Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Sihir Ne Demek?

Sihir Ne Demek?
0
51

Profösör

Super Mod
Katılım
Ocak 11, 2022
Mesajlar
3,752
Etkileşim
29
Puan
38
Yaş
36
Konum
Rusya
Web sitesi
bilgilihocam.com
F-D Coin
125

Sihir nedir, ne anlama gelir? Sihir kelimesinin sözlük anlamı nedir? Kur’an’da sihirle ilgili ayetler.​

Sihir “büyü, efsun” demektir.

SİHİR NEDİR?​

Sözlükte “bir şeyi olduğundan başka türlü göstermek, aldatmak, oyalamak; birinin ilgisini çekmek, gönlünü çelmek” mânalarında masdar olan sihr kelimesi “hile, aldatma; sebebi gizli kalan iş” anlamlarında isim olarak da kullanılmaktadır. (Lisânü’l-ʿArab, “sḥr” md.; Kāmus Tercümesi, II, 381-383) Râgıb el-İsfahânî’nin açıklamalarından hareketle sihir terimini “el çabukluğu, göz boyama ve yaldızlı sözler söyleme yoluyla gerçekleştirilen hile ve aldatma işi, şeytanla yakınlık kurup ondan yardım alma ve nesnelerin şeklini değiştirme iddiası” diye tanımlamak mümkündür. (el-Müfredât, “sḥr” md.)

SİHİRLE İLGİLİ AYETLER​

Kur’ân-ı Kerîm’de sihir ve türevleri terim anlamıyla altmış yerde geçmekte, bunların kırktan fazlası Hz. Mûsâ, Hârûn ve Hz. Muhammed’le ilgili âyetlerde yer almaktadır. Ayrıca Hz. Sâlih, Şuayb ve Îsâ’nın muhataplarınca büyücü veya büyülenmiş diye nitelendirildiğini belirten âyetlerde sihirle ilgili kelimeler kullanılmış, bu iddiaların iftiradan ibaret olduğu, inkârcıların eskiden beri peygamberler hakkında böyle sözler söyledikleri bildirilmiştir. (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “sḥr” md.) Kur’an’da sihrin üç şekline değinildiğini söylemek mümkündür.

  1. Mısırlılar’ın Sihri. Hz. Mûsâ döneminde Mısır’da sihirbazlar bazı tekniklere başvurarak hayal ettirme (illüzyon) şeklinde sihir yapıyorlardı (Tâhâ 20/66). Mûsâ, kardeşi Hârûn’la birlikte ilâhî mesajı iletmek üzere Firavun ve taraftarlarına gönderildiğinde Firavun onların mûcize göstermesini istemiş, bunun üzerine asâ ve yed-i beyzâ mûcizeleri gerçekleşmiştir. Mûsâ’yı sihirbazlıkla suçlayan Firavun çevresindeki güçlü sihirbazlar sayesinde onu mağlûp edebileceğini düşünmüş, fakat Mûsâ asâsıyla sihirbazların kullandığı büyü araçlarının tamamını etkisiz hale getirmiş, böylece gösterilerinin bir aldatmacadan ibaret olduğu ortaya çıkmış, işin aslını bilen sihirbazlar iman etmiştir (el-A‘râf 7/106-122; eş-Şuarâ 26/31-48). Kur’ân-ı Kerîm birçok âyette Hz. Mûsâ’nın sihirbaz olmadığını, rakiplerinin sihrini sihirle değil Allah’ın izniyle etkisiz hale getirdiğini ve diğerlerinin ortaya koyduğu gösterilerin aldatmacadan ibaret bulunduğunu açıklamaktadır (el-A‘râf 7/103-105, 116-117; Yûnus 10/76-77, 81; Tâhâ 20/60-69).
  2. Bâbilliler’in Sihri. Bu sihir semavî güçlerden yardım alarak yapılan sihir çeşidi olup Bakara sûresinin 102. âyetinde bunun üzerinde durulmuştur. Burada Hz. Süleyman’ın hükümranlığının sihre dayandığını söyleyen yahudiler eleştirilmekte, bazı kişilerin topluma zararı dokunan ve karı kocanın arasını ayırmayı hedefleyen şeyleri öğrendikleri, halbuki Allah’ın izni olmadıkça kimsenin kimseye zarar veremeyeceği bildirilmektedir. Âyette şeytanlar, onlara uyan insanlar, Hârût ve Mârût sihirle ilişkili taraflar olarak gösterilmektedir.
  3. Düğümlere Üfleme Suretiyle İcra Edilen Sihir. Felak sûresindeki ilgili âyette sihir kelimesi kullanılmaksızın düğümlere üfleyenlerin şerrinden Allah’a sığınılması istenmektedir. Burada “üfürükçüler” anlamında “neffâsât” kelimesi geçmektedir.
Âyet ve hadislerin genel muhtevası göz önünde bulundurulduğunda sihrin bazı çeşitlerinin olağan üstü bilgi ve güç iddiasına dayanması sebebiyle tevhide aykırı bir inanç olarak değerlendirilmesi gerekir. Bazıları ise hile ve sahtekârlık gibi ahlâk dışı davranışlardan ibarettir. Bunun yanında sihir sosyal hayatın bir olgusu gibi görülerek onun daha çok iman ve ahlâk açısından doğuracağı sonuçlar üzerinde durulmuştur. Nitekim hadislerde sihir helâk edici yedi büyük günahtan biri kabul edilmiş (Buhârî, “Veṣâyâ”, 23; “Ṭıb”, 48; Müslim, “Îmân”, 145), fal ve kehanet gibi o da yasaklanmıştır (Tayâlisî, s. 50) Bu tavır Hz. Peygamber’den sonra sahâbe tarafından devam ettirilmiş, Hz. Ömer hilâfeti sırasında büyücülük yapanların cezalandırılacağını ilân etmiştir. (Muhammed Hamîdullah, s. 509-510). Konuyu kamu düzeni açısından ele alan fıkıh âlimleri dinî bakımdan inkârla sonuçlanan sihrin irtidad suçuna denk tutulmasını, bu sonucu doğurmayan sihirlerde ise sihirbaza toplum hayatında meydana getirdiği zarara göre işlem yapılmasını öngörmüşlerdir. (el-Muvaṭṭaʾ, “ʿUḳūl”, 19; Şâfiî, I, 226-227; Cessâs, I, 61-72; İbn Kudâme, VIII, 151)
 

Similar threads

Sihrin yani büyünün tarihi çok eskilere dayanır Kur’anı Kerim, sihrin Hz Süleyman’ın as zamanında, şeytanlar tarafından halk içinde nasıl yayıldığından bahseder Bakara,102 Tefsircilerin belirttiğine göre, Hz Süleyman as zamanında insan ve cin şeytanları pek azıtmıştı Şeytanlar, gökteki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
98
  • Sabit
Büyü (sihir) nedir? İslam’da büyü (sihir) yapmanın hükmü nedir? Büyü yapan kimse şirke girer mi? İslam’da büyü (sihir) haram mıdır? Büyü (sihir) lügatte sebebi gizli ve üstü kapalı olan şey demektir. Asıl mânâsı, bir şeyi hakikatinden başka bir şeye çevirmektir. Örfte sihir denilince, başkası...
Cevaplar
1
Görüntüleme
658
SELAM
S
İslâm ve Sihir Kutsal kitabımız Kur'ânı Kerim'de sihirin niteliği ve mahiyeti hakkında haberler mevcutrurBakara, Araf, Yunus, Şuara, Taha, Kalem ve Felak Sûreleri'nde sihirden ve sihirbazların durumundan bilgiler verilir Sevgili Peygamberimiz (SAS), insanı felâkete ve helake sürükleyen yedi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
84
Efsun Nedir Efsun, füsûn olarak da kullanılır Farsça'dan dilimize geçmiş olup, büyü ve büyü anlamındadır Sihirbazların okudukları kelimelere olduğu gibi, hileye ve manasız şeye de denir Sihirbazlık yapana efsunkâr denilmiştir bununla birlikte sihirsel de demektir Namık Kemâl bir şiirinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
65
Âl ve İmrân ne demektir? Al-i İmran nedir, ne anlama gelir? Al-i İmran suresinin genel özellikleri ve nüzûl sebebi. Âl “aile, sülâle, akraba ve hânedan” demektir. “Peygamberlerin ümmeti, hükümdarların sadık tebaa ve has kulları” anlamına da gelir. İmrân ise özel isimdir. AL-İ İMRAN NEDİR? Âl-i...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
858,471Konular
981,204Mesajlar
29,544Kullanıcılar
Aal01Son üye
Üst Alt