Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

**şehitlik mertebesi**

**şehitlik mertebesi**
0
60

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
şehitlik mertebesi Allah’ın fırkası’ ile şeytanın fırkası tarih baştan başa her zaman bir mücadele içinde oldular Her dönemde olduğu gibi Asrı Saadet döneminde de müşrikler iman edenleri yargı yoldan çevirmek için her türlü yolu denediler Onları ölümle korkutma ettiler, yurtlarından sürdüler, mallarını yağmaladılar Mü'minler küfür kadar saldırıya uğrarken, Allah (cc) tarafından tek tek uğraş ile ilgili âyetler indirilmeye başladı Bu Vesile Ile ehli küfür ile çaba mü'minler üzerine adalet oldu Artık mü'minlerin İslâm uğruna bütün mallarını ve canlarını ortaya koymalarının zamanı gelmişti Ve böyle de oldu; Allah yolunda görünmeyen bir ihlâsla çaba eden müminler bunu büyük bir şeref olarak gördüler ve hiç acele ile canlarını ortaya koydular Zira savaşa çıkmak seslenmek tabiiki ya Allah yolunda gazi elde etmek, ya da öldürülmek demekti Lakin bu inkâr edenlerin zannettiklerinin tersine onlar için büyük bir şevk kaynağıydı Çünkü şehitliğin sonunda kendilerine Allah katında çok büyük bir makam vadedilmişti Nitekim Allah’ın bu vaadi Kur’ânı Kerim’de şöyle bildirilmiştir: “Allah yolunda hicret edip öldürülen ya da ölenlere gelince belirlenmiş Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır Kuşkusuz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır Ancak (savaş) sizleri birbirinizle denemesi içindir Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah) amellerini gideripboşuna çıkarmaz (Hac Sûresi, 58) Kuşkusuz bu dönemde de şehitlerin konumu iyice aynıdır Çünkü sürdürülen uğraş aynı mücadeledir Mü'minlerin Kur'ân’a emrindeki olarak gösterdikleri dirayet, ihlâs, azim ve yiğitlik nasıl her dönemde aynıysa, iman etmeyenlerin kustukları kin ve nefret de her dönemde aynıdır İçlerinde duydukları harika haset küfredenleri birbirine yaklaştırmış, müminlere karşı güçlerini ve imkanlarını birleştirmelerini sebep olmuştur Bu Vesile Ile benzer hedef için bir araya gelen inkârcılar ve münâfıklar mü'minlere karşı savaş hazırlıklarına girişmişlerdir Tabii ki kıyasıya yaşanan savaşların arkasında müminlerden şehit düşenler olabilir Lakin bu noktada inkâr edenlerin ve münâfıkların defalarca kapıldıkları koskocoman bir yanlışlık ortaya çıkmaktadır: Mü'minleri öldürerek dünyadaki hayatlarına son veren bu kişiler, büyük bir zafer kazandıklarını zannederler En büyük hataları da mü'minlerin ölen kardeşleri için üzüldüklerini ve bu ölümlerin onları yıldırdığını düşünmeleridir Halbuki koşul hiç de zannettikleri gibi değildir Çünkü şehitlik Allah katında fazla üstün bir mertebedir Resulullah Efendimiz ‘Şehidlerin en üstünü, ön safta düşmanla karşılaştığında yüzlerini çevirmeyip öldürülenlerdir’ (Ahmed, 5287) buyurmuştur Tüm mü'minler Allah kadar kendilerine böyle bir mertebenin verilmesi için dua ederler Böylesine büyük bir şerefin kardeşlerine verilmesi ise onların muhteşem şevklenmelerini ve aralarında müjdeleşmelerini sağlar Bu durum mü'minlerin Allah yolunda savaşma azimlerini kat kat artırır Âyetlerin gerçekleştiğini görmek ise onları İslâm’a daha da çok bağlar Onlar Allah yolunda öldürülen şehitlerini asla ölülerden saymazlar Zira Kur’ânı Kerim’de “Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere “ölüler demeyin; hayır onlar diridirler Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz (Bakara Sûresi, 154) diye bildirildiği üzere, onların diri olup Rableri katında rızıklandırıldıklarından emindirler Küfrün ve münafıkların akledemedikleri yönler tabii ancak şehitlik karşısında mü'minlerin yalnızca şevklerinin artması değildir Onlar kendi elleriyle şehitleri Allah katında en üst mertebeye ulaştırırlar Dünya hayatında en çok dehşet besledikleri, her türlü zulmü yapmayı içten istek ettikleri mü'minleri öldürerek dünyadaki hayatlarına son verirler Bu ise Allah yolunda şehit olanların dünyada kaldıkları sürece, kavuşmayı her lahza dürüst arzu ettikleri bir sondur İşte müşrikler ve münâfıklar bu vesile ile kendi elleriyle öldürdükleri şehitleri kendi elleriyle en büyük nimetlere kavuşturmuşlardır Lakin kendileri bu akılsızlıklarının şuurunda değillerdir İşte bütün mü'minlerin sevinmesinin ve şevklenmesinin sebeplerinden biri de budur Kur’ân şehit olan müminlerin konumunu fazla açık şekilde anlatır Allah şehit olan ihlâslı müslümanları kendi katında farklı bir eğitime yan tutacağını, bu vesile ile de onların kötülüklerini örteceğini bildirir Bu şerefli eğitimden sonraki mekanları ise şüphesiz cennettir Cenâbı Allah şehitlerin girmeyi güçlü olarak açlık ettikleri cennete kesin olarak gireceklerini de bildirmiştir Onların cennete girme konusunda en küçük bir kuşkuları yoktur Çünkü Allah kendi yolunda savaşa çıkarak şehit olanlara ve onlarla birlikte savaşan Müslümanlara evvelden bu büyük müjdeyi vermiştir “Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah,) amellerini gideripnafile çıkarmaz Onları hidayete erdirecek ve durumlarını düzeltipıslah edecektir Ve onları, kendilerine tanımlama ediptanıttığı cennete sokacaktır (Muhammed, 46) Şehitlik bir mü'min için dünya hayatında elde edilebilecek en onurlu, en saygıdeğer mertebedir Allah bu mertebeyi herkese nasip etmez, mü'minlerden fazla seçkin kullarına bağışlar Çünkü şehitlik verilene büyük bir onur verilmiş demektir Pek ancak Allah cennet ehlini sayarken peygamberlerin yanına şehit olan salihleri de sayar Bu Vesile Ile onların cennetteki konumunu dobra dobra ortaya koyar Bütün mü'minler gibi şehit olanlar da dünyada kaldıkları sürece Allah’ın rızasını kazanmaya çalışırlar Bu amaçla tüm mallarını harcarlar, canlarını hiç acele ile ortaya koyarlar Her geçen gün ahirete ve ölüme yaklaştıklarını bildiklerinden çabalarını ve salih amellerini sürekli artırırlar Dünya hayatında küfürle böyle büyük bir mücadelenin içine giren mü'minler ya savaşta, ya seferde veya hiç beklemedikleri bir anda küfrün saldırılarıyla şehit düşerler Böylelikle dünya hayatındaki imtihanları da sona erer Artık onlar için ahirette arzetmek üzere ecir toplama imkanı ve salih amelde bulunma imkanı son bulmuştur Lakin Allah bir ayetinde “Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah’tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların tüm toplamakta olduklarından daha hayırlıdır (Ali İmran Sûresi, 157) diyerek onların Cennete kavuşmak için en büyük ecri topladıklarını ve en büyük nimetlere kavuştuklarını bildirir Şehitlerin kardeşleri ise aynı mertebeye erişebilmek için ölene kadar bu önemli çabalarını büyük bir gayretle sürdüreceklerdir sonuç olarak şehitlerin Allah yolunda öldürülmeleri, öteki mü'minleri asla ve asla adalet yoldan döndüremez ve onları yıldıramaz Tam aksine Kur'ân’daki bütün ayetlerin tecellilerini bir bir yaşamış müminlerin şevklerinde ve azimlerinde müthiş bir çoğaltma olur Bu Vesile Ile küfrün dağılıp ayrılacakları zannına kapıldığı müminler birbirlerine daha da sıkı kenetlenirler Ve Resulullah’ın açtığı yolda şüphesiz yılmadan ehli küfürle çaba etmeye devam ederler Zira kendilerine Allah’ın yazdıkları dışarıya hiçbir şeyin isabet etmeyeceğinden emindirler Kuşkusuz red edenler ne kadar enerjik olsalar da, münâfıklar ne dek hain olsalar da ve bu iki kalabalık ne kadar güçlerini toplayıp birlikte saldırsalar da yine de mü'minlere karşı bir menfaat elde edemezler Çünkü hiçkimse takviye etmese de Allah onlara takviye etmiştir Şüphesiz yeryüzündeki en büyük şiddet ve kudret de Allah’a aittir Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifi her dönemde Allah yolunda savaşan mü'minlerin tekrar tekrar üstün geldiklerini izah etmek için tatmin edici olacaktır: “Ümmetimden kıyamet kopuncaya kadar yargı üzere savaşan bir grup devamlı bulunacaktır Ne onları yardımsız bırakanlar onlara hasar verebilir, ne de muhalefet edenler (Buhari 6127)  
 
858,506Konular
983,098Mesajlar
33,116Kullanıcılar
TrsweozZSon üye
Üst Alt