Sevgi Hikayeler
Sevgi Hikayeleri Kısa
Sevgi Hikayeleri
Bir Gulun Hikayesi
Onlarla yıllar once tanıştım Bir cafede yani yemekten sonra muzik dinlemeye gidilebilen bir yerde Ben masalardan birinde, tek başıma vazonun icinde duruyordum Canım sıkılıyordu aslında Ozel olarak bu iş icin, evleri, cafeleri, restorantları ve iş yerlerini suslemek, insanlar tarafından sevdiklerine hediye edilmek uzere yetiştiriliyordum Benim kaderimde de buraya satılmada vardı, sevdiklerimden ayrılmış, bu vazoya yerleştirilmiştim Can sıkıntısı icinde akibetimi bekliyordum daha ne kadar yaşayacağımı bilmeden Kimse benimle ilgilenmiyordu O gelene kadar
Cok guzel bir kadındı Simsiyah sacları, duzgun vucudu, sade elbisesi ve narinliğiyle bir yıldız gibi parlıyordu Kapıdan iceri girer girmez gozum takıldı Onun elinde, sacında veya yakasında olmak isteğiyle dolup taştım birden Boş masama otursunlar diye dua ettim Yanında birileri vardı, etrafa bakıyorlardı Bende bakındım ve kalbim carpmaya başladı, benden başka boş masa yoktu, demek ki bana geleceklerdi
Yanılmamıştım Oturur oturmaz beni fark etti ALLAH'ım ne guzel bir kırmızı gul diyerek once beni seyretti, sonra yapraklarıma yumuşak elleriyle dokundu, daha sonra burnuna goturdu beni Ben onun dokunuşları ve kokusuyla urperirken oda benim kokuma bayılmıştı Eline alıp,uzunca bir sure tuttu beni Arada bir kokladı,kokumu icine cekti
Derken
Derken o cıkageldi Hic beklemediğim, ummadığım bir anda masaya geldi Kadınla ilk kez tanışıyorlardı Kucuk bir merasimden sonra kadının yanına oturdu Ben yine onun ellerindeydim Birden kadının kulağına eğilip, kırmızının sana cok yakıştığını biliyor musun?dedi Sesi cok kibardı Doğrusunu isterseniz, ben bile etkilenmiştim Gozlerini kaldırıp ona gulumsediği an bakışlarının son derece carpıcı olduğunu gordum Benim ki daha etkilenmişti İkimizde dikkatlice incelemeye başladık adamı Kendini beğenmiş bir havası vardı Yakışıklıydı Allah icin, şık ve iyi giyimli, ağzı laf yapan biriydi Sık sık kulağına bir şeyler soyluyor, oda capkına gulumsuyordu Meğer oda benim gibi kapıdan iceri girdiği andan itibaren guzel kadını izlemiş
Birkac dakika sonra iş işten gecmişti Tahmin ettiğim şey gercekleşti O andan itibaren yalnızca ikisi vardı orada Birlikte sohbet ettiler, konuştular Bende mutluydum ama birazdan onların gideceğini duşunmek acı veriyordu Daha goncaydım, en azından bir haftalık omrum vardı, ama bundan sonraki gunlerimi burada, bu karanlık yerde gecirmek istemiyordum Beni alırmıydı giderken? Yanında gotururmuydu?
Ben bu duygularla doluyken kalkmakta olduklarını fark ettim Aman Allah'ım gidiyordu! Gidiyorlardı Adam geldikten sonra benimle hic ilgilenmemişti Beni unutmuştu Ayağa kalktı, cantasını aldı, ceketini omuzlarına attı ve yavaş yavaş uzaklaştı masadan Beni bırakarak Kahrolmuştum Butun umitlerim sona ermişti Ona son bir kez veda etmek uzereyken, genc adamın masaya donduğunu gordum Bir şey unutmuştu herhalde Geldi bana uzandı
Yoksa
Beni aldı, once kokladı, kokumu onun yaptığı gibi icine cekti ve onun yanına gitti Gozlerinin icine bakarak Butun bir gece cok hoş bir ikiliydiniz, onu yalnız mı bırakacaksındiyerek beni uzattı Daha once biraz kıskanmıştım, ama o anda cok sevdim bu adamı Sarılıp opmek geldi icimden O gece ve sonrası onlarla birlikte aşkı, mutluluğu, tutkuyu, ihtirası yaşadım Cok buyuk bir aşka tanık oldum Ama korkuyordum Hislerim bu aşkın uzun surmeyeceğini soyluyordu Evet cok seviyorlardı birbirlerini ama başka dunyaların insanıydılar
Her şeyleri farklıydı Bu ilişki onları tuketecekti Beni bir hafta boyunca vazoda baktı Her gun suyumu değiştirdi, uzun yaşamam icin vitaminlerle besledi beni Her sabah yataktan kalkınca okşadı, sevdi, kokladı Her akşam eve geldiğinde benimle ilgilendi Yapraklarımın dokulmekte olduğunu fark edince kurumamamı, yapraklarımın dokulmemesini sağladı Omrumu uzattı Aradan yıllar gecmesine rağmen hala yaşıyordum Hala onunla beraberim Onun yatağının başucundayım Ben onunlayım ama buluşmamızı sağlayan bizimle değil artık Korktuğum başıma geldi Bir yıl surdu ilişkileri Aşk dolu geceler yerini kavgalara bıraktı Hic istememe rağmen birbirlerini kırmalarına şahit oldum Onunla birlikte bende ağladım Her kavga, daha tutkulu bir barışmayla sonuclanıyordu Ama sonra bir gun gitti ve bir daha hic aramadı
Ama o gunden sonra her gun bir arkadaşım geldi evimize Her gun kırmızı bir gul getirdi cicekciler Kimden geldiğine dair hicbir not olmadı gullerin uzerinde Ama oda bende kimin gonderdiğini biliyorduk
Aradan yıllar gecti, başkaları geldi gitti eve Ama o hic gelmedi Gulu hep geldi O da gullerin hicbirini atmaya kıyamadı Hepsini yaprakları dokulmeye başladıktan sonra kuruttu, yaprakları ufaladı, banyoda, odalarda sakladı Saklamaya devam ediyor
Bu guzel kokulu evde ben oldum bir gun ve benimle birlikte o guzel kadın da oldu Ama ev hala onun kokusuyla doluydu
Bir Yılbaşı Hediyesi
Adam 3 yaşındaki kızını, gayet pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği icin azarlamıştı
Kucuk kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri buğru sarmak icin kullanmıştı
Yılbaşı sabahı kucuk kızı, paketi getirip:
Bu senin babacığımdediğinde cok uzuldu
Acaba gereğinden fazla mı tepki gostermişti kızına Bir gece evvel yaptığından utanarak, kutuyu actı Fakat kutunun ici boştu
Kızına gene cıkıştı
Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun icinde bir şey olması lazım Bunu da mı bilmiyorsun kucuk hanım?Kucuk kız gozlerinde yaşlarla babasına baktı O kutu boş değil ki baba! İcini opucuklerle doldurmuştum!Babası o kadar cok uzuldu ki, koştu, kızına sarıldı Beraberce ağladılar Adam o kutuyu omrunun sonuna kadar sakladı
Ne zaman keyfi kacsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kotu hissetse, kutuya koşar, icinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali opucuklerden birini cıkarırdı
Aslında butun insanlara boyle bir kutu mutlaka verilmiştir Zor zamanlarda bu kutuyu cıkarıp icine bakabilmeyi başarmak, mutluluğun anahtarlarından biri olsa gerek
Bulut Ve Yıldız
Bir zamanlar gokyuzunde birbirlerini gercekten cok seven bir bulutla yıldız varmışBulut bulut gokyuzunun en şeker, en pembe bulutu, yıldızsa; en parlak, umudu en cok yansıtan yıldızıymış
Gokyuzundeki her varlık onların sevgisi kıskanırmış Tatlu bir kıskkanclıkmış tabii ki onların ki Ama biri varmış ki, bulut ve yıldızın ayrılmalarını yurekten istiyormuş Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen
Bulut biraz safmış, kimseyi kıramazmış Yıldızsa 'bulut' u icin elinden gelen herşeyi yapabilir, herkese meydan okuyabilirmiş Zaten onun icin bir bulutu bir de cok sevdiği dostu peri varmış Nereden bilebilirdi ki, perinin bir gun bunların hepsini yıldızla bulutun ayrılmaları icin kullanacağını?
Bir gun nazar değmiş, buluyla yıldıza Hic yoktan bir sebepten tartışmışlar Bulut, cekip gitmiş, hatalı olmasına rağmenYıldızsa Nasılsa bulutum beni seviyor, donecektirdiye duşunmuş Fakat hic bir şey beklediği gibi gitmemiş Ve bulut donmemişKim bilir, belki de cesaret edememiştir donmeye bilinmez Ama tek bir gercek vardı ki : O da ikisinin de cok uzgun olduklarıydı
Gokyuzundeki iyilik mekekleri bile ağlamışlar onların durumlarına ama ne fayda
Ertesi gun yıldız olanları en yakın dostu periye anlatmış Periyse gostermelik bir huzne burunmuş Cunku eline buyuk bir fırsat gecmişti Artık hayatı boyunca kıskandığı kişiye karşı kozları vardı elinde O kişi, en yakın dostu yıldız olmasına rağmen kullanacaktı kozlarını Hem de buyuk bir zevkle
Bulutun yanına gitti ve yıldızın artık onu sevmediğini soyledi Bulutsa uzuldu, boynunu bıraktı, ama elinden hic bir şey gelmeyeceğini duşundu Cunku yıldız inatcıydıBir kere olmaz dediyse, bir daha olur demezdi Peri de bulutun bu uzgun durumundan yararlanıp, ona olan sevgisini itiraf etti Bulut da kimseyi kıramadığı icin perinin, yıldızın yerine gecmesine izin verdi
Yıldız, gunlerce bulutun donmesini, ondan af dilemesini bekledi Ama bulut gelmedi Bir gun yıldız, bulutun yanına gidip, konuşmaya karar verdi Gece yola cıktı
Bulut, dostu, sandığı periyle birlikte ayda eleleydi dayanamayıp, tum olan biteni anlattılar yıldıza Yıldız, cok uzuldu ve caresiz dondu arkasına ve gitti Ve yavaş yavaş sonmeye başladı
O gunden sonra yıldız sondu, ışık veremez oldu Bulutsa artık ne o kadar pembe, ne de o kadar kadifeydi
Yıldız, ilk zamanlar her şeyden vazgecti, hayata kustu Ama kolay pes etmediKısa bir sure sonra hayatıyla ilgili o onemli kararı verdi
O gune kadar hic gormediği guneşin yanına gidecekti ve biraz daha ışık isteyecekti ondan Cok gecmeden daha once hic gormediği guneşin yanına gitti Ondan yansıtması icin biraz daha ışık istedi Guneş ışık yerine sevgisini verdi yıldıza
O gun bu gundur yıldız, dunyaya guneşin sevgisini yansıtır Bulutsa; hep gozyaşlarını akıtır dunyaya Bir de yureğinde kopan fırtınaları
Sevginin Işığı
Otobus yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genc ve guzel kadının otobuse binişini icten gelen bir sempati ile izlediler Basamakları gecti Boş olduğu soylenen koltuğu el yordamı ile buldu Oturdu Cantasını kucağına aldı Bastonu koltuğa yasladı 34 yaşındaki Susan, bir yıldır gormuyordu Bir yanlış teşhis sonucu gormez olmuş, birden karanlık bir dunyanın icine duşmuştu
Ofke Kızgınlık Kendine acıma
Hayatta tek dayanağı artık kocası Mark idi Mark hava kuvvetlerinde subaydı Susan'ı butun kalbi ile seviyordu Susan gozlerini kaybedince, Mark karısının icine duştuğu umutsuzluğu hemen fark etmişti Ona yeniden guc kazanması, kaybettiği kendine guvene yeniden sahip olması icin yardım etmeliydi Susan gene kendi kendine yeterli olduğuna inanmalı, kimseye bağımlı olmadan yaşayabilmeliydi
Sonunda Susan'ı işine donmeye ikna etti Peki ama evden işe nasıl gidecekti? Genelde otobusle giderdi Ama şimdi koca kenti bir uctan otekine tek başına gecmekten korkuyordu Mark her sabah onu arabası ile işe bırakmayı onerdi Kendi işi tam aksi yonde olduğu halde
İlk gunler Susan kendini rahat hissetti Mark da, Gormuyorum, artık hicbir işe yaramamdiyen karısını calışmaya başlattığı icin mutluydu Ama bir sure sonra Mark işlerin iyi gitmediğini farkketti Başkasına bağımlı yaşamanın Susan'ı mutlu etmesi mumkun değildi İşe eskiden olduğu gibi kendi başına otobusle gitmeliydi Ama Susan hala o kadar hassas, o kadar kırılgan, o kadar ofkeliydi ki Ne yapabilirdi?
Otobuslafı ağzından cıkar cıkmaz, Susan ofkeyle haykırdı Nasıl yaparım? Gormuyor musun ben korum! Nerde olduğumu nerden bilirim, nereye gittiğimi nasıl anlarım Galiba sana ağır gelmeye başladım, beni başından atmaya calışıyorsun
Duydukları Mark'ın kalbini fena halde kırdı Ama ne yapacağını biliyordu
Her sabah ve akşam otobusunu arabamla takip edeceğim Sen bu yolculuğu tek başına yapmaya hazır olana dek surecek bu
Tam iki hafta Mark, Susan'ın otobusunun arkasından gitti İki hafta boyu karısına gorme dışındaki duyularını nasıl kullanacağını anlattı Ozellikle duymanın pek cok sorunu cozeceğini izah etti Kulakları ona nerede olduğunu soyleyebilirdi Yeni yaşam tarzına alışmasına yardımcı olabilirdi Otobus şoforu ile ahbap olursa, her şey kolaylaşır, şofor her gun ona onde bir yer bile ayırırdı Nihayet Susan, yolculuğu tek başına yapmaya hazır olduğunu hissetti Pazartesi sabahı geldi Ayrılırken, otobusunun gecici eskortu kocasına, hayattaki en buyuk dostuna sarıldı Gozleri yaşla doluydu Susan'ın Kocasına oyle teşekkurle doluydu ki Onun sabrı, sadakati, desteği ve sevgisiyle umutsuzluk ucurumundan nasıl cıkmış, nasıl yeniden hayata donmuştu
Allahaısmarladıkdedi kocasına ve uzun zamandan beri ilk defa ters yonlerde yola cıktılar Pazartesi Salı Carşamba Her gun mukemmel gecti Susan icin Kendini hic bu kadar iyi hissetmemişti Yapıyordu Başarıyordu Tek başına başarıyordu Kendi kendine gidip gelebiliyordu işte Cuma sabahı, Susan her gunku gibi otobuse bindi Ofisinin karşısındaki durakta inerken bilet parasını uzattı şofore
Sizi kıskanıyorum bayandedi, şofor Susan şoforun başkasına hitap ettiğini duşundu Bir korun gıpta edilecek nesi olabilirdi ki? Neyimi kıskanıyorsunuz benimdiye sordu şofore Sizin kadar sevilmek, sizin kadar şefkat ve sevgiyle korunmak cok hoş bir duygu olmalı bayandedi şofor Nasıl yanidedi, Susan
Bir haftadır, her sabah yakışıklı bir subay koşede duruyor ve siz otobusten inene kadar izliyor Yolu kazasız gecmenize bakıyor, ofisinize girene kadar oradan ayrılmıyor Sonra size bir opucuk yolluyor, elini sallıyor ve yuruyup gidiyor Siz cok talihli bir kadınsınız bayan
Mutluluk goz yaşları Susan'ın yanaklarından akmaya başladı Ve birden hatırladı Mark'ı hic gormuyordu ama, bir haftadır yanında olduğunu hem de oyle kuvvetli hissediyordu ki Talihli, gercekten cok talihli idi Oyle bir armağan vermişti ki ona hayat, gormekten daha değerliydi Bu armağanın varlığına inanması icin gormesi gerekmiyordu Sevginin aydınlatmayacağı hicbir karanlık yoktu cunku
Sevgi Hikayeleri Kısa
Sevgi Hikayeleri
Bir Gulun Hikayesi
Onlarla yıllar once tanıştım Bir cafede yani yemekten sonra muzik dinlemeye gidilebilen bir yerde Ben masalardan birinde, tek başıma vazonun icinde duruyordum Canım sıkılıyordu aslında Ozel olarak bu iş icin, evleri, cafeleri, restorantları ve iş yerlerini suslemek, insanlar tarafından sevdiklerine hediye edilmek uzere yetiştiriliyordum Benim kaderimde de buraya satılmada vardı, sevdiklerimden ayrılmış, bu vazoya yerleştirilmiştim Can sıkıntısı icinde akibetimi bekliyordum daha ne kadar yaşayacağımı bilmeden Kimse benimle ilgilenmiyordu O gelene kadar
Cok guzel bir kadındı Simsiyah sacları, duzgun vucudu, sade elbisesi ve narinliğiyle bir yıldız gibi parlıyordu Kapıdan iceri girer girmez gozum takıldı Onun elinde, sacında veya yakasında olmak isteğiyle dolup taştım birden Boş masama otursunlar diye dua ettim Yanında birileri vardı, etrafa bakıyorlardı Bende bakındım ve kalbim carpmaya başladı, benden başka boş masa yoktu, demek ki bana geleceklerdi
Yanılmamıştım Oturur oturmaz beni fark etti ALLAH'ım ne guzel bir kırmızı gul diyerek once beni seyretti, sonra yapraklarıma yumuşak elleriyle dokundu, daha sonra burnuna goturdu beni Ben onun dokunuşları ve kokusuyla urperirken oda benim kokuma bayılmıştı Eline alıp,uzunca bir sure tuttu beni Arada bir kokladı,kokumu icine cekti
Derken
Derken o cıkageldi Hic beklemediğim, ummadığım bir anda masaya geldi Kadınla ilk kez tanışıyorlardı Kucuk bir merasimden sonra kadının yanına oturdu Ben yine onun ellerindeydim Birden kadının kulağına eğilip, kırmızının sana cok yakıştığını biliyor musun?dedi Sesi cok kibardı Doğrusunu isterseniz, ben bile etkilenmiştim Gozlerini kaldırıp ona gulumsediği an bakışlarının son derece carpıcı olduğunu gordum Benim ki daha etkilenmişti İkimizde dikkatlice incelemeye başladık adamı Kendini beğenmiş bir havası vardı Yakışıklıydı Allah icin, şık ve iyi giyimli, ağzı laf yapan biriydi Sık sık kulağına bir şeyler soyluyor, oda capkına gulumsuyordu Meğer oda benim gibi kapıdan iceri girdiği andan itibaren guzel kadını izlemiş
Birkac dakika sonra iş işten gecmişti Tahmin ettiğim şey gercekleşti O andan itibaren yalnızca ikisi vardı orada Birlikte sohbet ettiler, konuştular Bende mutluydum ama birazdan onların gideceğini duşunmek acı veriyordu Daha goncaydım, en azından bir haftalık omrum vardı, ama bundan sonraki gunlerimi burada, bu karanlık yerde gecirmek istemiyordum Beni alırmıydı giderken? Yanında gotururmuydu?
Ben bu duygularla doluyken kalkmakta olduklarını fark ettim Aman Allah'ım gidiyordu! Gidiyorlardı Adam geldikten sonra benimle hic ilgilenmemişti Beni unutmuştu Ayağa kalktı, cantasını aldı, ceketini omuzlarına attı ve yavaş yavaş uzaklaştı masadan Beni bırakarak Kahrolmuştum Butun umitlerim sona ermişti Ona son bir kez veda etmek uzereyken, genc adamın masaya donduğunu gordum Bir şey unutmuştu herhalde Geldi bana uzandı
Yoksa
Beni aldı, once kokladı, kokumu onun yaptığı gibi icine cekti ve onun yanına gitti Gozlerinin icine bakarak Butun bir gece cok hoş bir ikiliydiniz, onu yalnız mı bırakacaksındiyerek beni uzattı Daha once biraz kıskanmıştım, ama o anda cok sevdim bu adamı Sarılıp opmek geldi icimden O gece ve sonrası onlarla birlikte aşkı, mutluluğu, tutkuyu, ihtirası yaşadım Cok buyuk bir aşka tanık oldum Ama korkuyordum Hislerim bu aşkın uzun surmeyeceğini soyluyordu Evet cok seviyorlardı birbirlerini ama başka dunyaların insanıydılar
Her şeyleri farklıydı Bu ilişki onları tuketecekti Beni bir hafta boyunca vazoda baktı Her gun suyumu değiştirdi, uzun yaşamam icin vitaminlerle besledi beni Her sabah yataktan kalkınca okşadı, sevdi, kokladı Her akşam eve geldiğinde benimle ilgilendi Yapraklarımın dokulmekte olduğunu fark edince kurumamamı, yapraklarımın dokulmemesini sağladı Omrumu uzattı Aradan yıllar gecmesine rağmen hala yaşıyordum Hala onunla beraberim Onun yatağının başucundayım Ben onunlayım ama buluşmamızı sağlayan bizimle değil artık Korktuğum başıma geldi Bir yıl surdu ilişkileri Aşk dolu geceler yerini kavgalara bıraktı Hic istememe rağmen birbirlerini kırmalarına şahit oldum Onunla birlikte bende ağladım Her kavga, daha tutkulu bir barışmayla sonuclanıyordu Ama sonra bir gun gitti ve bir daha hic aramadı
Ama o gunden sonra her gun bir arkadaşım geldi evimize Her gun kırmızı bir gul getirdi cicekciler Kimden geldiğine dair hicbir not olmadı gullerin uzerinde Ama oda bende kimin gonderdiğini biliyorduk
Aradan yıllar gecti, başkaları geldi gitti eve Ama o hic gelmedi Gulu hep geldi O da gullerin hicbirini atmaya kıyamadı Hepsini yaprakları dokulmeye başladıktan sonra kuruttu, yaprakları ufaladı, banyoda, odalarda sakladı Saklamaya devam ediyor
Bu guzel kokulu evde ben oldum bir gun ve benimle birlikte o guzel kadın da oldu Ama ev hala onun kokusuyla doluydu
Bir Yılbaşı Hediyesi
Adam 3 yaşındaki kızını, gayet pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği icin azarlamıştı
Kucuk kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri buğru sarmak icin kullanmıştı
Yılbaşı sabahı kucuk kızı, paketi getirip:
Bu senin babacığımdediğinde cok uzuldu
Acaba gereğinden fazla mı tepki gostermişti kızına Bir gece evvel yaptığından utanarak, kutuyu actı Fakat kutunun ici boştu
Kızına gene cıkıştı
Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun icinde bir şey olması lazım Bunu da mı bilmiyorsun kucuk hanım?Kucuk kız gozlerinde yaşlarla babasına baktı O kutu boş değil ki baba! İcini opucuklerle doldurmuştum!Babası o kadar cok uzuldu ki, koştu, kızına sarıldı Beraberce ağladılar Adam o kutuyu omrunun sonuna kadar sakladı
Ne zaman keyfi kacsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kotu hissetse, kutuya koşar, icinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali opucuklerden birini cıkarırdı
Aslında butun insanlara boyle bir kutu mutlaka verilmiştir Zor zamanlarda bu kutuyu cıkarıp icine bakabilmeyi başarmak, mutluluğun anahtarlarından biri olsa gerek
Bulut Ve Yıldız
Bir zamanlar gokyuzunde birbirlerini gercekten cok seven bir bulutla yıldız varmışBulut bulut gokyuzunun en şeker, en pembe bulutu, yıldızsa; en parlak, umudu en cok yansıtan yıldızıymış
Gokyuzundeki her varlık onların sevgisi kıskanırmış Tatlu bir kıskkanclıkmış tabii ki onların ki Ama biri varmış ki, bulut ve yıldızın ayrılmalarını yurekten istiyormuş Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen
Bulut biraz safmış, kimseyi kıramazmış Yıldızsa 'bulut' u icin elinden gelen herşeyi yapabilir, herkese meydan okuyabilirmiş Zaten onun icin bir bulutu bir de cok sevdiği dostu peri varmış Nereden bilebilirdi ki, perinin bir gun bunların hepsini yıldızla bulutun ayrılmaları icin kullanacağını?
Bir gun nazar değmiş, buluyla yıldıza Hic yoktan bir sebepten tartışmışlar Bulut, cekip gitmiş, hatalı olmasına rağmenYıldızsa Nasılsa bulutum beni seviyor, donecektirdiye duşunmuş Fakat hic bir şey beklediği gibi gitmemiş Ve bulut donmemişKim bilir, belki de cesaret edememiştir donmeye bilinmez Ama tek bir gercek vardı ki : O da ikisinin de cok uzgun olduklarıydı
Gokyuzundeki iyilik mekekleri bile ağlamışlar onların durumlarına ama ne fayda
Ertesi gun yıldız olanları en yakın dostu periye anlatmış Periyse gostermelik bir huzne burunmuş Cunku eline buyuk bir fırsat gecmişti Artık hayatı boyunca kıskandığı kişiye karşı kozları vardı elinde O kişi, en yakın dostu yıldız olmasına rağmen kullanacaktı kozlarını Hem de buyuk bir zevkle
Bulutun yanına gitti ve yıldızın artık onu sevmediğini soyledi Bulutsa uzuldu, boynunu bıraktı, ama elinden hic bir şey gelmeyeceğini duşundu Cunku yıldız inatcıydıBir kere olmaz dediyse, bir daha olur demezdi Peri de bulutun bu uzgun durumundan yararlanıp, ona olan sevgisini itiraf etti Bulut da kimseyi kıramadığı icin perinin, yıldızın yerine gecmesine izin verdi
Yıldız, gunlerce bulutun donmesini, ondan af dilemesini bekledi Ama bulut gelmedi Bir gun yıldız, bulutun yanına gidip, konuşmaya karar verdi Gece yola cıktı
Bulut, dostu, sandığı periyle birlikte ayda eleleydi dayanamayıp, tum olan biteni anlattılar yıldıza Yıldız, cok uzuldu ve caresiz dondu arkasına ve gitti Ve yavaş yavaş sonmeye başladı
O gunden sonra yıldız sondu, ışık veremez oldu Bulutsa artık ne o kadar pembe, ne de o kadar kadifeydi
Yıldız, ilk zamanlar her şeyden vazgecti, hayata kustu Ama kolay pes etmediKısa bir sure sonra hayatıyla ilgili o onemli kararı verdi
O gune kadar hic gormediği guneşin yanına gidecekti ve biraz daha ışık isteyecekti ondan Cok gecmeden daha once hic gormediği guneşin yanına gitti Ondan yansıtması icin biraz daha ışık istedi Guneş ışık yerine sevgisini verdi yıldıza
O gun bu gundur yıldız, dunyaya guneşin sevgisini yansıtır Bulutsa; hep gozyaşlarını akıtır dunyaya Bir de yureğinde kopan fırtınaları
Sevginin Işığı
Otobus yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genc ve guzel kadının otobuse binişini icten gelen bir sempati ile izlediler Basamakları gecti Boş olduğu soylenen koltuğu el yordamı ile buldu Oturdu Cantasını kucağına aldı Bastonu koltuğa yasladı 34 yaşındaki Susan, bir yıldır gormuyordu Bir yanlış teşhis sonucu gormez olmuş, birden karanlık bir dunyanın icine duşmuştu
Ofke Kızgınlık Kendine acıma
Hayatta tek dayanağı artık kocası Mark idi Mark hava kuvvetlerinde subaydı Susan'ı butun kalbi ile seviyordu Susan gozlerini kaybedince, Mark karısının icine duştuğu umutsuzluğu hemen fark etmişti Ona yeniden guc kazanması, kaybettiği kendine guvene yeniden sahip olması icin yardım etmeliydi Susan gene kendi kendine yeterli olduğuna inanmalı, kimseye bağımlı olmadan yaşayabilmeliydi
Sonunda Susan'ı işine donmeye ikna etti Peki ama evden işe nasıl gidecekti? Genelde otobusle giderdi Ama şimdi koca kenti bir uctan otekine tek başına gecmekten korkuyordu Mark her sabah onu arabası ile işe bırakmayı onerdi Kendi işi tam aksi yonde olduğu halde
İlk gunler Susan kendini rahat hissetti Mark da, Gormuyorum, artık hicbir işe yaramamdiyen karısını calışmaya başlattığı icin mutluydu Ama bir sure sonra Mark işlerin iyi gitmediğini farkketti Başkasına bağımlı yaşamanın Susan'ı mutlu etmesi mumkun değildi İşe eskiden olduğu gibi kendi başına otobusle gitmeliydi Ama Susan hala o kadar hassas, o kadar kırılgan, o kadar ofkeliydi ki Ne yapabilirdi?
Otobuslafı ağzından cıkar cıkmaz, Susan ofkeyle haykırdı Nasıl yaparım? Gormuyor musun ben korum! Nerde olduğumu nerden bilirim, nereye gittiğimi nasıl anlarım Galiba sana ağır gelmeye başladım, beni başından atmaya calışıyorsun
Duydukları Mark'ın kalbini fena halde kırdı Ama ne yapacağını biliyordu
Her sabah ve akşam otobusunu arabamla takip edeceğim Sen bu yolculuğu tek başına yapmaya hazır olana dek surecek bu
Tam iki hafta Mark, Susan'ın otobusunun arkasından gitti İki hafta boyu karısına gorme dışındaki duyularını nasıl kullanacağını anlattı Ozellikle duymanın pek cok sorunu cozeceğini izah etti Kulakları ona nerede olduğunu soyleyebilirdi Yeni yaşam tarzına alışmasına yardımcı olabilirdi Otobus şoforu ile ahbap olursa, her şey kolaylaşır, şofor her gun ona onde bir yer bile ayırırdı Nihayet Susan, yolculuğu tek başına yapmaya hazır olduğunu hissetti Pazartesi sabahı geldi Ayrılırken, otobusunun gecici eskortu kocasına, hayattaki en buyuk dostuna sarıldı Gozleri yaşla doluydu Susan'ın Kocasına oyle teşekkurle doluydu ki Onun sabrı, sadakati, desteği ve sevgisiyle umutsuzluk ucurumundan nasıl cıkmış, nasıl yeniden hayata donmuştu
Allahaısmarladıkdedi kocasına ve uzun zamandan beri ilk defa ters yonlerde yola cıktılar Pazartesi Salı Carşamba Her gun mukemmel gecti Susan icin Kendini hic bu kadar iyi hissetmemişti Yapıyordu Başarıyordu Tek başına başarıyordu Kendi kendine gidip gelebiliyordu işte Cuma sabahı, Susan her gunku gibi otobuse bindi Ofisinin karşısındaki durakta inerken bilet parasını uzattı şofore
Sizi kıskanıyorum bayandedi, şofor Susan şoforun başkasına hitap ettiğini duşundu Bir korun gıpta edilecek nesi olabilirdi ki? Neyimi kıskanıyorsunuz benimdiye sordu şofore Sizin kadar sevilmek, sizin kadar şefkat ve sevgiyle korunmak cok hoş bir duygu olmalı bayandedi şofor Nasıl yanidedi, Susan
Bir haftadır, her sabah yakışıklı bir subay koşede duruyor ve siz otobusten inene kadar izliyor Yolu kazasız gecmenize bakıyor, ofisinize girene kadar oradan ayrılmıyor Sonra size bir opucuk yolluyor, elini sallıyor ve yuruyup gidiyor Siz cok talihli bir kadınsınız bayan
Mutluluk goz yaşları Susan'ın yanaklarından akmaya başladı Ve birden hatırladı Mark'ı hic gormuyordu ama, bir haftadır yanında olduğunu hem de oyle kuvvetli hissediyordu ki Talihli, gercekten cok talihli idi Oyle bir armağan vermişti ki ona hayat, gormekten daha değerliydi Bu armağanın varlığına inanması icin gormesi gerekmiyordu Sevginin aydınlatmayacağı hicbir karanlık yoktu cunku