iltasyazilim
FD Üye
sanat ve zanaat nedir,sanat ve zanaat ayrımı,sanat ve zanaat farkı,sanat ve zanaat çeşitleri
Sanat ve Zanaat
Sanat ile zanaat benzer kelimeden türemiş olsa da farklı anlamlar için kullanılmalarına rağmen, fiziki olarak birbirine yakın görünmelerinden nedeniyle zaman zaman kavram karmaşası yaşanmakta ve benzer şeyler için kullanılmaktadır
Avrupa da 19 yüzyılın ikinci yarısına dek seramikçilikten oymacılığa ve dokumacılığa her türlü el işçiliği için kullanılan zanaat sözcüğü Rönesans ile birlikte bambaşka bir boyut kazandı Bu döneme değin hoş sanatlar dıştan kalan tüm becerilere tek bir kategori altında zanaatdeniyor, ikinci derecede tartı veriliyordu
Bu anlayıştan nedeniyle da, bugün sanat olarak kabul edilen, mesela maden işleri, ahşap oymacılık gibi sanatlar dikkate bedel nitelikte görülmüyorlardı Aynı dönemde Türkiye ’de de koşul Avrupa ’dan ayrı değildi Türkiye de sanat zanaat ayırımı, ancak 19 yüzyılın sonlarına içten, batılı anlamda hoş sanatlar kavramının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır
Günümüzde artık modern sanat anlayışı, estetik özelliği olan her cins üretimi; endüstri tasarımı, mimarlık, halıcılık, seramik, oymacılık vs fazla sayıda el maharet ve tasarımlarını sanat kapsamı içinde ele almaktadır
Sanat: Estetik, maharet ve yeteneği hayal gücü ile harmanlayıp ortaya bir eser koymak için mücadele harcamak; bu çabayı notaya, tuvale, taşa, kağıda vs aktarıp sonuçta bir eser vücuda getirmektir
Zanaat ise kelime olarak aynı kavrama gelmekle birlikte (dilimizde farklı bir sözcük üretilmediği için), el becerisi ile herhangi bir şeyi yapı veya tamir etmek için kullanılmaktadır Eğitim ’le olduğu gibi ustaçırak ilişkisi ile de öğrenilir zanaat Sanatı andıran estetik unsurlar olsa da, sanatta olduğu gibi özel bir kabiliyet, yeni duygular, öbür tat ve zevkler ve öbür ufuk derinlikleri ortaya koymayı gerektirmez
Sanat ve Zanaat Çeşitleri
* Pratik sanatlar (zanaat):
Aşçılık, duvarcılık, marangozluk, dokumacılık gibi günlük hayatımıza girmiş alışılmışlık ve fayda isteyen meslekler bu bölüme girer Halk arasında bu işlere aşçılık sanatı, duvarcılık sanatı, marangozluk sanatı denilmektedir Burada sanat deyimi, o işin veri ve beceriklilik isteyen yönüne göre kullanılır Fiilen elle veya aletle yapılan bu tür işlere zanaat, bu işleri yapanlara da zanaatkar denir
Tahtadan bir sandık yapmak, pratik bir sanat olan marangozluktur Yapılan bu sandığı oyarak süslemek işi bir sanattır
* Güzel sanatlar:
Duygu ve düşüncelerimizi çizgi, badana, hacim ya da ses gibi anlatım araçlarıyla başkalarına hissettiren sanatlardır Göze hoş gözükmek, kulağa hoş sesler duyurmak, ruhta coşku yaratmak güzel sanatların amacıdır
Hoş sanatlar duyguların etkilemesi bakımından iki bölüme ayrılır
* İşitsel sanatlar (fonetik sanatlar):
Ses ve sözle işitme duygumuza seslenen bu sanatlar duygusaldır
Edebiyat:
Kelimelerle yapılan bir hoş sanattır Düz yazılar (öykü, romanvs) ve şiir bu bölüme girer
Müzik:
Sesleri melodi haline getirme sanatıdır
* Görsel sanatlar (plastik sanatlar):
Çizgi, badana ve hacim veren maddelerle göz duyumuzu algılayan bu sanatlar ise şekilcidir
Heykel:
Doğada var olan veya hayalde canlandırılan varlıkları çamur, tahta, taş, maden gibi maddeler kullanarak şekillendirme sanatıdır
Mimari:
Ev, tapınak, anıt gibi yapıtları, güzellik duygusunu karşılayacak biçimde yapılandırma sanatıdır
Fotoğraf:
Fotoğraf; çizerek, kazıyarak yapılan ve düşündüren, duygulandıran şekiller topluluğudur
Tiyatro, bale ve opera: Sessel ve görsel sanatların karışımından oluşmuştur
Fotoğraf, sinema:
Bunlar da görsel sanatların bir dalıdır
*
Sanat ve Zanaat
Sanat ile zanaat benzer kelimeden türemiş olsa da farklı anlamlar için kullanılmalarına rağmen, fiziki olarak birbirine yakın görünmelerinden nedeniyle zaman zaman kavram karmaşası yaşanmakta ve benzer şeyler için kullanılmaktadır
Avrupa da 19 yüzyılın ikinci yarısına dek seramikçilikten oymacılığa ve dokumacılığa her türlü el işçiliği için kullanılan zanaat sözcüğü Rönesans ile birlikte bambaşka bir boyut kazandı Bu döneme değin hoş sanatlar dıştan kalan tüm becerilere tek bir kategori altında zanaatdeniyor, ikinci derecede tartı veriliyordu
Bu anlayıştan nedeniyle da, bugün sanat olarak kabul edilen, mesela maden işleri, ahşap oymacılık gibi sanatlar dikkate bedel nitelikte görülmüyorlardı Aynı dönemde Türkiye ’de de koşul Avrupa ’dan ayrı değildi Türkiye de sanat zanaat ayırımı, ancak 19 yüzyılın sonlarına içten, batılı anlamda hoş sanatlar kavramının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır
Günümüzde artık modern sanat anlayışı, estetik özelliği olan her cins üretimi; endüstri tasarımı, mimarlık, halıcılık, seramik, oymacılık vs fazla sayıda el maharet ve tasarımlarını sanat kapsamı içinde ele almaktadır
Sanat: Estetik, maharet ve yeteneği hayal gücü ile harmanlayıp ortaya bir eser koymak için mücadele harcamak; bu çabayı notaya, tuvale, taşa, kağıda vs aktarıp sonuçta bir eser vücuda getirmektir
Zanaat ise kelime olarak aynı kavrama gelmekle birlikte (dilimizde farklı bir sözcük üretilmediği için), el becerisi ile herhangi bir şeyi yapı veya tamir etmek için kullanılmaktadır Eğitim ’le olduğu gibi ustaçırak ilişkisi ile de öğrenilir zanaat Sanatı andıran estetik unsurlar olsa da, sanatta olduğu gibi özel bir kabiliyet, yeni duygular, öbür tat ve zevkler ve öbür ufuk derinlikleri ortaya koymayı gerektirmez
Sanat ve Zanaat Çeşitleri
* Pratik sanatlar (zanaat):
Aşçılık, duvarcılık, marangozluk, dokumacılık gibi günlük hayatımıza girmiş alışılmışlık ve fayda isteyen meslekler bu bölüme girer Halk arasında bu işlere aşçılık sanatı, duvarcılık sanatı, marangozluk sanatı denilmektedir Burada sanat deyimi, o işin veri ve beceriklilik isteyen yönüne göre kullanılır Fiilen elle veya aletle yapılan bu tür işlere zanaat, bu işleri yapanlara da zanaatkar denir
Tahtadan bir sandık yapmak, pratik bir sanat olan marangozluktur Yapılan bu sandığı oyarak süslemek işi bir sanattır
* Güzel sanatlar:
Duygu ve düşüncelerimizi çizgi, badana, hacim ya da ses gibi anlatım araçlarıyla başkalarına hissettiren sanatlardır Göze hoş gözükmek, kulağa hoş sesler duyurmak, ruhta coşku yaratmak güzel sanatların amacıdır
Hoş sanatlar duyguların etkilemesi bakımından iki bölüme ayrılır
* İşitsel sanatlar (fonetik sanatlar):
Ses ve sözle işitme duygumuza seslenen bu sanatlar duygusaldır
Edebiyat:
Kelimelerle yapılan bir hoş sanattır Düz yazılar (öykü, romanvs) ve şiir bu bölüme girer
Müzik:
Sesleri melodi haline getirme sanatıdır
* Görsel sanatlar (plastik sanatlar):
Çizgi, badana ve hacim veren maddelerle göz duyumuzu algılayan bu sanatlar ise şekilcidir
Heykel:
Doğada var olan veya hayalde canlandırılan varlıkları çamur, tahta, taş, maden gibi maddeler kullanarak şekillendirme sanatıdır
Mimari:
Ev, tapınak, anıt gibi yapıtları, güzellik duygusunu karşılayacak biçimde yapılandırma sanatıdır
Fotoğraf:
Fotoğraf; çizerek, kazıyarak yapılan ve düşündüren, duygulandıran şekiller topluluğudur
Tiyatro, bale ve opera: Sessel ve görsel sanatların karışımından oluşmuştur
Fotoğraf, sinema:
Bunlar da görsel sanatların bir dalıdır
*