Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Satürn'ün en büyük, Güneş Sistemimizin ise ikinci en büyük uydusu olan Titan uzay araştırmalarında oldukça önemli bir yere sahip. Üzerindeki göllerle, nehirlerle, bulutlardan damlayan yağmur damlalarıyla ve yoğun atmosferiyle Dünya'ya oldukça benzeyen Titan'ın en önemli farkı ise kimyasal döngüsünün su yerine bir karbon ve dört hidrojen atomundan oluşan organik bir molekül olan sıvı metandan oluşuyor olması.
Yani Titan'ın üzerindeki göllerde, denizlerde ya da bulutlardan düşen damlalarda su değil sıvı metan var. Ancak bilim insanlarına göre Titan'ın sahip olduğu atmosferik koşullar basit bir yaşam formu oluşturmak için oldukça uygun. Bu da uyduyu önemli bir yere koyuyor.
Potansiyel yaşam arayışı için en önemli duraklardan biri:
Dünya dışında yaşam arayışı çalışmalarında Güneş Sistemimizde elimizde olan seçenekler sınırlı. Jüpiter'in uydusu Europa ve Satürn'ün uydusu Titan, bu noktada elimizdeki en değerlendirilesi seçenekler ve gelecekte her iki uydu için de önemli görevler planlanıyor. Örneğin NASA, 2027 yılında Titan'a gideceği bir görev gerçekleştirecek. Bu görev ile 'Dünya'nın erken dönemine oldukça benzeyen' Titan'da yaşamın ipuçlarını aranarak bir yandan da gezegenimizdeki yaşam oluşumuna dair bilgiler genişletilmeye çalışılacak.
Ancak bu görev gerçekleşmeden önce bilim insanları Titan'ın atmosferi ve kimyası hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak istiyor. Tam da bu amaçla bir çalışma gerçekleştiren Southern Methodist Üniversitesi'nde kimya profesörü olan Tomče Runčevski, minik cam tüpler içerisinde Titan'ın atmosferini oluşturdu.
Çalışmasında minik cam tüpler içerisine Titan'ın atmosferini oluşturan bileşenleri ekleyen ve atmosferik koşulları, basıncı ve sıcaklığı düzenleyen Runčevski, oldukça önemi bir sonuç elde etti. Buna göre Dünya'da sıvı olan organik moleküller (metan ve benzen gibi) Titan'da katı buzlu mineral kristalleri haline geliyor çünkü gezegende sıcaklıklar -180 dereceye kadar düşebiliyor. Çalışmada elde edilen sonuçların, hem Titan'ı hem de genel olarak 'gezegen buzlarını' daha iyi anlamamızı sağlayacağı düşünülüyor.
