iltasyazilim
FD Üye
Şiirin Temel Özellikleri
Şiir Özellikleri
Çağımızın ve günümüzün şiirini sadece daha iyi, daha yakından tanıdığımız için yok, bütün çağların şiirlerine kendimizinkinin sisleri arasından baktığımız için, şiir derken modern şiiri açıklama yapmak istiyoruz Çağdaş şiir, bundan böyle hikayeden bölünmüş olan, büyüyen burjuva sınıfının, çevresinin bilincine varmasında özel bir rol oynamış olan şiirdir
Bu çağdaş şiirin iyisinin değil, herhangi bir modern şiirin kendine özgü temel özellikleri nelerdir? Yunan şiirinin esas özelliği olan Mimesis (taklit), kent soylu şiirinin esas özelliği değildir; Mimesis kent soylu hikayesiyle oyununda görülür
Bugün, anlayanların gözünde bir sanat olarak şiiri meydana getiren esas özellikler şunlardır:
Şiir ritimlidir
Herhangi bir dilin »doğal« ritminden bambaşka ve üstünde olan şiirsel ritim, köklerini iki kaynaktan alır:
(1) Ritim daha kolay bir karşılıklı ilan yolu sağlamakta, dolayısıyla şiirin kolektif yapısını güçlendirmektedir ve şiirin içinde doğduğu toplumsal çevrenin izidir Bunun sonucu olarak ritmin yapısı, şiirin içgüdüsel veya coşkusal özü ile bu coşkunun kolektif olarak kendisini gerçekleştirdiği toplumsal ilişkiler arasındaki hatasız dengeyi ustaca ve sağduyu bir yolla dile getirir Bu Nedenle insanın kendi içgüdüleriyle toplum arasındaki ilişkiyi değerlendirmesindeki herhangi bir değiştirme, hazırlanmış bulduğu ve dolayısıyla bir şair olarak şu veya bu yönde değiştirdiği vezin ve ritim alışkanlıkları (convention) karşısındaki tutumunda yansır, İngiliz burjuva şiirinde vezin tekniği karşısındaki tutumda görülen bu değişiklikleri bundan önceki bölümlerde genel çizgileri içinde incelemiş bulunuyoruz, »bağımsızlık vezin«e dürüst son gidişin, insan kendi toplumsal ilişkilerinin kontrolünü adamakıllı yitirdiği için, bütün toplumsal ilişkileri körü körüne bir yadsımayla ayrılmak gibi son anarşik burjuva girişimini yansıttığı da açık bir gerçektir
(2) Bu bizi şiirdeki burjuva çelişkisinin özel bir yüzüyle karşı karşıya getirir : ritmin kolektif bildiriyi ve coşkuyu kolaylaştırmasıyla İnsan vücudunun, dış olayların geçici (arızîcasual) karakteri ile benlik (ego) aralarında bir ayırıcı çizgi meydana getiren, zamanı özel ve dolaysız bir tarzda öznel olarak algılıyormuşuz gibi belirten birtakım düzenli doğal hareketleri vardır (nabız atışı, solgun alma, vb) Bu yüzden herhangi bir ritmik hareket ya da eylem bilinç alanımızın fizyolojik öğesini çevresel unsur aleyhinde üstün duruma getirmekledir Bu, coşkusal içe doğru dönüş diye adlandıracağımız ve bir matematik problemi üzerinde uğraşırken olagelen ussal içedönüşe karşıt tutacağımız kendine özgü bir değişiklik içedönüş yaratır Ussal içedönüşte ritme yer yoktur
Ritim bir iki taraflı şenlikteki insanları özel bir tarzda, hem fizyolojik ayrıca de coşkusal olarak birbirine yaklaştırır Daha önce de görmektedirler birbirlerini, lakin özlenen bir araya geliş değildir bu Aksine, birbirlerini o kadar dobra dobra göremez olunca, her biri kendi iç karanlığına çekilip aynı fizyolojik ve öğesel (elemental) vuruşu paylaşınca, işte o vakit, birbirlerini aynı reel seziş dünyasında görmenin birliğinden ayrı özel bir grup birliğine ulaşırlar Bilinçsel birliğin karşıtı olan içgüdüsel birliktir bu; tarafsız birliğin karşıtı olan öznel birliktir Coşkusal içedönüşte insan genotipe (genotype), her insanda aşağı yukarı karşılıklı olan ve hayat baştan başa dış hakikat tarafından değiştirilen ve kendine uydurulan içgüdüler topluluğuna döner
Bu coşkusal içedönüş, kendi başına bir toplumsal olgudur Ahali tüm olarak aynı sezgi donanımını taşıdıkları için toplumun ahenkli işleyen bir bütünlüğü vardır İnsanın hazırlanmış bulduğu üretim ilişkileri, içine girdiği çevre, toplumsal olarak onun bilincine bir biçim verir, bununla birlikte herhangi bir toplumda birliği sağlar Biri ilkel Avustralya kültürü, öbürü ise modern Avrupa kültüründe doğmuş olan iki eş genotipin birbirinden ayrı olacağı ve daha sonra birlikte büyütülseler bile bir tek toplumsal karmaşığı (complex) meydana getirmeyecekleri doğrudur Fakat aynı kültürde doğmuş olan bir maymunla insan da çevre koşullarının benzerliğine rağmen öbür olurlar ve benzer karmaşığı meydana getirmezlerdi Içgüdü ile kültürel çevre arasındaki bu çelişme toplum için mutlak önemdedir Onun çözümlemekte olduğumuz biçimi nasıl kapitalist toplumun gelişimini etkiliyorsa, bu genel çelişme de bütün toplumun gelişimine olumlu etkide bulunur Dilde, bu çelişme ussal içerik ya da sözcüklerle açıklama edilen objektif varlık ve coşkusal içerik ya da aynı sözcüklerle ifade edilen öznel davranış arasındaki zıtlıkla belirir Dilin doğuşu gibi insanın doğayla mücadelesinde ortaya çıktıkları için ikisini birbirinden yarmak olanaksızdır Lakin bilim (ya da hakikat) birincinin özel alanıdır; şiir (ya da yanılsama) ise ikincinin ülkesidir Çağrıda Bulunmak ama bir bakıma şiir, toplum için, insanın Doğayla mücadelesi gibi başsız ve sonsuzdur
Bu, şiirin kendinde, kendi içine çekilerek hemcinsleriyle coşkusal bir birliğe giren insan biçimini alır Dolayısıyla burjuva şair kendi bireyliğini dile getirdiğini, ruhunun en dip köşesindeki sanat dünyasına girerek gerçeklikten kaçtığını varsayarken, doğrusu ussal gerçekliğin toplumsal dünyasından coşkusal beraberliğin toplumsal dünyasına geçiyordur Kent Soylu şair (sandığı gibi) antisosyal olunca ve kendisini tamamen »sanat için sanat« dünyasına adayınca, Mallarme'nin L'Apresmidi d'un Faune'u ve Apollinaire'in Alcools'ündeki gibi, ritmi gittikçe daha göze çarpıcı ve uyutucu olur Kent Soylu ancak anarşi yanlısı aşamaya geçip de kent soylu toplumu bütün olarak yadsıyınca, sözcüklerini sadece bireysel çağrışımlarla seçince ritim ortadan kalkabilir, çünkü şair bundan böyle değişik insanlarla ortak içgüdülere sahip almak gibi toplumsal bir bağdan bile korkmakta ve bu yüzden yalnız beyinsel bir başkalık taşıyacak sözcükleri seçmektedir Fazla zinde coşkusal çağrışımı olan sözcükler seçerse bu, güçlü bir ritmin uyuşturuculuğu (hipnoz) ile birleşince, onu insani içgüdülerin müşterek derinliğine gömecektir Gerçeküstücülerin, acayip çağrışımları ne kadar kişisel olursa olsun, coşkusal değil de ussal olan kelime bileşimleri seçme tekniği de buradan gelir Nihayet bu, fakat dilden ve anlamdan ayrılmakla mümkün olur, çünkü bilincin bütün içerikleri temelde hem genetik, hem de çevresel bakımdan toplumsaldır
Bu Nedenle, ritim şiir için temeldir ve »Ritim uyuşturucudur, fazla duygululuk yaratır« ya da »Vezin kalıpları toplumsal normları ifade eder« gibi basit formüllerle bir yandan itilemez Ritmin anlamı tarihseldir ve herhangi bir belirli zamanda, toplumun esas çelişkisinin dilde ortaya çıkışına bağlıdır
*
Şiir Özellikleri
Çağımızın ve günümüzün şiirini sadece daha iyi, daha yakından tanıdığımız için yok, bütün çağların şiirlerine kendimizinkinin sisleri arasından baktığımız için, şiir derken modern şiiri açıklama yapmak istiyoruz Çağdaş şiir, bundan böyle hikayeden bölünmüş olan, büyüyen burjuva sınıfının, çevresinin bilincine varmasında özel bir rol oynamış olan şiirdir
Bu çağdaş şiirin iyisinin değil, herhangi bir modern şiirin kendine özgü temel özellikleri nelerdir? Yunan şiirinin esas özelliği olan Mimesis (taklit), kent soylu şiirinin esas özelliği değildir; Mimesis kent soylu hikayesiyle oyununda görülür
Bugün, anlayanların gözünde bir sanat olarak şiiri meydana getiren esas özellikler şunlardır:
Şiir ritimlidir
Herhangi bir dilin »doğal« ritminden bambaşka ve üstünde olan şiirsel ritim, köklerini iki kaynaktan alır:
(1) Ritim daha kolay bir karşılıklı ilan yolu sağlamakta, dolayısıyla şiirin kolektif yapısını güçlendirmektedir ve şiirin içinde doğduğu toplumsal çevrenin izidir Bunun sonucu olarak ritmin yapısı, şiirin içgüdüsel veya coşkusal özü ile bu coşkunun kolektif olarak kendisini gerçekleştirdiği toplumsal ilişkiler arasındaki hatasız dengeyi ustaca ve sağduyu bir yolla dile getirir Bu Nedenle insanın kendi içgüdüleriyle toplum arasındaki ilişkiyi değerlendirmesindeki herhangi bir değiştirme, hazırlanmış bulduğu ve dolayısıyla bir şair olarak şu veya bu yönde değiştirdiği vezin ve ritim alışkanlıkları (convention) karşısındaki tutumunda yansır, İngiliz burjuva şiirinde vezin tekniği karşısındaki tutumda görülen bu değişiklikleri bundan önceki bölümlerde genel çizgileri içinde incelemiş bulunuyoruz, »bağımsızlık vezin«e dürüst son gidişin, insan kendi toplumsal ilişkilerinin kontrolünü adamakıllı yitirdiği için, bütün toplumsal ilişkileri körü körüne bir yadsımayla ayrılmak gibi son anarşik burjuva girişimini yansıttığı da açık bir gerçektir
(2) Bu bizi şiirdeki burjuva çelişkisinin özel bir yüzüyle karşı karşıya getirir : ritmin kolektif bildiriyi ve coşkuyu kolaylaştırmasıyla İnsan vücudunun, dış olayların geçici (arızîcasual) karakteri ile benlik (ego) aralarında bir ayırıcı çizgi meydana getiren, zamanı özel ve dolaysız bir tarzda öznel olarak algılıyormuşuz gibi belirten birtakım düzenli doğal hareketleri vardır (nabız atışı, solgun alma, vb) Bu yüzden herhangi bir ritmik hareket ya da eylem bilinç alanımızın fizyolojik öğesini çevresel unsur aleyhinde üstün duruma getirmekledir Bu, coşkusal içe doğru dönüş diye adlandıracağımız ve bir matematik problemi üzerinde uğraşırken olagelen ussal içedönüşe karşıt tutacağımız kendine özgü bir değişiklik içedönüş yaratır Ussal içedönüşte ritme yer yoktur
Ritim bir iki taraflı şenlikteki insanları özel bir tarzda, hem fizyolojik ayrıca de coşkusal olarak birbirine yaklaştırır Daha önce de görmektedirler birbirlerini, lakin özlenen bir araya geliş değildir bu Aksine, birbirlerini o kadar dobra dobra göremez olunca, her biri kendi iç karanlığına çekilip aynı fizyolojik ve öğesel (elemental) vuruşu paylaşınca, işte o vakit, birbirlerini aynı reel seziş dünyasında görmenin birliğinden ayrı özel bir grup birliğine ulaşırlar Bilinçsel birliğin karşıtı olan içgüdüsel birliktir bu; tarafsız birliğin karşıtı olan öznel birliktir Coşkusal içedönüşte insan genotipe (genotype), her insanda aşağı yukarı karşılıklı olan ve hayat baştan başa dış hakikat tarafından değiştirilen ve kendine uydurulan içgüdüler topluluğuna döner
Bu coşkusal içedönüş, kendi başına bir toplumsal olgudur Ahali tüm olarak aynı sezgi donanımını taşıdıkları için toplumun ahenkli işleyen bir bütünlüğü vardır İnsanın hazırlanmış bulduğu üretim ilişkileri, içine girdiği çevre, toplumsal olarak onun bilincine bir biçim verir, bununla birlikte herhangi bir toplumda birliği sağlar Biri ilkel Avustralya kültürü, öbürü ise modern Avrupa kültüründe doğmuş olan iki eş genotipin birbirinden ayrı olacağı ve daha sonra birlikte büyütülseler bile bir tek toplumsal karmaşığı (complex) meydana getirmeyecekleri doğrudur Fakat aynı kültürde doğmuş olan bir maymunla insan da çevre koşullarının benzerliğine rağmen öbür olurlar ve benzer karmaşığı meydana getirmezlerdi Içgüdü ile kültürel çevre arasındaki bu çelişme toplum için mutlak önemdedir Onun çözümlemekte olduğumuz biçimi nasıl kapitalist toplumun gelişimini etkiliyorsa, bu genel çelişme de bütün toplumun gelişimine olumlu etkide bulunur Dilde, bu çelişme ussal içerik ya da sözcüklerle açıklama edilen objektif varlık ve coşkusal içerik ya da aynı sözcüklerle ifade edilen öznel davranış arasındaki zıtlıkla belirir Dilin doğuşu gibi insanın doğayla mücadelesinde ortaya çıktıkları için ikisini birbirinden yarmak olanaksızdır Lakin bilim (ya da hakikat) birincinin özel alanıdır; şiir (ya da yanılsama) ise ikincinin ülkesidir Çağrıda Bulunmak ama bir bakıma şiir, toplum için, insanın Doğayla mücadelesi gibi başsız ve sonsuzdur
Bu, şiirin kendinde, kendi içine çekilerek hemcinsleriyle coşkusal bir birliğe giren insan biçimini alır Dolayısıyla burjuva şair kendi bireyliğini dile getirdiğini, ruhunun en dip köşesindeki sanat dünyasına girerek gerçeklikten kaçtığını varsayarken, doğrusu ussal gerçekliğin toplumsal dünyasından coşkusal beraberliğin toplumsal dünyasına geçiyordur Kent Soylu şair (sandığı gibi) antisosyal olunca ve kendisini tamamen »sanat için sanat« dünyasına adayınca, Mallarme'nin L'Apresmidi d'un Faune'u ve Apollinaire'in Alcools'ündeki gibi, ritmi gittikçe daha göze çarpıcı ve uyutucu olur Kent Soylu ancak anarşi yanlısı aşamaya geçip de kent soylu toplumu bütün olarak yadsıyınca, sözcüklerini sadece bireysel çağrışımlarla seçince ritim ortadan kalkabilir, çünkü şair bundan böyle değişik insanlarla ortak içgüdülere sahip almak gibi toplumsal bir bağdan bile korkmakta ve bu yüzden yalnız beyinsel bir başkalık taşıyacak sözcükleri seçmektedir Fazla zinde coşkusal çağrışımı olan sözcükler seçerse bu, güçlü bir ritmin uyuşturuculuğu (hipnoz) ile birleşince, onu insani içgüdülerin müşterek derinliğine gömecektir Gerçeküstücülerin, acayip çağrışımları ne kadar kişisel olursa olsun, coşkusal değil de ussal olan kelime bileşimleri seçme tekniği de buradan gelir Nihayet bu, fakat dilden ve anlamdan ayrılmakla mümkün olur, çünkü bilincin bütün içerikleri temelde hem genetik, hem de çevresel bakımdan toplumsaldır
Bu Nedenle, ritim şiir için temeldir ve »Ritim uyuşturucudur, fazla duygululuk yaratır« ya da »Vezin kalıpları toplumsal normları ifade eder« gibi basit formüllerle bir yandan itilemez Ritmin anlamı tarihseldir ve herhangi bir belirli zamanda, toplumun esas çelişkisinin dilde ortaya çıkışına bağlıdır
*
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.