iltasyazilim
FD Üye
Sanayileşmeyle ilgili kompozisyon
Sanayileşme hakkında kompozisyon
Sanayileşme konulu kompozisyon
Sanayileşen Çocuklar
Beni duvarlara vurman için muşambadan yüzümü toplaman gerek
Ve her zaman
Doğru bir bahane oldu intihar meskeninde kan dökülüyorsa çocuklar ölüyorsa Hayal değil düşündüğün çizdiğin tek kanatlı kuş
Sanayileşen kentlerin ortasında Gümüş Terliklerin demir bir barın ardında otomobil olduğu mülteci şehir halkı
İstasyonda üzüm taneleriyle mermer oynayan, gerisinde piç olduğunu her seferinde dile getiren, aşağılamaktan hiç çekinmeyen sokak lambaları
Kaç kez patlattım boz floresanları bilmem O toz bulutu içinde tırnaklarını boyayan peri kızları
Saçlarının aslı siyah Güneş ile kıvrım kıvrım kumrala dönen Sihirli bir kutulardı her zaman
Daha sekizimde onlardan birini aşık etmek istedim kendime Gök Mavisi gözleri olan bir sevgili
Düşünmesi bile güzeldi yabancı olduğum şehirde, fırfırlı şapkamla yabancısı olan duygulara sokmak kendimi
Ve birincil şiir
Yabancı bil dili öğrenirken kırmızı kurdele oldu adı Aşk istifi, şaşmış bir pusula bedenim
Detoneleşen nefesim, nefsim
Annem Yanımda yaşarken bile özlediğim, sabundan gemilerde yüzdürdüğüm, kül rengi kar olan kadın
Ağustosken ne bu eylülün yaprak döküm heyecanı? Anlamıştı Annem
Filikada tenin ve ağzını kaybetmişti büyük kasaba Toplu beyin ölümleri başlamıştı
Temmuzdu, ancak şubat vapurları kaldırıyordu Sırplar külünü basıyordu çocuk sigara dumanına
Yağıyordu kıble her yöne,
Başını cesedime koyuyordu tanrı, o bile durduramıyordu, ağlıyordu *
Sanayileşme hakkında kompozisyon
Sanayileşme konulu kompozisyon
Sanayileşen Çocuklar
Beni duvarlara vurman için muşambadan yüzümü toplaman gerek
Ve her zaman
Doğru bir bahane oldu intihar meskeninde kan dökülüyorsa çocuklar ölüyorsa Hayal değil düşündüğün çizdiğin tek kanatlı kuş
Sanayileşen kentlerin ortasında Gümüş Terliklerin demir bir barın ardında otomobil olduğu mülteci şehir halkı
İstasyonda üzüm taneleriyle mermer oynayan, gerisinde piç olduğunu her seferinde dile getiren, aşağılamaktan hiç çekinmeyen sokak lambaları
Kaç kez patlattım boz floresanları bilmem O toz bulutu içinde tırnaklarını boyayan peri kızları
Saçlarının aslı siyah Güneş ile kıvrım kıvrım kumrala dönen Sihirli bir kutulardı her zaman
Daha sekizimde onlardan birini aşık etmek istedim kendime Gök Mavisi gözleri olan bir sevgili
Düşünmesi bile güzeldi yabancı olduğum şehirde, fırfırlı şapkamla yabancısı olan duygulara sokmak kendimi
Ve birincil şiir
Yabancı bil dili öğrenirken kırmızı kurdele oldu adı Aşk istifi, şaşmış bir pusula bedenim
Detoneleşen nefesim, nefsim
Annem Yanımda yaşarken bile özlediğim, sabundan gemilerde yüzdürdüğüm, kül rengi kar olan kadın
Ağustosken ne bu eylülün yaprak döküm heyecanı? Anlamıştı Annem
Filikada tenin ve ağzını kaybetmişti büyük kasaba Toplu beyin ölümleri başlamıştı
Temmuzdu, ancak şubat vapurları kaldırıyordu Sırplar külünü basıyordu çocuk sigara dumanına
Yağıyordu kıble her yöne,
Başını cesedime koyuyordu tanrı, o bile durduramıyordu, ağlıyordu *