iltasyazilim
FD Üye
Dilin ve onunla bağlantılı olan, bir dil ve kasıt sanatı olan şiirin tarihi aynı zamanda insanlığın varoluş tarihidir Şiir sanatının üstadı olan şairler anlamda en ulu ve ince duyguları izah etmek için defalarca yeni akıntı ve anlayışlardan beslenmiş ve bu anlayışları geliştirmişlerdir Bu çalışmamızda edebiyatımızın en köklü ve orijinal devirlerinden olan an edebiyatında beden bulan akımlardan Sebki Hindi akımını ortaya koymaya çalışacağız
Sebki Hindi Tarzı Nedir?
Divan edebiyatında 17 Yüzyıldan itibaren etkileri ortaya meydana çıkan 18 Yüzyıl her tarafında da şairler kadar bu çerçevede eserler veren Sebki Hindi akımı, “Hint tarzı, Hint yolu gibi anlamlara gelen bir edebiyat anlayışı ismidir 16 yüzyılın sonlarına içten İrandan Hindistan ’ın kuzeyine geçen sanatçıların geliştirdiği kasıt kapalılığına ve laf oyunlarına dayalı bir akımdır Bu akımın isimlendirilmesiyle ilgili değişik düşünceler vardır Bu tarza onu temsil eden şairlerin birçoğunun İsfahan ’da yetişmesi dolayısıyla “sebki İsfahânî, başlıca temsilcilerinin Irak, Horasan ve Azerbaycanda doğmuş olduğu göz önünde tutularak “Sebki Horasânî, “Sebki Irâk ve “Sebki Âzerbaycânî denilmesi gerektiğini savunan araştırmacılar da vardır Hatta bu akımı teşkil ve temsil eden sanatçıların büyük oranda Türk olmasından ötürü bu tarza “sebki Türkî denilebileceği de ileri sürülmüştür Sebki hindî akımı ortaya çıktıktan kısa bir süre daha sonra İran, Azerbaycan, Hindistan, Afganistan, Tacikistan, ve Anadolu elde etmek üzere çoğu ülkenin edebiyat sahalarında, yüzyıllar her tarafında etkisini göstermiştir Başlıca temsilcileri arasında ise Şevketi Buharî, Sâibi Tebrizî, Tâlibi Âmûti, Urfii Şirâzi, Kelîmi Kâşânî gibi şahsiyetleri ön planda görülmektedir Bizde etkileri XVII ve XVIII Yüzyıllara dayanan bu tarzın bizim edebiyatımızdaki temsilcileri aralarında ise Nâilî, Nebî, Fehimi Kadim, İsmetî, Şehrî, Şeyh Gâlib gibi isimleri ifade etmek mümkündür
Sebki Hindi Tarzının Tarihi Gelişimi
Tarihler 16 Yüzyılın başlarını gösterirken İranda iktidara gelen Safeviler dinç ve milli bir devlet anlayışını yerleştirmeye çalışmış ve ayrıntılı bir merkezileştirme çalışması içinde olmuşlar Bu çalışmalarla birlikte sanatçılar üzerindeki baskılar artmış yanı sıra şiire ve şaire verilen değer azalmıştır Tam da bu yüzyılda Hindistanın kuzeyinde iktidar olan Babür devleti şiir ve şaire büyük yük vermiş, sunduğu özgürlük ortamıyla şairler için fevkalade cazip ve kullanışlı bir ortam sunmuştur Bâbürlü Devleti sultanlarından sanat özel bir sempatisi olan Ekber Şahın sarayda “MeliküşŞuarâ makamını getirmesi şiire verdiği değerin en keskin göstergesidir Yeniden o dönem için Osmanlı saraylarında pek revaçta olup an edebiyatında büyük yeri olan padişahların şairlere şiirleri karşılığında hediyeler ihsan etmesi geleneği Bâbürlü hükümdarlarınca da öyle bir öne çıkarılmış Babür hükümdarlarının sanat zevki ve cömertliği yanında İran sarayının geride kalması maddî çıkarın kayda değer bir etmen olduğu şairler için de belirleyici olmuştur Hem bu akımın ortaya çıkışıyla ilgili olarak Çağatay sahasında eser veren Hüseyin Baykara ’nın Herattaki sarayında Ali Şîr Nevâî ve Câmî gibi şairlerin eserlerinde ortaya koyduğu değişikliklerle bu akıma öncülük ettiğini ve Sebki hindi tarzının oradan da Hindistana geçtiğini ileri süren araştırmacılar da mevcuttur
Sebki Hindi Tarzının Edebiyat Anlayışı
Bizde etkileri Cumhuriyet Dönemi ’nde görülen ve daha fazla İkinci Yeni anlayışıyla özdeşleşen şiir akımıyla paralellik gösteren Sebki Hindi üslubu 19 Yüzyılda ortaya meydana çıkan Sürrealizm akımıyla da benzer bir esas üzerinden gelişme göstermiştirAlışılmış edebiyata o güne kadarki “gülbülbül çerçevesinde gelişip yürüyen metafor yelpazesi Sebki Hindi üslubuyla birlikte aşılarak yeni ve daha renkli bir boyut kazanmıştırSanatçılar şiirlerini bir dil işçiğine dönüştürerek şiirde anlaşılırlığı ikinci plana atmış, uzun ve kompleks tamlamalar kurarak şiiri ince manâ ayrıntıları içeren bir bilmeceye dönüştürmüşlerdirHayali şiirin merkezine yerleştiren sanatçılar istiare, teşbih, kinaye ve mecazı mürsellerle anlamın derinliklerine inmeye çalışmışlardır Yeniden bu ince ve kompleks manâ dünyasının üzerine özlü, lokal halk söyleyişlerinden yararlanan atasözlerine yer bahşedilen varlıklı bir dil yakalama gayreti içinde olmuşlardır Şiirin şekli özellikleri üzerinde de oynama yapan sanatçılar laf kuyumculuğu olarak zikredilebilecek özel bir ihtimam sergilemişlerdir Sebki Hindi ’nin edebiyatımıza ses, kafiye ve yeni kelime bulma yönünden yaptığı etkiler yönüyle Serveti Fünun ve Fecri Ati şiirindeki Parnasyen şiir anlayışını akıllara getirmektedir
Manâ boyutuyla Sebki Hindi tarzını incelediğimizde yine karşımıza orijinal ve karmaşık bir ekol çıkar Sebki Hindi şairleri lüzum İran ’daki baskı ortamının gerekse de dönemin her açıdan yetersizliklerinin sonucu olarak pesimist (üzüntülü) bir yaşam anlayışıyla eserlerini oluşturmuş, hatta burada asetist (çileci) bir eda ile şiirler ortaya koymuşlardır İnsanın ızdırapları, çektiği acılar şiirin konusu içerisine girmiştir Şairler eserlerinde sundukları hayale aşırı değerinde veren yaklaşımlarıyla “İnception filmindeki gibi rüya içinde rüya anlayışını yansıtmışlardır eserlerine
Bir diğer nitelik olarak şiirde hayal unsurunu besleyen bütünleyici bir özellik olarak mübalağaya fazla yer vermişlerdirBu koşul şiirdeki manâ kapalılığını arttıran bir öğe olarak ele alınabilir
Alışılmış kalıpları aşma bakımından Sebkii Hindi üslubunun uyarı çeken özelliklerinden biri de yeni mazmun ve amaç bulgu arayışıdır Klasik şiirde kullanılan adi konuların yerine, Sebki Hindî şairleri gündelik hayattan alınan konu ve mazmunlara yönelmişler; günlük hayatta karşılaşabileceğimiz hemencecik her şeyi şiire sokarak bu hususta manâlı bir adım atmışlardır Bu özellik beraberinde halka ve insanlar diline yönelişi de getirmiştirŞairlerin bu konuda esaslı bir başarı sağladıklarını açıkça belirtmek lüzumBu durum bununla birlikte dilin farklı bir yoldan zenginleşmesini de sağlamıştır
Litaratür:
http:wwwturkedebiyatiorgsebkihindihtml
http:wwwislamansiklopedisiinfodiaayrmetinphp?idno d360254
http:wwwturkishstudiesnetMakaleler1343595991084Ercan%C3%96zlem14131440pdfa
Sebki Hindi Tarzı Nedir?
Divan edebiyatında 17 Yüzyıldan itibaren etkileri ortaya meydana çıkan 18 Yüzyıl her tarafında da şairler kadar bu çerçevede eserler veren Sebki Hindi akımı, “Hint tarzı, Hint yolu gibi anlamlara gelen bir edebiyat anlayışı ismidir 16 yüzyılın sonlarına içten İrandan Hindistan ’ın kuzeyine geçen sanatçıların geliştirdiği kasıt kapalılığına ve laf oyunlarına dayalı bir akımdır Bu akımın isimlendirilmesiyle ilgili değişik düşünceler vardır Bu tarza onu temsil eden şairlerin birçoğunun İsfahan ’da yetişmesi dolayısıyla “sebki İsfahânî, başlıca temsilcilerinin Irak, Horasan ve Azerbaycanda doğmuş olduğu göz önünde tutularak “Sebki Horasânî, “Sebki Irâk ve “Sebki Âzerbaycânî denilmesi gerektiğini savunan araştırmacılar da vardır Hatta bu akımı teşkil ve temsil eden sanatçıların büyük oranda Türk olmasından ötürü bu tarza “sebki Türkî denilebileceği de ileri sürülmüştür Sebki hindî akımı ortaya çıktıktan kısa bir süre daha sonra İran, Azerbaycan, Hindistan, Afganistan, Tacikistan, ve Anadolu elde etmek üzere çoğu ülkenin edebiyat sahalarında, yüzyıllar her tarafında etkisini göstermiştir Başlıca temsilcileri arasında ise Şevketi Buharî, Sâibi Tebrizî, Tâlibi Âmûti, Urfii Şirâzi, Kelîmi Kâşânî gibi şahsiyetleri ön planda görülmektedir Bizde etkileri XVII ve XVIII Yüzyıllara dayanan bu tarzın bizim edebiyatımızdaki temsilcileri aralarında ise Nâilî, Nebî, Fehimi Kadim, İsmetî, Şehrî, Şeyh Gâlib gibi isimleri ifade etmek mümkündür
Sebki Hindi Tarzının Tarihi Gelişimi
Tarihler 16 Yüzyılın başlarını gösterirken İranda iktidara gelen Safeviler dinç ve milli bir devlet anlayışını yerleştirmeye çalışmış ve ayrıntılı bir merkezileştirme çalışması içinde olmuşlar Bu çalışmalarla birlikte sanatçılar üzerindeki baskılar artmış yanı sıra şiire ve şaire verilen değer azalmıştır Tam da bu yüzyılda Hindistanın kuzeyinde iktidar olan Babür devleti şiir ve şaire büyük yük vermiş, sunduğu özgürlük ortamıyla şairler için fevkalade cazip ve kullanışlı bir ortam sunmuştur Bâbürlü Devleti sultanlarından sanat özel bir sempatisi olan Ekber Şahın sarayda “MeliküşŞuarâ makamını getirmesi şiire verdiği değerin en keskin göstergesidir Yeniden o dönem için Osmanlı saraylarında pek revaçta olup an edebiyatında büyük yeri olan padişahların şairlere şiirleri karşılığında hediyeler ihsan etmesi geleneği Bâbürlü hükümdarlarınca da öyle bir öne çıkarılmış Babür hükümdarlarının sanat zevki ve cömertliği yanında İran sarayının geride kalması maddî çıkarın kayda değer bir etmen olduğu şairler için de belirleyici olmuştur Hem bu akımın ortaya çıkışıyla ilgili olarak Çağatay sahasında eser veren Hüseyin Baykara ’nın Herattaki sarayında Ali Şîr Nevâî ve Câmî gibi şairlerin eserlerinde ortaya koyduğu değişikliklerle bu akıma öncülük ettiğini ve Sebki hindi tarzının oradan da Hindistana geçtiğini ileri süren araştırmacılar da mevcuttur
Sebki Hindi Tarzının Edebiyat Anlayışı
Bizde etkileri Cumhuriyet Dönemi ’nde görülen ve daha fazla İkinci Yeni anlayışıyla özdeşleşen şiir akımıyla paralellik gösteren Sebki Hindi üslubu 19 Yüzyılda ortaya meydana çıkan Sürrealizm akımıyla da benzer bir esas üzerinden gelişme göstermiştirAlışılmış edebiyata o güne kadarki “gülbülbül çerçevesinde gelişip yürüyen metafor yelpazesi Sebki Hindi üslubuyla birlikte aşılarak yeni ve daha renkli bir boyut kazanmıştırSanatçılar şiirlerini bir dil işçiğine dönüştürerek şiirde anlaşılırlığı ikinci plana atmış, uzun ve kompleks tamlamalar kurarak şiiri ince manâ ayrıntıları içeren bir bilmeceye dönüştürmüşlerdirHayali şiirin merkezine yerleştiren sanatçılar istiare, teşbih, kinaye ve mecazı mürsellerle anlamın derinliklerine inmeye çalışmışlardır Yeniden bu ince ve kompleks manâ dünyasının üzerine özlü, lokal halk söyleyişlerinden yararlanan atasözlerine yer bahşedilen varlıklı bir dil yakalama gayreti içinde olmuşlardır Şiirin şekli özellikleri üzerinde de oynama yapan sanatçılar laf kuyumculuğu olarak zikredilebilecek özel bir ihtimam sergilemişlerdir Sebki Hindi ’nin edebiyatımıza ses, kafiye ve yeni kelime bulma yönünden yaptığı etkiler yönüyle Serveti Fünun ve Fecri Ati şiirindeki Parnasyen şiir anlayışını akıllara getirmektedir
Manâ boyutuyla Sebki Hindi tarzını incelediğimizde yine karşımıza orijinal ve karmaşık bir ekol çıkar Sebki Hindi şairleri lüzum İran ’daki baskı ortamının gerekse de dönemin her açıdan yetersizliklerinin sonucu olarak pesimist (üzüntülü) bir yaşam anlayışıyla eserlerini oluşturmuş, hatta burada asetist (çileci) bir eda ile şiirler ortaya koymuşlardır İnsanın ızdırapları, çektiği acılar şiirin konusu içerisine girmiştir Şairler eserlerinde sundukları hayale aşırı değerinde veren yaklaşımlarıyla “İnception filmindeki gibi rüya içinde rüya anlayışını yansıtmışlardır eserlerine
Bir diğer nitelik olarak şiirde hayal unsurunu besleyen bütünleyici bir özellik olarak mübalağaya fazla yer vermişlerdirBu koşul şiirdeki manâ kapalılığını arttıran bir öğe olarak ele alınabilir
Alışılmış kalıpları aşma bakımından Sebkii Hindi üslubunun uyarı çeken özelliklerinden biri de yeni mazmun ve amaç bulgu arayışıdır Klasik şiirde kullanılan adi konuların yerine, Sebki Hindî şairleri gündelik hayattan alınan konu ve mazmunlara yönelmişler; günlük hayatta karşılaşabileceğimiz hemencecik her şeyi şiire sokarak bu hususta manâlı bir adım atmışlardır Bu özellik beraberinde halka ve insanlar diline yönelişi de getirmiştirŞairlerin bu konuda esaslı bir başarı sağladıklarını açıkça belirtmek lüzumBu durum bununla birlikte dilin farklı bir yoldan zenginleşmesini de sağlamıştır
Litaratür:
http:wwwturkedebiyatiorgsebkihindihtml
http:wwwislamansiklopedisiinfodiaayrmetinphp?idno d360254
http:wwwturkishstudiesnetMakaleler1343595991084Ercan%C3%96zlem14131440pdfa