Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Selülit özellikle kalça ve bacaklarda yağ doku hücrelerinin yapısındaki değişiklik ile birlikte hücrelerin birbirine yapışması ile oluşan nodüllerdir.Bu rahatsızlığın ilerlemesi ile birlikte nodüller büyüyüp birbirlerine yapışarak ciltte portakal kabuğu görünümüne sebep olur.
Selülitin oluşum mekanizmasında birçok teori öne sürülmüştür.Fakat bilim çevrelerince kabul gören en önemli iki teori;
1-Kronik Venöz Yetmezlik(Varis)
2-Hormonal nedenlerdir.
Bunların yanı sıra genetik yapı,hatalı ilaç kullanımları ve yanlış diyetler de selülit oluşumunu kolaylaştırıcı etkenlerdir.
Selülitin oluşumunda ki önemli sebeplerden Kronik Venöz Yetmezlik(varis) de kirli kan taşıyan damarlar içerisinde basıncın artmasıyla birlikte damar duvarından sızan serum doku aralıklarına geçerek ödeme sebep olur.Bu ödem doku aralığında lenfatik drenajı bozarak uzun dönemde yağ hücrelerinin su ve tuz ile şişmesi ve birbirine yapışarak nodüller oluşmasını tetikler.
Hormonal nedenlerde ise en önemli etken Östrojen ve Folikulin(FSH) hormonlarıdır.Bu sebeple de selülit %90-95 oranında kadınlarda görülür.Ergenlik,hamilelik,menstruasyon,menopoz,doğum kontrol ilaçları kullanıldığı dönemlerde artış gösterir.
Selülit kadınlarda ciddi kozmetik kaygılara yol açan bir rahatsızlıktır.Bu rahatsızlık kişilerin ruhsal ve maddi suistimaline çok uygun bir pazar oluşturur.Bu nedenle selülit mutlaka bir veya birkaç uzman kontrolünde tedavi edilmesi gereken bir durumdur.Selülit tedavisinde uzmanlaşmış birçok hekim mezoterapi,ultrason,termoterapi,direk egzersiz,ilaç kullanımı,pressoterapi gibi yöntemleri tedavi amacı ile kullanmaktadırlar.Ancak selülitin oluşum mekanizmasına bakıldığı zaman Kronik Venöz Yetmezlik(varis) tedavisi göz ardı edilerek direk tedaviye başlanmaktadır.Bu da soruna çok kısa süreli geçici çözümler getirmektedir.Dolayısı ile eğer selülit tedavisine başlanacaksa mutlaka görünen bir varis olmasa dahi bu hastaların venöz yetmezlik açısından değerlendirilip öncelikle teşhis ve tedavisi yapıldıktan sonra direk selülite yönelik tedaviye geçilmesi gerekir.
Çalışmalar Venöz Yetmezliği doğru şekilde tedavi edilen hastalarda lenfatik drenajın düzelmesi ile birlikte selülitin yüksek oranlarda düzeldiği gözlemlenmiştir.Dolayısı ile selülit ve varis birbirlerinden ayrılmaz bir ikilidir.
Toplumumuzda %60-70 gibi yüksek oranlarda görülen varisin tedavisinin yapılması aynı oranda selülitinde tedavi edilmesi anlamına gelmektedir.
Diğer yardımcı yöntemlerde cildin daha çabuk toparlanması ve şekillenmesini sağlayacaktır.
