sevgine susadım sana susadım Boynuma doladığın hasretin sancısı körüklerken içimdeki yangını küllerim sen oldu yokluğun ateş sürgün yemiş sığınmacı ruhumun sığınacak bir limanı bile değil elim boşlukta ben boşlukta gözlerim hala yolda kaç hasret türküsü söyledim arkandan bağıra bağıra sen beni hiç duymadın güneş hala ısıtmıyor içimi hala yakmıyor bedenimi yokluğun beni yaktığı dek gece daha da karanlık karanlıklar her zaman zindan dipsiz bir kuyu beni salıverdiğin avarelik amansız bir yalnızlık sevgine susadım sana susadım suya ihtiyaç duyduğum kadar gözlerine yandım, sözlerine yandım ateşin yaktığı değin alinti