Şefaate Nail Olacaklar Kimlerdir?
Şefaat, Allahu Zulcelal’in insanlara olan ni’met ve rahmetlerinden biridir Abdullah b Omer (RA) şoyle anlatır: Tebuk Savaşı senesi idi Bir gece Resulullah (SAV) kalktı, namaza durdu Ashap toplanmışlar bekliyorlardı Namazı kıldıktan sonra onlara dondu ve şunları konuştu: “Bu gece bana benden once hicbir Peygambere verilmeyen beş şey verildi:
Benden once her peygamber belli bir kavme gonderildi Ben ise butun insanlara gonderildim
Allah duşmanlanımızın kalbine korku saldı Bir aylık mesafede de olsalar bizden korkarlar
Duşmandan alınan ganimetler bize helal kılındı Benden once gelen milletler ganimeti yemekten cekinirler, duşmandan aldıkları ganimetleri toplar yakarlardı
Butun yeryuzu bana mescit ve temiz kılındı Namaz vakti nerede gelirse, su bulamazsam yeryuzunden teyemmum eder, orada namazı kılarım Benden oncekiler bundan cekinirlerdi İbadetlerini sadece havralarda ve kiliselerde yaparlardı
Beşincisi nedir biliyor musunuz? Her peygamber dunyada istedi (Allah da istediklerini verdi) Ben ise isteğimi kıyamet gunune bıraktım O da size ve kelimei şehadet getiren herkese şefaatimdir (Tirmizi, İbn Mace)
Ebu Akil oğlu Abdurrahman (RA) şoyle anlatmıştır: “Bir heyetle Resulullah (SAV)'a gitmek uzere cıktım Kapısına varınca develerimizi cokerttik Hz Peygamber (SAV)'in yanına girerken dunyada en sevmediğimiz kimse o idi Fakat yanından cıkarken (İslamla şereflendikten sonra) yanına gelenlerin icinde onu en cok seven biz olmuştuk Bir ara bizden biri:
“Ya Resulallah! Rabb'inden Suleyman Peygamberin saltanatı gibi bir saltanat istemedin mi? deyince guldu, daha sonra: “Umarım ki Peygamberinize verilen Allah katında Suleyman Peygamber'in saltanatından daha ustundur Allah gonderdiği her peygamberin duasını kabul etti Onlardan bir kısmı dunyada dua etti, istediği verildi Bazıları iman etmeyen asi kavmine beddua etti, helak oldular, Allah benim de dileğimi kabul etti, ben ahirete bıraktım, Kıyamet gunu Rabb'im katında ummetime şefaat edeceğim (Taberani, Bezzar)
Enes (RA)’den rivayetle Hz Peygamber (SAV) şoyle buyurdu:
“Kıyamet gununde Sırat Koprusu'nun başında durur, ummetimin gecmesini beklerim O sırada İsa (AS) gelerek: “Ya Muhammed! İşte butun peygamberler sana ricaya geldiler Allah'ın ummetleri amellerine gore ayırıp dilediği yere gondermesini, onların mahşerin oldurucu sıkıntısından kurtarmasını istiyorlar der O gun insanlar gırtlaklarına kadar tere gomulurler Mu'minlere serin bir hava olurken kafirleri tamamen oldurucu sıkıntılar kaplar Hz İsa'ya: “Ya İsa! Ben gelinceye kadar bekle! der giderim Arşı Ala'nın altına varınca hic bir meleğin ve hicbir peygamberin gormediği şeylerle karşılaşırım O sırada Allah Cebrail'e vahy ederek (emir vererek): “Git Muhammed'e: Başını secdeden kaldır Dilediğini iste İstediklerine şefaat et Şefaatın kabul olunacaktır de buyurur O zaman ummetime şefaat ederim Once şefaate hak kazananlardan her doksan dokuz kişiden bir kişiyi kurtarırım Rabb'ime yalvarmaya devam ederim Hatta Rabb'im bana: “Ummetinden bir gun dahi gonulden “La ilahe illallah deyip o imanla olenleri dahi şefaatinle cennete koy! deyinceye kadar yerimden kalkmam (Ahmed b Hanbel)
Şefaat, Allahu Zulcelal’in insanlara olan ni’met ve rahmetlerinden biridir Abdullah b Omer (RA) şoyle anlatır: Tebuk Savaşı senesi idi Bir gece Resulullah (SAV) kalktı, namaza durdu Ashap toplanmışlar bekliyorlardı Namazı kıldıktan sonra onlara dondu ve şunları konuştu: “Bu gece bana benden once hicbir Peygambere verilmeyen beş şey verildi:
Benden once her peygamber belli bir kavme gonderildi Ben ise butun insanlara gonderildim
Allah duşmanlanımızın kalbine korku saldı Bir aylık mesafede de olsalar bizden korkarlar
Duşmandan alınan ganimetler bize helal kılındı Benden once gelen milletler ganimeti yemekten cekinirler, duşmandan aldıkları ganimetleri toplar yakarlardı
Butun yeryuzu bana mescit ve temiz kılındı Namaz vakti nerede gelirse, su bulamazsam yeryuzunden teyemmum eder, orada namazı kılarım Benden oncekiler bundan cekinirlerdi İbadetlerini sadece havralarda ve kiliselerde yaparlardı
Beşincisi nedir biliyor musunuz? Her peygamber dunyada istedi (Allah da istediklerini verdi) Ben ise isteğimi kıyamet gunune bıraktım O da size ve kelimei şehadet getiren herkese şefaatimdir (Tirmizi, İbn Mace)
Ebu Akil oğlu Abdurrahman (RA) şoyle anlatmıştır: “Bir heyetle Resulullah (SAV)'a gitmek uzere cıktım Kapısına varınca develerimizi cokerttik Hz Peygamber (SAV)'in yanına girerken dunyada en sevmediğimiz kimse o idi Fakat yanından cıkarken (İslamla şereflendikten sonra) yanına gelenlerin icinde onu en cok seven biz olmuştuk Bir ara bizden biri:
“Ya Resulallah! Rabb'inden Suleyman Peygamberin saltanatı gibi bir saltanat istemedin mi? deyince guldu, daha sonra: “Umarım ki Peygamberinize verilen Allah katında Suleyman Peygamber'in saltanatından daha ustundur Allah gonderdiği her peygamberin duasını kabul etti Onlardan bir kısmı dunyada dua etti, istediği verildi Bazıları iman etmeyen asi kavmine beddua etti, helak oldular, Allah benim de dileğimi kabul etti, ben ahirete bıraktım, Kıyamet gunu Rabb'im katında ummetime şefaat edeceğim (Taberani, Bezzar)
Enes (RA)’den rivayetle Hz Peygamber (SAV) şoyle buyurdu:
“Kıyamet gununde Sırat Koprusu'nun başında durur, ummetimin gecmesini beklerim O sırada İsa (AS) gelerek: “Ya Muhammed! İşte butun peygamberler sana ricaya geldiler Allah'ın ummetleri amellerine gore ayırıp dilediği yere gondermesini, onların mahşerin oldurucu sıkıntısından kurtarmasını istiyorlar der O gun insanlar gırtlaklarına kadar tere gomulurler Mu'minlere serin bir hava olurken kafirleri tamamen oldurucu sıkıntılar kaplar Hz İsa'ya: “Ya İsa! Ben gelinceye kadar bekle! der giderim Arşı Ala'nın altına varınca hic bir meleğin ve hicbir peygamberin gormediği şeylerle karşılaşırım O sırada Allah Cebrail'e vahy ederek (emir vererek): “Git Muhammed'e: Başını secdeden kaldır Dilediğini iste İstediklerine şefaat et Şefaatın kabul olunacaktır de buyurur O zaman ummetime şefaat ederim Once şefaate hak kazananlardan her doksan dokuz kişiden bir kişiyi kurtarırım Rabb'ime yalvarmaya devam ederim Hatta Rabb'im bana: “Ummetinden bir gun dahi gonulden “La ilahe illallah deyip o imanla olenleri dahi şefaatinle cennete koy! deyinceye kadar yerimden kalkmam (Ahmed b Hanbel)