
Camsab yine;
İşin aslı oyle değil ana Sen var git soyle onlara, “oğlum geldi, sizi istiyor de, onlar koşa koşa gelirler, dedi
Gercekten Camsab ’ın annesi gidip bunlardan birisini bulunca adam telaş ve endişeye kapıldı Diğer arkadaşlarını bulup, onlarla konuşup tartıştı, sonucta hak ve adaletten korkarak, Camsab ’tan af dilemeye, merhametini istemeye ve mallarının yarısını Canısab ’a vermeye karar verdiler Mallarının yarısını yanlarına alarak Camsab ’ın evine geldiler Camsab ’ın elini ayağını operek:
Ey kardeşimiz Camsab bizim cahillik ve kusurumuz buyuktur Bizim ettiğimizi sen etme Bizi sen affet, malımızın yansını sana getirdik Gel barışalım, diye cok yalvardılar Camsab bunlara yine acıdı ve kabahatlerini bağışlıyarak yeniden dost oldular
Aradan yedi yıl gecti Bu zaman icerisinde Camsab verdiği soz gereği hic hamama gitmedi
Camsab ’ın yaşadığı ulkenin hukumdarı Keyhusrev bir gun fena bir hastalığa tutulmuştu Tum vucudu kıpkırmızı yaralar icinde idi Hekimler, ilaclar fayda etmedi Hastalık gittikce arttı, ağırlaştı Hekimler butun umitlerini kestiler Caresizliği kabul ettiler
Keyhusrev ’in Şahmur isminde bir de veziri vardı Sihir işlerinde Vezir kitaplarını karıştırırken, tek devanın Şahmeran ’ın etini yemek olduğunu hukumdara soyledi Keyhusrev tellallar bağırtıp, Şahmeran ’ın yerini bilene buyuk vaadlerde bu¬lundu Camsab verdiği soz uzerine ses cıkarmadı Vezir yeniden bir hukum cıkardı “Şahmeran ’ı goren bir kimsenin belden aşağısı balık gibi beyaz pullu olur Bunun uzerine butun hamamcılara, halkın bedava yıkanmaları icin emirier verildi ve hamam masraflarının dev¬letce odeneceği bildirildi
Memurlara talimatlar verilerek, butun halkın hamamlara gitmesi sağlandı O sırada zorla da olsa Camsab ’da hamama goturulduğu icin sır oğrenildi Belinden aşağısı beyaz pullu olan Camsab yaka paca doğru hukumdarın huzuruna cıkarıldı Keyhusrev ’in tedavisi icin tek carenin Camsab ’ın elinde bulunduğunu kendisine anlatılarak Şahmeran ’ın yerini gostermesi emredildi
Camsab kacamak bir yol arar gibi:
Babam buyuk bir hekimdir, belki de bir care bulur Ben ise mektepte bir şey oğrenemedim Sanatta da cırak cıkamadım Ben ne ilac bilirim ki, dedi ise de Vezir ona:
Biz senden ilac istemiyoruz Sen bize Şahmeran ’ı bul yeter Buna karşılık hukumdar sana buyuk ihsanlar verecek, dedi
Camsab yine anlamamış gibi, kendini bir şeyden haberi yok gosterircesine:
Şahıneran nasıl şeydir? Ben onu hic gormedim, dedi
Vezir:
Şahmeran ’ı sen gormuş olmalısın Zira belinden aşağısı pullu senin, dedi
Camsab:
Benim vucudum doğma buyume boyle pulludur, dedi ve sırrını vermedi Camsab ’ı zorla soyletebilmek icin bir hayli dovdukten sonra cellada teslim ettiler Camsab hayatını kurtarabilmek icin, son bir care olarak hic olmazsa Şahmeran ’ın kuyusunu gostermeyi kabul etti “Nasıl olsa onu oradan cıkaramazlar, ben de olumden kurtulurum diye duşunuyordu
Fakat hic de oyle olmadı Camsab kuyuyu gosterince, vezir ku¬yunun başında sinirini kullandı Okudu, ufledi ve nihayet Şahmeran bir yılanın başında tuttuğu altın bir tepsi icinde goruldu Şahmeran etrafına bakıp Camsab ’ı
gorunce:
İşte Camsab nihayet kanıma girdin Ben insanoğluna itimat edilmiyeceğini biliyordum Fakat ne care ki yine aldandım Başa gelen kaderdir, dedi
Camsab utancından yerin dibine geciyordu Ağzını acıp cevap ve¬remedi Kendisinin bu aşağı ruhlululuğunu İhanetini bir turlu af edemiyordu Rezil olmuştu
Vezir Şahmur Şahmeran ’ı tutmak icin elini uzatırken, Şahmeran ona:
Ey melun! Sen bana el surme, yoksa hancerimle seni delik deşik ederim Ey Camsab! Sen beni kucağına al gotur, dedi
Camsab, Şahmeran ’ı kucağında gotururken ona:
Şahım, senden Keyhusrev ’in tedavisi icin derman isteyecekler, dedi
Şahmeran:
Bu derman benim elimdir Allah ’ın dediği olur, ne yapalım! Eninde sonunda olmeyecek miyim? Ey Camsab! Sana bir oğudum olsun Sen bana belki de isteyerek kotuluk ettin, fakat ben sana etmem Bu melun beni sana belki de boğazlatacak Sakın kabul etme Sonra katil olursun Bırak beni Şahmur kessin Beni toprak canakta kaynatıp ilk suyumu sana icirmek isteyecekler Sakın icme O suyu ona icir Eğer dediklerimi aynen yaparsan kazanırsın Ben nasıl olsa Oleceğim Sen benim dediklerimi yaparsan, beni hayır dua ile anarsın, dedi
Hukumdarın sarayına gelindiği zaman Camsab ağlamaya başladı Şahmur buna ofkelenmişti:
Sen deli misin? Bir yılan icin ağlayacak ne var, diye bağırdı
Vezir nihayet Şahıneran ’ı tutup kesti Uc parcaya bolerek, bir toprak comlek icinde kaynatmak uzere ateşin ustune koyduğu sırada hukumdarın bir yaveri gelerek onu saraya istedi Vezir gider¬ken Camsab ’a donerek: