iltasyazilim
FD Üye
Sevda sevginin zirve noktasıdır Bu sevgiye eren kişi mahbubu için çöllere
düşer düşer Artık O kalbinde ayrı bir varlık taşır Ve bu varlığın
büyüklüğü, yüceliği erişilmezliği nisbetinde kişi mesafeler kat eder Buna
sevda ateşi derler ki, insan yavaş yavaş fenaya doğru yaklaşır, bu ateşte
yana yana
Bir davaya sevdalanmak insanı o davanın yolunda nârıbeyzâ eder Vücudundan
parçalar koparan kılıçlara karşı lâl kesilir Ebu Akil gibi
Sevda vardır; Uhutda kırılan inciye bedel bütün dişlerini söktürür Veysele
de, aceb şu muydu yoksa bu muydu diye diye
Sonra Nebiler Nebisinin (SAV) Hırkai Saadetlerini giyer bu sevda
seyyahı Nebiler Nebisi (SAV) gönderir onu; bu kır çiçeklerinden başka
râyiha duymamış Nebi Âşıkı Gülü Muhammediyi koklasın diye
Sevda hasbî olursa muhakkak sevdiğine vâsıl eder insanı!
Bülbül güle aşıktır ve mevsimi gelince gülşende birbirine kavuşturur Mevlâ
onları
Tohumlar bahara, çiçekler meyveye, dallar yaprağa sevdalı gibi
Ya bizler neye sevdalıyız acaba? Bir an sonra sönecek yahut da elimizden
uçacak fâni şeylere mi? Bir rüzgâr gibi geçen temelsiz ömre mi? Yoksa
nazarımızı süsleyen ve iştihamızı açan şeylerle bizleri aldatmaya çalışan
dünyanın fani lezzetlerine mi?
Hayır, bizler Mevlâya (cc) sevdalıyız Onun yolunda çöllere de düşsek
tıpkı bir gedâ gibi rahmetini celbedinceye kadar Onun kapısında beklemeye
kararlıyız
Kaç mevsim bekleyim daha kapında
Ayağımda zincir, boynumda kement!!
alıntıdır
düşer düşer Artık O kalbinde ayrı bir varlık taşır Ve bu varlığın
büyüklüğü, yüceliği erişilmezliği nisbetinde kişi mesafeler kat eder Buna
sevda ateşi derler ki, insan yavaş yavaş fenaya doğru yaklaşır, bu ateşte
yana yana
Bir davaya sevdalanmak insanı o davanın yolunda nârıbeyzâ eder Vücudundan
parçalar koparan kılıçlara karşı lâl kesilir Ebu Akil gibi
Sevda vardır; Uhutda kırılan inciye bedel bütün dişlerini söktürür Veysele
de, aceb şu muydu yoksa bu muydu diye diye
Sonra Nebiler Nebisinin (SAV) Hırkai Saadetlerini giyer bu sevda
seyyahı Nebiler Nebisi (SAV) gönderir onu; bu kır çiçeklerinden başka
râyiha duymamış Nebi Âşıkı Gülü Muhammediyi koklasın diye
Sevda hasbî olursa muhakkak sevdiğine vâsıl eder insanı!
Bülbül güle aşıktır ve mevsimi gelince gülşende birbirine kavuşturur Mevlâ
onları
Tohumlar bahara, çiçekler meyveye, dallar yaprağa sevdalı gibi
Ya bizler neye sevdalıyız acaba? Bir an sonra sönecek yahut da elimizden
uçacak fâni şeylere mi? Bir rüzgâr gibi geçen temelsiz ömre mi? Yoksa
nazarımızı süsleyen ve iştihamızı açan şeylerle bizleri aldatmaya çalışan
dünyanın fani lezzetlerine mi?
Hayır, bizler Mevlâya (cc) sevdalıyız Onun yolunda çöllere de düşsek
tıpkı bir gedâ gibi rahmetini celbedinceye kadar Onun kapısında beklemeye
kararlıyız
Kaç mevsim bekleyim daha kapında
Ayağımda zincir, boynumda kement!!
alıntıdır