Şebnem Ferah Çakıl Taşlarım benim çakıl taşlarım var irili ufaklı kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım çakıl taşlarım var her yerden topladığım boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil madem ki içinde her şeyin anlamı dar benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı taktığım zamanlarda içini bildiren az kalsın sen hiç 'hiç' oldun mu, ansızın duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? bütün zevkine varmışken pat diye yere düştün mü sen? düştün mü sen? benim hiç boyasız dört duvarım var çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim benim hiç yıkılmamış duvarlarım var özenle baktığımda ardını gördüğüm hemen hemen sen hiç 'hiç' oldun mu ansızın duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? bütün zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? düştün mü sen? benim bir hikayem var sonunu yazmadığım benim bir sevgilim var henüz tanışmadığım benim umudum var benim umudum benim umudum var benim umudum sen hiç 'hiç' oldun mu pat diye duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? bütün zevkine varmışken pat diye yere düştün mü sen? hiç oldun mu birdenbire duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? bütün zevkine varmışken ansızın yere düştün mü sen? düştün mü sen?