Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Seyyid Kutub (1906-1967)

Seyyid Kutub (1906-1967)
0
102

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Seyyid Kutub (19061967) Seyyid Kutub (19061967) Haci ibrahim Kutub'un oglu olan Seyyid Sırık, 1906'da Asyut kasabasina bagli Kalia köyünde dünyaya geldi Babasi köyde, sayilan bir kisi ve Vatan Partisinin bir üyesi olarak bilinmekteydi O vakit bu partinin baskanliginda Mustafa Kamil vardi Haci Ibrahim Yelken Direği ziraatla ugrasir, elde ettigi mahsulün bir kismini satar bir kismini da fakirlere infak ederdi Annesi ise çok mütedeyyin ve asil bir aileye mensup birisiydi Seyyid Kutub'a terbiyesiyle, sevgi ve sefkatiyle fazla etki etmisti Seyyid Sırık'un Hamide ve Emine adli iki kiz kardesiyle Muhammed adinda ufak bundan başka erkek kardesi vardi Daha Kahire'de okurken babasini kaybedince, annesinin ve kardeslerinin bütün mesuliyetleri onun üzerine yikilmis oluyordu O cia bu durumdan epeyce sikilmisti Bu sikintidan azıcık olsun kurtulmak için, annesini Kahire'ye tasinmaya razi eder ve Kahire`ye tasinirlar 1940'da annesinin ani vefati Seyid Direk'u oldukça etkilemisti Kendisini hayatta yalniz hissetmeye baslar Bu konudaki duygularini bana kalırsa kendisi bazi kitaplarinda anlatmaktadir SEYYID KUTUB'UN HAYATININ DÖNEMLERI Seyyid Uç'un hayatini dört başlıca bölümde biriktirmek mümkündür Bunlardan birincisi dogumundan 1919'a dek olan birim Seyyid Uç bu devrede babasinin itinali dini terbiyesi altinda yetismisti Bir tarafta köylerindeki medreseye devam ederken bir taraftan da babasinin özel terbiyesindeydi Daha on yasina gelmeden Kur'ani Kerim'in tamamini ezberlemisti Seyyid Yelken Direği'un hayatindaki ikinci dönem ise 1920 ve 1939 arasindaki zamani içermektedir Bu dönemde Kahire'ye gitgide artarak liseyi bitirir ve üniversiteye Darul Uluma girer Darul Ulum'a girmesindeki maksadi arap dilinde ihtisas sahibi olmakti Kardesi Muhammed Kutub'un Ufak Çigliklaradli kitabinin önsözünde de anlattigi gibi Darul Ulum'da dört sene okumustu Burada okutulan dersler ise Tarih, Cografya, Arap yazınsal yati, Ingilizce, Sosyaloji, Matematik, Fizik, Felsefe ve dini ilimlerdi Seyyid Kutup'u okutan hocalarin basinda ise Mehdi Allame geliyordu Bu zat Seyyid Yelken Direği'un Sairin hayattaki görevikitabinin ön sözünde sunlari diyor: Seyyid Uç'un benim talebem olmasi bana çok büyük bir mutluluk veriyor Eger hayatta benim ondan baska talebem olmasa bile onun varligi sevinç olarak kafidir Darul Ulum'dan mezun olduktan daha sonra Milli Egitim Bakanliginda müfettis olarak devir alir Ama bir yazan olarak görevini daha iyi yapabilmek için görevde pozitif kalmayarak istifa eder Bu siralarda adeta her konuda kendisini yetistirmek için okumaya daldigini görürüz Özellikle arapçaya çesitli dillerden çevrilmis eserleri incelemekte ve degerlendirmeye bağlı tutmaktaydi Çok geçmeden Seyyid Sırık da tipki Taha Hüseyin, Abbas Mahmut Akkad ve Mustafa Sadik Rafi gibi fantastik bir yazar,olarak ortaya çikiyordu Onun yazilari da tipki ötekilerinki gibi ayni gazete ve dergilerde yayinlanmaya baslamisti Seyyid Gönder'un hayatinin üçüncü merhalesini ise 1939 ile 1951 yillari olusturmaktâdir Bizim görüsümüze kadar bu dönem ayni zamanda Seyyid Direk'un Islâmi düsünceye dönüsünün de bir baslangici oluyordu 1939'da ElMuktatif' dergisi O'nun Kur'an da Fennî Betimlemeadli bir makalesini yayinlamisti Seyyid Sırık bu yazisinda bazi ayetlerden örnekler vererek Kur'an'daki sanatsal güzellikleri ve onun üstün icazini ortaya koyuyordu Bu yazisiyla ayni zamanda Kur'an'da icaz olayini inkar eden Akkad'in görüslerinden de ayrilmis oluyordu 1945 yilinda ayni konuda iki kitap yayinladi Seyyid Yelken Direği bu kitaplarinin, almis oldugu dini terbiyenin bir semeresi oldugunu açikça itiraf etmekte, Kur'an'in uslubu ve harikaligiyla kendisini uyandirdigini kabul etmektedir O'na tarafından ilmi Kelamin uslubu olan cedel, dinde o kadar neticeye götürmemektedir Çünkü akil Kur'an'in inceliklerini ve harikaliklarini tamamen anlamaktan acizdir Arkasindan Sahradaadli bir kasidesini yayinlayan Seyyid Gönder, burada her seyin bir düzen ve ölçüye tarafından yaratildigini anlatmaktadir 1946'da Iste Sahtekarlikdiye bir kitabi daha yayinlandi Bu kitabinda Abdullah Ali elKasimi ile iki konuda tartisiyordu Bunlardan birisi Insanin yaratmak konusundaki gücüikincisi ise Insanin dinlere inanmasiydi Akkad ve onun gibileri makalelerinde genelde Abdullah Ali'nin kitabini, dolayisiyla fikirlerini medhederken Seyyid Gönder siddetle eleştiri ediyordu Çünkü Abdullah Ali dinin hayatin gerçeklerine zıt oldugunu, dine tabi olanlarin gerilediklerini, özellikle Islâmin insani gerilettigini savunuyordu Iste bundan dolayi Seyyid Gönder Abdullah Ali'nin demogojilerine yazdigi kitapda hücum ediyor, tenkit ediyor ve onlari çürütüyordu 7 Ekimn 1946 da Seyid Gönder'un Islâmi fikre baslangiç olarak degerlendirilen Konum Dersleriadinda bir makalesi daha yayinlanmisti Seyyid Direk bu makalesinde Misir'in toplum yapisinin, siyasi, ahlaki ve sosyal yönlerden tenkidini yaparak, müslümanlari çalismaya çagiriyordu Toplumun islahi için ne yapilmasi gerekiyorsa müslümanlarin gerçekleştirmek zorunda olusunun Kur'an'in emri oldugunu söyleyen Gönder kanıt olarak Al lah'in su ayeti kerimesini gösterip tefsirini yapiyordu: Sizden iyiligi emreden, kötülükten sakindiran, bir kalabalık olsun Iste asil kurtulusa erenler onlardir ISLAMA DOGRU YÖNELIS 21 Ekim 1946 bu günkü medeniyeti eleştiri ederek onun manevi degerlerden soyutlanmis, yalnızca fiziksel bir uygarlık oldugunu delillerle açikliyordu 1948'in sonlarinda ise Islâmda Sosyal Yargıkitabini yayimladi Kutub bu kitabinda insanligin arzu ettigi gerçek sosyal adaletin Islâmda oldugunu ve reel adaletin Kur'an'in gölgesinden baska hiç bir yerde olmadigini açik açik anlatarak hayatin her alaninda oldugu gibi edebiyatin zeka Islâmi ölçülerden kaynaklanmasi gerektigini vurguluyordu 1949'da Amerika'ya dışarı giden Kutub iki buçuk yil kaldi Amerika'da kaldigi bu müddet içersinde Misir'daki arkadasi Tevfik elHakim'e gönderdigi mektuplarda Amerikan toplumunu ve medeniyetini devamli olarak eleştiri ediyordu Çünkü ; bu medeniyette ruhi degerlerden hiç bir sey yoktur, diyordu Ayni mektuplarinda El Melikadli kitabini da tenkit ediyordu Çünkü Gönder bu kitabi Islâmi fikirlerle yogrulmadan fazla önce yazmisti Iste Seyyid Kutup arkadasina yazdigi mektuplarda bu kitabinin tenkidinde, keske kitabin konusu Yunan felsefesine kadar degilde, Islâmi ruhla yazilmis olsaydi Insallah gelecekteki konular, hayata, kainata ve insana özel bir bakis açisi olan Islâmdan kaynaklanirdiyerek temennilerini de bildiriyordu Buna kadar diyebiliriz ki Seyyid Gönder'un bu tarihten sonradan edebiyata bakis açisi degismistir Çünkü hayatinin önceki dönemlerine baktigimizda edebiyati din ile ilgisi olmayan bir çekicilik olarak degerlendirmekteydi Lakin simdi her seyin oldugu gibi edebiyatin da bütün konularini dogrudan dogruya Islâmdan almasi gerektigini söyle mektedir 1951 ile 1965 yillarini kapsayan süre parçasi ise hayatindaki dördüncü merhaleyi olusturuyordu Uç bu dönemde edebiyattan ayrıntılarıyla siyrilarak Ihvani Müslimin teskilatina katilmisti Abdulhakim Abidin'in anlattigina tarafından Seyyid Uç artik Ihvanin bir fikir elemani olmustu Gerçi yönetici olarak Ihvanda hiç bir makami yoktu fakat iyi bir müntesip olarak Ihvanin gazetelerinde ve dergilerinde halki devamli olarak Islâma gösteri ediyordu Bir ara, 1954'deki tutuklanmasindan önce Ihvani Müsliminadli gazetede yazi isleri müdürlügü yapmis, orada yazdigi yazilari bir araya getirerek çoğu kitaplar olusturmustu Bu kitaplardan birkaçini burada zikretmeden geçemeyecegiz: 1 Islâm ve Dünyaya bakis 2 Iste Din Budur 3 Istikbal Islâmindir Uç ayrica Ihvani Müslimin gazetesinde din ile devlet islerini birbirinden ayirarak dini siyasetten uzakta tutan laik düsünceyi de siddetle eleştiri eder, siyaset baskadir, din baskadir sloganinin bir öykü oldugunu söyliyerek Islâmda böyle bir sey olmadigini haykirir Çünkü Seyyid Yelken Direği Islâmin kalplerde bir inanç ve hayat için bir kanun oldugunuvurguluyordu Ezher üniversitesinin Kur'ani Kerim'i tefsir etmede taklidi tutumunu da açikça tenkit eden Kutub bu konuda söyle diyordu: Bu gün tüm dünya sosyalizm ve kapitalizm gibi açıklanmış sosyal fikirlerin pesinde gitmektedir Onun için Ezher üniversitesi Islâmi kültürü her yönüyle halka götürmelidir Ibadette, inanç ve hayatin her alaninda, Islâmin kendisine has, her türlü noksanliklardan uzak ölçülerinin oldugunu izah etmelidir Ister siyasette olsun, ister iktisatta ve ister cezalarda olsun Islâmin hayatin her konusu için ölçüler koydugunu anlatmali ve Islâmi jurnal hayata hakim kilmak için çalismalar yapmalidir SEYYID KUTUB'UN SEHADETI Seyyid Uç Islâma inanmis ve inandigi davanin gerçeklesmesi için de bir fazla çalismalar yapmis büyük bir mücahitti 27 Kasim 1954'de, Ihvani Müslimin Misir devlet baskani Cemal Abdunnasir'a suikast girisimiyle suçlama edildiginde Seyyid Sırık'da Ihvani Müslimin saflarina katilmisti Bundan dolayi Ihvani Müslimine mensup birçok müslümanla birlikte Seyyid Uç'da tutuklandi Yapilan yargilamanin neticesinde Seyyid Gönder'a agir islerde çalistirilmakla birlikte on bes sene agir hapis cezasi verildi Artik Seyid Yelken Direği Kahire'den bir kaç km uzak Limannezehapishanesinde yasamaya baslamisti On sene hapis yattiktan sonra o zamanin Irak devlet baskani Abdusselam'in Abdunnasir'i ziyaret ederek Seyyid Gönder'u özgür birakmasini istemesi üstüne Kutub 1964'de hür birakildi Hapisten çikan Kutub 1965'de Yoldaki Isaretleradli kitabini yayinlayinca her tarafta tutuklanir Bu tutuklamada yeniden Ihvani Müsliminden bir fazla müslüman vardi Gerekçe olarakta Ihvani Müsliminin devlete karsi darbe girisimini ileri sürerek Ihvani ve Seyyid Kutup'u darbecilikle suçlama ediyorlardi 22 Agustos 1966'da Seyyid Yelken Direği'a idam cezasi verildiginde, Assam el Attarin kitabinda anlattgina tarafından Kutub bu karari gülümseme ve Allah'a kavusmanin verdigi büyük bir mutlulukla karsilamisti Muhammed Ali Eenna'nin dedigine tarafından Seyyid Yelken Direği'un asilmasina asil sebep Yoldaki Isaretleradli kitabi idi Seyyid Uç'a verilen bu idam karari, Islâm alemine yayildiginda Pakîstan'da Karaçi içinde Cemaati Islâminin mepsuplari tarafindan bir yürüyüs tertiplenmis ve durum kinânarak Abdunnasir'dan karari her tarafta gözden geçirmesi istenmistir Ayrica yine Pakistan'da Meclisi Nizami Islâm, Cemaati Islâmi, Cemaati Avamide bu karari ayni sekilde kinamislardi Diger taraftan Ingiltere'de Rabitatül Islâm, Lübnan'da Cemaati Islâmteskilati, Ürdün'de çoğu dini sahsiyetler, Sudan'da Seyyid Allal El Fasi ve Istiklal partisi baskani Ahmet elHatib, Irak'taki Rabitanin baskani Seyh Emcek Eczzehavi ve bir çok Islâm alimleri Abdunnasir'i bu kararindan dolayi kinamis ve vaz geçmesi için uyarı etmislerdi Tüm bunlara ragmen 9 Agustos 1967 sabahi Lübnandaki Ennebargazetesiyle Misir'daki Elehramgazetesi idam haberini su cümlelerle veriyorlardi Çelik migferli askerlerden bir grup hazirlanip, agir silahlar artirilarak Kahire hapishanesinin etrafinda bir hisar olusturuldu Gazetecilerin hapishaneye girisi yasaklandi Seyyid Uç idam edildikten daha sonra da gazetecilerden bölgenin terk edilmesi istendi Seyyid Direk bir çok kiymetli kitap yazmisti Basta Kur'ani Kerimin bir tefsiri olan Fizilali Kur'anolmak üzere adeta her konuda eseri vardir Bilhassa Islâmi konularda, edebiyat ve egitim konularindaki eserleri daha çoktur Bunlardan az kalsın tümü de türkçeye çevrilmistir  
 

Similar threads

Seyyid Kutub Doğum 9 Ekim 1906MuşaDarı Vefat 29 Ağustos 1966Mısır Meslek Sosyolog, hafıza adamı Seyyid Uç, Mısırlı düşünür ve aksiyon adamıdır Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı fikri yönden etkiledi Cemal Abdünnasır ’a karşı girişilen başarısız suikasttan sorumlu tutuldu Uzun yıllar Mısır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
74
Seyyid Kutub Doğum 9 Ekim 1906MuşaMısır Olum 29 Ağustos 1966Mısır Meslek Sosyolog, fikir adamı Seyyid Kutup, Mısırlı duşunur ve aksiyon adamıdır Musluman Kardeşler Teşkilatı'nı fikri yonden etkiledi Cemal Abdunnasır ’a karşı girişilen başarısız suikasttan sorumlu tutuldu Uzun yıllar Mısır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
134
Kur ’lahzaı Kerim, doğru karanlıktan aydınlıklara meydana çıkan, tekrar şekillenen, korkularını cesarete çeviren ve karşılarına meydana çıkan düşmanlara şampiyon gelen Müslüman ümmetinin kitabıdır Oruç, Kur ’lahza olmasa böyle bir ümmet haline gelemeyecek olan bir topluluğun Allah ’a şükrüdür...
Cevaplar
0
Görüntüleme
192
Seyyid Süleyman: Ibni Sirin demiştir ancak: Rüyada amud yani uç görmek; sözünün eri doğru kimse ile cümle parçası edilir*Bir rivayete kadar de; zinde sözlü ve sadık kimse ile yorumlanmaktadır Uç ile birine dikkat maksatla vurmak; o kimseyi etkileyici*sözleri ile üzeceğine kötüye işaret eder...
Cevaplar
0
Görüntüleme
291
YOLDAKİ İŞARETLER’İN 1 “GİRİŞ BÖLÜMÜNÜN TERCÜMESİ: Bugün insanlık, cehennemî bir çukurun kenarında duruyor 2… Başının üzerinde asılı duran yok oluş tehdidi yüzünden değil Bu tehdit, hastalığın kendisi değil, hastalığın belirtisidir Fakat asıl sebep, insanlığın ‘değerler’ dünyasında iflas...
Cevaplar
0
Görüntüleme
82
858,498Konular
982,028Mesajlar
30,010Kullanıcılar
yuwywhyqyqySon üye
Üst Alt