nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Seyyid Nizamoğlu biyografi, Seyyid Nizamoğlu kimdir, Seyyid Nizamoğlu hayatı, Seyyid Nizamoğlu hakkında veri
Yaşamı ve kişiliği hakkında doyurucu data bulunmayan fakat, çağının ünlü ve büyük saygı görmüş ozanlarından biri olan Seyyid Seyfullah Kasım Efendi (Nizam Oğlu) XVI yüzyılın başında İstanbul'da doğdu
Babası, İmam Zeynel Abidin soyundan ve büyük şeyhlerden Seyyid Nizamüddin hazretleridir ki İstanbul'da Silivrikapısı haricen bulunan ve kendi adıyla anılan camiin içinde gömülüdür Şiirlerinde Seyyid Seyfullah, Seyyid Seyfi, Seyyid Nizamoğlu, Seyfi adlarını tapşırmıştır
Seyyid Seyfullah, Osmanlı hükümdarlarından III Murad Han devrinde (15741595) ününü duyurmaya başladı Bu dönem içinde Osmanlı Devleti'nin her yönden düzeni bozulmaya başlar Devamlı savaşlar yüzünden ekonomik durumun bozulduğu, sus payı karşılığı memuriyetlerin satılmaya başlandığı, reaya'nın pozitif vergiler yüzünden köylerini bıraktığı, bunun fena sonuçlar doğurduğu, cehalet ve taassub'un arttığı, Nizam Oğlu'nun şu beyitlerinden de anlaşılmaktadır:
Zulm ile doldu dünya yokdur huzura imkan
Ma'mur olan yerleri zalimler etti yıkık dökük
Alem harab'a vardı yıkıldı Mülki Osman
Kan ağlasun reaya çak edüben giriban
Nizam Oğlu iyi bir eğitim ve öğrenim görmüş, çağının gereği olan şeriat ve tarikat ilimlerini öğrenmiş, açık fikirli bir zümre içinde yaşamış ve yazdığı didaktik şiirlerinde bütün mutasavvıflar gibi o da; nefsini bilmeyenlere, dünya malına tapanlara, riyakarlara, sofulara çatan ifadeleriyle, bir çok tekke şairlerini geçmiştir İlahi'leri bestelenerek tekkelerde, ayini cem'lerde sonraki yüzyıllarda okunmuştur
Bu aşk bir bahri umman'dır buna hadd ü kenar olmaz
Delilim sırrı Kur'an'dır bunu bilende ar olmaz
diye başlayan ünlü ilahisi de bir takım şairler kadar şerh edilmiştir İnsan yapısına, özüne seziş ipleri uzatarak inciler toplamaya çalışır
Onaltıncı asır tekke şiiri'nin en büyük temsilcilerinden biri olan şairin an'ı şekil olarak an ve saz şiirleri üslubunda yazılmış lirikdidaktik ilahilerle bezenmiştir Divan şiiri türündeki manzumelerinde özellikle Nesimi edası görülür:
Saçm Ve'lleyli yüzün Ve'dduha'dır
Cemalin pertevi nuri Huda'dır
Yüzünde ayeti Kur'an yazılı
Hatıra kim okumaz Hak'dan cüda'dır
Senin Seyyid Nizam Oğlu yolunda
Nesimi gibi can verse revadır
Nazm'ı genelde dile canlı, doğru ve akan olan şairin en manâlı ve değerli şiirleri arasında yer alır Kayda Değer şiirleri, saz şiiri türünden yazdıklarıdır Aruz vezninde başarılı görülmese de, hece'de yeni bir dil ve duygu getirdiği açıktır:
Hey yol erkan kardaşları sizin olsun bu yol erkan
Ben bir aceb derde düşdüm bulunmaya gibi derman
Hicab oldu ego bana gidemedim dostdan yandan
Ben benliğimden geçmeğe şeyh elin tutmaya geldim
Hece ile yazdığı şiirlerinde genel olarak Yunus Emre eda'sı açık açık görülür:
Çünki ben yar ile yar'im Mansur oldum dikin dar'ım
Nesimi'yem yüzün derim assı ziyan olmaz bana
Görün Seyyid Seyfullah'ı kendinde bulmuş Allah'ı
Ben dost'u buldum billahi şekk ü güman olmaz bana
Çağında ağız dalaşı konularından biri olan sema'ın helalliğine de değiniyor:
Ya Rabbi aşkın ver bana hü diyeyim döne döne
Aşık olayım ben sana hü diyeyim döne döne
Şiirlerinde, mesela aşağıdaki beyitte olduğu gibi:
Bendei Ali Aba'yım Ehii Beyt'in kemteri
Sevmezem Al i Yezid'i Ca'feri'yem Ca'feri
diyerek, İmam Ca'feri Vefalı (as) mezhebinden olduğunu söyler
Şiirlerinde Nizam Oğlu mahlasını kullanan şair, Halveti Tarikatı'nın Sinaniyye Şubesini kuran ünlü mutasavvıf İbrahim Ümmi Sinan hazretlerinin baş halifesi'dir Alim bir zat olan Ümmi Sinan (öl 1551), gördüğü bir rüya üstüne Ümmi lakabını almıştır Aslen Bursa'lı olduğu söylenti edilir İstanbul'da Eyyüb Sultan (ra) Camii yöresinde Oluklu Bayır denilen yerde, halifelerinden Nasuh Efendi göre yaptırılan Dergah'ında gömülüdür
Ümmi Sinan'dan sonradan yaşamış olan, yeniden Halvetiyye'den Niyazi i Mısri'nin mürşidi Elmalı'lı Şeyh Muhammed Sinan da (öl 1664), Sinan Ümmi lakabıyla bilinir
Nizam Oğlu'nun yazınsal kişiliğinin oluşmasında, derhal her şairimizde olduğu gibi, tasavvuf zihin ve inançlarının büyük etkisi vardır
Eşrefoğlu Rumi'den sonra Yunus'u en iyi temsilci Nizam Oğlu'dur Hayatı hakkında geniş bilgimiz olmasa da, düşüncesini ve şiir gücünü kendisinden, kendi manzumelerinden öğrenebiliyoruz Mensur eserlerinden TacName ve Miftahı Vahdeti Vücüd da eski harflerle yayınlanmıştır İstanbul'da H 1010 (M 1601) yılında ölüm eden Seyyid Seyfullah (Nizam Oğlu) hazretlerinin kabri, Silivrikapı yöresinde, Emirler Mahallesindendir
Divan'ı ile manzum eserleri H 1326 (M 1908) yılında bir arada yayınlanan şairin külliyatı, bu defa yeni harflerimizle tıpkı yayınlanarak, Ehli Beyt'i seven canlara ve edebiyatçılarımızla tüm okuyuculara sunulmuştur *
Yaşamı ve kişiliği hakkında doyurucu data bulunmayan fakat, çağının ünlü ve büyük saygı görmüş ozanlarından biri olan Seyyid Seyfullah Kasım Efendi (Nizam Oğlu) XVI yüzyılın başında İstanbul'da doğdu
Babası, İmam Zeynel Abidin soyundan ve büyük şeyhlerden Seyyid Nizamüddin hazretleridir ki İstanbul'da Silivrikapısı haricen bulunan ve kendi adıyla anılan camiin içinde gömülüdür Şiirlerinde Seyyid Seyfullah, Seyyid Seyfi, Seyyid Nizamoğlu, Seyfi adlarını tapşırmıştır
Seyyid Seyfullah, Osmanlı hükümdarlarından III Murad Han devrinde (15741595) ününü duyurmaya başladı Bu dönem içinde Osmanlı Devleti'nin her yönden düzeni bozulmaya başlar Devamlı savaşlar yüzünden ekonomik durumun bozulduğu, sus payı karşılığı memuriyetlerin satılmaya başlandığı, reaya'nın pozitif vergiler yüzünden köylerini bıraktığı, bunun fena sonuçlar doğurduğu, cehalet ve taassub'un arttığı, Nizam Oğlu'nun şu beyitlerinden de anlaşılmaktadır:
Zulm ile doldu dünya yokdur huzura imkan
Ma'mur olan yerleri zalimler etti yıkık dökük
Alem harab'a vardı yıkıldı Mülki Osman
Kan ağlasun reaya çak edüben giriban
Nizam Oğlu iyi bir eğitim ve öğrenim görmüş, çağının gereği olan şeriat ve tarikat ilimlerini öğrenmiş, açık fikirli bir zümre içinde yaşamış ve yazdığı didaktik şiirlerinde bütün mutasavvıflar gibi o da; nefsini bilmeyenlere, dünya malına tapanlara, riyakarlara, sofulara çatan ifadeleriyle, bir çok tekke şairlerini geçmiştir İlahi'leri bestelenerek tekkelerde, ayini cem'lerde sonraki yüzyıllarda okunmuştur
Bu aşk bir bahri umman'dır buna hadd ü kenar olmaz
Delilim sırrı Kur'an'dır bunu bilende ar olmaz
diye başlayan ünlü ilahisi de bir takım şairler kadar şerh edilmiştir İnsan yapısına, özüne seziş ipleri uzatarak inciler toplamaya çalışır
Onaltıncı asır tekke şiiri'nin en büyük temsilcilerinden biri olan şairin an'ı şekil olarak an ve saz şiirleri üslubunda yazılmış lirikdidaktik ilahilerle bezenmiştir Divan şiiri türündeki manzumelerinde özellikle Nesimi edası görülür:
Saçm Ve'lleyli yüzün Ve'dduha'dır
Cemalin pertevi nuri Huda'dır
Yüzünde ayeti Kur'an yazılı
Hatıra kim okumaz Hak'dan cüda'dır
Senin Seyyid Nizam Oğlu yolunda
Nesimi gibi can verse revadır
Nazm'ı genelde dile canlı, doğru ve akan olan şairin en manâlı ve değerli şiirleri arasında yer alır Kayda Değer şiirleri, saz şiiri türünden yazdıklarıdır Aruz vezninde başarılı görülmese de, hece'de yeni bir dil ve duygu getirdiği açıktır:
Hey yol erkan kardaşları sizin olsun bu yol erkan
Ben bir aceb derde düşdüm bulunmaya gibi derman
Hicab oldu ego bana gidemedim dostdan yandan
Ben benliğimden geçmeğe şeyh elin tutmaya geldim
Hece ile yazdığı şiirlerinde genel olarak Yunus Emre eda'sı açık açık görülür:
Çünki ben yar ile yar'im Mansur oldum dikin dar'ım
Nesimi'yem yüzün derim assı ziyan olmaz bana
Görün Seyyid Seyfullah'ı kendinde bulmuş Allah'ı
Ben dost'u buldum billahi şekk ü güman olmaz bana
Çağında ağız dalaşı konularından biri olan sema'ın helalliğine de değiniyor:
Ya Rabbi aşkın ver bana hü diyeyim döne döne
Aşık olayım ben sana hü diyeyim döne döne
Şiirlerinde, mesela aşağıdaki beyitte olduğu gibi:
Bendei Ali Aba'yım Ehii Beyt'in kemteri
Sevmezem Al i Yezid'i Ca'feri'yem Ca'feri
diyerek, İmam Ca'feri Vefalı (as) mezhebinden olduğunu söyler
Şiirlerinde Nizam Oğlu mahlasını kullanan şair, Halveti Tarikatı'nın Sinaniyye Şubesini kuran ünlü mutasavvıf İbrahim Ümmi Sinan hazretlerinin baş halifesi'dir Alim bir zat olan Ümmi Sinan (öl 1551), gördüğü bir rüya üstüne Ümmi lakabını almıştır Aslen Bursa'lı olduğu söylenti edilir İstanbul'da Eyyüb Sultan (ra) Camii yöresinde Oluklu Bayır denilen yerde, halifelerinden Nasuh Efendi göre yaptırılan Dergah'ında gömülüdür
Ümmi Sinan'dan sonradan yaşamış olan, yeniden Halvetiyye'den Niyazi i Mısri'nin mürşidi Elmalı'lı Şeyh Muhammed Sinan da (öl 1664), Sinan Ümmi lakabıyla bilinir
Nizam Oğlu'nun yazınsal kişiliğinin oluşmasında, derhal her şairimizde olduğu gibi, tasavvuf zihin ve inançlarının büyük etkisi vardır
Eşrefoğlu Rumi'den sonra Yunus'u en iyi temsilci Nizam Oğlu'dur Hayatı hakkında geniş bilgimiz olmasa da, düşüncesini ve şiir gücünü kendisinden, kendi manzumelerinden öğrenebiliyoruz Mensur eserlerinden TacName ve Miftahı Vahdeti Vücüd da eski harflerle yayınlanmıştır İstanbul'da H 1010 (M 1601) yılında ölüm eden Seyyid Seyfullah (Nizam Oğlu) hazretlerinin kabri, Silivrikapı yöresinde, Emirler Mahallesindendir
Divan'ı ile manzum eserleri H 1326 (M 1908) yılında bir arada yayınlanan şairin külliyatı, bu defa yeni harflerimizle tıpkı yayınlanarak, Ehli Beyt'i seven canlara ve edebiyatçılarımızla tüm okuyuculara sunulmuştur *