Şeker hastalığı ameliyatı öncesi ve sonrası

Ameliyat Öncesi,

Şeker illeti ameliyatı öncesi hekim ile hastanın operasyon planlama sürecinde, hasta tabip tarafından bilgilendirilir, hastanın tedavi geçmişi kullandığı ilaçlar hakkında detaylı olarak görüşme yapılır. Hastanın alması ya da bırakması gereken ilaçlar belirlenir. Operasyon öncesi hastanın bağırsaklarını temizlemek maksadıyla gerekli ilaçları verilecektir. Bu sayede operasyon sırasında hekim süreçleri kolaylıkla yapabilecektir.

Hastanın hipertansiyonu denetim altına alınır, operasyonun birkaç gün öncesinde likit diyetine başlanır. Likit diyeti ile ilgili bilgiyi eksper diyetisyen hasta ile paylaşacaktır. Ekseriyetle çorba, komposto, meyve suları üzere likit besinlerden oluşur. Besinlerin tüketiminin akabinde akşam on itibari ile hastanın rastgele bir besin ve likit almaması gerekir. Bu da temizlenen bağırsakların nezih kalmasını sağlayacak bir süreçtir. Enfeksiyon ya da komplikasyon riskini en aza indirgemek için uygulanır.

Ameliyat sonrası,

Başarılı bir ameliyat geçirildikten sonra hasta hekimin talimatına tutarlı olarak bir iki gün hastanede tutulabilir. Bu süreç içinde hastada narkoz durumu devam edecektir, bilirkişi ekip denetimindeki bu süreçte komplikasyon riskleri de gözetim altında tutulmuş olur.

Bu vade içerisinde hastanın tansiyon tüm vital parametreleri takip edilir. Ameliyatın sonraki gün hastaya yalnızca su içirilir, hastanın ağız yolu ile beslenmeye tutarlı görülmesine kadar geçen süreçte metabolizmanın gereksinimi olan proteinler hastaya serum yolu ile verilir. Başarılı geçen şeker ameliyatı sonrasında hasta iki gün içerisinde likit beslenmeye geçebilir. Likit besinlerin iki üç saat aralıklarla küçük öğünler halinde alınması elverişli olacaktır.

Hasta bu süreçte baş dönmesi bitlinlik üzere durumlara maruz kalabilir, gelgelelim bu durum külliyen süreksiz bir süreçtir, hastanın bu süreçte akciğerlerini güçlendirmek emeliyle nefes egzersizleri yapması gerekebilir.

Hastaneden ayrılma,

Ameliyat sonrasında 2-5 gün içerisinde hasta hastaneden ayrılıp meskenine gidebilir.

Birinci aylık mühlet içerisinde hastanın mide gözetici, safra kesesi gözetici ilaçlar alması gerekebilir bu ilaçların malumatı hastaya hekim tarafından hastaneden ayrılmadan evvel verilecektir.

Hasta hanesinde günlük şeker orantısını, kilosunu ve tansiyonunu not ederse birinci ay denetiminde tabiple birlikte bunları kıymetlendirebilir. Alması gereken bir ilaç ortaya çıkarsa böylelikle daha kolay belirlenebilir.

Ameliyat sonrası ömür,

Şeker ameliyatı sonrasında hastanın hayat kalitesi giderek yükselmektedir. Birinci etapta bilhassa birinci iki ay için hasta biraz zorluk çekebilir, bunun sebebi dikkat etmesi gereken alışık olmadığı bir hayat sürecine girmiş olmasının yanı sıra bu devirdeki bitlinlik ve yorgunluk hissinden kaynaklıdır. Operasyon sonrası hastanın vücudu da yeni hayatına alışmaya çalışır, her alışma periyodunda olduğu üzere bu periyodun birinci başları biraz yorucu ve problemli geçebilir.

Birinci hafta hastada bulantı hissi oluşabilir, su içmekte bile zorluk çekebilir ama tüm bunların muvakkat olduğunu unutmaması gerekir.

Bu periyot içerisinde hastanın şekeri 90-100 kıymetlerine düşer.

Şeker illeti ameliyatından sonra 3 ay geçtiğinde hasta artık daha konforlu bir yaşama kavuşmaya başlar, kendisinde olan değişikleri hissettikçe ruhsal olarak da kendini âlâ hisseder. Bu sürece vardığında hastanın midesi dimağı arasındaki uyaranlar daha sağlıklı çalışmaya başlar yemek yeme ve doygunluk hisleri oturur. Hasta artık yeni yemek tertibine de alışmaya başlamıştır. Bu periyotta yemek ve su tüketimi konusunda rahatladığı için bitkinlik ve yorgunluk hislerinden de kurtulmaya başlar.

Ameliyat sonrası 6. Aydan itibaren diyabet hastası üzere davranmaktan vazgeçmeye tatlı tuzlu yiyeceklerden yiyebilmeye başlar, lakin hasta tüm hayat nizamını yeni biçimiyle kurmalıdır, bu tüm hayatını etkileyecek bir ömür biçimi haline dönüşmelidir.

Operasyondan bir yıl sonra hasta takviye vitamin ya da kalsiyum üzere gereksinimler hissetmez, daha az yemesine karşın metabolizmasının tüm muhtaçlığını karşılayabilir duruma gelir.

Şeker marazı ameliyatı insülin üreten beta hücrelerinin daha rahat çalışmasını ve pankreasın sıradana dönmesini sağlar.

Şeker marazı ameliyatı sonrası kalsiyum ve vitamin ilacı kullanılır mı?

Şeker marazı ameliyatı metabolizmada rastgele vitamin ya da kalsiyum eksikliği oluşacak bir durum ortaya çıkarmaz, belirttiğimiz üzere hasta birinci aylarında bu takviyelere muhtaçlık duyabilir gelgelelim bu mütemadi bir durum değildir. İnce bağırsakta acilen çabucak hiç kısalma olmadığından bağırsak kendi vazifesini görmeye devam edecektir yani emilim düşmez. Yalnızca yiyeceklerin ince bağırsak içerisindeki akışı değişir yani operasyon sonrası tüketilen yiyecekler en son gitmesi gereken kısma birinci olarak gelir, birinci gitmesi gereken kısma daha sonra gelir, bu halde tekrar tüm ince bağırsağı dolaşmış olur.

Ameliyat sonrasında tüketilen besinler ince bağırsağın son kısmı olan “ileum”olarak bilinen kısma daha evvel geldiği için “neuro-endocrine break” olarak isimlendirilen hormonal etkileşim mekanizmasını faal hale geçirir. Bu sebeple hasta operasyon sonrası daha kısa vadede daha az porsiyonlarla tokluk hissine ulaşır.

Metabolizma için değerli olan tüm vitaminler, demir, B12, folik asit, bakır, çinko, D vitamini, kalsiyum ve fosfor üzere her çeşit mineral ve vitaminler operasyon sonrası da emilerek noktasına konmaya devam eder.

Hasta ameliyattan sonraki birinci ay içerisinde likit beslendiğinden ve çok az ölçüyle doygunluk hissine ulaştığından bu vitamin ve mineraller tablet desteği ile alınır ama belirttiğimiz üzere bu sürekliliği olması gereken bir tedavi değildir. Yalnızca birinci ay içerisindeki eksiği tamamlamaya yönelik bir süreçtir.

Şeker illeti operasyonu akabinde birinci üç aylık devir içerisinde dışkılama ölçüsü artar, ve yumuşak kıvamlı olur. İshal durumu görülebilir. Bu durum olağandır ve hasta su tüketimine önemli halde kıymet göstermelidir. İshal kişinin çok noktada likit kaybetmesine neden olur bu yüzden kaybedilen sıvının konumuna konulması gereklidir. Şayet kaybedilen likit noktasına su içilerek konulmazsa hastaya serum takviyesi gerekir, bu da hasta için tekrar hastaneye gelme, hastanede kalma durumlarını ortaya koyar. Bu hastanın fizikî ve ruhsal olarak yine hasta hissine kapılmasına neden olacağından olumsuz bir durum olarak aksedebilir.

Şeker marazı ameliyatından sonra hastanın daha az açlık hissedeceğini belirtmiştik birebir formda susama hissi de kaybolur, hastanın kendisini su içmeye zorlaması gerekebilir. Su tüketimi hastanın böbrekleri içinde epey kıymetlidir.

İshal periyotlarında bilhassa likit tüketiminin takibi ehemmiyet kazanır. Hasta ne kadar su içtiğinden emin olmalıdır. Çok sık olmamakla birlikte kompetan hekim birtakım durumlarda ishal için ilaç kullanılmasını önerebilir. Haddinden fazla likit kaybında serum tedavisi ile hasta rahatlatılmaya çalışılır.

İshal devrinde hastanın lifli sebzelerle beslenmesi yanlışsız olacaktır.

Ameliyat sonrası takipler konusunda tabip hastayı bilgilendirecektir, 1. ayda üçüncü ayda ve altıncı ayda takipler hekim tarafından gerçekleştirilir, sonrasında bir numara yıl ve 2. yıl da yeniden kan ve idrar tahlilleri ile takip sağlanır.