Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Selülit yüklü olarak hatunların sorunu olmakla birlikte, kilo alan ve androjen hormon eksikliği yahut yetmezliği olan erkeklerde de görülebilir.
Selülit bilindiği üzere şişmanların sorunu değildir, zayıflarda da görülebilir. Oluş nedenleri arasında, cilt altı bağ dokusunda engebeli görünüme yola açan gevşeklik, ödem (su tutulması) umumiyetle genetik yatkınlığı olan kimselerde ve sıklıkla hormonal sikluslarımızla alakalı olarak, mikrodolaşımın bozulması, bununla ilşkili olarak cilt altı yağ tutulumunun artması ve yağ lobüllerinin arasının sert fibröz kapsüllerle çevrelenmesi, hasebiyle bir kısır döngü halinde birbiriyle alakalı çok sayıda mekanizmayla ilişklili bir hastalıktır.
Ayrıyeten selülitin evreleri de vardır. Yalnızca deriyi iki parmak arasında sıkıştırınca yahut kasları kasınca portakal kabuğu biçiminde ortaya çıkan görünüm varsa evre I, olağan konumda iken görünüyor gelgelelim, kasları kasınca çukurluklar oluşuyorsa evre II, hem çukurluklar hem de sertlikler var ve ağrılıysa evre III olarak kıymetlendirilir.
Selülitin tedavisinde, oluş sebeplerini düzeltmeyi hedefleyecek halde bir yol izlemek buna nazaran kombine bir bakım uygulamak kıymetlidir. Bu yüzden selülitin tek bir tedavisi yoktur. Hiçbiri tek başına ehil sonuç vermez. Uygulanan en önemli teknikler; LPG ile lenf drenaj masajı, elektrostimulasyon (ESM- Quantum-Caci) ile hem kasları hem de bağ dokusunu uyarma, misal halde biraz daha güçlü olarak bağ dokusunu uyaran ve cilt altı yağlanmayı azaltan radyofrekans ve infrared tedavisi, iğneli süreçlerden mezoterapi ve karboksiterapi olmaktadır.
Bu sayılan yollara ek olarak şahsi beslenme programı ve ağızdan alınabilecek kimi azık takviyeleriyle selülit tedavisi içeriden de desteklenmektedir. Şayet diyet şayet tek başına yapılacak olursa istenilen ortamdan gereğince yağ kaybetmediğimiz üzere bir de yüzümüzden, göğsümüzden kaybedebiliriz. Bu nedenle bölgesel pratikler yapılırken diyetle desteklenirse istediğimiz bölgelerden kilo vermemiz daha kolay olabilmektedir.
Tedavide olmazsa olmazlardan biri olan ve selülitin en kıymetli sebebi olan dolaşım bozukluğunun giderilebilmesi için uygulanan lenf drenaj masajı kuraldır. LPG masajını münhasıran biz dermatoloji bilirkişilerinin tercih etme nedenimiz, endermoloji bilimi ile alakalı olduğunu bilmemiz ve FDA onayı almış olmasıdır. En kıymetli nokta bu masajın katiyetle ehliyetli kimselerce uygulanmasıdır. Aksi halde ciltte sarkmalara, kalçada düşüklüğe yahut selülitlerde artmaya neden olabilir. Bilinçsiz ellerde uygulanan el masajlarının bile uzun periyottaki sonuçları ne yazık ki selülitin daha da berbata gitmesine neden olabilmektedir. Masaj sonrasında derhal uygulanan mezoterapi ve karboksiterapi ile sonuçlar çok daha yeterli olabilmektedir. Zira süreç öncesine dolaşımı düzenlemiş ve toksinlerden arındırılmış olabilmektedir.
LPG nasıl tesir yapmaktadır?
LPG tatbike alınan nahiyelerde kan dolaşımı ve lenfatik dolaşımı arttırmakta, metabolik atıkların atılımını kolaylaştırarak doku drenajı sağlamakta, mevcut fibroz bantları bağımsızlaştırarak deriye esneklik kazandırmaktadır. LPG pratiği ile deriden kasa kadar tüm cilt altı dokuların tekrar şekillendirilmesi sağlanır.
Estetik emelli tatbik ortamları
Selülit tedavisi
Vücut kontur düzeltmeleri ve lokal inceltmeler sağlayabilmek
Sarkık derinin tonus ve elastikiyetini arttırabilmek
Karboksiterapi ve mezoterapi ile kombine tasarruf
Liposuction sonrası düzgünleşme sürecini hızlandırma ve düzensizlikleri ortadan kaldırabilmek.
LPG pratikleri nasıl yapılmaktadır?
Tedavi sırasında her hastaya şahsi tatbik çorabı giydirilmektedir. Seans sayısı 10-20 seans arasında değişmektedir. LPG tedavisi büsbütün ağrısız olmasının yanı sıra hastada gerilim azaltıcı ve rahatlatıcı tesirlere sahip olabilmektedir. Her bir seansta tatbik 35 dakika sürmektedir.
*2 ay müddetle 15 seans uygulanır.
MEZOTERAPİ
Mezoterapi söz meali derinin orta tabakasının tedavisi demektir. Fakat bu söz ile günümüzde anlaşılan ise; deri içine tedavi yahut estetik hedefli ilaç verilmesidir. Tarihi geçmişi 200 yıl öncesine dayanan çok eski bir sistem olup; birinci devranlar kulak çınlamalarını prokainle giderebildiğinin anlaşılmasıyla kullanılmaya başlanmış sonraları estetik tıp pratikleri ek olmuştur.
Günümüzde münhasıran vücuttaki lokalize yağlardan kurtulmada, selülitin tedavisinde yahut cilt gençleştirme ve saçları besleme hedefleriyle sıkça uygulanmaktadır. Ayrıyeten fizik tedavi ve rehabilitasyon eksperleri tarafından ağrı gidermek gayesiyle da kullanılmaktadır.
Mezoterapi formülünde, selülit olan ortama hususî tabancası aracılığıyla çok ince bir enjektörle cilt altına, dolaşım düzenleyici olarak prokain, gingko biloba, buflomedil kullanılırken, yağ parçalayıcı olarak ise sıklıkla fosfatidil kolin (soya), karnitin, kafein, enginar özü üzere daha bir çok özellikli ilaçlar kullanılmaktadır. Son olarak cildi yapılandırıcı olan ilaçlar ise organik silisyum, c vitamini, karışık vitamin ve aminoasitlerden oluşan kokteyller kullanılmaktadır. Seans aralıkları kimseden bireye değişmekle birlikte haftada 1 olup; 4-10 seanstır.
KARBOKSİTERAPİ
Bu yolun asıl çıkış noktası bir ortamın oksijensiz bırakılmasının (hipoksik ortam), o ortama kan gelmesini tetikleyerek yani dolaşımın hızlanarak oksijen getirmesinin o yerdeki yağ hücrelerinin kullanılmasını, münasebetiyle yağ dokusunun azaltılmasınısağladığı görüşüdür. Bu mütalaayla şekillenen tedavinin, karbondioksit gazının saf oluşu ile pratik konusunda itimat vermesi de tesirli olmaktadır.
Zira vücudumuz karbondioksit gazına zati alışıktır ve bu gazı ya akciğer ya da böbrekler üzerinden rutin olarak atar. Nasıl tesir ettiğine gelince; cildin altına ince bir iğne aracılığıyla karbondioksit gazının verilmesi öncellikle o yere kan akışını hızlandıran daha da kıymetlisi dolaşımı düzenleyen bir mekanizmayı tetikler. Bu sayede kanın 1. vazifesi olan oksijen taşıma süreci başlamış olmaktadır. Karbondioksit verilen kesime gelen kanın bu kesimdeki karbondioksiti alıp tarafına oksijen bırakmasıyla yağ hücrelerinde yağ yakımı başlatılmış olmaktadır. Elbette bu türlü bir süreç yapılırken lokal olarak incelme yahut sıkılaşma olabilmektedir. Başkaca oksijenlenen hücreler canlanmakta ve cilt sıkılaşmakta, ciltte çatlak (stria) olan ortamlarda iyileşebilmekte, ciltteki gerginlik artabilmekte ve bir yandan hücreler daha çokça yağ yakabilmektedir.
Ayrıyeten bu iki metot dışında hakikat beslenme ve takviye edilecek ağızdan alınan vitamin ve mineraller, önerilen spor biçimi (ağır sporlardan kaçınmak ) ve bol likit tüketimi başarılı olabilmemiz için gerekenler arasındadır. Birtakım vitamin markalarının dolaşımı düzenleyen, bağ dokusunu onaran, ödemin çözülmesine destek olan, yağ yakımını arttıran, kilo denetiminde tesirli olabilen eserleri de vardır. Gotu kola, piknogenol, grape seed extract, gingko biloba, CLA, tonalin, L-carnitin, krom-pikolinat üzere içerikler bunlar arsında sayılabilir.
Selülit bilindiği üzere şişmanların sorunu değildir, zayıflarda da görülebilir. Oluş nedenleri arasında, cilt altı bağ dokusunda engebeli görünüme yola açan gevşeklik, ödem (su tutulması) umumiyetle genetik yatkınlığı olan kimselerde ve sıklıkla hormonal sikluslarımızla alakalı olarak, mikrodolaşımın bozulması, bununla ilşkili olarak cilt altı yağ tutulumunun artması ve yağ lobüllerinin arasının sert fibröz kapsüllerle çevrelenmesi, hasebiyle bir kısır döngü halinde birbiriyle alakalı çok sayıda mekanizmayla ilişklili bir hastalıktır.
Ayrıyeten selülitin evreleri de vardır. Yalnızca deriyi iki parmak arasında sıkıştırınca yahut kasları kasınca portakal kabuğu biçiminde ortaya çıkan görünüm varsa evre I, olağan konumda iken görünüyor gelgelelim, kasları kasınca çukurluklar oluşuyorsa evre II, hem çukurluklar hem de sertlikler var ve ağrılıysa evre III olarak kıymetlendirilir.
Selülitin tedavisinde, oluş sebeplerini düzeltmeyi hedefleyecek halde bir yol izlemek buna nazaran kombine bir bakım uygulamak kıymetlidir. Bu yüzden selülitin tek bir tedavisi yoktur. Hiçbiri tek başına ehil sonuç vermez. Uygulanan en önemli teknikler; LPG ile lenf drenaj masajı, elektrostimulasyon (ESM- Quantum-Caci) ile hem kasları hem de bağ dokusunu uyarma, misal halde biraz daha güçlü olarak bağ dokusunu uyaran ve cilt altı yağlanmayı azaltan radyofrekans ve infrared tedavisi, iğneli süreçlerden mezoterapi ve karboksiterapi olmaktadır.
Bu sayılan yollara ek olarak şahsi beslenme programı ve ağızdan alınabilecek kimi azık takviyeleriyle selülit tedavisi içeriden de desteklenmektedir. Şayet diyet şayet tek başına yapılacak olursa istenilen ortamdan gereğince yağ kaybetmediğimiz üzere bir de yüzümüzden, göğsümüzden kaybedebiliriz. Bu nedenle bölgesel pratikler yapılırken diyetle desteklenirse istediğimiz bölgelerden kilo vermemiz daha kolay olabilmektedir.
Tedavide olmazsa olmazlardan biri olan ve selülitin en kıymetli sebebi olan dolaşım bozukluğunun giderilebilmesi için uygulanan lenf drenaj masajı kuraldır. LPG masajını münhasıran biz dermatoloji bilirkişilerinin tercih etme nedenimiz, endermoloji bilimi ile alakalı olduğunu bilmemiz ve FDA onayı almış olmasıdır. En kıymetli nokta bu masajın katiyetle ehliyetli kimselerce uygulanmasıdır. Aksi halde ciltte sarkmalara, kalçada düşüklüğe yahut selülitlerde artmaya neden olabilir. Bilinçsiz ellerde uygulanan el masajlarının bile uzun periyottaki sonuçları ne yazık ki selülitin daha da berbata gitmesine neden olabilmektedir. Masaj sonrasında derhal uygulanan mezoterapi ve karboksiterapi ile sonuçlar çok daha yeterli olabilmektedir. Zira süreç öncesine dolaşımı düzenlemiş ve toksinlerden arındırılmış olabilmektedir.
LPG nasıl tesir yapmaktadır?
LPG tatbike alınan nahiyelerde kan dolaşımı ve lenfatik dolaşımı arttırmakta, metabolik atıkların atılımını kolaylaştırarak doku drenajı sağlamakta, mevcut fibroz bantları bağımsızlaştırarak deriye esneklik kazandırmaktadır. LPG pratiği ile deriden kasa kadar tüm cilt altı dokuların tekrar şekillendirilmesi sağlanır.
Estetik emelli tatbik ortamları
Selülit tedavisi
Vücut kontur düzeltmeleri ve lokal inceltmeler sağlayabilmek
Sarkık derinin tonus ve elastikiyetini arttırabilmek
Karboksiterapi ve mezoterapi ile kombine tasarruf
Liposuction sonrası düzgünleşme sürecini hızlandırma ve düzensizlikleri ortadan kaldırabilmek.
LPG pratikleri nasıl yapılmaktadır?
Tedavi sırasında her hastaya şahsi tatbik çorabı giydirilmektedir. Seans sayısı 10-20 seans arasında değişmektedir. LPG tedavisi büsbütün ağrısız olmasının yanı sıra hastada gerilim azaltıcı ve rahatlatıcı tesirlere sahip olabilmektedir. Her bir seansta tatbik 35 dakika sürmektedir.
*2 ay müddetle 15 seans uygulanır.
MEZOTERAPİ
Mezoterapi söz meali derinin orta tabakasının tedavisi demektir. Fakat bu söz ile günümüzde anlaşılan ise; deri içine tedavi yahut estetik hedefli ilaç verilmesidir. Tarihi geçmişi 200 yıl öncesine dayanan çok eski bir sistem olup; birinci devranlar kulak çınlamalarını prokainle giderebildiğinin anlaşılmasıyla kullanılmaya başlanmış sonraları estetik tıp pratikleri ek olmuştur.
Günümüzde münhasıran vücuttaki lokalize yağlardan kurtulmada, selülitin tedavisinde yahut cilt gençleştirme ve saçları besleme hedefleriyle sıkça uygulanmaktadır. Ayrıyeten fizik tedavi ve rehabilitasyon eksperleri tarafından ağrı gidermek gayesiyle da kullanılmaktadır.
Mezoterapi formülünde, selülit olan ortama hususî tabancası aracılığıyla çok ince bir enjektörle cilt altına, dolaşım düzenleyici olarak prokain, gingko biloba, buflomedil kullanılırken, yağ parçalayıcı olarak ise sıklıkla fosfatidil kolin (soya), karnitin, kafein, enginar özü üzere daha bir çok özellikli ilaçlar kullanılmaktadır. Son olarak cildi yapılandırıcı olan ilaçlar ise organik silisyum, c vitamini, karışık vitamin ve aminoasitlerden oluşan kokteyller kullanılmaktadır. Seans aralıkları kimseden bireye değişmekle birlikte haftada 1 olup; 4-10 seanstır.
KARBOKSİTERAPİ
Bu yolun asıl çıkış noktası bir ortamın oksijensiz bırakılmasının (hipoksik ortam), o ortama kan gelmesini tetikleyerek yani dolaşımın hızlanarak oksijen getirmesinin o yerdeki yağ hücrelerinin kullanılmasını, münasebetiyle yağ dokusunun azaltılmasınısağladığı görüşüdür. Bu mütalaayla şekillenen tedavinin, karbondioksit gazının saf oluşu ile pratik konusunda itimat vermesi de tesirli olmaktadır.
Zira vücudumuz karbondioksit gazına zati alışıktır ve bu gazı ya akciğer ya da böbrekler üzerinden rutin olarak atar. Nasıl tesir ettiğine gelince; cildin altına ince bir iğne aracılığıyla karbondioksit gazının verilmesi öncellikle o yere kan akışını hızlandıran daha da kıymetlisi dolaşımı düzenleyen bir mekanizmayı tetikler. Bu sayede kanın 1. vazifesi olan oksijen taşıma süreci başlamış olmaktadır. Karbondioksit verilen kesime gelen kanın bu kesimdeki karbondioksiti alıp tarafına oksijen bırakmasıyla yağ hücrelerinde yağ yakımı başlatılmış olmaktadır. Elbette bu türlü bir süreç yapılırken lokal olarak incelme yahut sıkılaşma olabilmektedir. Başkaca oksijenlenen hücreler canlanmakta ve cilt sıkılaşmakta, ciltte çatlak (stria) olan ortamlarda iyileşebilmekte, ciltteki gerginlik artabilmekte ve bir yandan hücreler daha çokça yağ yakabilmektedir.
Ayrıyeten bu iki metot dışında hakikat beslenme ve takviye edilecek ağızdan alınan vitamin ve mineraller, önerilen spor biçimi (ağır sporlardan kaçınmak ) ve bol likit tüketimi başarılı olabilmemiz için gerekenler arasındadır. Birtakım vitamin markalarının dolaşımı düzenleyen, bağ dokusunu onaran, ödemin çözülmesine destek olan, yağ yakımını arttıran, kilo denetiminde tesirli olabilen eserleri de vardır. Gotu kola, piknogenol, grape seed extract, gingko biloba, CLA, tonalin, L-carnitin, krom-pikolinat üzere içerikler bunlar arsında sayılabilir.
