Sarikamiş Drami Ve Enver Paşa
20yy’a girerken artık Osmanlı Padişahlarının dedeleri Yavuz Kanuni gibi devlet yonetiminde hakim değillerdi Kendilerine hangi bilgi verilirse onunla yetinmek ve her sunulan belgeleri imzalamak zorunda idiler 13 Nisan 1909 tarihinden sonra İttihat ve Terakki Partisi hızla yukselişe gecti ve bir sure sonra iktidarın sahibi oldu İttihatcıların ilk yaptıkları iş orduyu genc kadrolardan oluşturmak ve memleketi eski gunlerine dondurmek icin calışmalara başlamak oldu Fakat devir 16 yy değildi Artık Osmanlı Devleti son gunlerini yaşamaktaydı Toprakları gizli anlaşmalarla paylaşılmıştı Dunyaya yon veren gunleri artık geride kalmıştı Avrupa Devletleri itilaf ve ittifak devletleri olmak uzere iki gruba ayrılmıştı Enver Paşa’nın başını cektiği İttihatcı grubun kendilerine isnad edilen Alman hayranlığına rağmen İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istediler Fakat anlaşmaları mumkun değildi Nasıl anlaşsınlardı ki? Osmanlı topraklarını paylaşmak icin aralarında gizli anlaşmalar coktan yapılmıştı Hic kendini savunmak isteyen kuzu ile onu yemek isteyen kurdun anlaştıkları gorulmuş mudur? Sonunda duşmanımızın duşmanı olan Almanya ile İttifak olunmak zorunda kalınmıştır Almanların amacı Turklerin başarı kazanması değil, Bismark’tan beri korktukları durumla karşılaştıklarından yeni batı Fransızlar değil de Ruslarla savaşmak zorunda kaldıklarından zor duruma duşmuşlerdi Onların amacı Turklerin acılacak yeni cepheler Rusların ve İngilizleri oyalamaktı Nitekim oyle oldu ve Osmanlı Devleti iki Alman Savaş gemisinin ve Osmanlı Donanmasının Rusya’nın Karadeniz’deki Limanlarını bombalaması sonucunda kendini savaşın icinde buldu ve birden fazla cephede savaşmak zorunda kaldı
II Meşrutiyet donemi, Osmanlı Devletinde her turlu siyasi ve ahlaki fikrin tartışıldığı bir devirdir Bu doneme kadar Osmanlıların 1683’ten beri ulaşmaya calıştığı Batıcılık fikri, Tanzimat doneminde Turklerden başka kimsenin inanmadığı kozmopolitik bir millet yaratmak fikri olan Osmanlıcılık ve II Abdulhamit devrinin de yayılmaya başlayan Panİslamcılık fikirlerine ilave olarak PanTurkizm ya da Turancılık fikirlerinin yayılmaya başladığı devirdir Nasıl gelişip yayılmasın ki Osmanlıcılık fikrine Turklerden Başka hicbir azınlık inanmamıştı İslam ulkeleri Panİslamcılık fikrine rağmen İngiliz ve Fransızlar'la anlaşmışlar ve savaştan sonra bu devletlerin yardımıyla kurulacak devletlerinin sınırları bile belirlenmiştir
Buna rağmen Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile savaşa girdiği anda butun Muslumanların halifesi sıfatıyla Padişah V Mehmet Reşat Cihadı Mukaddes ilan ederek dunyadaki butun Turk ve Musluman ahaliyi haclılarla savaşmaya davet ediyordu Fakat bu cihad fermanının pek etkili olduğu soylenemez
Almanlarla beraber yapılan savaş planlarında Suveyş Cephesinde Mısırdaki Muslumanların yapacağı yardıma, Kafkasya ucgeninden Rusya’yı sıkıştırmak icin yapılacak seferde Kafkasya’daki Turk ve Musluman ahalinin kendilerine yapacakları yardıma guvenilerek
İttihad ve Terakki Partisi’nin en guclu adamı Enver Paşa once Naciye sultan’la evlenerek Osmanlı Hanedanına damat olmuştu Boylece kendisinin onundeki engel olan kapılar birer birer acılmaya başladı Daha sonra Harbiye Naziri oldu ve I Dunya Savaşı başlarken Başkumandan vekili ve Harbiye Nazırı unvanlarına sahip bulunuyordu
Enver paşa Almanya’da tahsilini tamamlamış ve Alman teknolojisinin hayranı olmuştu Hicbir zaman bu hayranlık Almanya ile hemen savaşa girmesi icin bir sebep olmamıştı Boyle olsaydı ittihatcılar niye once İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istesinlerdi İttihatcılar İngiltere’nin denizlerde tek hakim olduğunu, karalarda Alman ordusunun cok guclu olduğunu bu iki kuvveti arkalarına alırlarsa Osmanlı Devleti’nin ayakta kalabileceğini hesaplıyorlardı Fakat iş umdukları gibi cıkmadı İstemedikleri halde Almanlarla beraber savaşa girmek zorunda kaldılar
Enver Paşa, Napolyon Bonaparte hayranıydı ve calışma masasında surekli Napolyon’un heykelini bulundururdu Napolyon kısa zamanda butun Avrupa’da birlik sağlamış, Osmanlı Devleti’nin bir toprağı olan Mısır’ı işgal etmiş (1798), Osmanlılar bu işgali ancak İngiltere ve Rusya’nın yardımıyla def etmişlerdi Napolyon’un Avrupa’daki ilerleyişine hicbir kuvvet engel olamamıştı Fakat 1812 yılında Moskova seferi Napolyon’un duşuşunun başlangıcıdır Napolyon Ordusu Avrupa’nın en guclu ordusudur Her şey hesaplanmıştır Fakat bir şey unutulmuştur Napolyon’un sonunu hazırlayacak olan iklim şartlarının dikkate alınmaması Moskova’da soğukların cok şiddetli olması Soğuk kış şartlarına hazırlıklı olmayan Napolyon Ordusu Moskova seferini kuşatır Ruslar sadece Moskova şehrini terk edip Napolyon Ordusunun şiddetli soğuk dolayısıyla kırılacağı gunu beklemeye başlarlar Sonucta Tabiat şartları galip gelir ve Napolyon ordusu soğuktan kırılıp gecer ve bozulmaya başlar Yenilmez denen Napolyon Ordusu surekli soğuk karşısında geri cekilmeye başlar ve Avrupa’da nazla itaat ettirilmiş milletten Napolyon’a ordusunu kovalamaya başlarlar Sonucta Napolyon Paris’te bile tutunamaz ve Elbe adasında omurunun geri kalan kısımlarının tamamlar
Enver Paşa nereden bilecekti Osmanlı ordusunun şiddetli kış şartlarında duşmana tek kurşun bile atmadan 90000 şehit vereceğini Onun kaderi de aynen Napolyon gibi oldu Osmanlı Devleti I Dunya Savaşında yenilince Mondros Mutarekesi imzalandı ve İttihatcılar da memleketi terk etmeye başladılar Enver Paşa once Almanya’ya oradan Moskova’ya gitti Anadolu’ya gelip Milli Mucadeleye katılmak istedi fakat şartlar uygun olmadığı icin Orta Asya’daki Turkleri Rus işgaline karşı korumak icin Orta Asya’ya gitti Turkistan’da Basmacılarla beraber Ruslar’a karşı savaşırken şehit duştu ve cenazesinin bulunduğu yer Turkistan Turkleri tarafından ziyaretgah yeri oldu Gunahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla bir devrin bir numaralı şahin Enver Paşa’nın cenazesi İstanbul’da Abidei Hurriyet meydanında bulunmaktadır Ve Turk birliğine inananların ziyaretini beklemektedir
Osmanlı Devleti’nin I Dunya Savaşı’nda savaştığı cephelerden bir tanesi Kafkasya Cephesidir Bu cephenin acılış sebebi Almanları Avrupa’da iki cephede savaştıklarından dolayı Ruslara yeni bir cepheden savaş acılacak, Ruslar kuvvetlerinin bir kısmını Osmanlılarla savaşa ayırmak zorunda kalacaklar bu zayıflamadan dolayı Almanlar rahatlayacaklardı
Kafkasya’da yeni cephe acılacak Rusya guneyden cevrilecek ve Orta Asya’daki esir Turk elleri Rus zulmunden kurtulacaktı Bu bolgedeki Azerilere ve diğer Musluman halkların yardım edeceğine inanılarak sefere hazırlıklarına başlandı
Enver Paşa Kafkasya seferine hazırlanırken Anadolu’daki tabiat şartlarını kışın erkenden başladığını ve şiddetli soğukların olduğunu hic hesaba katmamış, Turk ordusunu cesaretiyle soğuya meydan okuyacağını duşunuyordu Aslında her şey duşunulmuştu Osmanlı ordusu Kafkasya’dan saldırıya başlayınca orduların ihtiyacı olan kışlık giysiler Almanya ile yapılan anlaşma sonunda İstanbul’a getirilmişti fakat nedense İstanbul’daki hukumete teslim edilip Kafkasya’daki orduya bir turlu gonderilemiyordu Almanların amacı Turklerin Ruslara karşı savaş kazanması değil Rusları oyalaması idi Bunun icin İstanbul’da bekleyen kışlık elbiseler bir turlu gonderilmiyordu Yapılan anlaşmaya gore kışlık giysiler Osmanlılara teslim edilecek, Osmanlı ordusu doğuya ilerlerken Almanlardan alınan kışlık giysiler deniz yoluyla Trabzon’a getirilip ortan Turk ordusuna dağıtılacaktı
Osmanlı Devleti seferberlik ilan edip savaş icin hazırlık yapılmaya başlandı Ağustos ayı olduğu icin askerlerin uzerlerinde yazlık elbiseler bulunuyordu Kış gelip soğuklar bastırınca durumu iyi olanlar da kışlık elbise verilmesini devletten beklemişlerdir Yani şu devlet baba anlayışı Devletin her şeyi duşunmesi gerekir Fakat devletin durumu 16 yy’daki durum değildir Bu devirde şu atasozu soylenir olmuştur, “Ne istiyon bacından, bacın da oluyor acından
Kafkasya ya doğru hareket eden Turk ordusu Kars Sarıkamış bolgesine geldiği zaman kış şiddetini iyice arttırır Askerlerin uzerinde hala yazlık elbiseler vardır Yiyecek sıkıntısı artmıştır İstanbul’dan bir turlu beklenen yardım gelemez Salgın hastalıklar yayılmaya başlar Askerlerin hepsinin amacı Kafkasya’ya gecip Ruslarla savaşmak iken karşılarındaki duşman hepsinden kuvvetli cıkar ve 90000 kişilik ordusu Allahuekber dağlarında Ruslar’a bir tek kurşun bile atmadan donarak şahadet şerbetini icerler Buyuk amaclarla kararlaştırılan sefer tabiat şartları duşunulmeden buyuk bir hezimetle sona erer
Bu bolgedeki Turk Ordusunun varlığı bolgede siyasi emelleri bulunan Ermenileri korkutmaktaydı Fakat Ordunun donarak şehit olması sonucu meydanı boş bulan Ermeniler fırsatı değerlendirip Doğu Anadolu’daki binlerce Turk’u katletmeye başladılar Bu durumda Osmanlı Devleti Katliama seyirci kalamazdı Careyi Ermenileri savaş alanı dışındaki Suriye’ye goc ettirmekte buldu Fakat bu tehcir olayı bugun Turkiye’nin parcalanması icin tekrar gundeme getirilmektedir
Sonuc olarak tabiat şartlarının insanlar uzerindeki etkileri hesaba katmadan yapılan işler hep fiyasko ile sonuclanmaktadır Napolyon hayranı olan Enver Paşa 1812 Moskova Seferinden gerekli dersi alsaydı tarih tekerrur mu ederdi? Aynı şekilde II Dunya Savaşı’nda Almanlar yine Rusya’da askerlere değil soğuk, kış şartlarına yenilmişlerdir
İnsanlık gecmişten ders almadığı icin bu tur felaketlere uğramıştır Tarih okumanın anlamı gecmişten ders alıp gelecekte hata yapmamak olduğuna gore tarihimizi, dunya tarihini cok iyi incelememiz gerekir
20yy’a girerken artık Osmanlı Padişahlarının dedeleri Yavuz Kanuni gibi devlet yonetiminde hakim değillerdi Kendilerine hangi bilgi verilirse onunla yetinmek ve her sunulan belgeleri imzalamak zorunda idiler 13 Nisan 1909 tarihinden sonra İttihat ve Terakki Partisi hızla yukselişe gecti ve bir sure sonra iktidarın sahibi oldu İttihatcıların ilk yaptıkları iş orduyu genc kadrolardan oluşturmak ve memleketi eski gunlerine dondurmek icin calışmalara başlamak oldu Fakat devir 16 yy değildi Artık Osmanlı Devleti son gunlerini yaşamaktaydı Toprakları gizli anlaşmalarla paylaşılmıştı Dunyaya yon veren gunleri artık geride kalmıştı Avrupa Devletleri itilaf ve ittifak devletleri olmak uzere iki gruba ayrılmıştı Enver Paşa’nın başını cektiği İttihatcı grubun kendilerine isnad edilen Alman hayranlığına rağmen İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istediler Fakat anlaşmaları mumkun değildi Nasıl anlaşsınlardı ki? Osmanlı topraklarını paylaşmak icin aralarında gizli anlaşmalar coktan yapılmıştı Hic kendini savunmak isteyen kuzu ile onu yemek isteyen kurdun anlaştıkları gorulmuş mudur? Sonunda duşmanımızın duşmanı olan Almanya ile İttifak olunmak zorunda kalınmıştır Almanların amacı Turklerin başarı kazanması değil, Bismark’tan beri korktukları durumla karşılaştıklarından yeni batı Fransızlar değil de Ruslarla savaşmak zorunda kaldıklarından zor duruma duşmuşlerdi Onların amacı Turklerin acılacak yeni cepheler Rusların ve İngilizleri oyalamaktı Nitekim oyle oldu ve Osmanlı Devleti iki Alman Savaş gemisinin ve Osmanlı Donanmasının Rusya’nın Karadeniz’deki Limanlarını bombalaması sonucunda kendini savaşın icinde buldu ve birden fazla cephede savaşmak zorunda kaldı
II Meşrutiyet donemi, Osmanlı Devletinde her turlu siyasi ve ahlaki fikrin tartışıldığı bir devirdir Bu doneme kadar Osmanlıların 1683’ten beri ulaşmaya calıştığı Batıcılık fikri, Tanzimat doneminde Turklerden başka kimsenin inanmadığı kozmopolitik bir millet yaratmak fikri olan Osmanlıcılık ve II Abdulhamit devrinin de yayılmaya başlayan Panİslamcılık fikirlerine ilave olarak PanTurkizm ya da Turancılık fikirlerinin yayılmaya başladığı devirdir Nasıl gelişip yayılmasın ki Osmanlıcılık fikrine Turklerden Başka hicbir azınlık inanmamıştı İslam ulkeleri Panİslamcılık fikrine rağmen İngiliz ve Fransızlar'la anlaşmışlar ve savaştan sonra bu devletlerin yardımıyla kurulacak devletlerinin sınırları bile belirlenmiştir
Buna rağmen Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile savaşa girdiği anda butun Muslumanların halifesi sıfatıyla Padişah V Mehmet Reşat Cihadı Mukaddes ilan ederek dunyadaki butun Turk ve Musluman ahaliyi haclılarla savaşmaya davet ediyordu Fakat bu cihad fermanının pek etkili olduğu soylenemez
Almanlarla beraber yapılan savaş planlarında Suveyş Cephesinde Mısırdaki Muslumanların yapacağı yardıma, Kafkasya ucgeninden Rusya’yı sıkıştırmak icin yapılacak seferde Kafkasya’daki Turk ve Musluman ahalinin kendilerine yapacakları yardıma guvenilerek
İttihad ve Terakki Partisi’nin en guclu adamı Enver Paşa once Naciye sultan’la evlenerek Osmanlı Hanedanına damat olmuştu Boylece kendisinin onundeki engel olan kapılar birer birer acılmaya başladı Daha sonra Harbiye Naziri oldu ve I Dunya Savaşı başlarken Başkumandan vekili ve Harbiye Nazırı unvanlarına sahip bulunuyordu
Enver paşa Almanya’da tahsilini tamamlamış ve Alman teknolojisinin hayranı olmuştu Hicbir zaman bu hayranlık Almanya ile hemen savaşa girmesi icin bir sebep olmamıştı Boyle olsaydı ittihatcılar niye once İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istesinlerdi İttihatcılar İngiltere’nin denizlerde tek hakim olduğunu, karalarda Alman ordusunun cok guclu olduğunu bu iki kuvveti arkalarına alırlarsa Osmanlı Devleti’nin ayakta kalabileceğini hesaplıyorlardı Fakat iş umdukları gibi cıkmadı İstemedikleri halde Almanlarla beraber savaşa girmek zorunda kaldılar
Enver Paşa, Napolyon Bonaparte hayranıydı ve calışma masasında surekli Napolyon’un heykelini bulundururdu Napolyon kısa zamanda butun Avrupa’da birlik sağlamış, Osmanlı Devleti’nin bir toprağı olan Mısır’ı işgal etmiş (1798), Osmanlılar bu işgali ancak İngiltere ve Rusya’nın yardımıyla def etmişlerdi Napolyon’un Avrupa’daki ilerleyişine hicbir kuvvet engel olamamıştı Fakat 1812 yılında Moskova seferi Napolyon’un duşuşunun başlangıcıdır Napolyon Ordusu Avrupa’nın en guclu ordusudur Her şey hesaplanmıştır Fakat bir şey unutulmuştur Napolyon’un sonunu hazırlayacak olan iklim şartlarının dikkate alınmaması Moskova’da soğukların cok şiddetli olması Soğuk kış şartlarına hazırlıklı olmayan Napolyon Ordusu Moskova seferini kuşatır Ruslar sadece Moskova şehrini terk edip Napolyon Ordusunun şiddetli soğuk dolayısıyla kırılacağı gunu beklemeye başlarlar Sonucta Tabiat şartları galip gelir ve Napolyon ordusu soğuktan kırılıp gecer ve bozulmaya başlar Yenilmez denen Napolyon Ordusu surekli soğuk karşısında geri cekilmeye başlar ve Avrupa’da nazla itaat ettirilmiş milletten Napolyon’a ordusunu kovalamaya başlarlar Sonucta Napolyon Paris’te bile tutunamaz ve Elbe adasında omurunun geri kalan kısımlarının tamamlar
Enver Paşa nereden bilecekti Osmanlı ordusunun şiddetli kış şartlarında duşmana tek kurşun bile atmadan 90000 şehit vereceğini Onun kaderi de aynen Napolyon gibi oldu Osmanlı Devleti I Dunya Savaşında yenilince Mondros Mutarekesi imzalandı ve İttihatcılar da memleketi terk etmeye başladılar Enver Paşa once Almanya’ya oradan Moskova’ya gitti Anadolu’ya gelip Milli Mucadeleye katılmak istedi fakat şartlar uygun olmadığı icin Orta Asya’daki Turkleri Rus işgaline karşı korumak icin Orta Asya’ya gitti Turkistan’da Basmacılarla beraber Ruslar’a karşı savaşırken şehit duştu ve cenazesinin bulunduğu yer Turkistan Turkleri tarafından ziyaretgah yeri oldu Gunahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla bir devrin bir numaralı şahin Enver Paşa’nın cenazesi İstanbul’da Abidei Hurriyet meydanında bulunmaktadır Ve Turk birliğine inananların ziyaretini beklemektedir
Osmanlı Devleti’nin I Dunya Savaşı’nda savaştığı cephelerden bir tanesi Kafkasya Cephesidir Bu cephenin acılış sebebi Almanları Avrupa’da iki cephede savaştıklarından dolayı Ruslara yeni bir cepheden savaş acılacak, Ruslar kuvvetlerinin bir kısmını Osmanlılarla savaşa ayırmak zorunda kalacaklar bu zayıflamadan dolayı Almanlar rahatlayacaklardı
Kafkasya’da yeni cephe acılacak Rusya guneyden cevrilecek ve Orta Asya’daki esir Turk elleri Rus zulmunden kurtulacaktı Bu bolgedeki Azerilere ve diğer Musluman halkların yardım edeceğine inanılarak sefere hazırlıklarına başlandı
Enver Paşa Kafkasya seferine hazırlanırken Anadolu’daki tabiat şartlarını kışın erkenden başladığını ve şiddetli soğukların olduğunu hic hesaba katmamış, Turk ordusunu cesaretiyle soğuya meydan okuyacağını duşunuyordu Aslında her şey duşunulmuştu Osmanlı ordusu Kafkasya’dan saldırıya başlayınca orduların ihtiyacı olan kışlık giysiler Almanya ile yapılan anlaşma sonunda İstanbul’a getirilmişti fakat nedense İstanbul’daki hukumete teslim edilip Kafkasya’daki orduya bir turlu gonderilemiyordu Almanların amacı Turklerin Ruslara karşı savaş kazanması değil Rusları oyalaması idi Bunun icin İstanbul’da bekleyen kışlık elbiseler bir turlu gonderilmiyordu Yapılan anlaşmaya gore kışlık giysiler Osmanlılara teslim edilecek, Osmanlı ordusu doğuya ilerlerken Almanlardan alınan kışlık giysiler deniz yoluyla Trabzon’a getirilip ortan Turk ordusuna dağıtılacaktı
Osmanlı Devleti seferberlik ilan edip savaş icin hazırlık yapılmaya başlandı Ağustos ayı olduğu icin askerlerin uzerlerinde yazlık elbiseler bulunuyordu Kış gelip soğuklar bastırınca durumu iyi olanlar da kışlık elbise verilmesini devletten beklemişlerdir Yani şu devlet baba anlayışı Devletin her şeyi duşunmesi gerekir Fakat devletin durumu 16 yy’daki durum değildir Bu devirde şu atasozu soylenir olmuştur, “Ne istiyon bacından, bacın da oluyor acından
Kafkasya ya doğru hareket eden Turk ordusu Kars Sarıkamış bolgesine geldiği zaman kış şiddetini iyice arttırır Askerlerin uzerinde hala yazlık elbiseler vardır Yiyecek sıkıntısı artmıştır İstanbul’dan bir turlu beklenen yardım gelemez Salgın hastalıklar yayılmaya başlar Askerlerin hepsinin amacı Kafkasya’ya gecip Ruslarla savaşmak iken karşılarındaki duşman hepsinden kuvvetli cıkar ve 90000 kişilik ordusu Allahuekber dağlarında Ruslar’a bir tek kurşun bile atmadan donarak şahadet şerbetini icerler Buyuk amaclarla kararlaştırılan sefer tabiat şartları duşunulmeden buyuk bir hezimetle sona erer
Bu bolgedeki Turk Ordusunun varlığı bolgede siyasi emelleri bulunan Ermenileri korkutmaktaydı Fakat Ordunun donarak şehit olması sonucu meydanı boş bulan Ermeniler fırsatı değerlendirip Doğu Anadolu’daki binlerce Turk’u katletmeye başladılar Bu durumda Osmanlı Devleti Katliama seyirci kalamazdı Careyi Ermenileri savaş alanı dışındaki Suriye’ye goc ettirmekte buldu Fakat bu tehcir olayı bugun Turkiye’nin parcalanması icin tekrar gundeme getirilmektedir
Sonuc olarak tabiat şartlarının insanlar uzerindeki etkileri hesaba katmadan yapılan işler hep fiyasko ile sonuclanmaktadır Napolyon hayranı olan Enver Paşa 1812 Moskova Seferinden gerekli dersi alsaydı tarih tekerrur mu ederdi? Aynı şekilde II Dunya Savaşı’nda Almanlar yine Rusya’da askerlere değil soğuk, kış şartlarına yenilmişlerdir
İnsanlık gecmişten ders almadığı icin bu tur felaketlere uğramıştır Tarih okumanın anlamı gecmişten ders alıp gelecekte hata yapmamak olduğuna gore tarihimizi, dunya tarihini cok iyi incelememiz gerekir