şahmeranın hikayesi
şahmeran efsanesi
Şahmeran Destanı
Şahmeran kimdir
imagessahmeranhikayesi5add0f110f780
Evvel zamanda, Mezopotamya topraklarında doğmuş bir efsane Şahmeran Yuzyıllardan beri anlatıla gelmiş ceşitli coğrafyalarda Ozellikle yılanlık bir bolge olan AdanaMisis'te ve Mardin'de
Tahmasp isminde uzun boylu, geniş omuzlu, esmer tenli, cok yakışıklı bir genc yaşarmış zamanın durduğu bu şehirde
Binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla girmiş Tahmasp Mağaranın ici o kadar karanlıkmış ki hicbir şey goremiyormuş, yalnızca etrafında dolanan yaratıkların sesini duyuyormuş Caresizlik icinde beklerken bir ışık huzmesi belirmiş Işık huzmesi kendisine yaklaştıkca gozleri kamaşan Tahmasp, ellerini gozlerine siper ederek etrafında gezinen yaratıkların ne olduğuna baktığında uzunu, kısası, yeşili, siyahı ile envai ceşitte binlerce yılanın cevresini sarmış olduğunu fark etmiş Yılanların hepsi kafalarını kaldırmış, gelen ışık huzmesine doğru bakıyorlarmış Tahmasp'ta onların baktığı yone doğru bakınca birden dona kalmış Cunku Tahmasp, bu zifiri karanlık mağaranın icinde hayatında gorduğu en guzel kadının yuzunu gormuş birden Ona doğru daha dikkatli bakınca kadının belden aşağısının yılan olduğunu fark etmiş Kadın ona doğru ilerliyormuş, tam karşısında durmuş, gulumseyerek elini ona doğru uzatmış Ve demişki;
Korkma benden Tahmasp Ben yılanlar ulkesinin kralicesi Şahmeranım Benden sana zarar gelmez Ben dunya duzeni kurulmaya başladığı andan beri vardım Krallığıma hoş geldin Bundan boyle benim misafirimsin Şimdi yat ve dinlen Sonra seninle uzun uzun konuşuruz Boyle deyip geldiği yoldan geri gitmiş Tahmasp gordukleri karşısında yaşadığı dehşeti ve şaşkınlığı uzerinden atmaya calışarak olduğu yerde kıvrılıp uyumuş
Ertesi sabah uyandığında Şahmeranı karşısında mukellef bir sofranın başında otururken bulmuş Tahmasp'ı kahvaltıya davet etmiş Şahmeran O ise gozlerini şahmerandan alamıyormuş Şahmeran'da ona bakıyormuş kendinden gecmiş bir halde
Bak Tahmasp demiş Ben insanlığın butun tarihini biliyorum İstersen sana anlatayım deyip başlamış anlatmaya Anlatmış, anlatmış, anlatmış gunler boyu Bu sohbetler sırasında Tahmasp ve Şahmeran arasında tarihin en soylu aşklarında birisi başlamış
Gel zaman git zaman Şahmeranın anlatacağı bir şey kalmamış artık Tahmasp'ta anasını ve yeryuzunu ozlemeye başlamış Bir gun dayanamamış ve duşuncesini Şahmeran'a da acmış Sevdiğinin kendisinden sıkıldığını ve artık gitmek istediğini duyunca onceleri kesin bir dille reddetmiş Şahmeran Ancak gunler gecip Tahmasp'ın uzuntusunden eriyip bittiğini gorunce dayanamamış ve ona şoyle demiş:
Ey Tahmasp beni iyi dinle, sozlerime iyi kulak ver Biliyorum, gitmene izin verirsem sende bana ihanet edeceksin ve yerimi diğer insanlara soyleyeceksin Ancak bu topraklarda aşklar olumunedir Seni cok sevdiğimden dolayı uzulmene dayanamıyorum Bu sebeple gitmene izin veriyorum Ancak bana bir soz vermeni istiyorum Ne sebeple olursa olsun başka insanlarla beraber suya girme
Tahmasp sevincle Şahmerana sarılmış ve ona asla ihanet etmeyeceğine dair yeminler etmiş
Tahmasp mağaradan cıktıktan sonra bir koye yerleşmiş ve marangozluk yapmaya başlamış Arada sırada da gizlice mağaraya giderek Şahmeranı ziyaret ediyormuş Ancak bu mutlu gunler uzun surmemiş
Tahmasp'ın yaşadığı ulkenin kralı bir gun amansız bir hastalığın pencesine duşmuş Ulkenin butun hekimleri gelmiş ama kralın hastalığına care olamamışlar Kralın kotu kalpli bir veziri varmış Vezir her seferinde krala hastalığının tek caresinin Şahmeranda olduğunu soyluyormuş
Onun etinden bir parca yemesinin kralın hastalığının dermanı olacağını kralın kafasına sokmuş Kralda Şahmeranın bir an once bulunmasını emretmiş Butun ulkede Şahmeran aranmış Sonunda bilge bir adam butun insanların gruplar halinde hamamlara ve nehirlere sokulmasını tavsiye etmiş boylece Şahmeranın yerini bilen varsa onu bulabileceklerini soylemiş Vezirde ulkedeki herkesi hamamlara sokmaya başlamış Askerler Tahmasp'ın yaşadığı koye de gelmişler ve herkesi toplayarak buyuk bir hamama goturmuşler Tahmasp Şahmerana verdiği sozu hatırlayarak once gitmek istememiş Ancak askerler onu zorla iceri sokmuşlar Tahmasp hamama girdikten sonara herkesin gozunun uzerine dikildiğini fark etmiş Kendisine bakınca butun vucudunun yılanlarınki gibi pullarla kaplandığını fark etmiş Askerler hemen Tahmasp'ı yakalayarak vezirin huzuruna getirmişler Kotu kalpli vezirin amacı kralı iyileştirmek falan değilmiş Şahmeranı yakalayıp dunyanın butun sırlarına sahip olmak istiyormuş Tahmasp'a gunlerce işkence yaptıktan sonra Şahmeranın yerini soyletmiş Askerler hemen gidip Tahmasp'ın soylediği yerde mağarayı bulmuşlar ve Şahmeranı oradan cıkarıp saraya getirmişler
Şahmeran ve Tahmasp kralın huzurunda karşı karşıya gelmişler Şahmeran uzuntulu ve utanc dolu Tahmasp'a donmuş:
Ey sevdiğim, uzulme Biliyorum ki sen bana kendi canın icin ihanet etmedin ama bende sana dememiş miydim bu topraklarda aşklar olumunedir diye Bak şimdi anladın mı? Sen uzulme ne olur!
Tahmasp Şahmeranın bu sozleri karşısında daha da utanmış Şahmeran sozlerine devam etmiş
Şimdi size sırrımı vereceğim Kim ki benim kuyruğumdan bir parca koparıp yerse O butun dunyanın sırrına ve gizemine vakıf olacak Her kim ki benim kafamdan bir parca koparıp yerse o da o anda ote dunyayı boylayacak
Şahmeran daha sozlerini bitirmeden kotu kalpli vezir elinde kocaman kılıcı ile atılıp Şahmeranın bedenini iki parcaya ayırmış Ve kuyruğundan bir parca koparmış Tahmasp'ta duyduğu acı ve utancın etkisi ile fırlayıp oracıkta olmek icin sevdiğinin, Şahmeranın kafasından bir parca ısırıvermiş Kotu kalpli vezir kuyruktan kopardığı parcayı ağzına atar atmaz oracıkta can vermiş Tahmasp'a ise hicbir şey olmamış Şahmeran son anda yaptığı planı ile butun bilgisinin sevdiğine gecmesine sebep olmuş Ancak Tahmasp sevdiğini kaybetmenin acısına dayanamayarak kendisini dışarı atmış ve dağ bayır, ulke ulke dolaşmaya başlamış O gunden sonrada Lokman Hekim efsanesi almış başını yurumuş
şahmeran efsanesi
Şahmeran Destanı
Şahmeran kimdir
imagessahmeranhikayesi5add0f110f780
Evvel zamanda, Mezopotamya topraklarında doğmuş bir efsane Şahmeran Yuzyıllardan beri anlatıla gelmiş ceşitli coğrafyalarda Ozellikle yılanlık bir bolge olan AdanaMisis'te ve Mardin'de
Tahmasp isminde uzun boylu, geniş omuzlu, esmer tenli, cok yakışıklı bir genc yaşarmış zamanın durduğu bu şehirde
Binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla girmiş Tahmasp Mağaranın ici o kadar karanlıkmış ki hicbir şey goremiyormuş, yalnızca etrafında dolanan yaratıkların sesini duyuyormuş Caresizlik icinde beklerken bir ışık huzmesi belirmiş Işık huzmesi kendisine yaklaştıkca gozleri kamaşan Tahmasp, ellerini gozlerine siper ederek etrafında gezinen yaratıkların ne olduğuna baktığında uzunu, kısası, yeşili, siyahı ile envai ceşitte binlerce yılanın cevresini sarmış olduğunu fark etmiş Yılanların hepsi kafalarını kaldırmış, gelen ışık huzmesine doğru bakıyorlarmış Tahmasp'ta onların baktığı yone doğru bakınca birden dona kalmış Cunku Tahmasp, bu zifiri karanlık mağaranın icinde hayatında gorduğu en guzel kadının yuzunu gormuş birden Ona doğru daha dikkatli bakınca kadının belden aşağısının yılan olduğunu fark etmiş Kadın ona doğru ilerliyormuş, tam karşısında durmuş, gulumseyerek elini ona doğru uzatmış Ve demişki;
Korkma benden Tahmasp Ben yılanlar ulkesinin kralicesi Şahmeranım Benden sana zarar gelmez Ben dunya duzeni kurulmaya başladığı andan beri vardım Krallığıma hoş geldin Bundan boyle benim misafirimsin Şimdi yat ve dinlen Sonra seninle uzun uzun konuşuruz Boyle deyip geldiği yoldan geri gitmiş Tahmasp gordukleri karşısında yaşadığı dehşeti ve şaşkınlığı uzerinden atmaya calışarak olduğu yerde kıvrılıp uyumuş
Ertesi sabah uyandığında Şahmeranı karşısında mukellef bir sofranın başında otururken bulmuş Tahmasp'ı kahvaltıya davet etmiş Şahmeran O ise gozlerini şahmerandan alamıyormuş Şahmeran'da ona bakıyormuş kendinden gecmiş bir halde
Bak Tahmasp demiş Ben insanlığın butun tarihini biliyorum İstersen sana anlatayım deyip başlamış anlatmaya Anlatmış, anlatmış, anlatmış gunler boyu Bu sohbetler sırasında Tahmasp ve Şahmeran arasında tarihin en soylu aşklarında birisi başlamış
Gel zaman git zaman Şahmeranın anlatacağı bir şey kalmamış artık Tahmasp'ta anasını ve yeryuzunu ozlemeye başlamış Bir gun dayanamamış ve duşuncesini Şahmeran'a da acmış Sevdiğinin kendisinden sıkıldığını ve artık gitmek istediğini duyunca onceleri kesin bir dille reddetmiş Şahmeran Ancak gunler gecip Tahmasp'ın uzuntusunden eriyip bittiğini gorunce dayanamamış ve ona şoyle demiş:
Ey Tahmasp beni iyi dinle, sozlerime iyi kulak ver Biliyorum, gitmene izin verirsem sende bana ihanet edeceksin ve yerimi diğer insanlara soyleyeceksin Ancak bu topraklarda aşklar olumunedir Seni cok sevdiğimden dolayı uzulmene dayanamıyorum Bu sebeple gitmene izin veriyorum Ancak bana bir soz vermeni istiyorum Ne sebeple olursa olsun başka insanlarla beraber suya girme
Tahmasp sevincle Şahmerana sarılmış ve ona asla ihanet etmeyeceğine dair yeminler etmiş
Tahmasp mağaradan cıktıktan sonra bir koye yerleşmiş ve marangozluk yapmaya başlamış Arada sırada da gizlice mağaraya giderek Şahmeranı ziyaret ediyormuş Ancak bu mutlu gunler uzun surmemiş
Tahmasp'ın yaşadığı ulkenin kralı bir gun amansız bir hastalığın pencesine duşmuş Ulkenin butun hekimleri gelmiş ama kralın hastalığına care olamamışlar Kralın kotu kalpli bir veziri varmış Vezir her seferinde krala hastalığının tek caresinin Şahmeranda olduğunu soyluyormuş
Onun etinden bir parca yemesinin kralın hastalığının dermanı olacağını kralın kafasına sokmuş Kralda Şahmeranın bir an once bulunmasını emretmiş Butun ulkede Şahmeran aranmış Sonunda bilge bir adam butun insanların gruplar halinde hamamlara ve nehirlere sokulmasını tavsiye etmiş boylece Şahmeranın yerini bilen varsa onu bulabileceklerini soylemiş Vezirde ulkedeki herkesi hamamlara sokmaya başlamış Askerler Tahmasp'ın yaşadığı koye de gelmişler ve herkesi toplayarak buyuk bir hamama goturmuşler Tahmasp Şahmerana verdiği sozu hatırlayarak once gitmek istememiş Ancak askerler onu zorla iceri sokmuşlar Tahmasp hamama girdikten sonara herkesin gozunun uzerine dikildiğini fark etmiş Kendisine bakınca butun vucudunun yılanlarınki gibi pullarla kaplandığını fark etmiş Askerler hemen Tahmasp'ı yakalayarak vezirin huzuruna getirmişler Kotu kalpli vezirin amacı kralı iyileştirmek falan değilmiş Şahmeranı yakalayıp dunyanın butun sırlarına sahip olmak istiyormuş Tahmasp'a gunlerce işkence yaptıktan sonra Şahmeranın yerini soyletmiş Askerler hemen gidip Tahmasp'ın soylediği yerde mağarayı bulmuşlar ve Şahmeranı oradan cıkarıp saraya getirmişler
Şahmeran ve Tahmasp kralın huzurunda karşı karşıya gelmişler Şahmeran uzuntulu ve utanc dolu Tahmasp'a donmuş:
Ey sevdiğim, uzulme Biliyorum ki sen bana kendi canın icin ihanet etmedin ama bende sana dememiş miydim bu topraklarda aşklar olumunedir diye Bak şimdi anladın mı? Sen uzulme ne olur!
Tahmasp Şahmeranın bu sozleri karşısında daha da utanmış Şahmeran sozlerine devam etmiş
Şimdi size sırrımı vereceğim Kim ki benim kuyruğumdan bir parca koparıp yerse O butun dunyanın sırrına ve gizemine vakıf olacak Her kim ki benim kafamdan bir parca koparıp yerse o da o anda ote dunyayı boylayacak
Şahmeran daha sozlerini bitirmeden kotu kalpli vezir elinde kocaman kılıcı ile atılıp Şahmeranın bedenini iki parcaya ayırmış Ve kuyruğundan bir parca koparmış Tahmasp'ta duyduğu acı ve utancın etkisi ile fırlayıp oracıkta olmek icin sevdiğinin, Şahmeranın kafasından bir parca ısırıvermiş Kotu kalpli vezir kuyruktan kopardığı parcayı ağzına atar atmaz oracıkta can vermiş Tahmasp'a ise hicbir şey olmamış Şahmeran son anda yaptığı planı ile butun bilgisinin sevdiğine gecmesine sebep olmuş Ancak Tahmasp sevdiğini kaybetmenin acısına dayanamayarak kendisini dışarı atmış ve dağ bayır, ulke ulke dolaşmaya başlamış O gunden sonrada Lokman Hekim efsanesi almış başını yurumuş