Satürn Gezegeninin Halkaları ve Özellikleri

Geçmişten günümüzü içerisine alan süreçte, uzay tekrar tekrar ilerleyen bilim dalları arasında yer almayı bilmiştir Bunun en büyük nedenlerinden birisi ise, uzayın özelliklerinin ve derinliklerinin büyük merak konusu olmasıdır
Yapılan uzay araştırmaları neticesinde de, özellikle Dünya ’nın da üyesi bulunduğu Güneş Sisteminde yer alan gezegenler ve öteki gök cisimleri hakkında detaylı ve de acayip bilgilere ulaşılmıştır Satürn gezegenini saran halkalar da, bu bilgilerden birisidir Satürn gezegenini saran halkalar, tarihsel süreç içerisinde birincil defa “Christiaan Huygens adlı bilim adamı 1655 yılında gözlemleyerek keşfetmiştir Bu keşifte, bilim adamı Satürn gezegenini basık ve de ince bir yapıda halkanın sardığını gözlemlemiştir 1655 yılında halkalarla ilgili edinilen birincil bilgiler, yerini daha teknolojik teleskoplarla yapılan gözlemler sonucunda daha detaylı bilgilere bırakmıştır Yeni çalışmalar sonucunda, Satürn gezegenine ait halkaların iç içe geçmiş olduğu anlaşılmıştır
Satürn halkaları olarak tanıdık iç içe geçmiş halkalar sistemine, yeryüzünden bakıldığı takdirde ayrı zamanlarda ortaya bambaşka sonuçlar çıkabilmektedir Bu durumun esas nedeni ise, Satürn gezegenin Güneş etrafındaki hareketidir Bu hareket sonucunda, halkaların görünümünde değişiklik olmaktadır Bu gezegen, Güneş çevresinde dönerken gezegenin dönme ekseni ve de ekvator düzlemi adı verilen düzlemin uzaydaki hareketi aralıksız benzer şekilde kalmaktadır Bu nedenden dolayı, 1 Satürn yılınca halkalar bütün yıl her tarafında benzer şekilde kalır Ve de bu halkalar yeryüzünden değişik açılarla görülür Vakit içinde görüntülerin açılarının değişmesi bu şekilde açıklanmaktadır

Yılın bazı dönemlerinde bu gezegenin kuzey kutbu, Yeryüzüne dürüst yönelim almış durumda olabilmektedir Bu zamanlarda Satürn halkaları Dünya üzerinden üstteki taraftan gözükmektedirler Satürn, Güneş çevresinde hareketini yarıladığı zaman, koşul tam tersi olur gezegenin güney kutbu yeryüzüne dürüst bakmaktadır Bu durumda ise, Satürn gezegenine ait haklar daha aşağı taraftan gözükmektedir Halkaların tabi taraftan izlendiği dönemler de vardır Bu cins dönemlerde, yeryüzüyle halka düzlemi kesişmektedir
Satürn gezegenine ait olan halkalar üzerinde çoğu araştırma neticesinde, halkalar üzerinde farklı alanlara yönlendirilmiş bilgilere ulaşılmıştır Bu bilgiler, daha fazla bu halkaların yapısına yöneliktir Ilk Kez, bu halkaların tek bir parçadan oluşmadığı ön plana çıkmaktadır 1857 yılında İskoç bir bilim insanı, halkaların katı bir yapıda ve de tek bir parçadan oluşması halinde, halkaların gezegenle olan çekim kuvveti sebebiyle parçalanacağını kanıt etmiştir Bu ispatın ardından ise, halkaların bir yok pat diye fazla parçadan oluştuğu anlaşılmıştır Satürn gezegenine ait halkaların belirleyici özelliklerinden birisi, halkaların epeyce aydınlık olmasıdır Bu parlaklıkla ilgili dağıtılmış verilere ulaşılmıştır Misal atamak icabında, Satürn gezegeninin yansıtma oranı %46 kadarken, halkaların yansıtma oranı ise, %80 kadardır Bu yüksek parlaklık, bilim insanlarını merağa yöneltmiş ve de bunun gerisinde halkaların neden bu denli parlak olduğu araştırmaya başlanmıştır Meydana Çıkan netice ise, halkaların bir buz tabakası kadar kaplandığı olmuştur Halkaların sahip olduğu sıcaklık değerleri de, açıklığa kavuşturulan bilgiler arasındadır Pek fakat, halkaların sahip olduğu sıcaklık güneşe bakan bölgede 180 derece, gölge olan bölgede ise 200 derece arasındadır Halkaları meydana getiren parçacıkların sıradan büyüklükleri 10 cmdir Fakat, 1 cm dek da parçacık vardır

Her gezegenin, bir oluşum süreci vardır Satürn gezegenine ait halkaların da, bu yaradılış sürecine yan oldukları düşünülmektedir Gezegenin yaradılış sırasında, etrafa yayılan artık maddeler, gezegenin halkalarını oluşturmuştur Gezegeni saran bu halkaları meydana getiren parçacıklar bir araya toplansa deha, yalnızca 100 km çapa sahip bir gök cisminin oluşacağı anlaşılmıştır Bu halkalara, bilim adamlarınca ayırt edilmek için çeşitli isimler de verilmiştir Sarı renkte olan halkalar A halkası, turuncu ve de yeşil renkten oluşan halkalar B halkası, mavi renkten oluşan halkalar ise C halkası olarak adlandırılmıştır aynı zamanda A halkası ise B halkasını birbirinden ayıran belirgin bir çizgiye ise Cassini adı verilmiştir