iltasyazilim
FD Üye
salatı tefriciye duası nasıl okunur
Salatı tefriciye veya Salatı nariye olarak tanıdık duanın 4444 kez okunması konusunda ayet ya da hadis var mıdır? Bu sayıda okumak şart mıdır?
Bilindiği üzere Peygamber Efendimize (tez) salatü selamlama getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi görevimizdir Bu konuda Ahzap Sûresi'nde geçen ayette ve çoğu hadislerde salatü selamlama okuma emri vardır Nitekim namazlarımızda her yerde ettiğimiz Allahümme salli Allhümme barik salavatlarını da ömür boyu okur, her fırsatta Peygamberimiz'e salatü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz biliriz, dünyasal bir karşılık ummak de aklımıza gelmez
İşte hiçbir dünyevi niyet beklemeden, yalnızca Peygamberimiz'in şefaatine vesile olacak bir dua niyetiyle okuduğumuz bu salatü selamlara bazıları, Salatı Tefriciye de olduğu gibi peşin dünyevi bir istek de yüklüyor, maruz kaldığı can sıkıntısı ve üzüntülerden kurtulmayı da gaye ederek okumaya başlıyorlar Burada ise soru şu oluyor:
Böyle dünyasal bir niyetle okunan salatü selamdan beklenen dünyevi sonuç belirli şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için duanın bir ibadet olduğunu, ibadetin de karşılığının başlıca ahirette verileceği gerçeğini bilmeye gereksinim vardır Şöyle oysa:
Salatı Tefriciye gibi salatü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar Dualar ise ibadet niyetiyle okunur İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilir, fakat çoğunlukla da ahirete tehir edilir Bu sebeple, dünyasal netice derhal alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez Ola Ki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, diye düşünerek salatü selama devam edilir
Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını derhal peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka anında varacak, diye bir hüküm yoktur Kaldı ama, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür Nitekim Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konudaki hatırlatmaları tıpkı şöyledir:
Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile duyuru eder Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faydaları yok Çünkü ibadetin faydası, ahirete bakar! Dünyasal maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, ola ki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir
Bu sebeple salatı tefriciye gibi salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama arabulucu durumuna düşürmemeli, ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir ibadetimiz olarak yapmalı, peşin netice alınmazsa okuduğumuz salavatlar boş yere gitti sanmamalıyız
Peki, bu 4444 defa okuma âdeti nereden geliyor, halk bu miktara ulaşmayı yarı kabul olma şartı gibi görüyorlar?
Kolay hatırda kalması için 4444 sayısını söyleyenler olmuştur
Tefsir sahibi Kurtubi'nin 4444 kez okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır Fakat bu da bir ümittir Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar seslenmek değildir Nitekim günde 41 kere, 21 kere okumalıdır, diyenler de olmuştur Duadır bu Eksik da okunsa çok da okunsa okuyanlar abes kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanır
Not: Şu açıklamaları da okumanızı tavsiye ederiz:
4444 Tefrîciyye veya 41 Yâsîn gibi emin saylarda okunan dualar, zikirler, salavât, âyetler ve sureler hakkında (namazlardan sonradan 33 adet olarak söylenen tesbîh, tahmîd ve tekbîr gibi böylece az müstesna tutulursa) emreden, öğüt eden bir nas yoktur Müslüman istediği değin Tefrîciyye diye anılan salavât ya da Yâsîn suresi okuyabilir Bunu şu kadar okumak sünnettir, farzdır, dinin emridirderse ya da böyle inanırsa bid'at gerçekleşir Böyle bir inanç olmaksızın, şahsî veya başkasının tecrübesine dayanarak Bu değin okumanın şuna faydası oluyor, olduder, okur ve nasihat ederse bu bid'at olmaz ve sakıncası da bulunmaz (Prof Dr Hayrettin Karaman)
Salât (Çoğulu: Salavât), Peygamberimiz (sa) için dua etmeyi açıklama eder Bu duada ona ayrıca salat, ayrıca de selamlama okunduğu için buna “salâtü selam denir Salâtı tefrîciyeise, Allah Rasulü Efendimize sıkıntılardan kurtulmak için okunan ve bambaşka cümlelerden oluşan salâtü selam demektir Daha fazla Mağrip ve havalisinde meşhurdur ve buna “salâti nâriyye de denir
Kuranı Kerimde şöyle buyrulur: Allah da melekler de o Nebiye salat ederler, ey müminler, siz de ona salat edin, bol bol selamlama gönderin(Ahzâb Suresi 3356) Allahın ona salât etmesi, onu bağışlaması, meleklerin salât etmesi bağışlanmasını dilemeleri, müminlerin salât etmesi de derecesinin yüceltilmesi için dua etmeleri anlamına gelir Buna kadar Peygamberimize salâtü selamlama okumamız bize Allahın bir emridir ve bunu bile bile hiç okumayanların küfre bile girecekleri söylenmiştir
Hz Peygamber de müminlerin kendisine salâtü selam okumalarını ister ve sizin bana okuyacağınız salâtı, Allah on katıyla size iade eder, buyurur
Sıkıntılarından ötürü Peygamberimize salâtü selam okuyup dua ederek Allahtan tefric (yani sıkıntılarının defedilmesini) istemek meşrudur ve umulur oysa, Allah onun hatırına bu duaları daha ivedi kabul eder Yeter fakat, isteyen ondan değil, Allahtan istemiş olsun Çünkü Allah bizim günde minimum on yedi defa, Ya Rab, sadece senden destek isteyeceğimahdini tekrarlamamızı ister Ama biz biliyoruz ancak, o rasulünü çok sever ve bizim de onu sevmemizi ister Biz de eğer sevdiğimizi ona salâtü selam okuyarak gösterir ve bunu vesile tutarak da Allahtan muradımızı istersek daha süratli kabul olacağını ümit edebiliriz
Buraya dek yazdıklarımız, sorunuzun cevabı için zorunlu esas bilgilerdir
Ona nasıl, yani hangi cümlelerle salâtü selamlama okumamız gerektiği konusunda ise belirleyici bir dikte yoktur Herhangi bir salât ve selam kipini kullanabiliriz Lakin Allah Rasulü Efendimiz (sa) nasıl salât okuyalım sorusuna, bizim namazlarda okuduğumuz salli ve barikdualarını öğreterek, böyle söyleyin diye yanıt vermiştir Yani bu dualar salâtü selamın en güzelidirler diyebiliriz Lakin Efendimizin bunları öğretmiş olması, diğer cümlelerle salât okunamaz anlamına gelmediği için herkes çok farklı cümlelerle salâtü selamlar okumuştur ve bunların okunamayacağını da kimse söylememiştir Çünkü kayda değer olan, ona salâtü selam okumaktır, bunun hangi cümlelerle olması gerektiği ikincil bir meseledir Ama kesinlikle yoğunluk taşıyan ifadelerle salatü selam okunmaz
Buradaki bir inceliğe de muhabere etmemiz de hoş olur: Biz sadece Allah için ibadet eder ve yalnızca Onun için namaz kılarız Fakat Allah (cc), Rasulünün kadrini iyi bilmemizi istediğinden olacak oysa, sadece kendisi için kıldığımız namazlarda ona da salât, yani dua etmemizi güzel karşılamıştır
Salati tefriciyeolarak aşina salâtü selamlama cümleleri ise hadislerde bulunmamaktadır Sadece bir takım Şia kitaplarında ve Mağripte yazılmış dua kitaplarında yer almaktadır Bizde dua kitabı yazanlar da bunu oralardan almış ve kitaplarına koymuşlardır Bu kitapları yazanların, kitaplarının satışını çoğaltmak için, bunu şu kadar okuyan şöyle olur, gibi ümitli müjdeler zikretmeleri bunun yaygınlaşmasına sebep olmuştur
*
Salatı tefriciye veya Salatı nariye olarak tanıdık duanın 4444 kez okunması konusunda ayet ya da hadis var mıdır? Bu sayıda okumak şart mıdır?
Bilindiği üzere Peygamber Efendimize (tez) salatü selamlama getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi görevimizdir Bu konuda Ahzap Sûresi'nde geçen ayette ve çoğu hadislerde salatü selamlama okuma emri vardır Nitekim namazlarımızda her yerde ettiğimiz Allahümme salli Allhümme barik salavatlarını da ömür boyu okur, her fırsatta Peygamberimiz'e salatü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz biliriz, dünyasal bir karşılık ummak de aklımıza gelmez
İşte hiçbir dünyevi niyet beklemeden, yalnızca Peygamberimiz'in şefaatine vesile olacak bir dua niyetiyle okuduğumuz bu salatü selamlara bazıları, Salatı Tefriciye de olduğu gibi peşin dünyevi bir istek de yüklüyor, maruz kaldığı can sıkıntısı ve üzüntülerden kurtulmayı da gaye ederek okumaya başlıyorlar Burada ise soru şu oluyor:
Böyle dünyasal bir niyetle okunan salatü selamdan beklenen dünyevi sonuç belirli şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için duanın bir ibadet olduğunu, ibadetin de karşılığının başlıca ahirette verileceği gerçeğini bilmeye gereksinim vardır Şöyle oysa:
Salatı Tefriciye gibi salatü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar Dualar ise ibadet niyetiyle okunur İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilir, fakat çoğunlukla da ahirete tehir edilir Bu sebeple, dünyasal netice derhal alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez Ola Ki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, diye düşünerek salatü selama devam edilir
Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını derhal peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka anında varacak, diye bir hüküm yoktur Kaldı ama, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür Nitekim Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konudaki hatırlatmaları tıpkı şöyledir:
Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile duyuru eder Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faydaları yok Çünkü ibadetin faydası, ahirete bakar! Dünyasal maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, ola ki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir
Bu sebeple salatı tefriciye gibi salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama arabulucu durumuna düşürmemeli, ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir ibadetimiz olarak yapmalı, peşin netice alınmazsa okuduğumuz salavatlar boş yere gitti sanmamalıyız
Peki, bu 4444 defa okuma âdeti nereden geliyor, halk bu miktara ulaşmayı yarı kabul olma şartı gibi görüyorlar?
Kolay hatırda kalması için 4444 sayısını söyleyenler olmuştur
Tefsir sahibi Kurtubi'nin 4444 kez okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır Fakat bu da bir ümittir Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar seslenmek değildir Nitekim günde 41 kere, 21 kere okumalıdır, diyenler de olmuştur Duadır bu Eksik da okunsa çok da okunsa okuyanlar abes kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanır
Not: Şu açıklamaları da okumanızı tavsiye ederiz:
4444 Tefrîciyye veya 41 Yâsîn gibi emin saylarda okunan dualar, zikirler, salavât, âyetler ve sureler hakkında (namazlardan sonradan 33 adet olarak söylenen tesbîh, tahmîd ve tekbîr gibi böylece az müstesna tutulursa) emreden, öğüt eden bir nas yoktur Müslüman istediği değin Tefrîciyye diye anılan salavât ya da Yâsîn suresi okuyabilir Bunu şu kadar okumak sünnettir, farzdır, dinin emridirderse ya da böyle inanırsa bid'at gerçekleşir Böyle bir inanç olmaksızın, şahsî veya başkasının tecrübesine dayanarak Bu değin okumanın şuna faydası oluyor, olduder, okur ve nasihat ederse bu bid'at olmaz ve sakıncası da bulunmaz (Prof Dr Hayrettin Karaman)
Salât (Çoğulu: Salavât), Peygamberimiz (sa) için dua etmeyi açıklama eder Bu duada ona ayrıca salat, ayrıca de selamlama okunduğu için buna “salâtü selam denir Salâtı tefrîciyeise, Allah Rasulü Efendimize sıkıntılardan kurtulmak için okunan ve bambaşka cümlelerden oluşan salâtü selam demektir Daha fazla Mağrip ve havalisinde meşhurdur ve buna “salâti nâriyye de denir
Kuranı Kerimde şöyle buyrulur: Allah da melekler de o Nebiye salat ederler, ey müminler, siz de ona salat edin, bol bol selamlama gönderin(Ahzâb Suresi 3356) Allahın ona salât etmesi, onu bağışlaması, meleklerin salât etmesi bağışlanmasını dilemeleri, müminlerin salât etmesi de derecesinin yüceltilmesi için dua etmeleri anlamına gelir Buna kadar Peygamberimize salâtü selamlama okumamız bize Allahın bir emridir ve bunu bile bile hiç okumayanların küfre bile girecekleri söylenmiştir
Hz Peygamber de müminlerin kendisine salâtü selam okumalarını ister ve sizin bana okuyacağınız salâtı, Allah on katıyla size iade eder, buyurur
Sıkıntılarından ötürü Peygamberimize salâtü selam okuyup dua ederek Allahtan tefric (yani sıkıntılarının defedilmesini) istemek meşrudur ve umulur oysa, Allah onun hatırına bu duaları daha ivedi kabul eder Yeter fakat, isteyen ondan değil, Allahtan istemiş olsun Çünkü Allah bizim günde minimum on yedi defa, Ya Rab, sadece senden destek isteyeceğimahdini tekrarlamamızı ister Ama biz biliyoruz ancak, o rasulünü çok sever ve bizim de onu sevmemizi ister Biz de eğer sevdiğimizi ona salâtü selam okuyarak gösterir ve bunu vesile tutarak da Allahtan muradımızı istersek daha süratli kabul olacağını ümit edebiliriz
Buraya dek yazdıklarımız, sorunuzun cevabı için zorunlu esas bilgilerdir
Ona nasıl, yani hangi cümlelerle salâtü selamlama okumamız gerektiği konusunda ise belirleyici bir dikte yoktur Herhangi bir salât ve selam kipini kullanabiliriz Lakin Allah Rasulü Efendimiz (sa) nasıl salât okuyalım sorusuna, bizim namazlarda okuduğumuz salli ve barikdualarını öğreterek, böyle söyleyin diye yanıt vermiştir Yani bu dualar salâtü selamın en güzelidirler diyebiliriz Lakin Efendimizin bunları öğretmiş olması, diğer cümlelerle salât okunamaz anlamına gelmediği için herkes çok farklı cümlelerle salâtü selamlar okumuştur ve bunların okunamayacağını da kimse söylememiştir Çünkü kayda değer olan, ona salâtü selam okumaktır, bunun hangi cümlelerle olması gerektiği ikincil bir meseledir Ama kesinlikle yoğunluk taşıyan ifadelerle salatü selam okunmaz
Buradaki bir inceliğe de muhabere etmemiz de hoş olur: Biz sadece Allah için ibadet eder ve yalnızca Onun için namaz kılarız Fakat Allah (cc), Rasulünün kadrini iyi bilmemizi istediğinden olacak oysa, sadece kendisi için kıldığımız namazlarda ona da salât, yani dua etmemizi güzel karşılamıştır
Salati tefriciyeolarak aşina salâtü selamlama cümleleri ise hadislerde bulunmamaktadır Sadece bir takım Şia kitaplarında ve Mağripte yazılmış dua kitaplarında yer almaktadır Bizde dua kitabı yazanlar da bunu oralardan almış ve kitaplarına koymuşlardır Bu kitapları yazanların, kitaplarının satışını çoğaltmak için, bunu şu kadar okuyan şöyle olur, gibi ümitli müjdeler zikretmeleri bunun yaygınlaşmasına sebep olmuştur
*