Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Şahmeran Efsanesi..

Şahmeran Efsanesi..

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Şahmeran ile karşılaşan kişinin ismi Camsab ’dır Camsab fakir bir ailenin oğlu olup evinin geçimini arkadaşları ile odun yaparak sağlamaktadır Bir gün arkadaşları île birlikte bir kuyu dolusu bal bulan Camsab, arkadaşlarının aç gözlülüğü yüzünden, kuyunun içindeki bal bi¬tince kuyuya bırakılır Kuyuda yalnız başına feryat ederken bir ak¬rebin toprağı delip kendisine içten yaklaştığını görür Akrebi öldü¬rür Akrebin geldiği noktadan iğne gözü kadar gün ışığının geldiğini ayrım eder Cebindeki bıçak ile ışığın geldiği yeri büyütmeye çalışır Açılan geniş delikten geçer Çiçeklerle doymuş, ortasında havuzu bulu¬nan genişçe bir bahçeye girer Havuzun çevresinde bir dizi oturaklar ve bahçede bir istif yılan bulunmaktadır Havuzun baş tarafında bulunan bir taht üzerinde oturmakta olan insan başlı, süt beyaz vücutlu bir yılan Camsab ’a kendi diliyle hitap eder;

Güzel geldin insanoğlu … Benim misafırimsin, benden ve çevrendeki yılanlardan korkma Benim adım Yemliha ’dır Benim halkım ve insanoğullan beni Şahmeran diye tanırlar Bu taht ve bu ülke Cenabı Hakkın bir ihsanıdır Burada benim h i may emdesin, diyen Şahmeran, Camsab ’a türlü türlü yiyecekler ikram eder
Ey ademoğlu, benim ülkeme niçin ve nasıl, hangi maksatla geldin? Bunu bana anlatır mısın? diye soran Şahmeran ’a Camsab başından geçenleri anlatır
Şahmeran Camsab ’ın hikâyesinden sonradan başını sallar:
Insanoğlu nankördür, hilekârdır Ufacık menfaatler Karsısında başkasının heybetli zararlarına razı olur Geçmişte in¬sanoğlu bana fazla incitmek istemiştir, diyen Şahmeran ile Camsab uzun uzun dertleşirler
Camsab mutlu ve memnun bir halde uzun yıllar Şahmeran ’ın güvenini kazanır Biribirlerine uzun uzun hikâyeler anlatırlar Uzun bir süre sonradan Camsab Şahmeran ’a;

Ey muhterem efendim! Ailemi fazla özledim Ne olur beni aileme kavuşturun! Bu lütfü bana bağışlayın, diyerek yalvarır
Bunun üzerine Şahmeran;
Camsab, ben sözümü tutup seni yurduna gönderirsem, sen de aynen bana laf verebilir misin ki, yeniden ömrünün ardına kadar hamama girmeyeceksin? diye sordu
Camsab cevaben;
Ölünceye kadar hamam yüzü görmeyeceğime ve senin yerini yurdunu kimseye söylemiyeceğime yemin ederim, dedi ve ant etti

Şahmeran bu ant üzerine, bundan böyle kanaat getirerek, Camsab ’a azıcık yolluk ve bir hayli de dünyalık ziynet, cevahir ve hediyeler vere¬rek, orada duran yılanlara hitaben; Bunu o bal kuyusundan dışan çıkarın, emrini verdi
Yılanın Önüne katılarak bal kuyusundan meydana çıkan Camsab, bundan böyle bağımsızlık olmanın saadeti, sevinci içerisinde evine koştu, ailesine, sevdiklerine kavuştu Ailesi büyük bir merak içerisinde Camsab ’a beş yıldır nerelerde olduğunu sordular Şahmeran ’a verdiği sözü düşünerek hata yapmaktan çekinen Camsab:

Yeminliyim, söylemek istemem Bunu benden sormayın, deyince, annesi;
Arkadaşların, senin kadınsı bir kaplan göre parçalandığını söylemişlerdi O zamandan beri bütün beş yıl oldu Azap ve hüzün içinde bu günleri geçirdiğimizi varsayım edersin herhalde Buna rağmen sen bize bu ıstıraplı günlerin bir hesabını bile vermekten çekiniyorsun, dedi

Camsab sordu:
Benim o alçak ve vicdansız arkadaşlarını simdi nerededirler, sağ mıdırlar?
Oğlum tümü sağ Ticaret yapıyorlar, fazla varlıklı oldular Ara Sıra bize gıda ve para yardımı yapıyorlar Hâl ve hatırımızı soruyorlar, Allah ’a şükür, deyince Camsab dayanamadı:
Esas bunlardan birini çağınver hadi var git, dedi Anası:
Oğlum onlar bizim ayağımıza hiç gelirler mi? Onlar varlıklı, yüksek halk müziği Yann sabahleyin sen git, onları evlerinde ya da iş yerlerinde ziyaret et, dedi
Camsab tekrar;

İşin aslı öyle değil başlıca Sen var git söyle onlara, “oğlum geldi, sizi istiyor de, onlar koşa koşa gelirler, dedi
Gerçekten Camsab ’ın annesi gidip bunlardan birisini bulunca adam telaş ve endişeye kapıldı Diğer arkadaşlarını bulup, onlarla konuşup tartıştı, sonuçta yargı ve adaletten korkarak, Camsab ’tan affetme dilemeye, merhametini istemeye ve mallarının yarısını Canısab ’a vermeye karar verdiler Mallarının yarısını yanlarına alarak Camsab ’ın evine geldiler Camsab ’ın elini ayağını öperek:
Ey kardeşimiz Camsab bizim cahillik ve kusurumuz büyüktür Bizim ettiğimizi sen etme Bizi sen affet, malımızın yansını sana getirdik Gel barışalım, diye çok yalvardılar Camsab bunlara yine acıdı ve kabahatlerini bağışlıyarak yeniden arkadaş oldular
Aradan yedi sene geçti Bu vakit içerisinde Camsab verdiği söz gereği hiç hamama gitmedi

Camsab ’ın yaşadığı ülkenin hükümdarı Keyhüsrev bir gün fena bir hastalığa tutulmuştu Bütün vücudu kıpkırmızı yaralar içinde idi Hekimler, ilaçlar fayda etmedi Hastalık gitgide arttı, ağırlaştı Hekimler bütün ümitlerini kestiler Çaresizliği kabul ettiler
Keyhüsrev ’in Şahmur isminde dahası veziri vardı Büyü işlerinde Vezir kitaplarını karıştırırken, tek devanın Şahmeran ’ın etini yemek yemek olduğunu hükümdara söyledi Keyhüsrev tellallar bağırtıp, Şahmeran ’ın yerini bilene büyük vaadlerde bu¬lundu Camsab verdiği laf üstüne ses çıkarmadı Vezir yeniden bir hüküm çıkardı “Şahmeran ’ı görebilen bir kimsenin belden aşağısı balık gibi beyaz pullu olur Bunun üzerine bütün hamamcılara, halkın bedava yıkanmaları için emirîer verildi ve hamam masraflarının dev¬letçe ödeneceği bildirildi

Memurlara talimatlar verilerek, tüm halkın hamamlara gitmesi sağlandı O sırada cebren da olsa Camsab ’da hamama götürüldüğü için sır öğrenildi Belinden aşağısı beyaz pullu olan Camsab yaka paça içten hükümdarın huzuruna çıkarıldı Keyhüsrev ’in tedavisi için tek çarenin Camsab ’ın elinde bulunduğunu kendisine anlatılarak Şahmeran ’ın yerini göstermesi emredildi
Camsab kaçamak bir yol arar gibi:

Babam büyük bir hekimdir, belki de bir tedavi bulur Ben ise mektepte bir şey öğrenemedim Sanatta da çırak çıkamadım Ben ne hap bilirim ki, dedi ise de Vezir ona:
Biz senden ilaç istemiyoruz Sen bize Şahmeran ’ı bul yeter Buna karşılık hükümdar sana büyük ihsanlar verecek, dedi
Camsab yeniden anlamamış gibi, kendini bir şeyden haberi değil gösterircesine:
Şahıneran nasıl şeydir? Ben onu hiç görmedim, dedi
Vezir:
Şahmeran ’ı sen görmüş olmalısın Zira belinden aşağısı pullu senin, dedi

Camsab:
Benim vücudum doğma yükselme böyle pulludur, dedi ve sırrını vermedi Camsab ’ı zorla söyletebilmek için oldukça dövdükten sonra cellada teslim ettiler Camsab hayatını kurtarabilmek için, son bir çare olarak hiç olmazsa Şahmeran ’ın kuyusunu göstermeyi kabul etti “Nasıl olsa onu oradan çıkaramazlar, ben de ölümden kurtulurum diye düşünüyordu

Ama hiç de öyle olmadı Camsab kuyuyu gösterince, vezir ku¬yunun başında sinirini kullandı Okudu, üfledi ve nihayet Şahmeran bir yılanın başında tuttuğu altın bir tepsi içinde görüldü Şahmeran etrafına bakıp Camsab ’ı

görünce:
İşte Camsab nihayet kanıma girdin Ben insanoğluna itimat edilmiyeceğini biliyordum Ama ne tedavi ama tekrar aldandım Başa gelen kaderdir, dedi
Camsab utancından yerin dibine geçiyordu Ağzını açıp yanıt ve¬remedi Kendisinin bu altında ruhlululuğunu İhanetini bir türlü af edemiyordu Rezil olmuştu
Vezir Şahmur Şahmeran ’ı yakalamak için elini uzatırken, Şahmeran ona:

Ey uğursuz! Sen bana el sürme, yoksa hançerimle seni delik deşik ederim Ey Camsab! Sen beni kucağına al götür, dedi
Camsab, Şahmeran ’ı kucağında götürürken ona:
Şahım, senden Keyhüsrev ’in tedavisi için deva isteyecekler, dedi
Şahmeran:

Bu derman benim elimdir Allah ’ın dediği olur, ne yapalım! Eninde sonunda ölmeyecek miyim? Ey Camsab! Sana bir öğüdüm olsun Sen bana şayet de can atarak musibet ettin, ama ben sana etmem Bu melun beni sana ola ki de boğazlatacak Sakın onaylama Sonradan katil olursun Bırak beni Şahmur kessin Beni toprak çanakta kaynatıp birincil suyumu sana içirmek isteyecekler Sakın içme O suyu ona içir Eğer dediklerimi tıpkı yaparsan kazanırsın Ben nasıl olsa Öleceğim Sen benim dediklerimi yaparsan, beni hayır dua ile anarsın, dedi

Hükümdarın sarayına gelindiği vakit Camsab ağlamaya başladı Şahmur buna öfkelenmişti:
Sen deli misin? Bir yılan için ağlayacak ne var, diye bağırdı
Vezir nihayet Şahıneran ’ı tutup kesti Üç parçaya bölerek, bir toprak çömlek içinde kaynatmak üzere ateşin üzerine koyduğu sırada hükümdarın bir yaveri gelerek onu saraya istedi Vezir gider¬ken Camsab ’a dönerek: *
 
858,496Konular
981,798Mesajlar
29,864Kullanıcılar
sami2010Son üye
Üst Alt