Selcuk'ta Yedi Uygarlar Efsanesi,
Yedi Uygarlar Efsanesi hakkında,
Yedi Uygarlar Efsanesi nedir
Vakti zamanında Dakyanus adlı bir oduncu, her gun Efes Dağlarına gider, akşama kadar topladığı odunları satar, gecimini temin edermiş Bir gun dakyanus yerde bir yazılı taş bulur İlgisini cektiği icin onu yanına alıp kasabaya getirir Kasabanın bakkalına goturur ve onu okumasını rica eder Bakkal kitabeyi okuduktan sonra:
Sen fakir adamsın, paraya ihtiyacın var Bırak şu odunculuğu, bu dukkanı sana bırakayım, yeter ki taşın cıktığı yeri bana goster, taş ta senin olsun der
Oduncu kabul etmez;
Ben senin dukkanını falan istemem Eğer okuyacaksan bunu oku, yoksa bırak başkasına okutturayım, deyince; bakkal (bilgili ve okuryazar bir insandır) kitabeyi okur ve der ki: Sakın taşı kimseye verme, sen cahilsin, bu taşın cıktığı yerde uc kup altın bulacaksın Zengin olup ilerde kral olacak ve hatta Tanrılığını ilan edeceksin Oduncu guler ve işine devam ederfakat bu sozler onu bir duşunceye salar ve merak uyandırır Ertesi gunler taşın cıktığı yerleri deşmeye başlar Acılan delikte bir tuğlanın altından toprak kayarak deliği buyutur ve bir mahzende gercekten uc kup altın bulur Altınları hemen goturmeye cekinir ve hergun peyderpey onları taşımaya başlar Tabii zengin olur, cok iyilik seven bir insan olduğu icin fakirlere yardım etmeye ve kasabaya bir hayrat yapmaya başlar
Derken devrin kralı olur O zamanlar kralları halk secermiş Kimi kral secelim derken akla Dakyanus gelir Halk, Fakirlere yardım ediyor, devlet butcesine ihtiyacı yok der Sonra karar uygun gorulur ve Dakyanus kral secilir Zamanla cok unlu bir kral olunca kendini buyuk gormeye başlar ve Tanrılığını ilan etmek ister
Bir gun vezirlerini toplar ve bu kararını ilan etmek uzereyken bir sinek musallat olur ve kulağına, gozune, burnuna, ağzına konarak kralı konuşmaktan alıkoyar Buna rağmen kral :
Arkadaşlar! Bir sinek konuşmama mani oluyor, kısa kesmek isterim Ben Tanrılığımı ilan ediyorum
Boyle deyince vezirlerden altı tanesi hemen yerinden fırlayarak;
Fakat bizim Tanrımız var O varken ikinci bir Tanrıya inanmamız guctur, derler
Kral Dakyanus celallenir ve onları huzurundan kovar Daha buyuk bir kotuluk yapmasından korkan altı vezir sarayı terk ederek şehirden kacarlar Şimdiki kızlar cimnazı (Kızıl Gedik)nın bulunduğu yere gelince, orada kopeği ile bir coban gorurler ve hadiseyi anlatırlar Coban:
Benim efendim de aynı şekilde iddialarda bulunuyor, ben de kacmak istiyorum Sizinle beraber geleceğim, der Hepsi beraber şimdiki yedi uyuyanlar Mağarasına girerek derin bir uykuya dalarlar Zabıtalar Efes dağlarını arar tarar, fakat onları bulamazlar Bilinmez aradan kac yıl gectikten sonra uyandıkları zaman cok acıktıklarını hissederler ve iclerinden biri şehre ekmek almaya iner
O zaman Dakyanus olmuş ve yeni krallar bu zengin kralın hazinelerinin nerede olduğunu merak eder dururlarmış Bu bakımdan halka verilen bir emirle kimde o devre ait olan bir para bulurlarsa yakalayıp saraya getirmeleri tembih edilmiş
Fırıncı o devrin parasını gorunce, adamın sac, sakal ve kıyafetinden şuphelenerek durumu saraya haber verir Zabıtalar hemen adamı yakalayarak geldiği yeri gostermelerini emrederler Fakat geldiklerinde mağaranın kapısı Tanrının emriyle tekrar kapanır Ve bir daha acılmaz
Rivayet edilir ki, sonradan eshabı Kehf denen ve mağarada 200 yıl yaşadıkları anlaşılan yedi uyurların kac yıl uyudukları şoyle anlaşılmış: Beraberinde bulunan coban kopeği her yıl tuy değiştirirmiş Onun yattığı yer bulunmuş ve ust uste duran tuylerden anlaşılmış
Sabahattin TURKOĞLU Selcuk İlcesinden Hasan KİMSESİZden derlemiştir
Yedi Uygarlar Efsanesi hakkında,
Yedi Uygarlar Efsanesi nedir
Vakti zamanında Dakyanus adlı bir oduncu, her gun Efes Dağlarına gider, akşama kadar topladığı odunları satar, gecimini temin edermiş Bir gun dakyanus yerde bir yazılı taş bulur İlgisini cektiği icin onu yanına alıp kasabaya getirir Kasabanın bakkalına goturur ve onu okumasını rica eder Bakkal kitabeyi okuduktan sonra:
Sen fakir adamsın, paraya ihtiyacın var Bırak şu odunculuğu, bu dukkanı sana bırakayım, yeter ki taşın cıktığı yeri bana goster, taş ta senin olsun der
Oduncu kabul etmez;
Ben senin dukkanını falan istemem Eğer okuyacaksan bunu oku, yoksa bırak başkasına okutturayım, deyince; bakkal (bilgili ve okuryazar bir insandır) kitabeyi okur ve der ki: Sakın taşı kimseye verme, sen cahilsin, bu taşın cıktığı yerde uc kup altın bulacaksın Zengin olup ilerde kral olacak ve hatta Tanrılığını ilan edeceksin Oduncu guler ve işine devam ederfakat bu sozler onu bir duşunceye salar ve merak uyandırır Ertesi gunler taşın cıktığı yerleri deşmeye başlar Acılan delikte bir tuğlanın altından toprak kayarak deliği buyutur ve bir mahzende gercekten uc kup altın bulur Altınları hemen goturmeye cekinir ve hergun peyderpey onları taşımaya başlar Tabii zengin olur, cok iyilik seven bir insan olduğu icin fakirlere yardım etmeye ve kasabaya bir hayrat yapmaya başlar
Derken devrin kralı olur O zamanlar kralları halk secermiş Kimi kral secelim derken akla Dakyanus gelir Halk, Fakirlere yardım ediyor, devlet butcesine ihtiyacı yok der Sonra karar uygun gorulur ve Dakyanus kral secilir Zamanla cok unlu bir kral olunca kendini buyuk gormeye başlar ve Tanrılığını ilan etmek ister
Bir gun vezirlerini toplar ve bu kararını ilan etmek uzereyken bir sinek musallat olur ve kulağına, gozune, burnuna, ağzına konarak kralı konuşmaktan alıkoyar Buna rağmen kral :
Arkadaşlar! Bir sinek konuşmama mani oluyor, kısa kesmek isterim Ben Tanrılığımı ilan ediyorum
Boyle deyince vezirlerden altı tanesi hemen yerinden fırlayarak;
Fakat bizim Tanrımız var O varken ikinci bir Tanrıya inanmamız guctur, derler
Kral Dakyanus celallenir ve onları huzurundan kovar Daha buyuk bir kotuluk yapmasından korkan altı vezir sarayı terk ederek şehirden kacarlar Şimdiki kızlar cimnazı (Kızıl Gedik)nın bulunduğu yere gelince, orada kopeği ile bir coban gorurler ve hadiseyi anlatırlar Coban:
Benim efendim de aynı şekilde iddialarda bulunuyor, ben de kacmak istiyorum Sizinle beraber geleceğim, der Hepsi beraber şimdiki yedi uyuyanlar Mağarasına girerek derin bir uykuya dalarlar Zabıtalar Efes dağlarını arar tarar, fakat onları bulamazlar Bilinmez aradan kac yıl gectikten sonra uyandıkları zaman cok acıktıklarını hissederler ve iclerinden biri şehre ekmek almaya iner
O zaman Dakyanus olmuş ve yeni krallar bu zengin kralın hazinelerinin nerede olduğunu merak eder dururlarmış Bu bakımdan halka verilen bir emirle kimde o devre ait olan bir para bulurlarsa yakalayıp saraya getirmeleri tembih edilmiş
Fırıncı o devrin parasını gorunce, adamın sac, sakal ve kıyafetinden şuphelenerek durumu saraya haber verir Zabıtalar hemen adamı yakalayarak geldiği yeri gostermelerini emrederler Fakat geldiklerinde mağaranın kapısı Tanrının emriyle tekrar kapanır Ve bir daha acılmaz
Rivayet edilir ki, sonradan eshabı Kehf denen ve mağarada 200 yıl yaşadıkları anlaşılan yedi uyurların kac yıl uyudukları şoyle anlaşılmış: Beraberinde bulunan coban kopeği her yıl tuy değiştirirmiş Onun yattığı yer bulunmuş ve ust uste duran tuylerden anlaşılmış
Sabahattin TURKOĞLU Selcuk İlcesinden Hasan KİMSESİZden derlemiştir