iltasyazilim
FD Üye
Sarikamiş Drami Ve Enver Paşa
20yy ’a girerken artık Osmanlı Padişahlarının dedeleri Yavuz Kanuni gibi devlet yönetiminde baskın değillerdi Kendilerine hangi data verilirse onunla yetinmek ve her sunulan belgeleri imzalamak zorunda idiler 13 Nisan 1909 tarihinden sonra İttihat ve Terakki Partisi çabuk yükselişe geçti ve bir vakit sonradan iktidarın sahibi oldu İttihatçıların birincil yaptıkları meslek orduyu genç kadrolardan oluşturmak ve memleketi eski günlerine çevirmek için çalışmalara açılmak oldu Ama tahsis 16 yy değildi Bundan Böyle Osmanlı Devleti son günlerini yaşamaktaydı Toprakları dar anlaşmalarla paylaşılmıştı Dünyaya istikamet veren günleri artık geride kalmıştı Avrupa Devletleri itilaf ve ittifak devletleri elde etmek üzere iki gruba ayrılmıştı Enver Paşa ’nın başını çektiği İttihatçı grubun kendilerine isnad edilen Alman hayranlığına karşın İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile uzlaşmak istediler Lakin anlaşmaları olası değildi Nasıl anlaşsınlardı ki? Osmanlı topraklarını paylaşmak için arasında rahat anlaşmalar çoktan yapılmıştı Hiç kendini savunmak isteyen kuzu ile onu yemek yemek isteyen kurdun anlaştıkları görülmüş müdür? Sonunda düşmanımızın düşmanı olan Almanya ile İttifak olunmak zorunda kalınmıştır Almanların amacı Türklerin başarı kazanması değil, Bismark ’tan beri korktukları durumla karşılaştıklarından yeni batı Fransızlar yok de Ruslarla savaşmak zorunda kaldıklarından kuvvet duruma düşmüşlerdi Onların amacı Türklerin açılacak yeni cepheler Rusların ve İngilizleri oyalamaktı Nitekim böylece oldu ve Osmanlı Devleti iki Alman Savaş gemisinin ve Osmanlı Donanmasının Rusya ’nın Karadeniz ’deki Limanlarını bombalaması sonucunda kendini savaşın içinde buldu ve birden artı cephede savaşmak zorunda kaldı
II Meşrutiyet dönemi, Osmanlı Devletinde her türlü siyasi ve ahlaki fikrin tartışıldığı bir devirdir Bu döneme değin Osmanlıların 1683 ’cilt beri ulaşmaya çalıştığı Batıcılık fikri, Tanzimat döneminde Türklerden başka kimsenin inanmadığı kozmopolitik bir ahali yaratmak fikri olan Osmanlıcılık ve II Abdülhamit devrinin de yayılmaya başlayan Panİslamcılık fikirlerine ilave olarak PanTürkizm veya Turancılık fikirlerinin yayılmaya başladığı devirdir Nasıl gelişip yayılmasın fakat Osmanlıcılık fikrine Türklerden Başka hiçbir azınlık inanmamıştı İslam ülkeleri Panİslamcılık fikrine karşın İngiliz ve Fransızlar'la anlaşmışlar ve savaştan daha sonra bu devletlerin yardımıyla kurulacak devletlerinin sınırları bile belirlenmiştir
Buna karşın Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile savaşa girdiği anda bütün Müslümanların halifesi sıfatıyla Padişah V Mehmet Reşat Cihadı Mukaddes ilan ederek dünyadaki bütün Türk ve Müslüman ahaliyi haçlılarla savaşmaya davet ediyordu Fakat bu cihad fermanının pek etkin olduğu söylenemez
Almanlarla beraber yapılan savaş planlarında Süveyş Cephesinde Mısırdaki Müslümanların oluşturacağı yardıma, Kafkasya üçgeninden Rusya ’yı zorlamak için yapılacak seferde Kafkasya ’daki Türk ve Müslüman ahalinin kendilerine yapacakları yardıma güvenilerek
İttihad ve Terakki Partisi ’nin en kuvvetli adamı Enver Paşa önce Naciye sultan ’la evlenerek Osmanlı Hanedanına damat olmuştu Bu Nedenle kendisinin önündeki engel olan kapılar birer birer açılmaya başladı sonradan Harbiye Naziri oldu ve I Dünya Savaşı başlarken Başkumandan vekili ve Harbiye Nazırı unvanlarına sahip bulunuyordu
Enver paşa Almanya ’da tahsilini tamamlamış ve Alman teknolojisinin hayranı olmuştu Hiçbir vakit bu hayranlık Almanya ile hemen savaşa girmesi için bir sebep olmamıştı Böyle olsaydı ittihatçılar niye önce İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istesinlerdi İttihatçılar İngiltere ’nin denizlerde tek başat olduğunu, karalarda Alman ordusunun fazla enerjik olduğunu bu iki kuvveti arkalarına alırlarsa Osmanlı Devleti ’nin ayakta kalabileceğini hesaplıyorlardı Fakat meslek umdukları gibi çıkmadı İstemedikleri halde Almanlarla beraber savaşa girmek zorunda kaldılar
Enver Paşa, Napolyon Bonaparte hayranıydı ve egzersiz masasında aralıksız Napolyon ’un heykelini bulundururdu Napolyon kısa zamanda bütün Avrupa ’da birlik sağlamış, Osmanlı Devleti ’nin bir toprağı olan Darı ’ı işgal etmiş (1798), Osmanlılar bu işgali fakat İngiltere ve Rusya ’nın yardımıyla def etmişlerdi Napolyon ’un Avrupa ’daki ilerleyişine hiçbir zor engel olamamıştı Ama 1812 yılında Moskova seferi Napolyon ’un düşüşünün başlangıcıdır Napolyon Ordusu Avrupa ’nın en güçlü ordusudur Her şey hesaplanmıştır Ama bir şey unutulmuştur Napolyon ’un sonunu hazırlayacak olan iklim şartlarının dikkate alınmaması Moskova ’da soğukların fazla şiddetli olması Soğuk kış şartlarına tedbirli olmayan Napolyon Ordusu Moskova seferini kuşatır Ruslar yalnızca Moskova şehrini terk edip Napolyon Ordusunun şiddetli soğuk dolayısıyla kırılacağı günü beklemeye başlarlar Sonuçta Tabiat şartları galip kazanç ve Napolyon ordusu soğuktan kırılıp geçer ve bozulmaya başlar Yenilmez denen Napolyon Ordusu sürekli soğuk aleyhinde geri çekilmeye başlar ve Avrupa ’da nazla itaat ettirilmiş milletten Napolyon ’a ordusunu kovalamaya başlarlar Sonuçta Napolyon Paris ’te bile tutunamaz ve Elbe adasında ömürünün geri kalan kısımlarının tamamlar
Enver Paşa nereden bilecekti Osmanlı ordusunun şiddetli kış şartlarında düşmana tek kurşun bile atmadan 90000 şehit vereceğini Onun kaderi de tıpkı Napolyon gibi oldu Osmanlı Devleti I Dünya Savaşında yenilince Mondros Mütarekesi imzalandı ve İttihatçılar da memleketi terk etmeye başladılar Enver Paşa önce Almanya ’ya oradan Moskova ’ya gitti Anadolu ’ya gelip Ulusal Mücadeleye katılmak istedi fakat koşullar yerinde olmadığı için Orta Asya ’daki Türkleri Rus işgaline aleyhinde korumak için Orta Asya ’ya gitti Türkistan ’da Basmacılarla beraber Ruslar ’a aleyhinde savaşırken şehit düştü ve cenazesinin bulunduğu yer Türkistan Türkleri kadar ziyaretgâh yeri oldu Günahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla bir devrin bir numaralı şahin Enver Paşa ’nın cenazesi İstanbul ’da Abidei Hürriyet meydanında bulunmaktadır Ve Türk birliğine inananların ziyaretini beklemektedir
Osmanlı Devleti ’nin I Dünya Savaşı ’nda savaştığı cephelerden bir tanesi Kafkasya Cephesidir Bu cephenin başlangıç sebebi Almanları Avrupa ’da iki cephede savaştıklarından nedeniyle Ruslara yeni bir cepheden savaş açılacak, Ruslar kuvvetlerinin bir kısmını Osmanlılarla savaşa parçalamak zorunda kalacaklar bu zayıflamadan dolayı Almanlar rahatlayacaklardı
Kafkasya ’da yeni cephe açılacak Rusya güneyden çevrilecek ve Orta Asya ’daki esir Türk elleri Rus zulmünden kurtulacaktı Bu bölgedeki Azerilere ve öteki Müslüman halkların destek edeceğine inanılarak sefere hazırlıklarına başlandı
Enver Paşa Kafkasya seferine hazırlanırken Anadolu ’daki tabiat şartlarını kışın erkenden başladığını ve şiddetli soğukların olduğunu hiç hesaba katmamış, Türk ordusunu cesaretiyle soğuya meydan okuyacağını düşünüyordu Sahiden her şey düşünülmüştü Osmanlı ordusu Kafkasya ’dan saldırıya başlayınca orduların ihtiyacı olan kışlık giysiler Almanya ile yapılan anlaşma sonunda İstanbul ’a getirilmişti fakat nedense İstanbul ’daki hükümete teslim edilip Kafkasya ’daki orduya bir türlü gönderilemiyordu Almanların amacı Türklerin Ruslara karşısında savaş kazanması yok Rusları oyalaması idi Bunun için İstanbul ’da bekleyen kışlık elbiseler bir türlü gönderilmiyordu Yapılan anlaşmaya tarafından kışlık giysiler Osmanlılara teslim edilecek, Osmanlı ordusu doğuya ilerlerken Almanlardan alınan kışlık giysiler deniz yoluyla Trabzon ’a getirilip ortan Türk ordusuna dağıtılacaktı
Osmanlı Devleti seferberlik ilan edip savaş için hazırlık yapılmaya başlandı Ağustos ayı olduğu için askerlerin üzerlerinde yazlık elbiseler bulunuyordu Kış gelip soğuklar bastırınca durumu iyi olanlar da kışlık elbise verilmesini devletten beklemişlerdir Yani şu devlet baba anlayışı Devletin her şeyi düşünmesi gerekir Lakin devletin durumu 16 yy ’daki koşul değildir Bu devirde şu özdeyiş söylenir olmuştur, “Ne istiyon bacından, bacın da ölüyor acından
Kafkasya ya doğru hareket eden Türk ordusu Kars Sarıkamış bölgesine geldiği zaman kış şiddetini iyice arttırır Askerlerin üzerinde hala yazlık elbiseler vardır Yiyecek sıkıntısı artmıştır İstanbul ’dan bir türlü beklenen yardım gelemez Salgın hastalıklar yayılmaya başlar Askerlerin hepsinin amacı Kafkasya ’ya geçip Ruslarla savaşmak iken karşılarındaki düşman hepsinden adaleli çıkar ve 90000 karakter ordusu Allahüekber dağlarında Ruslar ’a bir tek kurşun bile atmadan donarak şahadet şerbetini içerler Büyük amaçlarla kararlaştırılan sefer tabiat şartları düşünülmeden büyük bir hezimetle sona erer
Bu bölgedeki Türk Ordusunun varlığı bölgede siyasi emelleri bulunan Ermenileri korkutmaktaydı Ama Ordunun donarak şehit olması sonucu meydanı manâsız bulan Ermeniler fırsatı değerlendirip Doğu Anadolu ’daki binlerce Türk ’ü katletmeye başladılar Bu durumda Osmanlı Devleti Katliama seyirci kalamazdı Çareyi Ermenileri savaş alanı dışındaki Suriye ’ye göç ettirmekte buldu Fakat bu tehcir olayı bugün Türkiye ’nin parçalanması için bitmiş gündeme getirilmektedir
sonuç olarak tabiat şartlarının insanlar üzerindeki etkileri hesaba katmadan yapılan işler daima fiyasko ile sonuçlanmaktadır Napolyon hayranı olan Enver Paşa 1812 Moskova Seferinden gerekli dersi alsaydı tarih yinelenme mü ederdi? Benzer şekilde II Dünya Savaşı ’nda Almanlar yeniden Rusya ’da askerlere değil soğuk, kış şartlarına yenilmişlerdir
İnsanlık geçmişten ders almadığı için bu tür felaketlere uğramıştır Tarih okumanın anlamı geçmişten ders alıp gelecekte hata yapmamak olduğuna tarafından tarihimizi, dünya tarihini incelememiz gerekir *
20yy ’a girerken artık Osmanlı Padişahlarının dedeleri Yavuz Kanuni gibi devlet yönetiminde baskın değillerdi Kendilerine hangi data verilirse onunla yetinmek ve her sunulan belgeleri imzalamak zorunda idiler 13 Nisan 1909 tarihinden sonra İttihat ve Terakki Partisi çabuk yükselişe geçti ve bir vakit sonradan iktidarın sahibi oldu İttihatçıların birincil yaptıkları meslek orduyu genç kadrolardan oluşturmak ve memleketi eski günlerine çevirmek için çalışmalara açılmak oldu Ama tahsis 16 yy değildi Bundan Böyle Osmanlı Devleti son günlerini yaşamaktaydı Toprakları dar anlaşmalarla paylaşılmıştı Dünyaya istikamet veren günleri artık geride kalmıştı Avrupa Devletleri itilaf ve ittifak devletleri elde etmek üzere iki gruba ayrılmıştı Enver Paşa ’nın başını çektiği İttihatçı grubun kendilerine isnad edilen Alman hayranlığına karşın İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile uzlaşmak istediler Lakin anlaşmaları olası değildi Nasıl anlaşsınlardı ki? Osmanlı topraklarını paylaşmak için arasında rahat anlaşmalar çoktan yapılmıştı Hiç kendini savunmak isteyen kuzu ile onu yemek yemek isteyen kurdun anlaştıkları görülmüş müdür? Sonunda düşmanımızın düşmanı olan Almanya ile İttifak olunmak zorunda kalınmıştır Almanların amacı Türklerin başarı kazanması değil, Bismark ’tan beri korktukları durumla karşılaştıklarından yeni batı Fransızlar yok de Ruslarla savaşmak zorunda kaldıklarından kuvvet duruma düşmüşlerdi Onların amacı Türklerin açılacak yeni cepheler Rusların ve İngilizleri oyalamaktı Nitekim böylece oldu ve Osmanlı Devleti iki Alman Savaş gemisinin ve Osmanlı Donanmasının Rusya ’nın Karadeniz ’deki Limanlarını bombalaması sonucunda kendini savaşın içinde buldu ve birden artı cephede savaşmak zorunda kaldı
II Meşrutiyet dönemi, Osmanlı Devletinde her türlü siyasi ve ahlaki fikrin tartışıldığı bir devirdir Bu döneme değin Osmanlıların 1683 ’cilt beri ulaşmaya çalıştığı Batıcılık fikri, Tanzimat döneminde Türklerden başka kimsenin inanmadığı kozmopolitik bir ahali yaratmak fikri olan Osmanlıcılık ve II Abdülhamit devrinin de yayılmaya başlayan Panİslamcılık fikirlerine ilave olarak PanTürkizm veya Turancılık fikirlerinin yayılmaya başladığı devirdir Nasıl gelişip yayılmasın fakat Osmanlıcılık fikrine Türklerden Başka hiçbir azınlık inanmamıştı İslam ülkeleri Panİslamcılık fikrine karşın İngiliz ve Fransızlar'la anlaşmışlar ve savaştan daha sonra bu devletlerin yardımıyla kurulacak devletlerinin sınırları bile belirlenmiştir
Buna karşın Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile savaşa girdiği anda bütün Müslümanların halifesi sıfatıyla Padişah V Mehmet Reşat Cihadı Mukaddes ilan ederek dünyadaki bütün Türk ve Müslüman ahaliyi haçlılarla savaşmaya davet ediyordu Fakat bu cihad fermanının pek etkin olduğu söylenemez
Almanlarla beraber yapılan savaş planlarında Süveyş Cephesinde Mısırdaki Müslümanların oluşturacağı yardıma, Kafkasya üçgeninden Rusya ’yı zorlamak için yapılacak seferde Kafkasya ’daki Türk ve Müslüman ahalinin kendilerine yapacakları yardıma güvenilerek
İttihad ve Terakki Partisi ’nin en kuvvetli adamı Enver Paşa önce Naciye sultan ’la evlenerek Osmanlı Hanedanına damat olmuştu Bu Nedenle kendisinin önündeki engel olan kapılar birer birer açılmaya başladı sonradan Harbiye Naziri oldu ve I Dünya Savaşı başlarken Başkumandan vekili ve Harbiye Nazırı unvanlarına sahip bulunuyordu
Enver paşa Almanya ’da tahsilini tamamlamış ve Alman teknolojisinin hayranı olmuştu Hiçbir vakit bu hayranlık Almanya ile hemen savaşa girmesi için bir sebep olmamıştı Böyle olsaydı ittihatçılar niye önce İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istesinlerdi İttihatçılar İngiltere ’nin denizlerde tek başat olduğunu, karalarda Alman ordusunun fazla enerjik olduğunu bu iki kuvveti arkalarına alırlarsa Osmanlı Devleti ’nin ayakta kalabileceğini hesaplıyorlardı Fakat meslek umdukları gibi çıkmadı İstemedikleri halde Almanlarla beraber savaşa girmek zorunda kaldılar
Enver Paşa, Napolyon Bonaparte hayranıydı ve egzersiz masasında aralıksız Napolyon ’un heykelini bulundururdu Napolyon kısa zamanda bütün Avrupa ’da birlik sağlamış, Osmanlı Devleti ’nin bir toprağı olan Darı ’ı işgal etmiş (1798), Osmanlılar bu işgali fakat İngiltere ve Rusya ’nın yardımıyla def etmişlerdi Napolyon ’un Avrupa ’daki ilerleyişine hiçbir zor engel olamamıştı Ama 1812 yılında Moskova seferi Napolyon ’un düşüşünün başlangıcıdır Napolyon Ordusu Avrupa ’nın en güçlü ordusudur Her şey hesaplanmıştır Ama bir şey unutulmuştur Napolyon ’un sonunu hazırlayacak olan iklim şartlarının dikkate alınmaması Moskova ’da soğukların fazla şiddetli olması Soğuk kış şartlarına tedbirli olmayan Napolyon Ordusu Moskova seferini kuşatır Ruslar yalnızca Moskova şehrini terk edip Napolyon Ordusunun şiddetli soğuk dolayısıyla kırılacağı günü beklemeye başlarlar Sonuçta Tabiat şartları galip kazanç ve Napolyon ordusu soğuktan kırılıp geçer ve bozulmaya başlar Yenilmez denen Napolyon Ordusu sürekli soğuk aleyhinde geri çekilmeye başlar ve Avrupa ’da nazla itaat ettirilmiş milletten Napolyon ’a ordusunu kovalamaya başlarlar Sonuçta Napolyon Paris ’te bile tutunamaz ve Elbe adasında ömürünün geri kalan kısımlarının tamamlar
Enver Paşa nereden bilecekti Osmanlı ordusunun şiddetli kış şartlarında düşmana tek kurşun bile atmadan 90000 şehit vereceğini Onun kaderi de tıpkı Napolyon gibi oldu Osmanlı Devleti I Dünya Savaşında yenilince Mondros Mütarekesi imzalandı ve İttihatçılar da memleketi terk etmeye başladılar Enver Paşa önce Almanya ’ya oradan Moskova ’ya gitti Anadolu ’ya gelip Ulusal Mücadeleye katılmak istedi fakat koşullar yerinde olmadığı için Orta Asya ’daki Türkleri Rus işgaline aleyhinde korumak için Orta Asya ’ya gitti Türkistan ’da Basmacılarla beraber Ruslar ’a aleyhinde savaşırken şehit düştü ve cenazesinin bulunduğu yer Türkistan Türkleri kadar ziyaretgâh yeri oldu Günahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla bir devrin bir numaralı şahin Enver Paşa ’nın cenazesi İstanbul ’da Abidei Hürriyet meydanında bulunmaktadır Ve Türk birliğine inananların ziyaretini beklemektedir
Osmanlı Devleti ’nin I Dünya Savaşı ’nda savaştığı cephelerden bir tanesi Kafkasya Cephesidir Bu cephenin başlangıç sebebi Almanları Avrupa ’da iki cephede savaştıklarından nedeniyle Ruslara yeni bir cepheden savaş açılacak, Ruslar kuvvetlerinin bir kısmını Osmanlılarla savaşa parçalamak zorunda kalacaklar bu zayıflamadan dolayı Almanlar rahatlayacaklardı
Kafkasya ’da yeni cephe açılacak Rusya güneyden çevrilecek ve Orta Asya ’daki esir Türk elleri Rus zulmünden kurtulacaktı Bu bölgedeki Azerilere ve öteki Müslüman halkların destek edeceğine inanılarak sefere hazırlıklarına başlandı
Enver Paşa Kafkasya seferine hazırlanırken Anadolu ’daki tabiat şartlarını kışın erkenden başladığını ve şiddetli soğukların olduğunu hiç hesaba katmamış, Türk ordusunu cesaretiyle soğuya meydan okuyacağını düşünüyordu Sahiden her şey düşünülmüştü Osmanlı ordusu Kafkasya ’dan saldırıya başlayınca orduların ihtiyacı olan kışlık giysiler Almanya ile yapılan anlaşma sonunda İstanbul ’a getirilmişti fakat nedense İstanbul ’daki hükümete teslim edilip Kafkasya ’daki orduya bir türlü gönderilemiyordu Almanların amacı Türklerin Ruslara karşısında savaş kazanması yok Rusları oyalaması idi Bunun için İstanbul ’da bekleyen kışlık elbiseler bir türlü gönderilmiyordu Yapılan anlaşmaya tarafından kışlık giysiler Osmanlılara teslim edilecek, Osmanlı ordusu doğuya ilerlerken Almanlardan alınan kışlık giysiler deniz yoluyla Trabzon ’a getirilip ortan Türk ordusuna dağıtılacaktı
Osmanlı Devleti seferberlik ilan edip savaş için hazırlık yapılmaya başlandı Ağustos ayı olduğu için askerlerin üzerlerinde yazlık elbiseler bulunuyordu Kış gelip soğuklar bastırınca durumu iyi olanlar da kışlık elbise verilmesini devletten beklemişlerdir Yani şu devlet baba anlayışı Devletin her şeyi düşünmesi gerekir Lakin devletin durumu 16 yy ’daki koşul değildir Bu devirde şu özdeyiş söylenir olmuştur, “Ne istiyon bacından, bacın da ölüyor acından
Kafkasya ya doğru hareket eden Türk ordusu Kars Sarıkamış bölgesine geldiği zaman kış şiddetini iyice arttırır Askerlerin üzerinde hala yazlık elbiseler vardır Yiyecek sıkıntısı artmıştır İstanbul ’dan bir türlü beklenen yardım gelemez Salgın hastalıklar yayılmaya başlar Askerlerin hepsinin amacı Kafkasya ’ya geçip Ruslarla savaşmak iken karşılarındaki düşman hepsinden adaleli çıkar ve 90000 karakter ordusu Allahüekber dağlarında Ruslar ’a bir tek kurşun bile atmadan donarak şahadet şerbetini içerler Büyük amaçlarla kararlaştırılan sefer tabiat şartları düşünülmeden büyük bir hezimetle sona erer
Bu bölgedeki Türk Ordusunun varlığı bölgede siyasi emelleri bulunan Ermenileri korkutmaktaydı Ama Ordunun donarak şehit olması sonucu meydanı manâsız bulan Ermeniler fırsatı değerlendirip Doğu Anadolu ’daki binlerce Türk ’ü katletmeye başladılar Bu durumda Osmanlı Devleti Katliama seyirci kalamazdı Çareyi Ermenileri savaş alanı dışındaki Suriye ’ye göç ettirmekte buldu Fakat bu tehcir olayı bugün Türkiye ’nin parçalanması için bitmiş gündeme getirilmektedir
sonuç olarak tabiat şartlarının insanlar üzerindeki etkileri hesaba katmadan yapılan işler daima fiyasko ile sonuçlanmaktadır Napolyon hayranı olan Enver Paşa 1812 Moskova Seferinden gerekli dersi alsaydı tarih yinelenme mü ederdi? Benzer şekilde II Dünya Savaşı ’nda Almanlar yeniden Rusya ’da askerlere değil soğuk, kış şartlarına yenilmişlerdir
İnsanlık geçmişten ders almadığı için bu tür felaketlere uğramıştır Tarih okumanın anlamı geçmişten ders alıp gelecekte hata yapmamak olduğuna tarafından tarihimizi, dünya tarihini incelememiz gerekir *