Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Sıkıntılar karşısında inanç ve edebimiz nasıl olmalıdır? islam tim

Sıkıntılar karşısında inanç ve edebimiz nasıl olmalıdır? islam tim
0
113

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Denilebilir ki, dünyada sıkıntısız, üzüntüsüz, dolayısıyla imtihansız yaşayan insan yoktur
Öyle olunca, kaçınılması imkânsız bu sıkıntı ve musibet imtihanlarını nasıl karşılamalı, nasıl bir inanç ve edep anlayışı içinde yorumlayarak hakkımızda hayra çevirmeli, yani imtihanı kazanmalıyız? Konuya ait Hocaefendi'in yeni kitabından (Kalb İbresi) fevkalade faydalı olduğu kadar da ikaz edici ölçüler arz etmek istiyorum bugün sizlere Sözü daha fazla uzatmadan birlikte okuyoruz Kalb İbresi'ndeki sıkıntıları şuurla karşılama anlayışımızı

***

Musibet karşısındaki temel disiplin, onun Cenabı Hakk'ın emirber bir neferi olduğunu düşünmek ve şikâyet ifade eden sözlerden kesinlikle kaçınmaktır Hususiyle musibetin gelip çarptığı ilk anlarda sızlanmaların şikâyete dönüşmemesi için sükutu tercih etmek lazımdır Resulü Ekrem Efendimiz'in (sas) Sükutu tefekkür, bakışı ibret ve konuşması da hikmet olan kurtulmuştur!beyanı istikametinde, inanan bir insan, eşya ve hadiseleri ibret nazarlarıyla süzmeli, konuşmadan önce bir tefekkür etmeli ve dile geldiği zaman da hep hikmet incileri dile getirmelidir Aslında hikmet, tefekkürün bağrında gelişir, tefekkür de sükut serasında olgunlaşır, dolayısıyla bir bela ve musibet isabet edince yapılması gereken, iradi olarak susmak, hadiselerin çehresindeki kaderi yazıları okumaya çalışmak, düşünmek, ondan mesajlar çıkarmak, sonra kulluk adabına uygun şekilde konuşmak, ama mutlaka sabırlı ve teslimiyetli davranmaktır

Her insan hemen her an türlü türlü musibetlerle karşı karşıyadır Bilhassa iman dairesinde iç içe ızdıraplar ve küme küme mahrumiyetler saklıdır Zaten insanların ebedi nimetlerden nasipleri, Hak yolunda çektikleri meşakkat ve çile nispetinde olacaktır; ahiretteki mükâfatın büyüklüğü ölçüsünde burada bir kısım zorlukların yaşanması normaldir Belanın en şiddetlisi peygamberlere, sonra Hakk'ın makbulü velilere ve derecesine göre diğer mü'minlere gelirhadisi şerifi de bu hakikati hatırlamaktadır

Aslında Allah Teala, her bela ve musibeti, neticesi itibarıyla mü'min kulları için bir rahmet vesilesi ve arınma vasıtası kılmıştır Elverir ki insan, zahiren çirkin yüzlü hadiseler karşısında kadere taş atmasın ve Cenabı Hak'tan şikâyetçi olmasın

Her türlü olumsuzluğu, ister sebepler açısından, isterse de Allah ile münasebetlerimiz zaviyesinden kendi hatalarımıza bağlamamız ve kendi kusurlarımıza vermemiz lazımdır Zira, bu mülahaza kadere taş atmamıza mani olur, üslup itibariyle haşa ve kella Allah'a suç isnat etmemizin ve dışta suçlu aramamızın da önüne geçer Her musibet karşısında bu duygu ve düşünceyi esas almamız bizi birer tedbir ve dikkat insanı haline getirir Aksi halde hafizanallah Falan şunu yaptı, filan şöyle davrandıdiyerek sürekli suçlu aramaktan kurtulamayız Ya da Biz ne yaptık da bunlar başımıza geldi?demek suretiyle İlahi icraatı ve kaderi tenkit etme küstahlığına düşmekten kurtulamayız

Aslında Bizim suçumuz ne, biz ne yaptık ki?demek, en büyük bir suçtur İçinde yaşadığımız zaman ve şartlarda hemen her insan tepeden tırnağa bir kusur abidesi olmuş gibidir Herkes başına taşların yağması için mevcudiyetinin dahi yeterli olduğunu düşünmelidir

Evet, Hak karşısındaki konumunun farkında olan bir insan, gökten bir meteor gelip çarparak kendisini yerin dibine batırsa, o zaman bile Öyle günahkârım ki, bilmem bu taş günahlarımın hangi birine kefaret oldu; hamd olsun ki, Cenabı Hak daha dünyadayken başıma taş yağdırdı da günahlarımın vebalini cehenneme bırakmadıdemeli, bu edeb içinde kulluğunu sürdürmeli, bu örneği vermelidir
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 

Similar threads

Allah`a Iman Insanlarla hayvanlar arasındaki en önemli fark akıldır Bunun dışında hemen her konuda eşittirler Öyleyse insan, aklıyla, önce aklın niçin verildiğini, sonra da kendisinin ve dünyanın niçin ve nasıl varolduğunu düşünmek zorundadır Çünkü aklın görevi düşünmektir Ona görevini...
Cevaplar
0
Görüntüleme
108
Dinî musibet, dinin yolundan çıkmak, Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemek demektir Bu musibetler çok değişik sahalarda kendini gösterebilir İman konularında tereddütler göstermek, dinî musibetin en büyüğüdür Namaz kılmamak bir musibettir, oruç tutmamak bir musibettir Faiz yemek bir musibettir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
184
Allah Teâlâ, her bela ve musibeti, neticesi itibarıyla mü'min kulları için bir rahmet vesilesi ve arınma vasıtası kılmıştır Elverir ki, insan, zâhiren çirkin yüzlü hadiseler karşısında kadere taş atmasın ve Cenâbı Hak'tan şikâyetçi olmasın Nitekim, Kur'anı Kerîm'de, And olsun ki, sizi biraz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
Tefekkürün dindeki yeri nedir? Tefekkür, dinimizde önemli bir ibadettir Tefekkür, günahlarını, mahlukları ve kendini düşünmek Allahü teâlânın yarattığı şeylerden ibret almaktır Kur’anı kerimde iyiler övülürken buyuruluyor ki: (Onlar ayakta iken, otururken, yanları üstüne yatarken hep...
Cevaplar
0
Görüntüleme
81
32 FARZ izafetCom Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız Namazın farzları 12'dir 6'sı içinde 6'sıda dışındadır Dışındakilere şart, içindekilerede Rükun denir DIŞINDAKİLER: 1 Hadesten Taharet: Abdesti olmayanın abdest alması, cünüp olanında...
Cevaplar
0
Görüntüleme
88
858,496Konular
981,673Mesajlar
29,760Kullanıcılar
cumali12332Son üye
Üst Alt