Şark Meselesi ve Oryantalizm Hakkında Bilgi
Şark Meselesi ve Oryantalizm
Sanayi inkılabı ve somurgecilik donemiyle birlikte Doğu; ozelde de Ortadoğu ve İslam Dunyası, Batılı Devletler nazarında buyuk bir cazibe merkezi haline gelmişti Cunku, dunya ulaşım ve ticaret hattının en işlek noktasında yer alması, somurgelere giden yolda son derece stratejik bir mevkide bulunması; hele de yapılan geniş caplı araştırmalar sonucunda zengin petrol rezervlerini barındırdığının anlaşılması, somurgeci gucler nazarında bu coğrafyayı bir kat daha vazgecilmez kılmıştı Oyle ki, zamanla dunyaya hakim olmanın oncelikle Ortadoğu ’ya hukmetmekten gectiği duşuncesi yaygınlık kazanır olmuştu
Bolgeye tek başına egemen olmak isteyen her bir Batılı devlet, bu uğurda pek cok taktik ve strateji geliştirmiş ve aralarında kıyasıya bir mucadeleye tutuşmuşlardır Butun bunların onunu acmak ve zeminini hazırlamak icin de, suni birtakım meseleler ve kavramlar uretip, bunların uzerine bina ettikleri sozde ilmi ve politik cabalarla hedeflerine ulaşmaya calışmışlardır
Şark Meselesi: Somurgeciliğin Siyasi Gerekcesi
Batılı gucler ve bilhassa İngiltere, bolgede uzun sureli bir hakimiyetin kapısını acabilmek icin “Şark Meselesi adı altında bir cok siyasİ oyun tertiplemişti Boylece, “Şark Meselesi kılıfını giydirdikleri koloniyalist yayılma ve ekonomik emperyalizm politikalarını gercekleştirme fırsatını elde edeceklerdi
1815 Viyana Kongresi ’nden sonra politik bir terim olarak ifade edilmeye başlanan Şark Meselesi ’nin tarihi kokeni aslında oldukca eskidir Zaman ve mekana bağlı olarak ceşitli gorunumlerde ortaya cıkan ve değişik şekillerde tarif edilen Şark Meselesi ’nin temelinde HıristiyanMusluman veya AvrupaOsmanlı munasebeti yatmaktadır Kavramın Avrupa ’da doğduğu dikkate alınırsa, Şark Meselesi ’nin esasen Avrupa ’nın haclı zihniyetiyle ustune eğildiği yapayprovoke bir mesele olduğu kendiliğinden anlaşılır Ancak burada hemen şunu da belirtelim ki, Osmanlılar İslamiyet ’in hamisi ve İslam Alemi ’nin lideri konumuna gelmekle Avrupa icin Şark Meselesi, Osmanlı meselesi halini almıştır
İşte mustemlekeci Avrupalılar, bu alem uzerindeki cıkar ve planlarını temin edebilmek icin, esaslı bir “siyasi gerekce huviyeti kazandırdıkları “Şark Meselesini sozde ilmi ve akademik bir cerceveye oturtarak, Oryantalizm (ŞarkiyatcılıkDoğu Bilimi) ekolunu geliştirme yoluna gideceklerdir
Oryantalizm: Somurgeciliğin Keşif Kolu
Oryantalizmin Batıda resmi varlığının, 1312 ’de Viyana Kilise Konseyi ’nin; Paris, Oxford, Bolanya, Avinyan ve Selamanka ’da, Arapca, Yunanca, İbranice ve Suryanice ’yle ilgili bir dizi kursu kurulmasına ilişkin kararı ile ortaya cıktığı kabul edilmektedir Modern Oryantalist akımın doğuşu olarak ifade edilen Napolyon ’un Mısır ’ı 1798 ’de işgal etmesinden itibaren 150 yıl boyunca Oryantalizm, İngiltere ve Fransa ’nın hakimiyetinde kalmıştır II Dunya Savaşı ’ndan sonra ise, onların hazırladığı zemin uzerinde Doğuya hakim olan ABD ’nin tekeline gececektir
Batı icin, başlı başına bir bilim dalı ve ihtisas alanı olarak Oryantalizm, Şark ile uğraşan toplu muessesedir Şark hakkında hukumlerde bulunur, Şark hakkındaki kanaatleri onayından gecirir, Şark ’ı tasvir eder ve hatta yonetir Kısacası, “Doğuya hakim olmak, onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak icin Batının bulduğu bir yoldur Başka bir deyişle, Doğuyu sindirmek; politik, sosyolojik, askeri, ideolojik, bilimsel ve fikri bakımlardan yonetmek; nihayet avuc icinde tutmak icin başvurulan, ilmilik susu verilmiş hain planın ismidir
Doğunun siyasi olarak “baş eğdirilişi sırasında kazanılan bilgiler askeri amaclara hizmet edecek; Doğu formulleştirilecek, şekil verilecek, kimlik ve tanım kazandırılacak, imparatorluk icin onemi belirlenecek ve Avrupa ’ya bağlı rolu irdelenmiş olacaktı Musluman Doğu ’nun tasallut altına girmesine gerekce olarak da şu ırkcı ve gayrı insani goruşler ortaya konuyordu:
“Batılılar vardır, bir de Doğulular Birinciler hukmederler; otekiler hukum altında olmalıdırlar Bu da ekseriya ulkelerinin işgal edilmesi, ic işlerine tam bir mudahale, can ve mallarının şu ya da bu Batılı gucun eline bırakılması demektir Cunku yonetim altındaki milletler, kendileri icin neyin hayırlı olduğunu bilecek izana sahip değildir Bununla beraber rengi beyaz ve orta sınıftan Batılı, ‘insani bir oncelik olarak ’ beyaz olmayan dunya parcasını yonetmekten de ote, ona sahip olunması gerektiğini duşunur Sebep mi? ‘Onlar ’ ‘biz ’ kadar insan değildir de ondan
Batının dilinde ve insafında, Doğulu, mahkemede olduğu gibi hakkında hukum verilen, mufredat programında olduğu gibi etut edilen ve anlatılan, okul yahut hapishanede olduğu gibi disipline edilen ve resmedilen bir şeydir
Somurgeciliğin Mudafaa Kılıcı
Somurgeciliğin “mudafaa kılıcı olarak nitelendirilen oryantalizm, somurgecilerin kontrolune yonelik emperyalist politikaların uretilmesi ve bu uretimin meşrulaştırılmasına yardımcı olması bakımından hakikaten de onemli bir yere sahiptir Oryantalizm ve emperyalizm; icerdikleri mahiyet, kullandıkları fikir, ilim ve maddi malzeme ve faaliyet; icra ettikleri zemin ve karşı karşıya kaldıkları şartlar acısından adeta eş anlamlıdır
Diğer taraftan icerisine pozitivizm, Darvinizm, ırkcılık, Freudculuk ve Marksizm ’in de karışmış olmasından oturu oryantalizm, zararlı akımların aktarılmasında “taşıyıcı vazifesi de gorur
Oryantalistlere, devlet memuru olarak hukumetlerine Doğu konusunda danışmanlık yapanların ozel ajanı gozuyle bakılmıştır Doğu ’yu gezen her Avrupalı, kendisini Batı ’nın gizli ve ozel temsilcisi olarak gormekteydi Doğu uzmanından beklenen, sadece anlaması değildi; Doğu ’nun calışan bir makine haline getirilmesi, bu makinenin icindeki beşeri oz, maddi varlık, bilgi gibi malzemeler işlenerek Batı Medeniyeti ’nin menfaat ve amaclarına uygun hale donuşturulmesi işlemiydi
Oryantalizmin Kilise Merkezli İslam Anlayışı
19 ve 20yuzyıllardaki oryantalizme goz gezdirdiğimizde, onun butun Doğuyu ve elbette İslamiyet ’i de, taraflı bir yaklaşımla ve tamamıyla kilise anlayışı cercevesinde şematize ettiğini goruruz
Oryantalizm, mensubiyet itibarıyla, bir disiplin olarak ve ortaya koyduğu sozde ilmi materyaller bakımından Doğu ’dan kopuk ve uzaktır Oryantalizmdeki Doğulu mana, sadece Doğu ’ya yonelik bir dokumantasyon calışması olmasından kaynaklanır; ama yine de Doğu ’yla değil, Batı ile ilgilidir
Avrupalı ilim adamları, Yakın Doğu ’ya hep İncil ’de adı gecen “Mukaddes Diyar olarak bakmışlardır ve bu bakış acısı bugun de aynı doğrultuda surmektedir Hıristiyanlık ve Musevilik ile ozel ilişkisi noktasında İslam, Oryantalistlerin duşunce sistemine gore tam bir zıt tipi oluşturuyordu İslam, en başından beri Hıristiyan Batı ’nın duşmanı ve kabusu idi İslam oyle bir “yabancılık abidesi haline getirilmişti ki, Ortacağ ’dan itibaren butun Avrupa medeniyeti bu yabancıya karşı tesis edilmişti Avrupa ’nın, muslumanı şirazeden cıkmış duygu, duşunce ve fikir mubalağasıyla anlatış bicimi oylesine korku verici bir vaziyet almıştı ki, bu tahrik unsuru surekli olarak Batılılar ’ın Şark ’ı denetleme cabalarına vesile kılınıyordu
Oryantalistler, musluman halkın İslam konusundaki goruşlerini değiştirmek icin neler yapılması gerektiğiyle ilgili olarak da somurge yoneticilerine doğrudan bilgi sağlıyorlardı Ama şunu cok iyi biliyorlardı: Artık İslam dikkate alınması gereken; Ortadoğu ’daki emperyalist cıkarlara engel olabilecek bir guctur Bu potansiyeli ve dinamik gucu tesirsiz hale getirebilmek icin de, muslumanlara bu ruh disiplinini ve kuvveti kazandıran dini akideleri sarsmaya calışacaklardı
Neticede; sayıları gun gectikce artan araştırma kuruluşları, şirketler, vakıflar, misyon teşkilatları, hariciye ve istihbarat gibi kuruluşların yanı sıra; burs, odul, gezi organizasyonlar ile enstituler, araştırma merkezleri, fakulteler ve kursuler aracılığıyla, hep İslam ve muslumanlar hakkındaki maksatlı fikirlerin propagandası yapılarak, siyasi emperyalizmi meşrulaştırma ve koruma amacı gudulmuştut
Şark Meselesi ve Oryantalizmin Bugunku Anlamı
Gunumuzde, Şark Meselesi ’nin modern versiyonları ve oryantalizmden kaynaklanan ayrılıkcı akımlar ve bunların yetiştirdiği aydın ve yonetici zumreler, İslam Dunyası ’nın zihni, ilmi, siyasi, iktisadi ve idari bakımlardan onunu tıkamaya; bu coğrafyanın kendi potansiyel ve dinamizmi ile ayakta durmasına ve dunya uzerinde arzuladığı guce kavuşup hakettiği yeri almasına engel olmaya hala devam etmektedir
Dolayısıyla, Şark Meselesi ve oryantalizm gecmişte kalmış tarihi bir mesele değil; bugun de gecerli olan ve İslam Alemi ’ni halen tehdit eden bir numaralı sorunlardan biridir
Şark Meselesi ve Oryantalizm
Sanayi inkılabı ve somurgecilik donemiyle birlikte Doğu; ozelde de Ortadoğu ve İslam Dunyası, Batılı Devletler nazarında buyuk bir cazibe merkezi haline gelmişti Cunku, dunya ulaşım ve ticaret hattının en işlek noktasında yer alması, somurgelere giden yolda son derece stratejik bir mevkide bulunması; hele de yapılan geniş caplı araştırmalar sonucunda zengin petrol rezervlerini barındırdığının anlaşılması, somurgeci gucler nazarında bu coğrafyayı bir kat daha vazgecilmez kılmıştı Oyle ki, zamanla dunyaya hakim olmanın oncelikle Ortadoğu ’ya hukmetmekten gectiği duşuncesi yaygınlık kazanır olmuştu
Bolgeye tek başına egemen olmak isteyen her bir Batılı devlet, bu uğurda pek cok taktik ve strateji geliştirmiş ve aralarında kıyasıya bir mucadeleye tutuşmuşlardır Butun bunların onunu acmak ve zeminini hazırlamak icin de, suni birtakım meseleler ve kavramlar uretip, bunların uzerine bina ettikleri sozde ilmi ve politik cabalarla hedeflerine ulaşmaya calışmışlardır
Şark Meselesi: Somurgeciliğin Siyasi Gerekcesi
Batılı gucler ve bilhassa İngiltere, bolgede uzun sureli bir hakimiyetin kapısını acabilmek icin “Şark Meselesi adı altında bir cok siyasİ oyun tertiplemişti Boylece, “Şark Meselesi kılıfını giydirdikleri koloniyalist yayılma ve ekonomik emperyalizm politikalarını gercekleştirme fırsatını elde edeceklerdi
1815 Viyana Kongresi ’nden sonra politik bir terim olarak ifade edilmeye başlanan Şark Meselesi ’nin tarihi kokeni aslında oldukca eskidir Zaman ve mekana bağlı olarak ceşitli gorunumlerde ortaya cıkan ve değişik şekillerde tarif edilen Şark Meselesi ’nin temelinde HıristiyanMusluman veya AvrupaOsmanlı munasebeti yatmaktadır Kavramın Avrupa ’da doğduğu dikkate alınırsa, Şark Meselesi ’nin esasen Avrupa ’nın haclı zihniyetiyle ustune eğildiği yapayprovoke bir mesele olduğu kendiliğinden anlaşılır Ancak burada hemen şunu da belirtelim ki, Osmanlılar İslamiyet ’in hamisi ve İslam Alemi ’nin lideri konumuna gelmekle Avrupa icin Şark Meselesi, Osmanlı meselesi halini almıştır
İşte mustemlekeci Avrupalılar, bu alem uzerindeki cıkar ve planlarını temin edebilmek icin, esaslı bir “siyasi gerekce huviyeti kazandırdıkları “Şark Meselesini sozde ilmi ve akademik bir cerceveye oturtarak, Oryantalizm (ŞarkiyatcılıkDoğu Bilimi) ekolunu geliştirme yoluna gideceklerdir
Oryantalizm: Somurgeciliğin Keşif Kolu
Oryantalizmin Batıda resmi varlığının, 1312 ’de Viyana Kilise Konseyi ’nin; Paris, Oxford, Bolanya, Avinyan ve Selamanka ’da, Arapca, Yunanca, İbranice ve Suryanice ’yle ilgili bir dizi kursu kurulmasına ilişkin kararı ile ortaya cıktığı kabul edilmektedir Modern Oryantalist akımın doğuşu olarak ifade edilen Napolyon ’un Mısır ’ı 1798 ’de işgal etmesinden itibaren 150 yıl boyunca Oryantalizm, İngiltere ve Fransa ’nın hakimiyetinde kalmıştır II Dunya Savaşı ’ndan sonra ise, onların hazırladığı zemin uzerinde Doğuya hakim olan ABD ’nin tekeline gececektir
Batı icin, başlı başına bir bilim dalı ve ihtisas alanı olarak Oryantalizm, Şark ile uğraşan toplu muessesedir Şark hakkında hukumlerde bulunur, Şark hakkındaki kanaatleri onayından gecirir, Şark ’ı tasvir eder ve hatta yonetir Kısacası, “Doğuya hakim olmak, onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak icin Batının bulduğu bir yoldur Başka bir deyişle, Doğuyu sindirmek; politik, sosyolojik, askeri, ideolojik, bilimsel ve fikri bakımlardan yonetmek; nihayet avuc icinde tutmak icin başvurulan, ilmilik susu verilmiş hain planın ismidir
Doğunun siyasi olarak “baş eğdirilişi sırasında kazanılan bilgiler askeri amaclara hizmet edecek; Doğu formulleştirilecek, şekil verilecek, kimlik ve tanım kazandırılacak, imparatorluk icin onemi belirlenecek ve Avrupa ’ya bağlı rolu irdelenmiş olacaktı Musluman Doğu ’nun tasallut altına girmesine gerekce olarak da şu ırkcı ve gayrı insani goruşler ortaya konuyordu:
“Batılılar vardır, bir de Doğulular Birinciler hukmederler; otekiler hukum altında olmalıdırlar Bu da ekseriya ulkelerinin işgal edilmesi, ic işlerine tam bir mudahale, can ve mallarının şu ya da bu Batılı gucun eline bırakılması demektir Cunku yonetim altındaki milletler, kendileri icin neyin hayırlı olduğunu bilecek izana sahip değildir Bununla beraber rengi beyaz ve orta sınıftan Batılı, ‘insani bir oncelik olarak ’ beyaz olmayan dunya parcasını yonetmekten de ote, ona sahip olunması gerektiğini duşunur Sebep mi? ‘Onlar ’ ‘biz ’ kadar insan değildir de ondan
Batının dilinde ve insafında, Doğulu, mahkemede olduğu gibi hakkında hukum verilen, mufredat programında olduğu gibi etut edilen ve anlatılan, okul yahut hapishanede olduğu gibi disipline edilen ve resmedilen bir şeydir
Somurgeciliğin Mudafaa Kılıcı
Somurgeciliğin “mudafaa kılıcı olarak nitelendirilen oryantalizm, somurgecilerin kontrolune yonelik emperyalist politikaların uretilmesi ve bu uretimin meşrulaştırılmasına yardımcı olması bakımından hakikaten de onemli bir yere sahiptir Oryantalizm ve emperyalizm; icerdikleri mahiyet, kullandıkları fikir, ilim ve maddi malzeme ve faaliyet; icra ettikleri zemin ve karşı karşıya kaldıkları şartlar acısından adeta eş anlamlıdır
Diğer taraftan icerisine pozitivizm, Darvinizm, ırkcılık, Freudculuk ve Marksizm ’in de karışmış olmasından oturu oryantalizm, zararlı akımların aktarılmasında “taşıyıcı vazifesi de gorur
Oryantalistlere, devlet memuru olarak hukumetlerine Doğu konusunda danışmanlık yapanların ozel ajanı gozuyle bakılmıştır Doğu ’yu gezen her Avrupalı, kendisini Batı ’nın gizli ve ozel temsilcisi olarak gormekteydi Doğu uzmanından beklenen, sadece anlaması değildi; Doğu ’nun calışan bir makine haline getirilmesi, bu makinenin icindeki beşeri oz, maddi varlık, bilgi gibi malzemeler işlenerek Batı Medeniyeti ’nin menfaat ve amaclarına uygun hale donuşturulmesi işlemiydi
Oryantalizmin Kilise Merkezli İslam Anlayışı
19 ve 20yuzyıllardaki oryantalizme goz gezdirdiğimizde, onun butun Doğuyu ve elbette İslamiyet ’i de, taraflı bir yaklaşımla ve tamamıyla kilise anlayışı cercevesinde şematize ettiğini goruruz
Oryantalizm, mensubiyet itibarıyla, bir disiplin olarak ve ortaya koyduğu sozde ilmi materyaller bakımından Doğu ’dan kopuk ve uzaktır Oryantalizmdeki Doğulu mana, sadece Doğu ’ya yonelik bir dokumantasyon calışması olmasından kaynaklanır; ama yine de Doğu ’yla değil, Batı ile ilgilidir
Avrupalı ilim adamları, Yakın Doğu ’ya hep İncil ’de adı gecen “Mukaddes Diyar olarak bakmışlardır ve bu bakış acısı bugun de aynı doğrultuda surmektedir Hıristiyanlık ve Musevilik ile ozel ilişkisi noktasında İslam, Oryantalistlerin duşunce sistemine gore tam bir zıt tipi oluşturuyordu İslam, en başından beri Hıristiyan Batı ’nın duşmanı ve kabusu idi İslam oyle bir “yabancılık abidesi haline getirilmişti ki, Ortacağ ’dan itibaren butun Avrupa medeniyeti bu yabancıya karşı tesis edilmişti Avrupa ’nın, muslumanı şirazeden cıkmış duygu, duşunce ve fikir mubalağasıyla anlatış bicimi oylesine korku verici bir vaziyet almıştı ki, bu tahrik unsuru surekli olarak Batılılar ’ın Şark ’ı denetleme cabalarına vesile kılınıyordu
Oryantalistler, musluman halkın İslam konusundaki goruşlerini değiştirmek icin neler yapılması gerektiğiyle ilgili olarak da somurge yoneticilerine doğrudan bilgi sağlıyorlardı Ama şunu cok iyi biliyorlardı: Artık İslam dikkate alınması gereken; Ortadoğu ’daki emperyalist cıkarlara engel olabilecek bir guctur Bu potansiyeli ve dinamik gucu tesirsiz hale getirebilmek icin de, muslumanlara bu ruh disiplinini ve kuvveti kazandıran dini akideleri sarsmaya calışacaklardı
Neticede; sayıları gun gectikce artan araştırma kuruluşları, şirketler, vakıflar, misyon teşkilatları, hariciye ve istihbarat gibi kuruluşların yanı sıra; burs, odul, gezi organizasyonlar ile enstituler, araştırma merkezleri, fakulteler ve kursuler aracılığıyla, hep İslam ve muslumanlar hakkındaki maksatlı fikirlerin propagandası yapılarak, siyasi emperyalizmi meşrulaştırma ve koruma amacı gudulmuştut
Şark Meselesi ve Oryantalizmin Bugunku Anlamı
Gunumuzde, Şark Meselesi ’nin modern versiyonları ve oryantalizmden kaynaklanan ayrılıkcı akımlar ve bunların yetiştirdiği aydın ve yonetici zumreler, İslam Dunyası ’nın zihni, ilmi, siyasi, iktisadi ve idari bakımlardan onunu tıkamaya; bu coğrafyanın kendi potansiyel ve dinamizmi ile ayakta durmasına ve dunya uzerinde arzuladığı guce kavuşup hakettiği yeri almasına engel olmaya hala devam etmektedir
Dolayısıyla, Şark Meselesi ve oryantalizm gecmişte kalmış tarihi bir mesele değil; bugun de gecerli olan ve İslam Alemi ’ni halen tehdit eden bir numaralı sorunlardan biridir