iltasyazilim
FD Üye
Sevdiğinizi Söylemekten Çekinmeyin
İnsanlar birbirleriyle anlaşabilmek için hiç şüphesiz konuşmaya ihtiyaç hissederler Vücut dili de kimi zaman anlaşmayı sağlarsa da aslolan konuşmaktır İnsanlar birbirini kırmadan, incitmeden, birbirinin fikirlerine saygı göstererek konuşabilseler anlaşmazlıkların önemli bir kısmı giderilebilir, pekçok insan birbirinin yakın dostları haline gelebilir Kalabalık bir toplantıda birbirine tanıttığım iki arkadaşım, daha sonra ayrı ayrı bana, birbirlerinden hoşlanmadıklarını söylediler Sadece bir ay geçmişti aradan Birisini yemeğe çağırmıştım, diğeri tevafuken geldi Geceyi birlikte geçirdik Birbirlerine özel hayatlarından, yaşadıkları problemlerden bahseden bu iki arkadaşım gecenin yarısına doğru yakın iki dost haline gelmişlerdi İkisi de birbirine: Bana hiç böyle gelmemiştin Seni sevebileceğimi hiç tahmin etmiyordum Sen de bana çok burnu havada gelmiştin, diyorlardı Bir ara duygulanıp birlikte gözyaşı da döken bu iki arkadaşım artık birbirlerini seviyorlardı Sevginin yıkamayacağı bir set yokmuş, bunu birlikte gördük İnsanlar bazı şeyleri dilleriyle söylemezler de lisanı hal ile ifadeye çalışırlar Bu her zaman yeterli olmayabilir Bu sebeple güzel duygularımızı dostlarımıza, sevdiklerimize yüksek sesle ifade etmeli, sevdiklerimizi sevindirmeliyiz Ashabdan biri Allah’ın Rasulü ile otururken, giden bir adamı göstererek der ki: Ey Allah’ın Rasulü, ben bu adamı çok severim Peki, bunu ona söyledin mi? Hayır Öyleyse koş arkasından yetiş, sevdiğini ona söyle Sahabe koşup adamın arkasından yetişir, der ki: Ben seni, Allah için çok seviyorum Allah’ın Rasulü sahabesinden bu güzel duyguyu neden diğerine haber vermesini istedi dersiniz? Birbirini seven insanlardan oluşan toplum sosyal barışı yakalayabilir de ondan Toplumun temeli hiç şüphesiz ailedir Ailelerin sapasağlam olduğu toplamları yıkıp, yok edebilecek bir güç yoktur Ailenin reisi olan adam, ev halkını sevgi halesiyle kuşatmalı, bunu mutlaka diliyle de ifade etmelidir Hiçbirimiz diğer birimizin kalbinden geçenleri okumak imkânına sahip değiliz Anlatılmayan bir şeyi anlamamız beklenilmemelidir Evli erkekler eşlerine hiç çekinmeden, onları sevdiklerini söylesinler Bu sevgi, üretken, merhametli, şefkatli kadın fıtratından en az bire iki olarak geri dönecektir Hangimiz sevilmeyi hem de çok sevilmeyi istemeyiz ki Öyleyse başlangıcı yapalım Karıcığım, seni önce insan olarak, sonra dindaşım olan bir müslüman olarak, sonra da benim eşim olarak üç ayrı sevgiyle, üç kere seviyorum, dediniz mi eşlerinize, bir kere daha deyin, bir kere daha deyin, bin kere daha deyin, ne kaybedersiniz? Bir çiftçi gibi hasadınızı ekmiş olursunuz Âlemlerin Rabb’i dahi kadını tarlaya benzetiyor (Bakara: 223) Öyleyse siz bu tarlaya sevgi tohumunu bin kere ekseniz değmez mi? Çünkü hasat sizin olacak Doğru sevgi, yani sevilmesi gerekenleri sevme insanı cennete götüren bir yoldur Öyle ki sevgisizliğe, imansızlığın bir âlameti olarak işaret edilmiş, bunu gidermenin yolu, yöntemi Peygamberimiz (asm) tarafından bizlere öğretilmiş Rasulullah (asm) buyurdu: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız Size bir şey göstereyim mi, onu yaptığınız zaman yek diğerinizi seversiniz Selâmlaşmayı aranızda yayınız Demek ki sevgiyi oluşturmanın ilk yolu, selâmlaşmayı, hatır sormayı, iyi dileklerde bulunmayı çoğaltmaktır Sevginin belirtisi, kendini o gibi hissetmek ve böyle davranmaktır Rasulullah buyurdu: “Birbirlerini sevmekte ve birbirlerine acımakta ve birbirlerine şefkat hususunda, müminlerin misali bir vücut gibidir Ondan bir uzuv şikâyet ederse (acı çekerse) vücudun diğer uzuvları uykusuzluk ve ateşe yakalanmakla ona ortak olurlar Burada bahsedilen durum gerçek sevginin tezahürüdür Siz en yakınınız olan eş ve çocuklarınıza karşı bu durumu, bu yakınlığı hissedebiliyorsanız, sevginiz olgun, sevgi sıralamanız doğru demektir Âlemlerin Rabb’i kitabında pekçok amelden bahsederken, onlarla ilgili hükmünü sever veya sevmez şeklinde verir Allah müminleri sever Allah ihsan edenleri sever Allah israf edenleri sevmez Allah zalimleri asla sevmez Âlemlerin Rabb’inin muttaki kulları bu sevgiyi kaybetmekten son derece korkarlar Takvada bu korku temeldir İşte sizler de eşlerinizi öyle bir sevgi halesiyle kuşatın ki, onlar başka hiçbir şeyi, mal mülk, makam, eşya vs değil, sadece sizin sevginizi kaybetmekten çekinsinler Yoksa eşi tarafından sevilmeyen, eşini de sevmeyen bir kadın için, ne ilgiyi azaltıp kesmeniz ne arkanızı dönmeniz ne de yatağınızı ayırmanız çözüm olabilir Önce gerçekten sevin Sonra bu sevgiyi ifade edin, daha sonra da bu sevgiyi her türlü zararlı etkenlerden koruyun ki eviniz sizin için sıcacık bir yuva, sığınacağınız liman, huzur ve sükuna kavuşacağınız yerler haline gelsin “Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı
İnsanlar birbirleriyle anlaşabilmek için hiç şüphesiz konuşmaya ihtiyaç hissederler Vücut dili de kimi zaman anlaşmayı sağlarsa da aslolan konuşmaktır İnsanlar birbirini kırmadan, incitmeden, birbirinin fikirlerine saygı göstererek konuşabilseler anlaşmazlıkların önemli bir kısmı giderilebilir, pekçok insan birbirinin yakın dostları haline gelebilir Kalabalık bir toplantıda birbirine tanıttığım iki arkadaşım, daha sonra ayrı ayrı bana, birbirlerinden hoşlanmadıklarını söylediler Sadece bir ay geçmişti aradan Birisini yemeğe çağırmıştım, diğeri tevafuken geldi Geceyi birlikte geçirdik Birbirlerine özel hayatlarından, yaşadıkları problemlerden bahseden bu iki arkadaşım gecenin yarısına doğru yakın iki dost haline gelmişlerdi İkisi de birbirine: Bana hiç böyle gelmemiştin Seni sevebileceğimi hiç tahmin etmiyordum Sen de bana çok burnu havada gelmiştin, diyorlardı Bir ara duygulanıp birlikte gözyaşı da döken bu iki arkadaşım artık birbirlerini seviyorlardı Sevginin yıkamayacağı bir set yokmuş, bunu birlikte gördük İnsanlar bazı şeyleri dilleriyle söylemezler de lisanı hal ile ifadeye çalışırlar Bu her zaman yeterli olmayabilir Bu sebeple güzel duygularımızı dostlarımıza, sevdiklerimize yüksek sesle ifade etmeli, sevdiklerimizi sevindirmeliyiz Ashabdan biri Allah’ın Rasulü ile otururken, giden bir adamı göstererek der ki: Ey Allah’ın Rasulü, ben bu adamı çok severim Peki, bunu ona söyledin mi? Hayır Öyleyse koş arkasından yetiş, sevdiğini ona söyle Sahabe koşup adamın arkasından yetişir, der ki: Ben seni, Allah için çok seviyorum Allah’ın Rasulü sahabesinden bu güzel duyguyu neden diğerine haber vermesini istedi dersiniz? Birbirini seven insanlardan oluşan toplum sosyal barışı yakalayabilir de ondan Toplumun temeli hiç şüphesiz ailedir Ailelerin sapasağlam olduğu toplamları yıkıp, yok edebilecek bir güç yoktur Ailenin reisi olan adam, ev halkını sevgi halesiyle kuşatmalı, bunu mutlaka diliyle de ifade etmelidir Hiçbirimiz diğer birimizin kalbinden geçenleri okumak imkânına sahip değiliz Anlatılmayan bir şeyi anlamamız beklenilmemelidir Evli erkekler eşlerine hiç çekinmeden, onları sevdiklerini söylesinler Bu sevgi, üretken, merhametli, şefkatli kadın fıtratından en az bire iki olarak geri dönecektir Hangimiz sevilmeyi hem de çok sevilmeyi istemeyiz ki Öyleyse başlangıcı yapalım Karıcığım, seni önce insan olarak, sonra dindaşım olan bir müslüman olarak, sonra da benim eşim olarak üç ayrı sevgiyle, üç kere seviyorum, dediniz mi eşlerinize, bir kere daha deyin, bir kere daha deyin, bin kere daha deyin, ne kaybedersiniz? Bir çiftçi gibi hasadınızı ekmiş olursunuz Âlemlerin Rabb’i dahi kadını tarlaya benzetiyor (Bakara: 223) Öyleyse siz bu tarlaya sevgi tohumunu bin kere ekseniz değmez mi? Çünkü hasat sizin olacak Doğru sevgi, yani sevilmesi gerekenleri sevme insanı cennete götüren bir yoldur Öyle ki sevgisizliğe, imansızlığın bir âlameti olarak işaret edilmiş, bunu gidermenin yolu, yöntemi Peygamberimiz (asm) tarafından bizlere öğretilmiş Rasulullah (asm) buyurdu: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız Size bir şey göstereyim mi, onu yaptığınız zaman yek diğerinizi seversiniz Selâmlaşmayı aranızda yayınız Demek ki sevgiyi oluşturmanın ilk yolu, selâmlaşmayı, hatır sormayı, iyi dileklerde bulunmayı çoğaltmaktır Sevginin belirtisi, kendini o gibi hissetmek ve böyle davranmaktır Rasulullah buyurdu: “Birbirlerini sevmekte ve birbirlerine acımakta ve birbirlerine şefkat hususunda, müminlerin misali bir vücut gibidir Ondan bir uzuv şikâyet ederse (acı çekerse) vücudun diğer uzuvları uykusuzluk ve ateşe yakalanmakla ona ortak olurlar Burada bahsedilen durum gerçek sevginin tezahürüdür Siz en yakınınız olan eş ve çocuklarınıza karşı bu durumu, bu yakınlığı hissedebiliyorsanız, sevginiz olgun, sevgi sıralamanız doğru demektir Âlemlerin Rabb’i kitabında pekçok amelden bahsederken, onlarla ilgili hükmünü sever veya sevmez şeklinde verir Allah müminleri sever Allah ihsan edenleri sever Allah israf edenleri sevmez Allah zalimleri asla sevmez Âlemlerin Rabb’inin muttaki kulları bu sevgiyi kaybetmekten son derece korkarlar Takvada bu korku temeldir İşte sizler de eşlerinizi öyle bir sevgi halesiyle kuşatın ki, onlar başka hiçbir şeyi, mal mülk, makam, eşya vs değil, sadece sizin sevginizi kaybetmekten çekinsinler Yoksa eşi tarafından sevilmeyen, eşini de sevmeyen bir kadın için, ne ilgiyi azaltıp kesmeniz ne arkanızı dönmeniz ne de yatağınızı ayırmanız çözüm olabilir Önce gerçekten sevin Sonra bu sevgiyi ifade edin, daha sonra da bu sevgiyi her türlü zararlı etkenlerden koruyun ki eviniz sizin için sıcacık bir yuva, sığınacağınız liman, huzur ve sükuna kavuşacağınız yerler haline gelsin “Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı