nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Günün son dersinin sonuna gelinmişti Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu Defter ve kitaplarını çantalarına koydular Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar Yalnız, Ali hazırlanmamıştı Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu Nihayet zil çaldı Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi Ali, yerinden kalkmadı Ağır, ağır eşyasını topladı Bir yanlamasına göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini bekliyordu
Öğretmeni, onun bu hâlini fark etti:
Hayrola Ali, dedi Eve gitmeyecek misin?
Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim
Peki, dedi öğretmeni Ne söyleyeceksin bakalım?
Ahmet arkadaşımız var ya
Evet, ne olmuş Ahmet ’e?
Durumları pekiyi yok galiba Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor
EE?
Ona yârdim etmek istiyorum Ama benim takviye ettiğimi bilirse üzülür Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?
Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu Nurhan Ögretmen, paraya dokunmadı Sandalyesine oturup düşündü Ali hakkındaki bilgilerini yokladı Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pekiyi değildi Bu gayretli ve şirin öğrencisi, ne değin da temiz kalpli ve düşünceliydi Zengin bir ailenin çocuğu değildi Buna rağmen yardim etmek istiyordu Bir De destek ettiğinin bilinmesini istemiyordu
Nurhan Ögretmen:
Dur bakalım Ali, dedi Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pekiyi yok Hatalı mı biliyorum?
Içten biliyorsunuz öğretmenim Babam gündelikçi Birçok vakit iş bulamıyor Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum
Nerede çalışıyorsun?
Simit satıyorum
Nurhan Ögretmen tekrar durup düşündü İyiliğin bu kadarına ne demeliydi simdi Bunun gerçekleşmesi zordu Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı Bunu yaparken, şirin öğrencisini de kırmamalıydı Onunla birazcık daha konuşursa, ola ki bir yolunu bulurdu
Nurhan Ögretmen, Ali ’ye dondu:
Büyüyünce ne elde etmek istiyorsun, diye sordu
Fazla zengin bir işadamı
Niçin?
İnsanlara daha çok yardımcı olmak için
Hoş, dedi Nurhan Ögretmen Bak simdi Ali, Ahmet ’in ailesinin durumu pekiyi yok; bu içten Fakat sizinki de bundan öyle bambaşka değil İstersen telaş etme; çok varlıklı olduğun süre insanlara yardım edersin Olmaz mı?
Olmaz, dedi Ali Simdi yapmalıyım
Niçin olmaz?
Üç sebepten dolayı olmaz
Birincisi: Bu para zaten benim değil İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara şirin gösteriyor Ahali da bundan etkileniyor, daha fazla simit alıyorlar Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile artı simit satıyorum Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor
Ikincisi: Ağaç ağlama iken eğilir, deniliyor Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam
Üçüncüsü: ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman fazla varlıklı bir işadamı almak istiyorum Vaktinde yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar
Nurhan Ögretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
Bu sonuncusunu pekiyi anlayamadım, dedi?
Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali Simdi, çok varlıklı olmadığım için, ancak günde bir simit parası dek destek edebiliyorum Bundan fazlasını veremem Allah, Cennet ’i gücü dek iyilik edene veriyor Simdi gücüm bu olduğuna göre Cennet ’in fiyatı birkaç simit parası kadardır Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet ’e girebilirim Bundan daha kârlı bir yatırım olur mu?
Nurhan Öğretmen ’in gözleri dolmuştu Başını Evet anlamında sallarken Ali ’yi evine yolladı
Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti Eşyalarını biriktirmek için masasına döndüğünde Ali ’nin bıraktığı parların masaüstünde kaldığını fark etti Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı Hiçbir para ona bu kadar değerli gelmemişti Yarı elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi Böylece bu paralar, Bu bozuk SIMIT paraları, Cenneti satın alabilecek paralardı Güya hiç vazgeçmek istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını
Oturduğu yerden kalkamadı Nurhan Ögretmen İçinin dolduğunu, Tanım edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti Ansızın boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı Ağladı, Ağladı
Kendine geldiğinde aksam olmuştu Yavaş, yavaş sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadik Bozuk Simit paraları ile cenneti satın edinmek, Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak diye Nurhan öğretmenin sayıkladığını duydu Bekçinin hayretler içinde Ne dediniz hocam ? demesini bile duymayan Nurhan Ögretmen bekçinin şaşkın bakışları altında akşamın alaca karanlığına karışıvermişti
Alıntı *
Öğretmeni, onun bu hâlini fark etti:
Hayrola Ali, dedi Eve gitmeyecek misin?
Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim
Peki, dedi öğretmeni Ne söyleyeceksin bakalım?
Ahmet arkadaşımız var ya
Evet, ne olmuş Ahmet ’e?
Durumları pekiyi yok galiba Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor
EE?
Ona yârdim etmek istiyorum Ama benim takviye ettiğimi bilirse üzülür Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?
Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu Nurhan Ögretmen, paraya dokunmadı Sandalyesine oturup düşündü Ali hakkındaki bilgilerini yokladı Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pekiyi değildi Bu gayretli ve şirin öğrencisi, ne değin da temiz kalpli ve düşünceliydi Zengin bir ailenin çocuğu değildi Buna rağmen yardim etmek istiyordu Bir De destek ettiğinin bilinmesini istemiyordu
Nurhan Ögretmen:
Dur bakalım Ali, dedi Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pekiyi yok Hatalı mı biliyorum?
Içten biliyorsunuz öğretmenim Babam gündelikçi Birçok vakit iş bulamıyor Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum
Nerede çalışıyorsun?
Simit satıyorum
Nurhan Ögretmen tekrar durup düşündü İyiliğin bu kadarına ne demeliydi simdi Bunun gerçekleşmesi zordu Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı Bunu yaparken, şirin öğrencisini de kırmamalıydı Onunla birazcık daha konuşursa, ola ki bir yolunu bulurdu
Nurhan Ögretmen, Ali ’ye dondu:
Büyüyünce ne elde etmek istiyorsun, diye sordu
Fazla zengin bir işadamı
Niçin?
İnsanlara daha çok yardımcı olmak için
Hoş, dedi Nurhan Ögretmen Bak simdi Ali, Ahmet ’in ailesinin durumu pekiyi yok; bu içten Fakat sizinki de bundan öyle bambaşka değil İstersen telaş etme; çok varlıklı olduğun süre insanlara yardım edersin Olmaz mı?
Olmaz, dedi Ali Simdi yapmalıyım
Niçin olmaz?
Üç sebepten dolayı olmaz
Birincisi: Bu para zaten benim değil İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara şirin gösteriyor Ahali da bundan etkileniyor, daha fazla simit alıyorlar Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile artı simit satıyorum Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor
Ikincisi: Ağaç ağlama iken eğilir, deniliyor Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam
Üçüncüsü: ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman fazla varlıklı bir işadamı almak istiyorum Vaktinde yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar
Nurhan Ögretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
Bu sonuncusunu pekiyi anlayamadım, dedi?
Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali Simdi, çok varlıklı olmadığım için, ancak günde bir simit parası dek destek edebiliyorum Bundan fazlasını veremem Allah, Cennet ’i gücü dek iyilik edene veriyor Simdi gücüm bu olduğuna göre Cennet ’in fiyatı birkaç simit parası kadardır Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet ’e girebilirim Bundan daha kârlı bir yatırım olur mu?
Nurhan Öğretmen ’in gözleri dolmuştu Başını Evet anlamında sallarken Ali ’yi evine yolladı
Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti Eşyalarını biriktirmek için masasına döndüğünde Ali ’nin bıraktığı parların masaüstünde kaldığını fark etti Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı Hiçbir para ona bu kadar değerli gelmemişti Yarı elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi Böylece bu paralar, Bu bozuk SIMIT paraları, Cenneti satın alabilecek paralardı Güya hiç vazgeçmek istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını
Oturduğu yerden kalkamadı Nurhan Ögretmen İçinin dolduğunu, Tanım edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti Ansızın boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı Ağladı, Ağladı
Kendine geldiğinde aksam olmuştu Yavaş, yavaş sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadik Bozuk Simit paraları ile cenneti satın edinmek, Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak diye Nurhan öğretmenin sayıkladığını duydu Bekçinin hayretler içinde Ne dediniz hocam ? demesini bile duymayan Nurhan Ögretmen bekçinin şaşkın bakışları altında akşamın alaca karanlığına karışıvermişti
Alıntı *