seni leylekler getirdi nasıl oluştu deyimler nasıl oluşmuştur leylek bebek leylekler deyimlerin nasıl oluştuğu 1549337648 1549337648 senileyleklergetirdinasilolustu5c5904351fed2senileyleklergetirdinasilolustu5c5904351fed2 http:wwwyelizindunyasicomwpcontentuploads200708leylekAnnenin yeni bir bebeği dünyaya getirmesi evin öteki küçük çocukları için daima şaşılacak olur Kendi bebekliklerini hatırlayamadıkları için bu aralıksız dertli, mama bekleyen, özel alaka isteyen yeni varlığın nereden ortaya çıktığı, en fazla sordukları sorulardan biridir Bebeği leyleklerin getirdiği hikayesinin kökeni Kuzey Avrupa'ya, İskandinavya'ya değin gidiyor Yakın zamanlara dek doğumlar evlerde yapıldığından, annelerin öteki küçük çocuklarına yeni gelen bebeğin nasıl ortaya çıktığını bir şekilde izah etmeye çalışmaları kavranabilir lakin leyleğin bu işle ilgisi nedir? Göçmen kuşlardan olan leylek, yaşam biçimi ile insanların tekrar tekrar ilgisini çekmiştir Kuşlara göre uzun sayılabilecek yetmiş takvim ömürlerinde, her yıl aynı yuvaya dönmeleri, insanlara yakın olarak evlerin bacalarında yuva yapmaları, tek eşli yaşamları, yavrularını yuvada uzun süre itinayla beslemeleri, genç yetişkin leyleklerin ailenin dermansız ihtiyar bireyleri ile ilgilenmeleri, onlara yiyecek tedarik etmeleri ve korumaları insanlarda hürmet uyandırmıştır Leylekler sulak yerlerde, bataklıklarda yaşayan kurbağa, yılan, sıçan, salyangoz gibi hayvanlarla beslendiklerinden hem faydalıdırlar Sakin yaradılışları nedeniyle de insanlara zahmetsizce alışabilirler Hatta bir takım ülkelerde halk uğur getirdiklerine inandıklarından, leylekleri sürüklemek ve bacaları üzerine yuva yapmalarını kolaylaştırmak için damlarına kazıklar üstünde tekerlekler koyarlar Antik Roma devirlerinde millet, leyleklerin düşünceli, özverili yaşam tarzlarından pek etkilenmişlerdir ki küçüklerin ihtiyar büyüklerini gözetmeleri konusunda çıkarılan yasalara 'leyleklerin yasası' adı verilmiştir Benzer şekilde eski Yunan'da da 'stork' (leylek) ismi 'storge' olarak 'tabiattaki dinç sevecenlik' anlamında bir deyim olarak kullanılmıştır neticede , doğum yapılan evin bacasında oturan bu saygın kuş, yeni doğan bebeğin nasıl geldiğinin çocuklara en şirin şekilde açıklanabilmesi için anneler göre aracı olarak seçilmiştir Kuzey Avrupa'da yüzyıllar her tarafında popüler olan bu hikayenin Avrupa'nın öteki yörelerine ve dünyaya yayılması on dokuzuncu yüzyılda Danimarkalı meşhur masal yazan Hans Christian Andersen'in yazdığı masallar sayesinde gerçekleşmiştir Leyleklerin ses telleri yeterince gelişmemiştir Eşlerini çekmek için gagalarını tıkırdatarak, kanatlarını açıp kaparlar Yani 'leyleğin ömrü laklakla geçer' ifadesi haksızdır Laklak denilen sesler gerçekten sevgi sözcükleridir Leyleğin bir öteki acayip özelliği de deniz üstünden uçmaktan kaçınmasıdır Sonbaharda Güney Afrika'ya göç eden leylekler Akdeniz'in üstünden geçmezler Bir kolu ispanya, Cebelitarık, bir kolu da Boğazlar, Anadolu üzerinden güneye uçarlar alıntıdır