Her birey birbirinden farklıdır, öyle ki çocuklarda birbirlerinden farklıdır. Ancak, meraklı olmak hepsinin ortak özelliğidir. Öğrenmek isterler, araştırmak isterler, sorgularlar. Bazı çocuklar meraklı olma süreçlerinde sakin olabilirler, sınırlarını bilirler; bazı çocuklar ise bu süreçte zorluk yaşayabilirler. Bu zorlukların yaşanma sebebi; bazen genetiktir, bazen mizaç özelliğidir bazen ise anne ve baba tutumundan kaynaklanır. Ama hepsinin de bir çözümü, süreci kolaylaştıran yöntemleri vardır. Bu süreçte önemli olan farkında olmak, yanında olmak, kabul etmek ve birlikte yol almaktır.
Zorluk yaşayan çocuklar, tahmin ettiğiniz üzere, özel durumları olan çocuklardır (hareketli olma, hiperaktivite veya dürtüsel). Çocuklar bu süreçte sürekli olumsuz pekiştireç aldıkları için yorulurlar ya da aksi davranış sergilerler. Böylece iki tarafta yıpranır. Fakat süreci ve durumu, dev dalgalar olarak düşünecek olursak; dalgaların üstüne koşamazsınız, yürüyemezsiniz, sörf tahtanızla içine giremezsiniz, dev dalgalar ile birlikte hareket etmeyi öğrenmemiz gerektiğini daha iyi anlayabilirsiniz. Öncelikle çocuğunuzun bu özelliklerini siz kabul etmelisiniz ki çocuğunuza da kendi durumu hakkında farkındalık kazandırabilesiniz. Farkındalık kazanan çocuk, kendi duygusunun, düşüncesinin ve davranışlarının da farkına varır. Böylece, nedenini daha çabuk kavrar. Ancak, çocuğun farkındalık kazanabilmesi için anne ve babanın çocuğunu kabul etmesi gerekir. Kabul etme davranışı; çocuğun her türlü duygusunu, her türlü davranışını, her türlü düşüncesini yargılamadan kabul etme demektir. Kabul edilen çocuk, yanında olunduğunu, sevildiğini hisseder; ki bu da değişimin başlaması için fitilin ateşlendiği anlamına gelmektedir. Kabul etme ve çocuğun kendisinin kabul edildiğini anlama süreci zaman alır. Çocuğunuza durmasını öğretme sürecinde, sabırlı olmanız gerektiğini hiçbir zaman aklınızın ucundan çıkarmamanız gerekmektedir.
Birlikte yol alırken; çocuğunuzla geçirdiğiniz ve kimsenin sizi rahatsız etmediği süreleri arttırın. Çocuğunuza, onu sevdiğinizi ve sizin için ne kadar değerli olduğunu hissettirmekten korkmayın. Bireysel vakitlerinizde; nefesinize odaklanın, konsantre olun, birbirinizi daha yakından tanımaya çalışın ve sonra "SAKİN OLMA" etkinliklerinize başlayabilirsiniz. İç dünyasında olup bitenleri, sizin yargılamadan dinleyeceğinize inanmalıdır. İç dünyasında yaşadıklarını deneyimledikçe; sorular sorun, nefes alıp vererek rahatlamasını öğretin, dikkatini hedeflerine değilde ana yönelmesini sağlayın, bedenine odaklanmasını ve bedenindeki değişmeni farketmesini sağlayın, bedeninin verdiği ipuçlarını yakalayarak sınırlarını keşfetmesini öğretin, dikkatini farklı bir yöne çevirdiğinde işlerin nasıl daha kolay çözüldüğünü anlatın… Kabul etme, anlayış gösterme ve birlikte yol almada; yaratıcılığınıza güvenmelisiniz; duygularının resmini yapmak, patlayacak gibi hissettiği duygularla nasıl baş edeceğini gösteren dramalar uygulamak, duygularını anlamlandırabilmesi için renklerden yararlanmak, düşüncelerin ne olduğunu anlatmak için hayaller kurmak, gibi.
Uzun yolculuğunuzda, keyifli bir rota belirlemenizi ve sabırlı olmanızı hep aklınızın bir köşesinde tutmanızı dilerim…